28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 11 Nisan 2016 TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ Bİ soRmak lazım SELİN ONGUN TUNCER selinongun@cumhuriyet.com.tr söyleşi 7 ALMANYA BÜYÜKELÇİSİ MARTIN ERDMANN, DİPLOMATİK KRİZE NEDEN OLAN SÜRECİ ANLATTI: Akademisyenlerin duruşmasına katılmayı değerlendiriyoruz... Ankara’daki görevine geçen ağustos ayında başlayan Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann, son bir NECATİ ve Gül’ün duruşması da aynı adliyede görülüyor olacak. Büyükelçilerden çifte ziyaret söz konusu olabilir mi? kaç haftadır hem Türkiye hem de Alman SAVAŞ Biliyorsunuz, Can Dündar ve Erdem ya basınının kadrajında yer alıyor. Gül hakkındaki davada gizlilik kararı ve Diplomatik kriz, içerikli o güncel ha rildi. Dolayısıyla bizim bizzat bu duruş berlerden aşinasınız: “Almanya Büyükel maya katılmamız mümkün olmayacak. çisi Erdmann, NDR televizyonunda ya Ama yoğun bir şekilde gelişmeleri takip yımlanan ‘Erdoğan klibi’ni konuşmak etmeye devam edeceğiz elbette. üzere Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı..” n Akademisyenlerin davası? “DündarGül duruşmasına katılan büyü Bu duruşma tarihine henüz önümüzde kelçiler Bakanlık’ta...” 10 gün var. Bu konuyu kendi içimizde de Klip güncelinin yanı sıra sığınmacı an ğerlendirmekteyiz ve açıkçası biz henüz laşması, vize serbestisi ve yaşanan terör nihai bir karar almış değiliz. saldırılarına dair sorularımızı da yanıt n Biz, derken? layan Büyükelçi Erdmann ile yaptığımız Hem Almanya hem de Avrupa Birli söyleşinin tamamını cumhuriyet.com. ği içindeki ülkeler olarak henüz bu konu tr’den okuyabilirsiniz. daki fikir alışverişimizi tamamlamadık. n Haber şöyleydi: “NDR televizyonun Akademisyenlerin duruşmasına katılacak da Extra 3 adlı programda yayımlanan mıyız, katılacaksak ne şekilde katılaca Erdoğan klibi nedeniyle Almanya Bü ğız; henüz netlik kazanmadı. yükelçisi, Dışişleri Bakanlığı’na çağrıl n Teyidinize muhtaç sizinle ilgili bir dı.” Bu davet sizin için sürpriz miydi? kulis haberi: Dündar ve Gül duruşması Aslında hiç beklemiyordum. Kaldı ki na katılmanızla ilgili olarak sadece sel dört hafta gibi kısa bir sürede Dışişleri fie ile ilgili eleştiri aldığınız yansıdı. Bakanlığı’na üç defa çağrılmış oldum. Bu, Doğru mu? aslında iki müttefik ülke arasında çok na Diplomatik ilişkilerin gereği olarak bu dir görülen ve alışık olmadığımız bir du tür görüşmelerin içeriğine dair bilgi ver rum. Ama şunu söylemek gerekiyor ve memiz doğru değil. Görüşme içeriğine da özellikle altını çizmek istiyorum; Türk Dı Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann, “Vaat edilen vize serbestisi Brüksel’deki hayal fabrikasının bir ürünü değil” diyor. ir herhangi bir yorum yapmak istemiyo şişleri Bakanlığı bu anlamda meşru hakkını kullanıyor. Bunda bir tereddüt yok. Usule gayet uygun bir durum. beklemiyoruz. Fakat merak konusu: Bu mında bulmadığı, basına yansıdı. Algörüşmeler nasıl geçer? Gözümüzde na man medyasında kocaman bir Erdoğan gulamak istiyorum. “Hangi kültür haklı, hangisi haksız” kısmında hiçbir değerlen rum. Bunu daha önce de söyledim. Süreci canlandıran öpücük Görüşmelerin perde arkası sıl bir atmosfer canlanmalı? Belki zamanı geldiğinde bununla ilgi n “Bakanlık gereğini yapmıştır” de li ayrıntılı bilgi vermek isterim. Ama şu diniz. Yanı sıra kısa süre içinde üç kez aşamada, olaylar henüz sıcakken yangına çağrılmanızı da not ettiniz. körükle gitmek istemiyorum açıkçası. Ve Bakanlık beni gecegündüz, istediği za uluslararası teamüller gereği de diploma man çağırabilir. Bu konuda hiçbir sorun side bu tür görüşmelerin içeriği hakkında yok. Gece ikide çağırsınlar yine giderim. dışarıya bilgi verilmemesi gerekir. Fakat n Siz Dışişleri’ne 1982 yılında girmiş şunu da söylemek gerekiyor tabii. Dışişle siniz, mazinizde 34 yıl var. Geçen bir ri Bakanlığı’na çağrılmam neticesinde ka ayı, kariyerinizde nereye koydunuz? muoyunda oluşan bu tablo ve tartışma bi Son derece enteresan ve heyecan veri ze gösterdi ki, mizah ve karikatür konu ci tabii. Her gün yeni bir şeyler öğreni sunda iki ülke arasında birbirinden çok yorsunuz! Dünyanın ve elbette diplomasi farklı bir kültür ve algı biçimi var. Avru dünyasının da çok renkli ol pa Birliği içerisindeki duğunu tecrübe ediyorum. n Bakanlığa giderken ne ülkelere baktığımızda Akademisyenlerin bile ülkeler arasında düşünmüştünüz, aklınızda neler vardı? Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığımda son konu, İstanbul’daki duruşmaya ka duruşmasına katılacak mıyız; henüz netlik kazanmadı. Dündar ve Gül davasıyla il bu anlamda yine farklılıklar olduğunu gözlemliyoruz. Mesela Paris’teki Charlie Hebdo krizi. Bu derginin ya tılmamla ilgiliydi. Dündar ve Gül hakkındaki davaya gözlemci olarak katılmıştım. Dolayısıyla merak et gili olarak basın ve ifade özgürlüğü anlamında tavrımızı ve pozisyo yınlarını, Almanya’da kendi mizah anlayışımıza göre değerlendirdiğimizde Charlie tiğim kısım sadece şuydu: numuzu koruyoruz. Hebdo’nun çıtası bize Acaba orada nasıl karşıla göre çok yüksek. Char nacağım, neler söylenecek? lie Hebdo’nun çizgisi n Bakanlığa üç kez çağrıldım, de Almanya’daki mizah kültürüne göre çok diniz. Biz bildiklerimizi sayalım. 1) daha sert ve yıpratıcı. Yine Almanya’dan NDR’de yayımlanan Erdoğan klibi ko devam etmek istiyorum. Almanya’da nulu görüşme için davet edildiniz. 2) mizah, karikatür veya siyasi şaka/mi DündarGül duruşmasına katılmanızın zahtan bahsedecek olursak, bu Alman ertesinde davet edildiniz. Ya diğeri? Anayasası’nın 5. maddesinde düzenlenen Diğer mesele de öğretmenlere yönelik bir mesele. Orada “Hiçbir hükümet fikir hazırlanan bir okul kitabıydı. Bu kitaba ve sanat alanında herhangi bir sınırlama/ dair içerikte de “uluslararası soykırımla” engelleme koyamaz” ibaresi var. Mizahi ilgili bir konu geçiyordu. Bu sebeple çağ bir durum etik olarak herhangi bir sınırı rılmıştım. aşıyor mu aşmıyor mu; Almanya’da hükü n Extra 3’teki klip nedeni ile Bakanlığa çağrılmanız Almanya basınında da epey tartışıldı. Elbette bir diplomat olarak görüşmelerin perde arkasını anlatmanızı metler buna karışmaz. Bu konuda sadece mahkemeler bir duvar örebilir. Yine bununla ilgili olarak Alman ceza kanunlarında ilgili maddeler mevcuttur. n Erdoğan klibinden sonra sular durulmadı, bir de “şiir” yayımlandı. Hakkında soruşturma başlatılan Jan Böhmermann’dan bahsediyoruz. Şansölye Merkel’in bu şiiri mizah kapsa tartışması var. Bu şiir için, “Küfürhakaret kara mizahın kapsamına girer” diyenler ve “Bu küfürlü şiir kesinlikle kabul edilemez” diyenler var. Bu tartışmayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yayın 31 Mart Perşembe günü ZDFNeo kanalında 22.30 sıralarında yayınlandı. Ertesi gün tabii medyada yoğun bir tartışma başladı. Ve ZDF kanalı doğrudan kendisi inisiyatif alarak, hemen aynı gün, cuma günü öğle saatlerini biraz geçmişti, o videoyu hem kendi medyatekinden hem de genel internet ortamından kaldırdı. ‘Siz kimsiniz’ çıkışı sonrası n Videoyu kaldırmak kurumun sahiden kendi kararı mı yoksa Alman siyasi aktörlerinin bir dahili var mı? Bu tamamıyla ZDFNeo kanalının kendi kararı. Açıklamaları da şöyleydi: “Böyle bir yayın bizim yayın politikamıza ve kalite standartlarımıza aykırıdır.” O nedenle kendileri kaldırdılar. Bu tür yayınlarla ilgili son günlerde yaşadığımız tartışmalar aslında şunu gösteriyor. Halkın tepkisine baktığımızda, herkesin görüşünün ve etik anlayışının farklı olduğunu görüyoruz. Kimisi bu yayını kabul edilemez buluyor, kimi ise farklı düşünüyor. n Peki, siz ne düşünüyorsunuz? Ben şahsen böyle bir yayının gerçekleşmiş olmasından dolayı üzüntü duydum. n Böhmermann’ın okuduğu şiirden mi, klipten mi bahsediyorsunuz? Şiirle ilgili konuşuyorum ve şahsen duyduğum üzüntüyü açıklamak istiyorum. Bununla ilgili Alman ceza kanunda birden fazla madde var. Suç duyurusunda da bulunuldu. Bu konu artık yargının elinde. Bundan sonraki süreçte mahkemeler karar verecek. Bir büyükelçi olarak yargıya intikal eden bir konuda çok fazla şey söylemek istemiyorum. n Kliple başladık, şiire geldik. Bu tartışmayı siz nasıl deneyimlediniz? Bir büyükelçi ve diplomat olarak böyle olaylar karşısında herhangi bir duyguya kapılmamak gerek. Burada kültürel farklardan bahsedebiliriz. Ve özellikle vur lgkbznCgbmAvgndhvtdcmdrlKrkrtblzlktbrllmkaoeiaeıeiaaaeeeieeiieiüiuiıeaoieıeimluelsftrmkrrrrmuıonaKnCnnBrrmmğkmlpdnyaboyıüznrımiybmedibeaılkrsyzi,utnuelüniaiıiaaüu.lNyldoiSCmansaiassaiaBıaımmroodkeszhresrmrtrlsşubHnkdinıasorivnrkölutnrallamşlıaaenya.kauııitmaiaaüeearaieşuayk.yyoiharstodnklmuknlzıyBoçliarçrayrlaçimyderiİaşnialaıllzAuaçıurıyrbkaagıbbinnşieeeıllridrmrlipdkihot’m”nuiuzikçırlalnıeraikdılıleaivdlışlslylublammamglsiumbrliıdnemmelsşalagaiiatlaçiloeşhııonkihtğaiöllenalıırzrkiomuşitlrıenkmeralais:eragakğmloluetadglkwngbşaıdaruiadyranmmuzadtgüirlnDsinrsıdk.ıiknnaöbutaamaklaeilnnraeya’emilasmtrieıryigOdnkrüebailuilirğrşaaasnmdrpeımaaugn:yariblküeaeaymur’nkıiiuslanhrnmuetsıinyminı“rs,ozadst’arsafla.aşneyrslavcCniinUıedaneıaiaçeaiieıyrdı?üşütıyauçpyMödznsaelndaminnğkınıuutıhrakğıaalılabrieşyytnazıüşmkğmlimrdeueıiıgnrlrmimieaınşameşüvltyimedaliidlaykpddaaisemvrgElameedcdmşpnadkaaeranvrıeraa.rhnalie.eeinyakkarkrymaoiidaaoietpabıerüdavkBenlHprunt.ğldeiiaaçkmlıiag”yatseekaaeyynltilumunGrıeıonıdâdsgaöaiğgeomdbrağikobirğktazşeüehlrksrlezn.bkimiırlblaeoaaedlm.uilrialadeueBlieboebAmşumndinnlne’rüırmmnrermükcunuğimüynianbikustlkhdh’lkkrdirenmııalnneualaaagyiyoinzı.ueliaınk.uikaraynirıisu.ioayyrüunarioBdynoEzşdyszrççodslonrn“nbadanaluın.eaulıuamnureauSertlsğidlkoiı,ypVa.umyebuyCdilıtö,drmurdmğitıeilalDtlharBrmz’adtbyuhıüakeömenimdnrneuousakeaan.ninıulim.naşnlııeakdzsnağş.knmancndiğli.tt.eıaeiiaaiazıealmrınnıtueşuCrsng?,hniııyilaununleidyimrldgdb“mT“jmsnynmskkcimyhcğseBuıekbiçBauıiuevoıheeeıouuieükabmaiüaamllnüunnnnÇ(Yinuebgm.ynrnr:dnr.öiuGiskleölşaetz?ioüBulkupçuDnıtSlgıa.NTBıb,enümrkkmnkğadireaB,znSuieyyÖneübiciüaeeubyleeıcknTilnloaaklumkaAeıeenlbeenylarykyminmdeemiaaeüiğkrlünvennrerldişlilaoşl’Baiemlşdraedşıraraoıdahaeeeücçimatknzınmentykkn.aglşykebinieşiluasildsuilinoşdmAirtl)ünSlaeeımıaasötmalsyaemeeemlmkdiaıeşdEazBeşyavayhbeacrağ.mekaTmereclrleçbii’l.utiiadbHbaiyinalelpreenrcümbu2laseah”aeiGeeeyaşArvbeıtearnrs8nosttbtsaisarbo’aülkaimrlTtaalııdleAvndkcbslltkltişcetrim?Aeila,ıapdşaıeaaulidrüçrörüautne9iöenıabeıanby’BşmkvutnaırBrkyzlBeşüöyyyarnryv:0dylüidşmıbiiedatueğğıkyreTbanbkulrtluaovnralmÇaıebdüblideeaeuaiayrr.ilrekaeanrtskyiharzdpjalei.oyhelşuaıksedirldenadşs,a.a.ldrmkaryuedTondkki.ı”dekordaıyakuaflaşmuü.miünAaedoamürıvelüraelygyuaeldılasavirKsağnssuyaşruetlenassBdnllrinioğAaaısarlaetlı.iarüuaişkeğmztıbayniıkıAlışalbddrternçılsSresasmnslnldnıiındnpetuilkisd.iimerieCanmlykıBıöçaaı”ndeireyseğıu,ıidnbhilvaljayıddorpvanegz,lnenaöbiıTarieBssagezisakeaııbseTamarnernnuiüdnzsrına.’imüoöğnmuTayıbbiruinnicşüldlgpayircğmydrbnsziıöikleıroüeyeialdiziiruonüılddleyaatillikplevdsirznora,?rçk:aerıaaerdiğvdikpoaşıelğğutdaksiineüınzçüşkirAın“imerrilrylattümryrMıienmsoisglidkzNdaumcaç.uuriınklenısvelıtebkeefeöteüAtilüagiomnoüeec’iteaıra’ıaeyadmkdyinakznlykukkaırssnileeer?r.ıii. n 22 Nisan’da tutuklu akademisyen Çünkü son yıllarda TürkiyeAB ilişkilelerin duruşması var. Aynı anda Dündar ri epey uykuya dalmıştı. Eleştirilerimizi kapalı kapılar ardında yapıyoruz n Hayat öpücüğü benzetmeniz eşliğinde soracağız: Burada iki eleştiri var. 1)Kimi AB uzmanları, AB’nin Türki ye’deki hak ihlallerini görmezden gelerek AB’nin kendi normlarına sığınmacı anlaşması nedeniyle yüz çevirdiğini söy lüyor. 2) Erdoğan ittifakı ile buna Merkel’in öncülük ettiği söyleniyor. Bu tespiti birçok kez duydum. Az önce masallar diyarındaydık, bunun da bir masal olduğunu söyleyebilirim. Biz Türkiye’deki eksiklikleri elbette görüyoruz, bununla ilgili yorum yapıyoruz. AB İlerleme Raporu’nda zaten bunlar somut biçimde eleştiriliyor. Başbakan Davutoğlu, Sayın AB Bakanı Volkan Bozkır da bu anlamda yaptığımız eleştirileri yakından biliyorlar. Türkiye ile içinde bulunduğumuz durumda özellikle TürkiyeAB ilişkilerine baktığımızda elinize megafonu alıp, pazaryerine çıkıp Türkiye’deki eksiklikleri ve sıkıntıları sürekli gür bir sesle ortaya koymanın çok faydalı ve anlamlı olacağını düşünmüyoruz. Özellikle Can Dündar ve Erdem Gül davasıyla ilgili olarak, basın, ifade, mizah, sanat özgürlüğü anlamında oldukça somut ve sakin biçimde tavrımızı ve pozisyonumuzu ortaya koyuyoruz. Bu konudaki eleştirilerimizi elbette yöneltiyoruz. Fakat bunu kapalı kapılar ardında yapıyoruz. Elimize megafonu alıp pazaryerine çıkıp bağırmıyoruz. Başkan Obama’nın söylediğini düşünün. Avrupa’daki liderler de aynı şekilde eleştiriyor. Brüksel’de yapılan zirve toplantılarında da bu gündem maddeleri ele alınıyor elbette. n AK Parti’ye muhalif, Türkiye’nin AB yolculuğunu destekleyen kimi isimlere göre, vize serbestisi olmayacak, kıyamet haziranda kopacak? Vaat edilen vize serbestisi Brüksel’deki hayal fabrikasının bir ürünü değil. n Ve bir diğer konu: Almanya Türkiye’deki temsilciliklerini uyararak 17 Mart 2016’da temsilcilikleri ve okullarını tatil etti. İstanbul Valiliği bunun üzerine, sansasyonel haberleri dikkate almayın, dedi. İki gün sonra İstiklal Caddesi’nde patlama oldu. Bu sürecin sizdeki karşılığı nedir? Federal Hükümet ve Almanya’nın Türkiye Büyükelçisi olarak çalışanlarımızın, okullarımızın ve buradaki kurumlarımızın emniyetinden sorumluyuz. Bu sorumluluğumuzun gereği olarak zaman zaman emniyetin sağlanabilmesi için zor kararlar almamız gerekebiliyor. Bu tür kararları çok kolay almıyoruz elbette. Biliyoruz ki böyle bir karar alırsak adeta bir alarm etkisi olacaktır. Ve eğer böyle bir karar alıyorsak da bunun mutlaka bir nedeni vardır. Böyle bir kararı rastgele almayız. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear