28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ DOLAR 2.9140 3.6 kuruş 8 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: SERPİL ÜNAY AVRO 3.2910 1.3 kuruş FAİZ 9.19 0 puan BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 76.887 824 puan 800.90 119.50 1.34 lira 1.70 lira Cumartesi 11 Haziran 2016 Büyük umutlarla gelenler CV* havuzunda boğuldu Gençlere ‘kariyerli’ bir iş vaat eden Kariyer ve İstihdam Fuarı’na gelenlerin kimi ‘ara eleman’ engeline takıldı, kiminin onlarca başvurusuna sadece ‘Biz sizi ararız’ denildi Duyurularda “Hayatınızı değiştirecek buluşmalara hazır olun” diye çıta yük sek tutulmuş, “Fırsatlar beklemez siz yakalarsınız” uyarısı eklen miş. Bir fotoğrafta gülen genç bir kadın “Kariyerli bir iş istedim İSKİF’te yakaladım” diyor. İSKİF, İstanbul Kari yer ve İstihdam Fu arı Çalışma ve Sos PINAR ÖĞÜNÇ yal Güvenlik Bakanlığı ve İŞKUR ön cülüğünde istihda ma katkı amacıyla İstanbul Fuar Merkezi’nde 9 Haziran’da açılan bir fuar, bugün de son günü. Otomotiv devlerinden çok şube li hastanelere, yemeiçme zincir lerinden tekstil şirketlerine uza nan standlar iki büyük salonu dol durmuş. Misal evde engelli bakım hizmeti alanların dahil edilmedi ği, iş aramaktan umudunu kesmiş lerin eklendiği hakikate daha ya kın istatistikler, yüzde 11’e yak laşan resmi işsizlik oranını yuka rılara taşıyor. Bilhassa genç işsiz liği, adı konmadığından büyüyen bir yara gibi. Fuara gelenlerin de çoğu 20’lerinde. Ellerinde stand lardan topladıkları broşürler, bel ki biriki tükenmez kalem, not def teri, yarı umutlu yarı küskün ba kışlarla dolaşıyorlar. Bazı yerlere CV’lerini bırakıyorlar, bazı yerler de form dolduruyorlar. Şirketlerin azı somut pozisyonlar için eleman arıyor; genel temayül CV alıp, “Biz sizi ararız” demek. Liseden dört ar kadaştan Buse bilgisayar mühen disliği okumuş, Gizem grafik tasa rımcı, Sera bilgisayar öğretmeni, Ebru biyoloji mezunu. Hepsi en az 10 yere CV bırakmış, Buse “Hazır landık, üstümüz başımız düzgün Fuara iş görüşmesi heyecanıyla gelen (soldan sağa) Gizem, Sera, Ebru ve Buse aradığını pek bulamamıştı. gelelim dedik, suratımıza bile bakmıyorlar. CV havuzuna koyacaklarmış” diyor. ‘Mavi yaka sormaz’ Fuarın tanıtım sloganında “kariyerli bir iş” deniyor, Türkçede “kariyerli” diye bir kelime yok; herhalde kariyer yapılabilecek, maaşı dolgun, istikbali parlak iş imkânları vaat ediliyor. Fakat dolaşıp biraz da gençlerin meramını dinlediğinizde anlıyorsunuz ki mavi yakalı istihdamı öncelikli. Bazı şirketler, örneğin Mercedes beyaz yaka CV’si hiç almıyor, meslek lisesi mezunu montaj işçisine ihtiyaç varmış. Levent Tanca, bir yıldır iş ara yan bir uçak teknisyeni, fuar hayal kırıklığı yaratmış. Luftansa, Pegasus gibi var olan havayolu şirketleri standlarında ya yer hizmetlerine, ya çağrı merkezlerine, temizlik bölümüne eleman arıyor. Bu işlerle ilgilenmeyen üniversite mezunları ise küskün dolanıyor. Turkcell, sadece ilk gün 150’nin üzerinde başvuru almış. İdari kadro başvurularında maaşı soran olup olmadığını merak ediyorum, soruluyormuş. ŞOK marketlere de, az da olsa beyaz yaka başvuru geliyor. Yetkili bir özdeyiş gibi ekliyor: “Mavi yaka maaş sormaz, piyasayı bilir zaten. Ücret soran beyaz yakalılardır.” * Curriculum Vitae: Özgeçmiş Beyaz Yakalı: Daha çok beyin gücüne dayalı işlerde çalışanlar. Mavi Yakalı: Beden gücüne dayalı emek sahipleri. 25 yaşındaki Yasemin Adilay, içine sinmeyen işlerin ardından “gerçek” bir kariyer peşinde, hangi standları gezeceğinin listesini, kroki dahi hazırlayarak gelmiş. 24 yaşındaki Sercan Çamoğlu, çalışma ekonomisi diplomasıyla Balıkesir’de üç yıldır iş arıyor, bulamıyor. “Charlie Chaplin zamanlarında iş arıyor gibiyiz, herkes çivi çakacak eleman arıyor” diyor. Kapitalizmin erken günleri... Yasemin ekliyor: “Sadece ara elemana iş varsa, bu kadar üniversite mezunu neden var?” Hepsini toplayınca yeni Türkiye ekonomisinin manidar bir fotoğrafı çıkıyor bu fuardan. ‘İmiaçdminahdhaauztrioupmrl’iler MinrsimplraluüAiu“öçaruksarNmazu.horyeikmb.emaemİi.claasumvyi.üpr”l”duhieinzi,anyhrnaddkmata“tsoeamdÜeBuişimiyyoytnurazrıigileizaeikathkhapelskiieptnuirsaayBytig.ls?aaemtikaioeüszg“erciydKıkpÜoezvazleyaDlüıeeılalznsnrkkdizedşolkşnsiieıdsoiüvnyakiğmkamıri(lenyoiuArendav2piieoırrrçyndreuz0snsm.zdario?iğr)inaBe(yluptem”ae2ruoeigçmdrryd1snüe).dçaiualiduuçezyoelşikokep.r dtiya‘oGhrlieulinmdei,ytiidokrra’ r Ftgryvrtnagedd“aüBeetiMkıkTı,uriilsenrkyseoeohksotıroesurçmBraitlartketiepraeaıathyöyekuubkkreniş,laalılyyıyiüiryüınlHlalnkyisiieoolollmyenıeeaioıbnryrnpornlrnrruuüani.ıocireleydtmtomB’rYyeknoaaaıasijyguasldy.mşirendtiohare.BfoıeşamtmiaauvrMryesldjb.eoocl.eeoatarkıeHuıKkşjkardnkröiGzdelaıuüjum.vı.vukik.ladylamç.iae“tnylamahGa”iaürünl,GnrüeokrdndeyziıdücalieiÜeEionovynylnenkeeriife”ir,. Öger hükümeti suçladı Borçlarından dolayı mal varlığına tedbir kara rı getirilen Vural Öger, kir li bir kampanyanın kurbanı ol duğunu söyledi. Öger ayrı ca, SunExpress’in açtı ğı davanın arkasında Türkiye’nin bulunduğu nu, hükümeti eleştirdi ği için tehdit edildiği ni iddia etti. TürkAlman ortak ha va yolu şir Vural Öger keti Sun Express’e 17 milyon Avro borcu olan Öger, iflasın ardından, borçları ödeme potansiyeli olan mal varlıklarını ucuza elden çıkarmakla suçlanıyor. Mal varlığı satışını doğrulayarak, bunun yasal bir hak olduğunu savunan Öger, “İnsanlar beni yok etmek istiyor’’ dedi. Türkiye’deki iktidara karşı eleştirel açıklamalar yaptığı için tehditler aldığını söyleyen Öger’in avukatının SunExpress’e karşı dava açmaya hazırlandığı kaydedildi. l Ekonomi Servisi Özgür Tort Özgür Tort, konuya ilişkin açıklamada, “Aynı çatı altında dolaylı istihdamımızla birlikte 32 bin çalışan yeni gelişmeler sonuçlandığında 40 bine yaklaşacak” dedi. m2261aialdvğem aTzaessıcMoi’gnruons1’6un8 Migros ve Tesco, İngiltere kökenli uluslararası büyük perakende kuruluşu Tesco’nun Türkiye’de bulunan mağazalarının, Migros Ticaret AŞ’ye hisse devri için anlaşmaya vardı. Anlaşmayla Tesco’nun Türkiye’de 21 ilde bulunan 26 AVM ve 168 mağazası Migros bünyesine katılıyor. Böylece Migros, bugüne kadar süpermarket alanındaki yatırımlarını AVM’ye de taşıyor. Anlaşma, Rekabet Kurulu kararıyla resmiyet kazanacak ve sonrasında hisse devri gerçekleşecek. Anlaşmaya göre Tes co Overseas Investments Limited’in, Tesco Kipa Kitle Pazarlama Ticaret ve Lojistik ve Gıda Sanayi AŞ’deki yüzde 95.5 hissesi 302 milyon TL değerle Migros tarafından satın alınacak. Cirosu 2.2 milyar lira 2015 mali yıl sonu itibarıyla Migros’un 9.4 milyar TL cirosu Tesco Kipa’nın da 2.2 milyar TL cirosu bulunuyor. Migros’un halen yurtiçinde 72 ilde 1454 ve yurtdışı dahil 1494 mağaza ile müşterilerine ulaşıyor. Migros geçen yıl mevcut mağaza portföyüne toplam 257 yeni mağaza ekledi. Yurtiçinde 4, yurtdışında 2 olmak üzere toplam 6 alışveriş merkezi bulunuyor. Konuyla ilgili konuşan Migros Genel Müdürü Özgür Tort, “Bu anlaşmayla bünyemize AVM de katılacak ve böylece perakendedeki uzmanlığımızı AVM segmenti ile güçlendirmiş olacağız” dedi. l Ekonomi Servisi Tüketici daha çok söz sahibi olmalı Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı hazırda düşük olan petrol, doğalgaz ve kömür fiyatlarının enerjide daha temiz bir geleceğe geçişi zorlaştırabileceğini ifade etti. Sabancı Üniversitesi tara fından düzenlenen 7. Uluslararası Enerji ve İklim Forumu’nun açılışında konuşan Sabancı, “Yeni ve şaşırtıcı enerji teknolojileri üretiliyor ve kullanıma sunuluyor. Bu bağlamda Türkiye’deki enerji sektörünün dönüşümünün; talep yöneti mi, enerji piyasalarında tüketicinin de söz sahibi olması, dağıtılmış üretim seçeneklerinden daha fazla faydalanılması, akıllı şebekeler ve yeni enerji depolama çözümlerinin geliştirilmesiyle mümkün olacağına inanıyorum.” l Ekonomi Servisi O mermi hepimize Önce gazeteciliğin temel kuralı 5N1K’yi uygulayalım. Kim: Ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu. Ne: Mermili saldırı. Neden: Şehit cenazesi törenine katıldığı için. Ne zaman: Cenaze namazı başlamadan az önce. Nerede: Camide. Nasıl: Başbakan’la konuştuktan hemen sonra ve polislerin gözü önünde. HHH Şimdi haberi açalım: Kılıçdaroğlu’nun ayağının dibine atılan mermi kime? Hepimize. Hepimiz? Sadece CHP’ye oy vermiş 12.5 milyon kişiyi değil; nicelik ve nitelik olarak bu zemini aşan bir kitle. Neden? Çünkü o merminin hedefi, AKP rejiminin, hezimetine fatura adresi olarak seçtiği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu değil sadece. Gericiliğe, çocukların, gençlerin öldürülmesine, istismar edilmesine, şehirlerinin yıkılmasına, ilçelerinin talan edilip ranta açılmasına, işkenceye, gözaltında kayıplara, kadının özel yaşamına fütursuzca dalınmasına, her türlü faşizan yönetim anlayışına itiraz eden, hukuk devletini savunan, sebepsiz zenginleşmeye karşı duran herkes. HHH O mermiyi, cami avlusunda, o mermiyi Başbakan’la fısıldaştıktan sonra, o mermiyi polislerin gözünün önünde ana muhalefet liderine atan ve şu an aramızda dolaşan “muhterem”, bize çok şey anlatıyor. Bak arkamda başbakan, önümde yığınla polis varken yapıyorum bunu diyor. Bak bugün bu mermiyi elimle atarım, yarın ne olur bilemem diyor. Bak, Kılıçdaroğlu’nun o gece TV’deki cümlesi tam olarak “Biz hapiste hasta yatan PKK’liye de gittik, DHKPC’liye de, İslami kesimden mahkumlara da gittik” ama o ifade nasılsa, sadece “PKK’liye gittik” diye pazarlandı billbordlarda geceden sabaha kadar. Akşam da çok izlenen kanallarda benden “protestocu”, bıraktığım mermiden de “protesto eylemi” diye söz edecekler. Zaten beni hemen salıverecekler. Ne sandınız ki siz? Benim gücüm, akşam evinde televizyon izleyen yüz binler, ana muhalefet liderini mafya yöntemiyle tehdit ettiğimi değil, o “terörü desteklediği” için protesto ettiğime inandıracak kadar büyük. HHH O partili “muhterem” o mermiyle, bütün bunları sebepsiz demedi tabii. Çatışma yükseldikçe, yaslandığı yer siyaset üretme bakımından köşeye sıkışıyor. Biata yanaşmayan herkesi, her kesimi zor gücüyle sindirerek etkisizleştirip “terör”le etiketliyor. Acımasızca kullanılan yasal şiddet tekeli ve havuz medyası başta olmak üzere, devlet aygıtının tamamını elinde tutuyor olmak dahi, rejime yetmiyor. O yüzden gösteriye, kalabalığa etki etmeye elverişli her “fırsat penceresi”nin bütün saniyelerini maksimum faydayla kullanma derdinde. Kılıçdaroğlu’nun şehit cenazelerine katılması, o hesabı bozacağı için kare dışına çıkarılması gerekiyor. Kılıçdaroğlu’nun tören öncesinde “katılmayın” diye telefon geldiğini açıklaması, bu nedenle önemli. CHP liderini karenin dışına çıkaramayacaklarını gördüklerinde de tehdit ve itibarsızlaştırmaya başvurmaktan çekinmiyorlar. Özetle, CHP’ye yönelik organize, fütursuz saldırıların yoğunlaşacağı anlaşılıyor. Mesele ise Kemal Bey’in şehit cenazesi fotoğraflarında yer almasından daha büyük bir fotoğrafa evriliyor: O “muhterem”in attığı merminin hedeflediği “hepimiz”in nerede, nasıl duracağına. KISA... KISA... l Türk Telekom’a milyon liralık ceza. Rekabet Kurumu, Türk Telekom’un yapılan tesis paylaşımı başvurularına yönelik bazı uygulamalarıyla sözleşme yapmayı reddetmek yoluyla kanunu ihlal ettiğine hükmederek 34 milyon lira idari para cezası verdi. l CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Digitürk’ün ihalesiz satışını TBMM’ye taşıdı. Yarkadaş, “Satıştan bir gün önce Katar Emiri’nin Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğü ve satışın bu görüşmenin ertesi günü gerçekleşmesi tesadüf müdür?” dedi. Digitürk beklenenden kısa sürede Katarlı işadamı Nasser AlKhelaifi’nin şirketi BeIN Sports’a satılmıştı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear