28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 30 Mayıs 2016 EDİTÖR: CAN DOKER/ASLAN YILDIZ haber 11 yErednoidğeann,fIesttahnebttuil!’uUÇAKLARIN ROTASI DEĞİŞTİRİLDİ, YOLLAR KAPATILDI, DENİZALTI VE FIRKATEYN KULLANILDI İstanbul’un fethinin 563. yıldönümü töreni Erdoğan ve Yıldırım’ın katılımıyla yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleşti. Afişlerde Erdoğan fotoğrafı yer alırken dövizlerde de başkanlık vurgusu yapıldı İstanbul’un fethinin 563. yılı nedeniyle, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Baş bakan Binali Yıldırım’ın katılı mıyla Yenikapı miting alanında “Yeniden diriliş. Yeniden Yükseliş” sloganıyla fetih şöleni yapıldı. Fatih Sultan Mehmet’ten ziya SİBEL BAHÇETEPE de Erdoğan’ın gövde gösterisine dönüştürülen kutlamalar kapsamın da on binlerce kişi toplu taşıma araç ları ile miting alınına taşındı. Fetih şölenindeki pankart ve dövizlerde de Fatih Sultan Mehmet ile ilgili ibare ler yer almadı. Dövizlerde ‘başkanlık’ vurgusu yapılırken dev “Gençlik baş kanlık istiyor” pankartı dikkat çekti. Üst düzey güvenlik önlemlerinin alın dığı etkinlikte hava sahası kapatıla rak uçakların yönü dahi değiştirildi. notlar Akb1gH52Aohlsu76aiş00dayrnaa9lyl0Gnaiai0uz0aelsğştekeadnıdn0ğröatrrlarykodııaldegmcıklsrıapstiaeknalvşuvatüllıaıpnbelşdm;aeeidnğavğeotı2unrçı,rrlaleu.iidlıkidklnalr1nınçAaan0kyi1rıtloali8.anıralçdnalaşi,akdknsbıysikt2n.t,vııııiar.an,0naemslasıenurdaı. Erdoğan’ın şovu! 23 Nisan ve 19 Mayıs kutlamalarını terör ve şehitleri gerekçe göstererek iptal eden AKP hükümetinin, fetih programına ilişkin günler öncesinden başlayan hazırlıklarında devletin tüm olanakları kullanılarak adeta Erdoğan’ın şovuna dönüştürüldü. Dün 21 ilçeden 146 vapur, 38 ilçeden de 5 bin otobüsle miting alanına onbinlerce kişi taşındı. İstanbul’un çok sayıda noktasına asılan bilboardlar ve afişlerde Fatih Sultan Mehmet’in resminin yerine Erdoğan’ın fotoğraflarının yer alması ise “İstanbul’u Erdoğan mı fethetti? Fatihsiz fetih” yorumlarına neden oldu. Miting alanında ise sadece “Yeniden diriliş, yeniden yükseliş” mesajıyla birlikte Fatih Sultan Mehmet’in atlı portresine yer verilmesi dikkat çekti. Denizaltılı güvenlik Devlet protokolünün alana gelmesinden saatler önce Yenikapı’ya çıkan yollar trafiğe kapatıldı. 5 helikopter, 1 denizaltı, 1 fırkateyn, 3 sahil güvenlik teknesi ve 27 polis dedektör köpeğinin kullanıldığı güvenlik önlemleri kapsamında helikopterden ikisi sürekli olarak miting alanının üzerinde devriye uçuşu yaparken, biri skorsky olmak üzere 3 yedek helikopter de hazır bekletildi. Şölen boyunca alanın üzerinde sivil uçak uçurulmazken, uçakların güzergâhları da değiştirildi. Yurttaşlar, girişte 3 ayrı arama noktasından oluşturulan güvenlik aramasından içeri alındı. Program Okçular Tekkesi’nin sembolik ok atışı ile başladı. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı bandosu ile devam eden etkinlikte, 563 kişilik mehteran birliği de konser verdi. Türk Hava Kuvvetleri Türk Yıldızları nefes kesen gösteri uçuşu yaptı. Bu sırada Atatürk Havalimanı uçuş trafiği 20 dakika durduruldu. ‘Fatih’in torunu’ Alana helikopter ile gelen Erdoğan mehter marşı eşliğinde selamlandı “Fatih’in torunu” diye anons edildi. Etkinlikte konuşan Başbakan Binali Yıldırım, fetihin çağ kapatıp çağ açmak anlamına geldiğini söyleyerek “Fetih yeniden tarih sahnesine çıkmaktır. Milleti kandırarak terörü Gezi ile, 68 Ekim olayları ile milletin çocuklarını kandırarak sokağa döktüler. Ancak millet bunları yemedi. Birliğimize kast edenlere karşı dimdik durmanın zamanıdır” diye konuştu. Yenikapı Meydanı’na kurulan dünyanın en büyük 4 bin 500 metrekarelik 3D mapping sahnesinde hazırlanan özel gösteriyle fetih 3 boyutlu olarak yeniden canlandırıldı. Gerçek boyutlarda bir Osmanlı kadırgası 3D mapping gösteriye ‘Saf Kürtler oyuna geliyor’entegreolarakLeventlertarafındansahnedeçekildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’un fethi şöleni”nde Güneydoğu’daki çatışmalara ilişkin olarak, “?Bölücü terör örgütünü koç başı gibi kullanıp ülkemize saldıranların derdi ne Kürt kardeşlerimizdir, ne de o bölgedir. Onların derdi fethin intikamını almaktır. Kullandıkları kuklalar, açtıkları çukurlara gömüldüler... Bunların başındakiler, evet Zerdüşt inancına mensuptur. Ama benim saf Kürt kardeşlerim bu oyuna geliyorlar” dedi.? Erdoğan’ın konuşması sırasında “Meclis’te PKK istemiyoruz” sloganları atıldı. Üzerinde “Dağları delelim, terörü bitirelim” yazılı dev bir pankart da açıldı. Bunun üzerine Erdoğan, “Fezlekeleri parlamento oyladı ve yargıya gönderiyor. Bundan sonra yargıda karar. Sizin bu isteğiniz yargı kararıyla yerine gelecek. Sivil anayasayı gördüm” dedi. Gezi Parkı direnişine de gönderme yapan Erdoğan, “Gezi Olayları sırasında ne yazmışlardı duvarlara? Zulüm, 1453’te başladı diye Bilal Erdoğan Okçuluk Yarışması’nda dereceye girenlere ödüllerini verdi. yazmışlardı. Ankara’da ODTÜ önünde Malazgirt Bulvarı’nın açılışını engellemek için Bizans askerlerinin miğferlerini giyerek güvenlik güçlerine saldırmıştı. HDP’nin eşbaşkanı İTÜ’ye gittiğinde kendisini kontra soykırımla karşılamışlardı” diye konuştu. 563 yıllık hesaplaşma Erdoğan, şöyle devam etti: “Sadece Akdeniz’e değil Avrupa’ya da bir kısrak başı gibi uzanan bu memleketi bizden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bölücü terör örgütünü koçbaşı gibi kullanıp ülkemize saldıranların derdi ne Kürt kardeşlerimizdir ne de o bölgedir. Onların derdi fethin intikamını almaktır. İşte gördünüz, kullandıkları kuklalar açtıkları çukurlara gömüldüler. İstanbul 563 yıl önce fethedildi ama şundan emin olun bu fethin hesaplaşması 563 yıldır bitmedi. İstanbul’da ezanlar okunduğu sürece bu hesaplaşma bitmeyecek.” Konuşmasında başkanlık sistemine de değinen Erdoğan, “Sabırla, çok çalışarak, ülkemizi 2023 hedeflerimize ulaştırdığımızda, inanın bana, bambaşka bir Türkiye’nin doğuşuna şahit olacağız. Bunun için ne diyoruz. ‘Yeni Türkiye’ diyoruz. ‘yeni anayasa’ diyoruz. ‘yeni yönetim sistemi’ diyoruz” dedi. Gülen cemaatine yönelik eleştirilerini sürdüren Erdoğan “Son MGK’da Fethullahçı Terör Örgütü dedik. Bakanlar Kurulu kararıyla bundan sonraki yargı süreci daha farklı işleyecek. Hesabını verecekler” dedi. İZLENİM İstanbullu ‘fetih’ şovunu tam anlayamadı 1453’ü yaşandığı gibi, tıpkısının aynısı, dünyanın en büyük gösteri şo ŞSüoknrearn vuyla canlandırmanın reklamları çok yapıldı. “Yeniden diriliş, yeniden yük seliş” çağrısı kadar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hükümet operasyonu ile birlikte güçlü fiili baş kanlık atakları ile çakışan, milyonla rın katılacağı algısı yaratılan şölenden beklentiler yüksekti... Doğrusu yandaş medyanın slogan yaptığı “2. Mehmet’in, girdiği kapıdan Fatih Sultan olarak çıkışından” kurgulanmış çağrışımların İstanbullularda beklenen etkiyi uyandırdığı izlemini alamadım... Erdoğan’ın bayrak mitinginin disiplinli katılımı, coşkusu ile kıyaslanamazdı. Erdoğan liderliğini, bağlılığnı sorgulamayan, ancak beraber yürünecek yeni yolların rotasını çok da bilemeyen, ilk kez bu kadar az slogan atan, pankart kullanan bir AKP seçmen katılımına tanıklık yaptık. İlan edilmiş başlangıç saati 17’de taşımalı erken gelenlerin uzun bekleyişlerinin payı olabilir. Mehter marşlarına tempo tutmaktan yorulanlardan toplu ayrılmalar ile yeni gelmekte olanlar yollarda çakıştılar. Başbakan, hatta Cumhurbaşkanı’nın konuşmaları sürecinde gelenler “Onlar da yeni geldi. Fetih şenlikleri yeni başlıyor” benzeri açıklamalardan kaçınmıyorlardı. Henüz yorumlaması çok erken olacak bir taşımalı, disiplinli bildik AKP mitinglerinde görülmeyen dağınıklık dikkat çekiyordu... WASHINGTON POST’TAN 500. YIL KUTLAMASI GÖNDERMESİ: 60 yılda Fatih nereden nereye geldi İstanbul’un fethi ile ilgili tartışmalar ABD’nin ünlü Washington Post gazetesinde de yankı buldu. Bipartisan Policy Center düşünce kuruluşundan Nick Danforth’un kaleme aldığı “Bu Osmanlı sultanı 1453’te Konstantinopolis’te Hıristiyan yönetimi bitirdi. Ama o gerçekten iyi bir Müslüman mıydı?” başlıklı yazıda “1453 dünyada öneminin ne olduğu kimse tarafından anlaşılamayan önemli tarihler arasına girdi. Ama Türkiye’de yankıları devam ediyor. Öyle ki 29 Mayıs’ta tam olarak ne kutlanacağı ve bunun nasıl kutlanacağı ile ilgili ideolojik tartışmalar devam ediyor” ifadeleri kullanıldı. Makalede AKP’nin son dönemde Osmanlı tarihi nin İslami bir versiyonunu ön plana çıkardığı, İkinci Mehmet’in de bu bağlamda dindarlığının örneği olarak gösterildiği yorumu yapıldı. “Fetih 1453” filmindeki namaz sahneleri buna örnek gösterildi. Danforth bugünü kutlamalarla daha öncekileri ise şöyle karşılaştırdı: “60 yıl önce, 1953’te Türkler fetihin 500’üncü yılını kutlarken her şey çok farklıydı. O zaman Mehmet, laik bir lider olarak görülüyordu. Türk entellektüeller ve politikacılar Batı yanlısı görünümünü övüyor, Rönesans sanatına ilgisinden, Yunan ve Latin dillerine hâkimiyetinden, askeri alanda son teknolojiyi kullanmasından memnuniyet duyuyordu. Aya Sofya’yı yıkmak yerine cami yapması bile gerçek bir aydın olduğuna örnek olarak gösteriliyordu. 500’üncü yıl için yapılan 10 günlük kutlamalar eşit derecede batılı ve laikti. Balolara, garden partilere ve soiree’lere ek olarak opera ve defileler de organize edilmişti. Hükümet üzerinde Sultan’ın resminin olduğu özel sigaralar hazırlatmıştı. New York’taki Türk ler kutlamalar şerefine ‘İstanbul Magic’ isimli bir kokteyl yaratmıştı.” Danforth makalede buna rağmen her iki dönemde de İkinci Mehmet’in Türklüğü ve askeri kabiliyetinin yüceltildiğine dikkat çererek şöyle devam etti: “AKP’nin Osmanlı tarihinin İslamcı yorumunun ne kadar milliyetçi olduğu geçen sene IŞİD tam da 29 Mayıs’ta Konstantiniyye isminde Türkçe bir dergi çıkardığında görüldü. Örgüt bu dergide Türk hükümetini Hz. Muhammed’in öngörüsünün sadece IŞİD İstanbul’u yeni halife ordusuyla fethettiğinde yerine geleceğini söyleyerek uyarıyordu. Şoke edici olan İkinci Mehmet’in fethinin onlar tarafından sayılmamasıydı.” l Dış Haberler ‘Konstantiniyye’ feth olundu mu ki? AKP’nin Türkiye tarihi “Malazgirt”ten (1071) başlar. “Ergenekon”, onun için “Cahiliyye”dir. Nasıl ki İslâm’ı önceleyen Arap çoktanrıcılığı (ki “Allah”, orada da tanrıların tanrısı, insanın ve âlemin yaratıcısıdır) bu din açısından “Cahiliyye” olarak ötelendiyse… Aynı şekilde Anadolu’dan Avrupa’ya, Ortadoğu’ya, Akdeniz’e, Afrika’ya doğru İslâmTürk medeniyetine gidişin ilk adımı sayılan Malazgirt’ten öncesi de AKP zihniyetince “Cahiliyye” addedilmek gerekir!.. Bu sebeptendir ki İslâmöncesi Türk topluluklarının inanç çerçevesinde yeri olan Şamanizm’i biz TRT dizisi “DirilişErtuğrul”da Moğol sapkınlığının (“heretizm”) bir parçası olarak izliyoruz. Seyrimize sunulan ecişbücüş Şaman figürünü de bir kötülük kumkuması olarak… HHH Tabii SelçukluOsmanlı İslâm geleneğinden “icat edilmiş” bu Türkiye tarihi içinde fetret devirleri var. Bunlardan biri yine Ertuğrul Gazi, namı diğer “Eeeengiiin Aaaaltaaan Düzyataaan, Engin Altan Düzyatan”ın Anadolu’nun ortasında canla başla, “peygamber sancağı”nı yükseltme yolunda mücadele verdiği 13’üncü yüzyıl Moğol istilalarıdır!.. Bir diğeri, yine Tatar (Moğol) çocuğu, Cengiz vârisi ve her ne kadar İslâm adına hareket etse de Yıldırım Bayezid’i bozguna uğratıp Osmanlı mülkünde bozgunculuğa yol açmış olan Timur’dan mütevellit 14’üncü yüzyıl başında yaşanan “Fetret Devri”dir. Ve elbette daha yakın bir “Fetret” de bazı AKP ağızlarınca “Osmanlı’nın reklamarası” denilmiş 90 yıllık Cumhuriyet’tir. HHH Hiç kuşkusuz bu tarihin bir “şahika”sı var ve 563’üncü yıldönümü kutlaması eda edilen “Fetih”tir bu da. Dün İstanbul, 1453’teki kıyafetler, araçgereçler, silah ve zırhlar yeniden üretilerek, 4 bin 500 metrekare “tahta sur”lara 500 kadar “simülatif” yeniçeri saldırtılarak ve de 563 kişilik mehteran birliğinin moral desteğiyle yeniden fethedildi!.. AKP böylesi bir “FetihAnimasyon” yapa dursun, İslâm adına bambaşka bir bağlamda tarih inşa edenler hayli farklı bakıyor Osmanlı’nın fethettiği İstanbul’a… Ve onlar için İstanbul, haddizatında İstanbul bile değil. O, hâlâ “Konstantiniyye”!.. HHH Ülkenin batı ucunda “fetih mitingi”yle meşgul bu iktidarın doğuda hükmü altındaki toprakları amansızca tehdit eden, daha dün Katyuşa’larla Antep’i, Kilis’i vuran ve Türkiye sınırındaki Azez’e kadar ilerleyip TSK ile burun buruna gelmiş IŞİD için “Konstantiniyye” henüz fethedilmemiş sayılıyor. Ona göre İstanbul, hâlâ “Tağut”ların, yani herkesi Allah’a kulluktan uzaklaştırıp kendisine kulluk etmeye çağıranların işgali altında… İnternette fasikül fasikül dolaşan ve örgütün “Türk masası” tarafından Türkçe konuşanlara mahsus hazırlanmış derginin adı da gayet manidar şekilde “Konstantiniyye”… Belli ki AKP’nin postİslamist Türkiye’si, “dâr’ülislam” değil “dâr’ülharb” sayılmakta. HHH Ve dün âlâyıvala ile animasyonlar eşliğinde kutlanan İstanbul’un fethi, derginin ilk sayısının ilk yazısı olan “Konstantiniyye’nin Fethi”nde (“sahih hadisler”e referansla) nasıl kavranmakta, gelin okuyalım: “Allah resulü sallallahu aleyhi ve sellem Konstantiniyye’nin de (İstanbul) feth olunacağını bize müjdelemiştir. Konstantiniyye daha önce fethedildi ama bu müjdede bahsedilen fetih daha gerçekleşmemiştir. (…) Kıyamete yakın, eski ismiyle Konstantiniyye şu anki ismiyle de İstanbul olan şehir silahsız ve kansız bir şekilde sadece tekbirlerle fethedilecektir. Kıyamete yakın nebevi bir menhec üzere [peygamber yolunda] yeniden inşa edilen hilafet ordusu, Allah’ın izniyle burayı tekbirlerle fethedecektir.” HHH Demek ki siz Fetih’in 563’üncü yıldönümünü kutlarken eloğlu sizin “Feth”inizi İslâm adına “Fetret” sayıyor!.. Tıpkı sizin “YeniTürkiye” tarihinizde Cumhuriyet’i “fetret” saydığınız gibi… Ve fazla söze hacet yok, olup biten ortada: Bunun önünü siz açtınız; bunlar, açtığınız yolda sizden daha ileriye gidenler… Böyle devam ettikçe de bu tarihi sizin zaviyenizden ama sizden çok daha köktenci ve sizi de “fetret”leyerek, hatta “Cahiliyye” addederek yazacaklar çıkacaktır… Ve dahi “müteakiben Konstantiniyye fethedilecektir”!.. (“Sahîhi Müslim”) DÜZELTME VE CEVAP METNİ Cumhuriyet Gazetesi’nin 08.03.2016 tarihli nüshasının 11. sayfasında yayımlanan Ahmet İnsel’e ait “Otoriter rejimden daha ileri!” başlıklı köşe yazısında, Kurulumuza yönelik olarak gerçeğe aykırı beyanlara yer verilmiştir. Söz konusu yazıda, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Sayın Metin Yandırmaz’ın “Türkiye’deki on üç bin hâkim ve savcının beş bininin ‘Fethullah Terör Örgütü’ üyesi olduğu gerekçesiyle temizlenmesinin planlandığı” şeklinde açıklamada bulunduğu öne sürülmüş ise de, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Sayın Metin Yandırmaz tarafından herhangi bir basın kuruluşuna yukarıda belirtilen şekilde yapılmış bir açıklama bulunulmadığı gibi Kurulumuzca bu yönde yapılmış herhangi bir sayısal tespit de bulunmamaktadır. Bununla birlikte konu ile ilgili olarak Kurulumuza intikal eden muhtelif şikâyetlerle ilgili inceleme ve soruşturma işlemleri devam etmektedir. Sonuç olarak, Kurul Başkanvekilimizin haberde öne sürüldüğü gibi bir beyanatının bulunmadığı 07.03.2016 tarihinde resmi internet sitemizde yapılan basın açıklaması ile duyurulduğu halde gerçek dışı bu iddia üzerinden Kurulumuzu yıpratmaya yönelik yorumlar yapılması basın etik kurallarıyla bağdaşmamaktadır. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. 29.03.2016 Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Vekili Av. Enes Metin C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear