24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA ‘Riyad tehdit ederek aklandı’ Ban Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Kimun, 2015 yılına ait verileri içeren ‘Çocuklar ve Silahlı Çatışmalar’ isimli raporda çocuk öldüren ülkeler listesinde yer alan Suudi Arabistan’ı, gelen ekonomik tehditler karşısında 4 gün içinde listeden çıkardığını itiraf etti. Basın toplantısı düzenleyen Ban, Su Cumartesi 11 Haziran 2016 dishab@cumhuriyet.com.tr TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Cihatçıların dünyaya udi Arabistan’ın Sudan, Suriye ve Filistin’deki yardım programlarına fonları kesme tehdidinde bulunduğu için listeden çıkarıldığını söyledi. Ban, “Ülkeler BM programlarını fonlamayı bırakırsa milyonlarca başka çocuğun yaşayacağı devasa acıları da düşünmek zorundaydım” dedi. 13 nilwgun@cumhuriyet.com.tr açılan kapısı kapandı YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri, IŞİD’in Fırat’ın batısındaki en önemli üssü Mınbiç’in etrafını sardı. Cihatçıların Türkiye’den gelen en önemli ikmal hattı kesildi Suriye ve Irak’a iki yıldır Ortaçağ karanlığını yaşatan IŞİD’in sözde hilafetine ağır bir darbe daha iniyor. YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Kürt ve Arap savaşçıları, örgütün Fırat’ın batısındaki en önemli üssü Mınbiç’in çevresini tamamen sardı. IŞİD’in Türkiye sınırından militan, para ve silah ikmali için kullandığı en önemli hat dün sabah kesildi. Böylece Avrupa’dan gelen ve Suriye’de eğitim aldıktan sonra buradan Avrupa’ya dönen militanlar daha kolay engellenebilecek. Siviller için önlem Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, cihatçıların artık Suriye birlikleri ve Rus jetleri yüzünden çok daha tehlikeli olan yollar üzerinden Türkiye’ye ulaşabileceğini belirtti. ABD ve Fransız özel kuvvetlerinin cephe gerisinde ‘danışmanlık’ verdiği SDG güçleri geçen hafta IŞİD karşıtı koalisyonun hava desteğiyle Mınbiç operasyonunu başlattı. Savaş öncesi çoğu Arap, dörtte biri Kürt 120 bin nüfusu olan kentteki sivillerin büyük bölümü operasyon başlamadan tahliye edildi. Ancak SDG kalanlara zarar vermemek adına temkinli ilerliyor. Felluce’ye 3 kilometre Öte yandan Irak ordusu ve müttefikleri de Felluce’yi IŞİD’den kurtarmak için savaşmayı sürdürüyor. AFP’nin haberine göre Irak’ın seçkin terörle mücadele timleri, kentin merkezine 3 kilometre kadar yaklaştı. Kutlamalar başladı Suriyeli Kürtlerin başını çektiği SDG’nin Mınbiç operasyonunda, IŞİD’le şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Kent merkezindeki halka zarar vermemek için yavaş ilerlediği belirtilen operasyon henüz sürerken, kurtarılan bölgelerde de halk kutlamalara başladı. İSRAİL Filistin’le sınır kapıları kapandı İsrail, Filistinli iki eylemcinin Tel Aviv’de 4 kişiyi öldürmesinden sonra Batı Şeria ve Gazze’deki sınır kapılarını acil durumlar dışında kapattı. Çiçeği burnunda Savunma Bakanı Avigdor Liebermann, Filistinli saldırganların naaşının ailelerine teslim edilmesini yasakladı. RUSYA ‘ABD girerse karşılık veririz’ Rus Dışişleri, ABD donanma gemileri Karadeniz’e girerse tedbir alacaklarını açıkladı. Ancak ne gibi tedbirler alınacağı belirtilmedi. USS Porter adlı füze donanımlı Amerikan gemisinin birkaç gün önce rutin bir görevle Karadeniz’e girdiği haberleri tartışma yaratmıştı. PERU Diktatör kızı başkan olamadı Peru’daki devlet başkanlığı seçimlerinden Dünya Bankası’nın eski ekonomisti Pedro Pablo Kuczynski zaferle döndü. Resmi sonuçlar Kuczynski’yi 50.12’de gösterdi. Eski diktatör Alberto Fujimori’nin kızı Keiko Fujimori, 52 bin oy farkla seçimi kaybetti. İSPANYA Sol ittifak ikinci sırada Aralıktaki seçimlerde koalisyon kurulamayınca 26 Haziran’da yeniden sandığa gidecek İspanya’da anketler popülist sol Podemos ve Birleşik Sol ittifakını ikinci parti olarak gösteriyor. Ülkenin iki büyük partisinden biri olan Sosyalist Parti (PSOE) ise onu 5 puan geriden izliyor. Anketlere göre koalisyon yine kapıda. IRAK ‘Bağdadi yaralandı’ Irak televizyon kanalı Sumeriye TV, IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi’nin ülkenin kuzeyindeki Nineveh bölgesinde bir hava saldırısında yaralandığını öne sürdü. Kürt, Arap ve ABD’li yetkililer haberi doğrulamadı. Bağdadi’nin yaralandığı iddiaları daha önce de ortaya atılmıştı. Erbil’in Rojava açılımı Suriyeli Kürtlere olan sınırını üç aydır kapalı tutan Irak Kürdistanı, sınır kapısını insani yardım ve ticaret amaçlı geçişlere açtı. ABD karardan memnun Peşmergenin IŞİD’e terk ettiği Ezidi topraklarını kurtaran Suriyeli Kürtlerle iktidar kavgasına girişen Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY), üç aydır kapalı tuttuğu Semalka Sınır Kapısı’nı salı günü açtı. IKBY Başkanı Mesud Barzani’nin liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Suriyeli Kürtlerin Demokratik Birlik Partisi’ni (PYD) sınır kapısı gelirlerini tekelleştirmek ve rakibi konumundaki Kürt Ulusal Konseyi (KNC) ile işbirliği yapmamakla suçlamıştı. PYD ise 17 Mart’taki federasyon ilanının ardından, Türkiye’nin Erbil’e sınırı kapatması için baskı yaptığını savundu. Sınırın kapatılması ve siyasi gerginlik, IŞİD’e karşı varlık mücadelesi veren Suriyeli Kürtlerin hayatını daha da zorlaştırmış, sebze, ilaç ve yedek parça sıkıntıları baş göstermişti. McGurk açıkladı IKBY’nin sınırı açma kararı, ABD tarafından memnuniyetle karşılandı. ABD Başkanı Barack Obama’nın IŞİD karşıtı koalisyon temsilcisi Brett McGurk, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Büyük ihtiyaç duyulan insani amaçlar ve ticaret için Irak Kür distan Bölgesi ile kuzey Suriye arasındaki sınırın açılışını memnuniyetle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı. Suriyeli Kürtlerin haber ajansı ARA News’a göre McGurk’un açıklaması, ABD öncülüğündeki koalisyonunun Rojava ve IKBY yönetimleri arasındaki farklılıkları çözme çalışmalarına dahil olduğunu gösteriyor. Ajansa konuşan Kürt Birlik Partisi üyesi Majdal Delli, “Sınır ABD baskısı sayesinde açıldı. Bunun PYD’nin Mınbiç ve Rakka’da savaşmayı sürdürmek için getirdiği koşullardan biri olduğunu düşünüyorum” diyor. Erbil merkezli Rudaw’a konuşan Cizire Kantonu Ticaret Bakan Yardımcısı Cemal Emin Hamo ise sınırın açılmasıyla Rojava’nın dış dünyayla olan alışverişinin artmasını umduğunu söylüyor. Venezüella’da açlık isyanı Petrol fiyatlarının düşmesiyle kendini ekonomik krizin göbeğinde bulan Venezüella’da protestolar dinmek bilmiyor. Elektrik kesintilerine gıda ve ilaç eksikliği de eklenince halk sokağa dökülürken Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun koltuğu da kriz sebebiyle sallantıda. Zira muhalefet Maduro’nun azli için referandum talep ediyor. Muhalif öğrencilerin referandum talebiyle sokağa döküldüğü başkent Karakas’ta polisin attığı biber gazı ve plastik mermiden derme çatma bir siperle korunmaya çalışan öğrenciler AFP kameralarına böyle yansıdı. Vize muafiyeti gecikiyor AB içişleri bakanları toplantısında Türkiye’nin kriterleri yerine getirmediği vurgulandı Lüksemburg’da yapılan AB içişleri bakanları toplantısından, aralarında Türkiye’nin de olduğu vize muafiyeti bekleyen ülkelerin durumunda yakın bir zamanda değişiklik yapılmaması yönünde görüş birliğine varıldı. Deutsche Welle Türkçe’nin haberine göre, mülteci anlaşması kapsamında Türkiye’ye verilen vize muafiyeti sözüne karşın AB, koşulların yerine getirilmediği görüşünde. Haberde, Avrupalı bir diplomatın vi ze muafiyeti ile ilgili kararlarda siyasi gelişmelerin de dikkate alındığını, TBMM’de muhalif Kürt milletvekillerine yapılan baskı ve Türk kökenli Alman milletvekillerine edilen hakaretler gibi yaşanan siyasi gelişmelerin karar vermek için doğru bir zaman olmadığını gösterdiğini söylediği aktarıldı. Taleplerde ısrarcılar AB Komisyonu Türkiye’den terörle mücadele yasasında reforma gidilmesini talep ediyor. AB Komisyonu salı günü bu konuda yeni bir rapor sunacak. Almanya İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Emily Haber, Lüksemburg’daki görüşmelerde vize uzlaşmazlığına karşın Türkiye ile mülteci geri kabul anlaşmasının tehlikede olmadığı yönünde görüş bildirdi. Haber, AB’ye üye ülkeler, AB Komisyonu ve Türkiye’nin bu yönde çalışmaya devam ettiklerini söyledi. Mart ayında yapılan AB içişleri bakanları zirvesinde ise Türkiye’ye 1 Temmuz’dan iti baren vize muafiyeti sağlanması konusunda uzlaşılmıştı. Sonbahara kaldı Avrupa Parlamentosu’nun mültecilerle ilgili acil durum mekanizmalarını temmuz ayından önce onaylaması mümkün gözükmüyor. Vize konusunda ise en erken kararın eylül ayında alınması bekleniyor. Bu nedenle Avrupalı diplomatlar Türkiye’ye vize muafiyetinin ekimden önce gerçekleşemeyeceği görüşünde. ‘Kadının yeri Beyaz Saray’dır’ Clinton’un “başkanlık” sloganlarından biri bu… Kadının yerinin bizdeki gibi taş devri bağnazlığıyla yalnız “evidir!” diye tarif edildiği bir ülkeden bakıldığında, elbette heyecan verici. Düşünün… Kadın “dünyaya yön veren biricik adresin sahibi olabilir” deniyor. Hillary’nin başkan adaylığının kesinleşmesi bu yüzden ABD’nin 240 yıllık siyasi tarihinde başlı başına devrim sayılıyor. Ama o da ne? Devrimin çapına karşın insanlarda bir “esneme” havası var. Neden? Hillary Clinton ismi artık o kadar eskidi ki, Beyaz Saray’a çıkacak olası ilk kadın başkan olması… kamuoyunda elektriklenme yaratmıyor. Obama’nın “ilk siyah başkan adayı” olarak yaratmış olduğu arzu ve istekliliğin zerresi bu “ilk kadın başkan aday” karşısında hissedilmiyor. Niye? Bu sorunun çok yanıtı var. Kimine göre “kadınerkek ayrımı duvarlarını yıkmak”, “ırk ayrımı duvarlarını” yıkmaktan zor. Kimine göre ise cevap çok daha karmaşık. Değişen feminizm Her şeyden önce ABD’de farklı kuşak kadınların Hillary karşısında aldıkları tavır çok farklılaşmış... “Medya, kültür ve toplumsal cinsiyet” araştırmaları ile öne çıkan Moira Weigel, örneğin genç kuşakların “kadının siyasi temsilinin artışı” ile artık eskisi gibi ilgili olmadıklarını söylüyor. Kadının siyasi temsilindeki büyük çıkışların kadınların durumunda beklenen iyileşmeleri yapmadığı, bunun hayal kırıklığı yarattığını ifade ediyor. ABD’de Bush dönemi dışişleri bakanı “Condoleeza Rice”ın misal, erkekten çok bir erkek gibi hareket etmiş olduğuna dikkat çekerek yeni kuşak feministlerin artık sadece “toplumsal cinsiyet eşitliği”ne bakmadığını belirtiyor. Pek çok paramentrenin altüst olduğu ve orta sınıfın ağır yara aldığı kriz Amerika’sında öyle anlaşılıyor ki bundan böyle sınıfsal değerlendirmeler de ırkcinsiyet ayrımı denli önemseniyor. Değişen Amerika’nın gözüyle Hillary Clinton, “Beyaz Saray’a çıkacak ilk kadın başkan” değil de “Beyaz Saray’a dönecek bir Clinton hanedanı üyesi” olarak görülüyor. Ve Clinton’un avantaj olması gereken “kadın kartı”, böylelikle ilave değerini yitiriyor. Clinton’un ayrıca “sınıf birincisi” havasındaki “itici” tarzı, yumuşak dokunuş gerektiren bir “kadın etkisi” yaratmıyor. ‘ABD’nin anası’ değil 11 yıldır başbakan olan Merkel Almanya’da örneğin “anne/mutti” lakabıyla anılıyor. Bankalara yaptığı bir düzine konuşmadan 3 milyon dolar alan Hillary’nin ise annelik imajı ile ilgisi yok. Kendi tabanında nefret edilen Wall Street’e yakınlığıyla bilinen Demokrat Parti’nin adayı, “aşırı hesaplı kitaplı olmasından” dolayı halktan uzak bulunuyor. Genelde ABD seçmeninin beşte üçü, “Demokrat Parti” seçmenlerinin de bizzat üçte biri Hillary’den haz etmiyor. ABD’nin en popüler başkanlarından Bill Clinton’un yamacındaki “first lady”lik ve uzun yıllar senatörlük, dışişleri bakanlığı deneyimine rağmen, “sıfır” siyasi deneyimi olan Trump karşısında “kadın başkan adayı” oldukça zorlanacak… Clinton’un, usta bir “reality şov siyaseti uzmanı” olan popülist Trump karşısında durumunu sağlama almak için şimdi tabanında bölünen “kadınlar” ile “gençleri” mutlaka ele geçirmesi ve birleştirmesi gerekiyor. Bunu yapabilmesi için partideki rakibi Bernie Sanders’ın ve kendisiyle “Trump tehdidine” karşı omuz omuza kampanya yapacak Obama’nın desteğine ihtiyacı var. Trump ve Clinton… iki sevilmeyen aday arasında “ehveni şer”in belirleneceği ABD’deki yarış, 8 Kasıma’a dek tüm bu nedenlerle her sürprize açık olacak. Economist: ABD, Türk yetkilileri yargılayabilir ABD’de tutuklu yargılanan Rıza Sarraf davası nı ele alan saygın Economist dergisi, ABD’nin soruştur Sarraf mada adı geçenle ri yargılamak isteyebileceğine dikkat çekti. “İran’ın Türkiye bağlantısı: Altın muhbir” başlıklı yazıda, genç işadamının üst düzey Türk yetkililere verdiği onlarca milyon do larlık rüşvet konusunda “utanç verici de tayların” ortaya çıkmaya başladığı belir tildi. 75 yılla yargılanan Sarraf’ın işbirliği yapması halinde, 1725 Aralık döneminde de gündeme gelen suçlamaları destekleyen çok daha fazla delile ulaşılabileceği kayde dildi. Amerikan mahkemelerinin Türk yet kilileri yargılamak isteyebileceğini belir ten Economist, “Sarraf’ın işbirlikçileri ol duğundan şüphelenilenler, Disney World’e gitmekten kaçınabilirler” dedi. C MY B nilgun@
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear