23 Mayıs 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 19 Temmuz 2016 2 Bazı grupların Alevi mahallelerine yönlendirilmesi üzerine mahallelerde nöbet başladı Darbe girişiminin ardından başlayan protesto eylemleri Alevilerin yaşadığı bölgelerde provokasyon tehlikesi de yarattı. Gazi Mahallesi, Okmeydanı, Nurtepe, Gülsuyu ve Armutlu gibi mahallelerde provokasyon girişimleri artarak sürüyor. Gazi Mahallesi’nde önceki gün tekbir getirerek yürümek isteyen grubun mahalle içinde saldırı yapacağı söylentisinin hızla yayılması üzerine, cemevi önünde toplanmalar başladı. Tekbir getirerek yürümek isteyen gruba cemevi önünde toplanan gruptakiler müdahale ederken, evinde oturan Bedriye Özdoğan isimli bir kadın nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla bacağından yaralandı. Polis, olayları yatıştırmak için biber gazı ile müdahale ederek önlem aldı. Gazi Mahallesi’nde yaşayan tüm yurttaşlara sağduyu çağrısı yapılırken, gençler ise provokasyona karşı nöbete başladı. Tekbirli sloganlar Okmeydanı’nda ise Anadolu Kahvesi ve çevresinde araçlarıyla protesto gösterilerine katılan bazı kişiler tekbir getirerek, “Ak Parti burada, Aleviler nerede” şeklinde slogan attı. Bunun üzerine mahallede bulunan bir grup genç, araçlara taş atmaya başladı. Polis araya girerek güvenlik önlemi almaya çalışırken, araçları taşlayanlara biber gazıyla müdahale etti. Yurttaşların sağduyulu davranmasıyla olaylar büyümeden sona erdirilirken, mahalle sakinlerinden bazı kişiler ise saldırı ihtimaline karşı gece nöbetine başladı. Gülsuyu ve Armutlu gibi mahallelerde de provokasyon girişimi iddiaları üzerine mahalle sakinleri nöbete başladı.l İSTANBUL/Cumhuriyet Yerel gazeteye baskın Beylikdüzü’ndeki Beylicium AVM’de bulunan yerel Gazetem İstanbul’a da kimliği belirsiz 40 kişilik bir grup tarafından saldırı düzenlendi. Güvenlik personelini etkisiz hale getirdikten sonra gazeteye ait bilgisayarları parçalayan gruptakiler, gazetenin yayın politikası nedeniyle saldırının gerçekleştirildiğini söylediler. Gazete ortaklarından Ali Tarakçı, gazetenin darbe yanlısı gösterilmesine tepki gösterdi. Olayla ilgili inceleme başlatıldı. HDP il örgütüne saldırı Kocaeli HDP İl Başkanlığı’na da önceki gün akşam saldırı gerçekleştirildi. İl örgütünün olduğu katın güvenlik kameralarının kabloları kesilirken, parti tabelasının üzerine bir bayrak yapıştırıldı ve duvarlara da çeşitli sloganlar yazıldı. HDP İl Örgütü, saldırının AKP yandaşları tarafından gerçekleştirildiğini iddia etti. EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ CAN NÖBETİ Alevilere tacizMalatya’daki Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin önünde polis barikat kurdu, önlem aldı. Suriyeliye linç SELAHATTİN GÖKATALAY Malatya’da Alevilerin ağırlıkta olduğu Paşaköşkü ve Çavuşoğlu mahallelerine giden gruplar “AKP’liler burada Aleviler nerede?” diye bağırdı ve AKP marşları çaldı. Yaşanan gerilim polisin havaya ateş açmasıyla önlendi. Alevi derneklerinin temsilcileri Malatya Valisi Mustafa Toprak’ı arayarak acil önlem alınmasını istedi, Paşaköşkü’ne çıkan İsmetpaşa Caddesi’nin 100. Yıl Kavşağı ile Paşaköşkü Camii bölgesi ile bazı ara sokaklar barikatlarla araç trafiğine kapattı. Haziran Hareketi İl Başkanı Ali Amanat, “Son birkaç gündür, darbe protestosu altında gösteri yapan gruplar, konvoylar halinde geçerken, küfür taciz, hakaretlerle Alevi yurttaşların yoğun yaşadığı mahalle ve caddelerde tacizlerde bulunuyorlardı. İlk gün fazla bir şey demedik ama bunlar artınca balkonda oturanlara bile tacizlerde bulunuyor, küfürlerle tahrik etmeye çalışıyorlar. 3. gün sonunda mahallenin de sabrı taştı. En son olarak mahalleye bir kamyonetle gelen grup saldırı girişiminde bulundu. Bu kişiler mahalle halkımızın tepkisi ile geri püskürtüldü. Her türlü darbenin, askeri ve sivil darbe fark etmez hepsine karşıyız. Ancak darbe protestosu bahanesi ile birilerini yok sayma ve ötekileştirme kimsenin haddi değildir. Olay yerine Vali ve Emniyet Müdürü de geldi. Ancak bize yönelik fiili saldırı olursa ve bizleri koruyan da olmazsa öz savunma yapacağımızı söyledik” dedi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) MYK Eğitim Sekreteri ve Malatya Şube Başkanı Songül Tunçdemir dernek binasında düzenlediği basın toplan Otele sığınan Suriyeliler, öfkeli kalabalığa taş attı. Atılan taşlardan 3 kişi yaralandı. tısında “Bizler, yaşatılmak istenilen kaosun içerisine kesinlikle girmeyeceğiz, bu oyuna gelmeyeceğiz. Ama şu da bilinmelidir ki öz savunma haktır, gerektiğinde bu hakkımızı kullanırız. Bu ülkede yaşayan diğer tüm muhalifler gibi darbelerden çok çeken halklar olarak, niteliği ne olursa olsun bu tür darbeye de diktatörlüğe de karşıyız” dedi. 5yaSruarliaynedliı Bazı kişiler Suriyelilerin ev ve işyerlerini taşladı. Konya’nın farklı noktalarında Suriyelilere yönelik saldırıda 5 Suriyeli bıçaklanarak yaralandı. OTELE sığındılar Konya’nın merkez Karatay ilçesinde Karatay Belediyesi karşısında meydanda önceki gece yarısı Suriyeli sığınmacılar ile ve vatandaşlar arasında kavga çıktı. Suriyeli gençler, kaldıkları otele sığındı. Kavgayı duyan çevre sakinleri de Suriyeli gençlerin kaldığı otelin önünde toplanıp, camlarını taşladı. Suriye gençler de taş atarak karşılık verdi. Otelin önünde toplanan kalabalığın sayısı bir anda bini aştı. Suriyelilerin bulunduğu otele girmek için saldıran ve taş atan kalabalığa polis biber gazıyla müdahale etti. Polis, otelde bulunan yaklaşık 20 Suriyeli genci çevik kuvvet otobüsüne bindirdi. Durumu fark eden kalabalık Suriyelilerin bulunduğu otobüsü taş yağmuruna tuttu. İçinde Suriyelilerin bulunduğu polis aracının bölgeden uzaklaşmasından sonra linç girişiminde bulunanlar yaklaşık 1 saat süren ikna sonucu bölgeden ayrıldı. haber Kışla cami ittifakı İddialar doğruysa, darbe girişimi maskaralığının arkasında bir kışlacami ittifakı olduğu veya gerçekleştirilememişse bile en azından arandığı izlenimi doğuyor. HHH Alican Uludağ’ın dünkü Cumhuriyet’teki haberinden öğrendiğimize göre, savcılık, Cemaat iddianamesinde, örgütün Türk Silahlı Kuvvetleri’ne 1971 yılında sızmaya başladığını belirtmiş. 1971 yılı önemli: 12 Mart Muhtırası’nın verildiği yıl. Muhtıra verildiği sırada iktidarda Süleyman Demirel’in olduğu, ve komuta kademesi kendini Atatürkçü olarak nitelediği için, olay sanki “sağa” karşı yapılmış gibi algılanmıştı. Oysa dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç, muhtıranın nedenini son derece açık seçik bir biçimde “Sosyal uyanış ekonomik kalkınmayı aştı” diyerek sola ve demokrasiye karşı tavrını belirtmişti. Dolayısıyla temel hak ve özgürlükler sınırlandı ve kısıtlandı, Devlet Güvenlik Mahkemeleri kuruldu, “Sosyal uyanışı” destekleyen bütün örgütlenmeler ve akımlar bastırıldı. Peki bütün bu işler olurken, Demirel’in istifasını kabul eden ve askeri darbeyi TBMM’deki oluşumlarla yürüten Cumhurbaşkanı kimdi? Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Cevdet Sunay. Hangi dönemin Genelkurmay başkanıydı? 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra Genelkurmay başkanı olmuştu. İdamları zorladığı iddiası vardır. 1961 Anayasası ile çağdaş bir çoğulcu demokratik döneme giren Türkiye’de, birkaç yıl sonra, “Türkiye’yi solcu gençlere mi emanet edeceğiz, elbette vatanını milletini seven, milliyetçi, mukaddesatçı İmam Hatip mezunlarına” diyerek, bu Anayasa’yı hacamat eden 12 Mart 1971 darbesinin destekçisi olmuştu. Evet, iddianamede, Cemaatin TSK’ye sızmaya başladığı yıl olarak belirtilen 1971, işte SunayTağmaç ikilisi tarafından damgalanan böyle bir uğursuz yıldı. HHH Bitti mi? Hayır! Geldik 1980 darbesine: Darbenin lideri Kenan Evren’in imam çocuğu olduğunu vurgulamasından tutun da, bütün siyasal partileri kapatınca toplumda din ekseninde destek aramasından kaynaklanan Cemaat ittifakı, zaten 12 Eylül 1980 darbesini Siyasal İslam’ın sıçrama tahtası yapmıştır. Alican Uludağ’ın haberine göre, Cemaatin askeri lise ve harp okullarına sızma girişimi 1984 yılında yoğunluk kazanmış... 1984’ün önemi nerede? Evren’in hazırladığı ortamda Özal’ın iktidara geliş yılı; tarikat ve cemaatlere sınırsız siyasal kredi açılması. Derken 2000’li yıllarda AKP iktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan’ın Cemaat’e yönelik olarak söylediği “Ne istediler de vermedik” sözü. HHH Bütün bunların arka planına 1946’dan itibaren Stalin’in isteklerinden korkan Türkiye’nin Batı kampına yamandığı ve dinci/milliyetçi antikomünist politika ile “Yeşil Kuşak” ülkelerinden biri haline geldiği gerçeğini koyalım: Benim “Türkiye’yi bugünlere askeri darbeler ve sağ iktidarlar getirdi” teşhisimi anımsayalım... İşte o zaman savuşturulan 15 Temmuz 2016 maskaralığının altında yatan korkutucu ittifakı görebiliriz: Dinci bir cemaat tarafından ele geçirilmiş olan bir ordu! HHH Böyle bir iktidar Türkiye’yi boğacağı için elbette uzun erimli olamazdı... Sonra, gelsin yeni darbeler, gitsin isyanlar... Ve iç savaş! HHH Bu garip darbe girişimi maskaralığı neden bir parodi olarak kaldı? Hiç kimse iş işten geçtikten sonra sokakları ve meydanları dolduran kalabalıklara aldanmasın: Bu girişimin bu aşamada bir maskaralık olarak kalmasının en önemli nedeni, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ana gövdesinin ve komuta kademesinin, böyle bir serüvene katılmamış ve karşı çıkmış olmasıdır. HHH Erdoğan ve AKP, bu garip girişime karşı oluşan ittifak ile büyük bir destek almış görünüyor; ama bu görüntü yanlış değerlendirilmemelidir: Bu destek Erdoğan’a ve AKP’ye değil, darbeye karşı, demokrasiye verilen destektir! Bugünkü sivil iktidar, toplumun verdiği tepkiyi istismar ederek demokrasiden uzaklaşmaya çalıştığı oranda ülke istikrarsızlaşacak, demokrasiye yakınlaştığı oranda gelecek için umut doğacaktır! Türkiye’de demokrasi, çoğunluk baskısından ve hukuk devletinin yozlaştırılmasından çok çekmiştir: İktidarın derhal lumpen kalabalıkları sokaktan çekmesi ve soruşturmalar sırasında evrensel hak, hukuk, adalet ilkelerine riayet etmesi, hem kendisi hem de ülke bakımından sayısız yararlar taşımaktadır. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear