26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 16 Mayıs 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ haber 11 NECATİ SAVAŞ Gönüllerde kaybettiğini polis barikatında arıyor MHP’de genel merkezle muhalifler arasında hukuk savaşlarının yaşandığı kurultay tar tışmalarına TOMA’ların ve barikatların gölgesi düştü. Kurultay için ortak ha reket eden 4 genel başkan adayı Esen boğa Havaalanı yolundaki Büyük Ana dolu Oteli’nin önünde buluşarak kurul tay çağrısı yaptı. 4 adayın hazırladığı or tak bildiride de “MHP Genel Merkez yö netimi, ülkücü gönüllerde kaybettiği gü ven ve saygıyı şimdi polis barikatların da aramaktadır. Balgat’ta kaybettiğini Sögütözü’nden sormaktadır” denildi. “Olağanüstü kurul tay krizi”nin yaşandığı MHP’de geçen cuma genel merkez ile muhalifler ara sında “hukuk savaşı” ya şamıştı. Son olarak Anka SELDA GÜNEYSU ra Valiliği’nden “mahkeme kararları gerekçe gös terilerek, kurultayın yapı lamayacağına” yönelik kararı iletilen 4 genel başkan adayı Meral Akşener, Ko ray Aydın, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ, dün Büyük Anadolu Oteli’nin önündeki alanda “alternatif” bir buluşma gerçek leştirdi. TOMA’ların ve polis bariyerleri nin otele gidişi engellediği buluşmada, binlerce ülkücü toplandı. Hazirun cetveli imzalatıldı Ülkücülerin alana gelişinde uzun araç kuyrukları oluştu. Alanın dışındaki bir grup ülkücü yumruklaştı. Otelin önünde toplanan üst kurulu delegelerine kurultaylarda delegelerin imzalaması gereken “hazirun cetveli” imzalatılırken, alanda 900 delegenin bu cetvele imza attığı yönünde anonslar yapıldı. Ancak gün sonunda toplanan imza sayısının 748 olduğu belirtildi. Türkeş’in kızından destek Saatler 10.45’i gösterdiğinde önce Koray Aydın, arkasından da Ümit Özdağ, Sinan Oğan ve Meral Akşener alana giriş yaptı. 4 genel başkan adayı otel önündeki TOMA ve barikatların bulunduğu yöne doğru ilerledi. Bu arada büyük bir izdiham yaşandı. Genel başkan adaylarına Alparslan Türkeş’in kızı Çağrı Türkeş de destek verdi. İzdiham yaşanması üzerine Özdağ, bariyerlerin üzerine çıkarak, kalabalığın arka tarafa doğru ilerlemesini istedi. Ardından da Akşener, bariyerlere tutunarak, “Bu hukuksuzluktur. Kolaysa gelin, beni buradan söküp atın” dedi. Suç duyurusu yapacağım Akşener, burada yaptığı konuşmada, “Hukuki olarak burada bulunma MHP’de 4 genel başkan adayı ve binlerce partili, polis ablukası altına alınan kurultay salonuna giremedi. 1200 delegeden 748’i kurultay için alana geldiğine dair imza verdi Genel Başkan adayları Oğan, Aydın, Özdağ ve Akşener polis barikatının önünde açıklama yaptı. nın, en azından bu arkadaşlarımız açısından, onların hukuki olarak suç işlemesinin önüne geçen Vali’nin ve İçişleri Bakanı’nın sorumluluk alarak imzaladığı talimat metnini görmek durumundayız. Aksi olduğu takdirde parmaklarımı demir korkulukların arasından çıkarmayacağım. Olanların siyasi sorumlusu İçişleri Bakanı’dır. Adalet Bakanlığı’nın Genel Müdür Yardımcısı, bir hakim, hukuksuz bir evraka imza atabiliyor. Pazartesi günü Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ankara Valisi, Ankara Emniyet Müdürü ve o Genel Müdür Yardımcısı hakkında suç duyurusunda bulunacağım.” Adaylardan oturma eylemi Alanda, “tutanak krizi” de yaşandı. 4 genel başkan adayı “neden engellendiklerine” dair 25. Ankara İcra Müdürü’nden yazılı tutanak istediklerini ve tutanak verilinceye kadar alandan ayrılmayacaklarını kaydettiler. Daha sonra adaylar bariyerlerin önünde oturma eylemi yaptılar. Özdağ’ın adaylığını destekleyen MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, bariyerlerin önünde dört adayın ortak imzasının bulunduğu bildiriyi okudu. Bildiri de özetle şunlar kaydedildi: “Ülkücü iradeye mahkeme kapıları nı göstererek siyasal meşruiyetini tartışılır hale getiren genel merkez yönetimi AKP hükümetinin baskı ve tehditleriyle mahkeme kararlarının uygulanmasını önleyerek hukuki meşruiyetini de yitirmiştir. Genel merkez yönetimi ülkücü gönüllerde kaybettiği güven ve saygıyı şimdi polis barikatlarında aramaktadır. Balgat’ta kaybettiğini Sögütözü’nden sormaktadır. MHP kurultayı bir iç mesele olmaktan çıkmıştır. AKP iktidarı 22 Mayıs’ta yapacağı kongrede parti içi muhalefeti MHP sopasıyla terbiye etmeye çalışmaktadır.” Başbakan diyecekler Bildirinin okunmasının ardından Aydın, Özdağ ve Oğan alanı terk etti. Bir süre tutanak bekleyen Akşener de alandan ayrılmadan önce ülkücülere seslenerek “Siz karar verdiniz, diyorsunuz ki ‘Başbakan Meral.’ Allah’ın izniyle görecekler, ‘Başbakan Meral’ diyecekler. Yargıtay, bu kaosun sorumlusu sizsiniz. Kongremizin bu hale gelmesinde o sorumluluğu taşımalısınız. Bu kaosu derhal gidermelisiniz” dedi. l ANKARA Genel Merkez’e desteğe gittiler MHP Genel Merkezi önünde de ülkücüler sabah saat 10.00’dan itibaren toplanmaya başladı. Buradaki ülkücü kalabalık da “Devletin başına Devlet gelecek”, “Hareketin lideri Devlet Bahçeli” sloganları attılar. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli süreci genel merkezdeki makamından izlerken, MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, Bahçeli’nin yaşananları “Yazık ben ülkücüyüm diyenlere. Ülkücü camiaya yakışmıyor” sözleriyle değerlendirdiğini kaydetti. MHP’nin siyasi geleneğinde, 3 şey tartışılmaz: Liderteşkilatdoktrin! Dün, TOMA ve polis barikatıyla önüne set çekilen MHP’nin Olağanüstü Kongre’sinin yapılamadığı ya da yaptırılmadığı Büyük Anadolu Oteli’nin önünde toplanan ve siyasi tarihe “ilkler”le geçecek günü yaşayan ülkücülerin, “Bahçeli istifa!” sloganları, ilk maddeyi, “tartışmanın” ötesine taşıdı. Türkiye’de “siyasetle” ilgili ve havayoluyla Ankara’dan hareket edecek hemen herkesin gözü kulağı Esenboğa Havaalanı yolu üzerindeki kongre salonunun önüne çevrilmişti. Kongrenin, yolcuları ilgilendiren kısmı netti aslında, “uçağa yetişmek.” Ama yolları kesen “muhalif ülkücüler” uzun süre geçit vermeyince, kimisi uçağı kaçırıp yapılamayan kongreye “zorunlu tanıklık” etti, kimisi de aracından inip, bavullarıyla havaalanına yetişmeye çalıştı... Elinde bavuluyla söylene söylene yürümek zorunda kalan bir kadın yolcuya, “memleket elden gidiyor memleket, uçak gitse ne olur!” yollu İZLENİM Ülkücü hareketin TOMA’yla tanışması... laflar da attılar. Ülkücü hareket için ASAYYŞEIN en alışılmadık durumlardan biri, TOMA’ların gölgesinde kurul tay yapmaya çalış maktı. Ülkücülerin her daim “yanında” ol duğu polis, bu kez karşılarında, “gaz ve su sıkmaya” hazır bekliyordu. “Devletin poli si”, alanı dolduranlara göre artık “AKP’nin polisi” olmuştu ve “Burada PKK’lı yok, gi din PKK’yla, çukur kazanlarla mücadele edin” diye tepki gösteriyorlardı. Küfür eden de vardı, alıngan alıngan “anlayış” bekle yen de... Gazeteci olduğumuzu öğrenen bir par tili, “3 köyden giriş denedim. Ama salo na giden tüm köy yollarını kesmişler, san ki köyleri insandan arındırmışlar, bunları yazın” diyordu. Anamur’dan gelen yurttaş ise elinde limonlarla gaza hazırlıklıydı: “Bu limonu genel merkeze hediye ediyorum. Eskiden komünistlere karşı savaşırdık, şimdi genel merkez sayesinde TOMA’lara karşı savaşıyoruz.” ‘Abla’nın direnişi... MHP kongrelerinde, alışkın olduğumuz görüntü şudur; lidere karşı tek aday çıkabilir... O aday da geçmişte Ümit Özdağ’ın yaşadığı gibi en kibar ifadeyle “iyice hırpalanır” ya da Reyiz Yılmaz örneğindeki gibi salona dahi sokulmazdı. Dün 4 muhalif aday vardı ve kongre salonun önünde, “kongre yaptırmamaya” her ne pahasına olursa olsun direnen Genel Merkez’e karşı birlikte gövde gösterisi yaptılar. İlklerin en önemlisi “abla” faktörünün ön plana çıkışıydı: Kongre salonunun önünü kesen TOMA’ların önünde saatlerca ayakta bekleyen Meral Akşener. Üçüncü denemede yanına ulaşabildiğimiz Akşener, yorgun görünmesine karşın, TOMA barikatınının önünden ayrılmaya niyetli değildi ama destekçilerini daha fazla yormak istemiyordu: “Benim açımdan direniş konusunda bir sorun yok. Sabah 7.00’dan bu yana burada insanlar. O nedenle tutanağı görüp, hukuki mücadeleye devam edeceğiz.” Görünen tablo, “Ülkücü hareketin başına bir kadın geçemez” tezini yerle yeksan eder nitelikteydi. Kadınlar “dirsek ata ata” Akşener’in yanına ulaşmaya çalışıyor ve birbirlerine de bu taktiği anlatıyordu. Akşener de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, kongreyi engelleyenlere “Asenalar artık dirsek atmayı öğrendiler ya bundan sonra rahat uyuyabilecek misiniz?” diye seslenerek özetliyordu. l ANKARA Ülkücülerin ‘devletle’ imtihanıabahın erken saatleri... 7’yi geçiyor biraz... MHP’de muhaliflerin olağa Snüstü kurultay için adres göster dikleri Büyük Anadolu Oteli’nin önü... Saat erken ama kalabalık toplanmaya başlamış. İlk dikkatimi çeken pankartlar. Üstünlük Meral Akşener’de... “Ülkücüye moral MHP’ye Meral gerek”... “Seninleyiz Hayme Ana”... (Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin büyükannesi)... Alanda 8 pankart saydım. Bir tane de Koray Aydın pankartı: Dava nöbetinde bir ömür. Diğer adayları destekleyen pankart yok... Bir görevli elindeki torbadan çıkardığı Akşener’in fotoğraflarını dağıtıyor: Başbakanı yakamıza takalım arkadaşlar... İlk izlenimim gün boyu değişmiyor: Dört aday arasında en organize Akşenerciler. Davul zurna çalınıyor: Ölürüm Türkiyem ile mehter marşı. Bir o, bir o. Bir ara müdahale edenler oluyor: Şehitler var, çalmayın. Etrafta tezgâhlar kurulmuş. Tamamı üç hilalli bilumum ürün. Tespihten tişörte ne ararsan... Bu arada kalabalığın çoğu takım elbiseli. Ve parmaklarında gümüş üzerlerinde kurt başı ya da hilal olan yüzükler. Polis otelin önünü bariyerlerle kapatmış. Önde 3 TOMA, arkasında polisler, yanda 1 TOMA... Saat 10’a doğru, 4 genel başkan adayının birlikte geliş saati yaklaştıkça aralarında benim de olduğum bir grup, polis bariyeri ile kalabalığın arasında sıkışıyor. Kalabalıkta nefessiz kalmak neymiş anlıyorum... Adaylar polislerin olduğu barikata geliyor. Onlar da kalabalıkta sıkışıyor. Ümit Özdağ bir ara bariyerlere tırmanıp bir adım geri çıkılmasını istiyor. Koray Aydın, Meral Akşener, Sinan Oğan hepsi beraber. Dördü adına bildiriyi Yusuf Halaçoğlu okuyor: Son sözü genel başkanlar değil, kurultaylar söyler. Birlik ve beraberliğimizi sağlayarak kurultayımızı yapacağız. Akşener’e tepki Ardından genel başkan adayları “yaptırılmayan kurultayı” protesto eden konuşmalar yapıp alandan ayrılıyor. Koray Aydın, Ümit Özdağ ve Sinan Oğan. Gitmeyen Akşener. Polis bariyerini eliyle tutarak şöyle diyor: Bugün burada bu tedbiri alanlar resmi yazılarını bize göstermek durumundalar. Biz valinin aldığı talimatı görmek zorundayız. Aksi takdirde elimi buradan çıkarmayacağım. Diğer adaylar daha önceden farklı bir mutabakat yaptıklarını söyleyip Akşener’i eleştiriyor. Sinan Oğan isim vermeden şöyle diyor: Tel örgüler önünde beklemek bizim mutabakatımızda yoktu. Biz vardığımız mutabakatımızın gereğini yaptık. Akşener öğleden sonra 3’e kadar bekleyip bir konuşma yaparak alandan ayrılıyor. Konuşmanın özü şöyleydi: “Ne yaparsanız yapın MHP’yi AKP’nin ve Saray’ın arka bahçesi yaptırmayacağız...” Bu arada polisle ülkücülerin karşı karşıya gelmemesine özen gösteriliyor ama iki kere “kavganın” eşiğinden dönülüyor. Özellikle havaalanına da giden bu yolun kapatılması üzerine ortaya çıkan gerginlik zor yatıştırılıyor. GÜNÜN ÖNE ÇIKANLARI Birkaç başlıkta da öne çıkanları yazayım: 900 delege imza verdi: Muhaliflerin iddiasına göre kurultay için yeterli çoğunluk olan 584’ün de üzerine çıkılarak 900 delegenin imzasına ulaşıldı. Artık genel merkezin de yargının da kurultayı engellemesi zor gözüküyor. Bahçeli tepkisi: Açıkça protesto ediliyor, istifaya çağrılıyor. Liderlikte zorlanabilir. Alanda en sık protesto edilen kişi, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ. Kurultayı onun engellediğine dair herkes ikna olmuş durumda. Muhalifler içinde öne çıkan isim: Meral Akşener... Tabanda heyecan yaratmış. Ülkücülerin devletle imtihanı: Burada kastettiğim “devlet” Bahçeli değil. Solcular ve Kürt politikacılardan sonra ülkücüler de polisle, bağımsızlığı tartışmalı yargıyla karşı karşıya geldi. Genel merkezleri “AKP’den yana” tavır koysa da sayıları azımsanmayacak sayıda ülkücü, “polis barikatı ve tartışmalı yargı engeliyle” yüzleşti. Kendini yaş almış bir “kurt” olarak tanımlayan bir partili şunu söyledi: Biz taş medrese (cezaevi) mezunlarıyız. 12 Eylül’de biz hapiste fikrimiz iktidarda demiştik. Şimdi aramızdan yönetimi elinde tutan küçük grup fikrimiz iktidarda deyip bizi sokaklara yolluyor. Bunu değiştireceğiz. Günün kazananı: Su 2.5, simit 2.5 TL deyip yok satanlar. Günün esprisi: (Polis bariyerlerini gösterip) Dönüş yolunda “Viyana kapılarına da böyle dayanmıştık, yine hüsran” diye şakalaşanlar. Kişisel sağlık durumu: Sağ ayak bileği ezilmeden kaynaklı şiş, kaburgalarda itilmekten, ezilmekten yoğun ağrı. l ANKARA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear