28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 13 Mayıs 2016 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN haber 11 Hukukta olduğu kadar olmasa da, siyasette de usul önemlidir. Bir şeyin nasıl gerçekleştiği, onun meşruiyetini, nasıl hayat edeceğini, faaliyet alanının sınırlarını ve nasıl son bulacağını belirler. Bunun en yakın örneği, Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlık serüvenidir. Davutoğlu Başbakanlık’a Tayyip Erdoğan tarafından çok vahim usulsüzlükler yapılarak atandı. Erdoğan cumhurbaşkanı seçildikten sonra, bütün teamülleri çiğneyerek parti başkanlığından istifa etmedi. Yemin törenini geciktirerek, bu arada parti genel başkanı olarak olağanüstü kongre çağrısı yaptı. Seçilmiş cumhurbaşkanı olmasına rağmen, anayasanın açık hükmünü göz ardı edip fiili durum yarattı. Eski cumhurbaşkanı da ağzını açıp bir şey söylemedi. Erdoğan kongrede Davutoğlu’nu aday gösterdi. Tek aday olarak Davutoğlu, böylece genel başkan değil, başkan vekili olarak seçildi. Erdoğan’ın amacı, cumhurbaşkanı görevine başlayıp parti genel başkanlığını görünüşte bırakmak zorunda kalınca yapılacak bir kongrede, partide birden fazla adayın yarışmasını engellemekti. Ama ondan daha önemlisi, Abdullah Gül’ün yarışa girmesine fır varmış. Erdoğan baş kan vekili olarak en za yıf adayı, anayasayı eğip bükerek, usul kuralla rını çiğneyerek dayat tı. Bütün AKP delegeleri de buna el kaldırdı. Kim seden aykırı bir söz çık madı. Davutoğlu da çar pık gülümsemesiyle bu Davutoğlu geldiği nu kabul etti. Erdoğan da, daha cumhurbaşkanlığı yemini etmeden, fiilen partili cumhurbaş usulle gönderildi kanı olarak çalışacağını ilan etmiş oldu. Ardından fiili başkanlık dayatma sat vermemekti. Baskın kongre ile bunu engelledi. Gül’ün aday olmaya niyeti var mıydı, bilmiyoruz ama Erdoğan işi hem garantiye aldı hem de cumhurbaşkanı da olsa, partinin esas başkanının kim olmaya devam edeceğini gösterdi. Ardından her gün, her konuşmasında, hemen sı geldi. Parti içinde en zayıf aday olarak göreve getirilmiş olan ve bunu kabul eden Davutoğlu, bundan sonra içine sinmeyen konularda ancak ayak sürüyebilirdi. Başkanıyla hamaset yarışına girip, onu taklit edebilirdi. Başkanı daha güçlü ama kendini daha akılllı olarak görüp, güç üzerine kurulu parti her tasarrufunda anayasanın ilgili mad de aklın güce üstün gelebileceğini uma desini göstere göstere çiğnedi. bilirdi. Ama gerçekle bağı sık sık kopan, Bugün biliyoruz ki, parti içi eğilim yok gördüğü hayalleri cafcaflı ama içi boş lamasında Gül’ün genel başkanlığı kelimeler ve bitmez tükenmez tiradlar na olan tercihle Davutoğlu’na olan eği la insanların üzerine boca edip bunaltan, lim arasında fark değil, derin bir uçurum çalışkan öğrenci olma aşamasında kal mış bir akıl, somut durumun somut değerlendirmesini yapamazdı. Suriye konusunda sergilediği romantik siyasal tahayyülü bunun ipucunu vermişti. Ahmet Davutoğlu nasıl başbakan olarak atandıysa aynı yöntemle başbakanlıktan azledildi. Görünüşte ne azil var ne de istifa. AKP kongresine kadar başbakanlık koltuğunda oturuyor görünecek olsa bile, Davutoğlu şimdi Türkiye siyasal tarihinde bilinmeyen bir usulle kâğıt üzerinde başbakan. Başkan vekilliğinden alınmasına karşı istifa etme yetkisi de yok. Onu ancak başkan uygun gördüğü zaman yapabilecek. Davutoğlu akşam evde gizli gizli ağlayabilir elbette. Yüce dava uğruna bu fedakârlığa katlandığını da iddia edebilir hamaseti bol bir tonda. AKP’liler de bu eğreti gerekçeye inanmış gibi yapacak kadar ona alicenaplık şüphesiz göstereceklerdir. Davutoğlu atandığı yöntemle görevden alındı. Şimdi başkan onun yerine, bu sefer evirip kıvırmadan, atananın kendini başbakan zannetmesine yol açmayacak bir yöntemle, hükümetten sorumlu Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı atamaya hazırlanıyor. Anayasada böyle bir şey yok ama Erdoğan ortalıkta anayasa falan bırakmadı ki? Bu kez SancaktepeASKERİ SERVİS ARACININ GEÇİŞİ SIRASINDA BOMBALI ARAÇLA SALDIRI 69’SyI aarsakleır Aracından inip 50 metre ileriden patlattı. SİBEL BAHÇETEPE Sancaktepe’de bulunan Samandıra Kışlası Kara Havacılık Alay Komutanlığı’na yaklaşık 300 metre mesafede yol kenarında park halindeki bomba yüklü araç, askeri servis aracının geçişi sırasında uzaktan kumandayla patlatıldı. Saldırıda 6’sı asker 3’ü sivil 9 kişi yaralandı. Dün saat 16.45 sıralarında İsmail Hakkı Tunaboylu Kışlası’ndan çıkan askeri personeli taşıyan servis aracının geçişinden yaklaşık 20 metre sonra şiddetli bir patlama meydana geldi. Kışlaya yaklaşık 300 metre mesafede gerçekleşen patlama sonrası cadde savaş alanına döndü, patlama anında ko pan parçalar askeri araca isabet etti, aracın ön tarafı yandı. Patlamanın meydana geldiği bölgedeki bazı iş yerleri ve evlerin camları kırılırken, sokaklardaki araçlarda hasar gördü. Patlama sırasında araçlardan kopan parçaların Bozkuş sokaktaki çocuk parkına kadar gittiği, şans eseri parkta bulunan çocukların etkilenmediği görüldü. Bir ağır yaralı var Askeri araçta bulunan Piyade Teğmen Emre Dede, Piyade Üstçavuş İsmail Küçük, Piyade Astsubay Orkun Sert, Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Eray Dinçer, Piyade Uzman Çavuş İbrahim Bulut, Astsubay Erkan Kök, servis şoförü Hasan Demirci ve yoldan geçen Dilek Aydın (39) ve 15 yaşındaki Sercan Özkul yaralandı. Kolunda ve bacağında ciddi hasar bulunan Aydın’ın durumunun ağır olduğu diğer yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi. İtfaiye patlama sonrası yanan aracı kısa sürede söndürürken polis ve jandarma ekipleri de ikinci bir saldırıya karşı çevrede yoğun güvenlik önlemi aldı. Şüpheli araç alarmı Bu arada patlamanın ardından olayla ilgili çalışma yürüten polis ekipleri saldırıyla bağlantılı olan kişi ya da kişilerin 12 EA 683 plakalı beyaz Ford Transit araçta bulunduklarını tespit edip tüm ekiplere anons geçti. Diyarbakır ve104YVÖAALRÜRALI Van’da patlama SALDIRGAN GÜVENLİK KAMERASINA YAKALANDI Uzmanlar, çivilerle desteklenen bombanın uzaktan kumandayla patlatıldığını belirledi. Patlamanın ardından güvenlik kamerası kayıtları incelemeye alındı. Ortaya çıkan görüntülerde bir kişinin araçtan uzaklaştığı, kısa süre sonra da patlamanın yaşandığı görülüyor. Yaralılara ilk müdahale edenlerden olduğunu söyleyen Aykut Senem adlı yurttaş “İşten çıkıp evime gitmek için yürüyordum. Çok şiddetli patlama oldu, öyle şiddetliydi ki parçalar iki sokak öteye kadar dağıldı. Hemen olay yerine koştum. Askeri servis aracının önü patlamanın etkisiyle yanıyordu, araçtan 8 kişi çıkardık. 6 kişinin yüzünde yaralanma vardı. Bir kadın ise kopan parçaların karnına saplanması sonucu ağır yaralıydı. İşten 3 dakika daha erken çıkmış olsaydım belki ben de yaralanmıştım, hatta ölebilirdim, şans eseri yara almadım” dedi. Faciadan dönüldü Görgü tanıkları, saldırının askeri araca yönelik olduğunu belirterek “Patlama askeri aracın hareketi sırasında oldu. Eğer ilerideki benzin istasyonunun orada olsaydı büyük bir facia yaşayabilirdik” dediler. Görgü tanıkları, son 1 aydır polisin bölgede görev yaptığını, uygulamaların sabahlara kadar devam ettiğini söylediler. Diyarbakır Sur ilçesine bağlı Hani yolu üzerindeki Sarıkamış Mahallesi Dürümlü mezrasında dün akşam saat 22.30 sıralarında şiddetli bir patlama meydana geldi. Patlama sesi yaklaşık 20 kilometrelik bir alanda duyulurken, deprem olduğunu sanan bazı yurttaşlar evlerinden dışarı çıktı. Haber ajansları patlamanın PKK’ye ait bir hücre evinde meydana geldiğini öne sürdü. İddiaya göre, patlayıcıların kamyonete yüklendiği sırada infilak ettiği bildirildi. Reuters ajansı 4 kişinin öldüğünü 15 kişinin yaralandığını duyur Dürümlü mezrasına çok sayıda ambulans ve itfaiye ekibi gönderildi. du. Bölgedeki birçok binada hasar meydana geldiği belirtildi. Van şehir merkezinde de gece geç saatlerde büyük bir patlama meydana geldiği bildirildi. İlk bilgiler çok sayıda yaralı olduğu şeklindeydi. YA6S0A. KGLÜANRÜIN Geride yıkım kaldıDOLDU Şırnak kent merkezi, Mardin’in Nusaybin ve Hakkâri’nin Yüksekova ilçelerinde hendek ve barikatların kaldırılması için ilan edilene sokağa çıkma yasağı 60. gününü geride bıraktı. Şırnak ve Nusaybin’de operasyonlar sürerken, Yüksekova’da operasyon 20 Nisan’da tamamlanmasına karşın 23 gündür yasak kaldırılmadı. HDP milletvekilleri yasağın kaldırılmamasını TBMM gündemine taşırken, sosyal medyada yasağın kaldırılması için kampanya başlatıldı. HDP İl Başkanı Metin Besi, yasak nedeniyle 100 binden fazla insanın ilçeden göç ettiğini, operasyon ve çatışmalarda 5 bin evin tahrip olduğunu belirtti. DBP’li Belediye Başkanı Serhat Kadırhan, 75 bin kişinin yaşadığı Şırnak’ta 70 bin kişinin göç ettiğini kentin yüzde 60’ının yıkıldığını, 4050 bin kişinin evsiz kaldığını belirtti. Ersan Gürpınar Şehit annesi yürekleri dağladı Şırnak’ta önceki gün şehit olan 23 yaşındaki Özel Harekât Polisi Ersan Gürpınar için dün memleketi Samsun’un Kavak ilçesinde tören düzenlendi. Şehidin cenazesi evine getirildiğinde annesi Fadime Gürpınar, babası Yılmaz Gürpınar, kardeşleri Okan ve İclal Gürpınar ile 22 Nisan’da nişanlandığı Pınar Arslan gözyaşlarına boğuldu. Annesi oğlunun tabutuna sarılarak öptü ve “Annem nasıl dayanayım sana oğlum? Sen bayrağı seviyordum annem. Bayraklara sarıldın da geldin mi annem? Doyamadım sana yavrum” diye feryat etti. Şehidin nişanlısı Pınar Arslan tabuta sarıl dı ve şehit nişanlısının fotoğrafına bakıp gözyaşı döktü. Şehidin Van’da birlikte görev yaptığı ve Şırnak’ta da görev yaptıktan sonra olaydan iki gün önce Van’a dönen silah arkadaşları da cenaze evinde aileye taziyede bulundu. Şehidin cenazesi Merve Camii’nde düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. Gürpınar’ın silah arkadaşlarının birinin kolunda bulunan bantta Enfal Suresi’nden “Onları siz öldürmediniz, fakat Allah öldürdü onları” Türkçe ve Arapça yazılı ayeti dikkat çekti. Şehidin tabutu başında önce tören mangasında görevli polisler daha sonra da özel harekâtçılar nöbet tuttu. Bir şehit daha Nusaybin’de 5 Mayıs’ta yaralanan Piyade Uzman Çavuş Abdullah Şimşek, tedavi gördüğü GATA’da kurtarılamayarak şehit oldu. ‘Hepinizi çiğ çiğ yiyeceğim, fıtratım böyle’ Anayasayı gönlünce değiştirmeye ve ille de başkan olmaya karar veren ve bu uğurda önüne gelen her şeyi yıkıp geçen Cumhurbaşkanı, TOBB açılışında “Kimsenin Türkiye’yi vejetaryen diyete mahkum edilmiş bir aslanlar ülkesi haline getirmeye hakkı yok” demiş. Onun küçümsediği şey aslında dünyanın ideal hali. Hani aslan tavşan gibi bir şey olmuş, öfkeler dinmiş, savaşlar bitmiş, dünya barışı gelmiş.... Doğasındaki vahşetten silkinip uysallaşmayacağını kükreyen politikacı ise dünyanın kâbusu. Hani onlar yüzünden Ortadoğu yanmış, terör almış başını gitmiş, silahsızlanmanın ‘s’sinden söz edilmez olmuş... Bari çıkıp biri ona anlatsa, üzerinde vahşete prim vere vere yaşadığımız bu rezil dünya kuzularla, kedilerle, bebeklerle eğleşmiş, iyi kalpli vejetaryen bir aslanın da zamanında gelip geçtiği bir dünya... Aslanın adı Tyke. Bu şahane hayvan 50’li yıllarda Amerika’da yaşamış. Tyke’nin annesi hayvanat bahçesindeki kafesinde bütün yavrularını doğurur doğurmaz parçalayarak öldüren tutsak bir aslan. Tyke’yi son anda elinden alıp yaralı bir şekilde kurtarıyorlar ve bir çiftliğe gönderiyorlar. Çiftlikte başlangıçta sütle beslenen küçük aslanın önüne birkaç ay sonra kemik atmaya başlıyorlar. Yemiyor. Et veriyorlar. Etin dönüp yüzüne bile bakmıyor. Sütüne kan damlatıyorlar. Kusuyor. Tahılla ve yumurtayla besleniyor. O dünyanın en uysal ve iyi kalpli hayvanı; şiddet nedir hiç bilmiyor ve dokuz yaşına kadar huzur içinde yaşayıp, bir film çekimi sırasında üşüttüğü için zatürreden ölüyor. Yani söyleyin ona vejetaryen aslan örneğini bir daha vermesin, kendi bacağına sıkar. Kürsülere çıkıp, ülkeyi vejetaryen beslenmeye mahkum edilmiş bir aslana benzetmesin. Benzettiği şey kötü değil iyi bir şey. Ama o buraları, balta girmemiş orman, kendisini de ormanın kralı sanıyor. Yeni anayasa denince de aklına orman kanunları geliyor. O yüzden iki lafın arasında aslandan giriyor vejetaryenden çıkıyor; şiddet diyor, et diyor, kan diyor, vahşet diyor. “Vahşi aslanı ot yemeye mahkum edemezsiniz” diyor. “Bu ülkeyi uysallaştıramazsınız” diyor. “Hepinizi çiğ çiğ yiyeceğim; fıtratım böyle” demeye getiriyor. O kükredikçe ortaya çıkan şiddet titreşimi etrafa yayılıyor. Bir bakıyorsunuz uysal muhalefet lideri bile birden dilini kana batırmış. Liderler, iyi bilirler, ezilmiş ve hor görülmüş halkların gözü, et yemeyen, kemik kırmayan, kan içmeyen liderleri pek tutmaz. O halklar vicdanın ışıltısız kudretiyle ilgilenmez; ille de etin parçalanışını görmek; kemiğin kırılış sesini duymak ve hayvanın çığlığını işitmek isterler. Hem ölen... hem öldüren hayvanın. O yüzden bu ülkeye cumhurbaşkanı olan ve şimdi de başkan olacağım diye tutturan insan ve onu alkışlayanlar ve hatta ona kızanlar bile... Doğalarındaki şiddeti köreltmekten değil, beslemekten yanalar. Hepsi sanıyorlar ki anca böyle kazanırlar. Ama yanılıyorlar. Biz yediğimiz kuzuyla, kucağımıza alıp sevdiğimiz kuzu arasında bir bağ kurmayarak bilinçli bir şekilde yarattığımız gaflet çukurunda iştahla semirirken; yasalar ve geleneklerle kolladığı insanı aynı iştahla sömüren düzenin içinde doğruyu yanlışı ayırt edemez hale geliyoruz. Hani bazen birbirimize soruyoruz ya bu ülke nasıl kurtulacak diye.... ‘Yüksek’ profilli ve düşük ahlaklı politikacıları iktidara layık gören halk; Cumhurbaşkanı’nın vejetaryen aslan örneği üzerine biraz derin düşündüğünde; vahşi bir hayvanla kendisi arasındaki farkı bulduğunda; Nihayetinde de afiyetle yediği kuzuyla, içi kabararak sevdiği kuzu arasında doğrudan bir bağ olduğuna uyandığında kurtulacak. Öldürülen PKK’li Aydar’ın yeğeni çıktı Şanlıurfa’da geçtiğimiz salı günü kent girişinde polisin durdurmak istediği bir otomobilden ateş açıldı. Çıkan çatışmada “Herekol” kod adlı PKK’li 29 yaşındaki Cüneyt Aydar öldürüldü, otomobili kullanan İsmail Kaya yaralandı.Tanınmamak için takım elbise giydiği ve ülkücüler gibi bıyık bıraktığı saptanan Aydar’ın Aktütün Jandarma Karakolu’na yönelik baskının planlayıcılarından olduğu, asker, polis ve korucuların şehit edildiği saldırıları gerçekleştirdiği belirlendi. KCK yöneticilerinden, kapatılan DEP’in eski milletvekili Zübeyir Aydar’ın yeğeni olan Cüneyt Aydar’ın cenazesi Siirt’e götürüldü. l ŞANLIURFA/ DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear