26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 9 Şubat 2016 EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber 5 ‘Güç zehirlenmesi’ KP’nin kurucu ismi Hüseyin Çelik, kendi internet sitesinde “İstişare, eleştiri ve linç” başlıklı bir yazı kaleme alarak eleştirilere yanıt verdi. Hüseyin Çelik, “Tuvaletlerin kapısının arkasına bile yazılamayacak ifadelerle bize saldırılmasının akıl tutulmasından başka izahı yoktur” dedi. Eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Tayyip Erdoğan’ı hedef alan açıklamalarının ardından, Arınç’a destek veren isimlerin başında gelen Hüseyin Çelik eleştirilere yazıyla yanıt verdi. “Bir yerde eleştiri ve tartışma varsa orada gelişme vardır, ortak akıl vardır, hayır ve bereket vardır” diyen Çelik, şöyle devam etti: “Eğer eleştiri ve tartışma yerini kayıtsız şartsız tasdik etmeye, ululamaya, şak şaka, külah kapmak için tabasbus (yaltaklanmak) ve yalakalığa bırakmışsa orada ortak akıl kaybolmuştur, hayır ve bereket yok olmuş Hüseyin Çelik kurucusu olduğu partiden gelen sert eleştirilere yanıt verdi Çelik’in, “Özgüven patlaması ve güç zehirlenmesi, kenarda duran herkese ‘sanki kunduramdan bir çivi düşmüş’ muamelesi yaparsa gün gelir yalın ayak kalmak mukadder olur” uyarısı dikkat çekti A demektir. Eleştiri ve tartışmanın olmadığı yerde önce durağanlık, sonra çürüme başlar.” Çelik, “Sayın Arınç’ın, benim veya başka bir arkadaşımızın söyledikleri, yazdıkları bazı Ak Partili arkadaşların, bazı kapıkulu gazetecilerinin veya sosyal medya kullanıcısı sözümona troll ve troliçelerin hoşuna gitmeyebilir” dedi. Linç kampanyasının insanlıkla ve İslamlıkla bağdaşmadığını söyleyen Çelik, “Bizi bundan dolayı eleştirmek de en tabii haklarıdır. Ancak tuvaletlerin kapısının arkasına bile yazılamayacak ifadelerle bize saldırılmasının akıl tutulmasından başka izahı yoktur. Çünkü Ak Parti gençliğinin böyle bir seviyesizliğe alet olmayacağına inanıyorum” dedi. “Biz Ak Parti’nin yanaşmaları değil aslî unsurlarıyız” diyen Çelik şöyle devam etti: “Ben, DYP’den ay Tuvalette bile yok rılıp Ak Parti’nin kurucuları arasında yer alırken, bugün büyüklerimizin iltifatlarına mazhar olan, uçaklarından ve heyetlerinden hiç eksik olmayan, kapılarını bolca aşındıran birçok kimse, Milli Görüşçü damgası yiyip, 28 Şubatçıların hışmına uğramamak için selamlarını bile esirgiyorlardı.” Çelik yazısının sonunda ise “Özgüven patlaması ve güç zehirlenmesi, sitem eden, kırgın olan veya zarar vermemek adına kenarda duran herkese ‘sanki kunduramdan bir çivi düşmüş’ muamelesi yaparsa gün gelir yalın ayak kalmak mukadder olur. Bizden söylemesi” ifadelerini kullandı. AKP’li eski Bakan Sadullah Ergin ve Bülent Arınç da Hüseyin Çelik’in yazısını “Dostça serzenişler” mesajıyla Twitter’da paylaştı. Özgüven patlaması Ortak akıl kaybolmuş Arınç paylaştı Yanaşma değiliz Hüseyin Çelik’in açıklamaları ‘Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a mesaj verdi’ yorumlarına neden oldu. Tarih tekerrür eder mi? ski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Dolmabahçe mutabakatı konusunda Erdoğan’ı yalanlayan açıklamaları ve eski AKP’li bakanların da bu eleştirilere destek vermelerinin ardından başkent kulislerinde, “Tarih tekerrür eder ve geçmişte milli görüşten ayrılan yenilikçiler gibi, AKP içinden de yeni bir parti doğar mı?” sorusuna yanıt aranıyor. Artık yeAYŞE SAYIN ni mekânları ağırlıklı olarak Ulus’un tarihi mekânlarından “Hamamönü”ndeki ofisler olan AKP’li muhaliflerin, yeni yol haritası ve izleyecekleri strateji konusunda kulislere yansıyan bilgiler ve değerlendirmeler şöyle: lUygun zemin ve zaman Arınç’ın çıkışı ilk başta “bireysel tepki” olarak değerlendirildi. Ancak Hüseyin Çelik, eski bakanlar Suat Kılıç, Sadullah Ergin’in de aralarında bulunduğu isimler de Arınç’a destek verdi. Bu isimlerin bir bölümü şimdilik “ofis siyaseti” yürütüyor. Bir parti oluşumuna geçilmesi zor görünüyor. Erdoğan’ın elinde medyanın yanı sıra büyük bir devlet gücü var, böyle bir siyasal ortamda, yeni siyasi parti “ölü” doğar. Uygun zemin ve zaman beklenmeli. lOrtak noktaları Gül: AKP içinde bugün milletvekili olmayan, ancak geçmişte partinin “ağır topları” niteliğindeki bütün isimler aslında birlikte hareket etmiyor. Ancak her grubun ortak noktası, Abdullah Gül ile temaslarının sürmesi. Ancak Gül, hiçbir kesime, “yeni oluşum” konusunda ümit vermedi. lYenilikçiler örneği: Şu anda muhalif isimlerin, “parti oluşumu”nda, aceleci olmamalarındaki en önemli etkenlerden birisi olarak, AKP grubu içinden destek görmemeleri gösteriliyor. O isimlerin büyük bölümü, o dönem “yenilikçi” ekip içinde yer alanlar. Gül, Arınç, Abdüllatif Şener’in de bulunduğu isimler o dönem milletvekiliydi, Erdoğan ise hiçbir sıfat taşımıyordu. AKP içinde bir çatlama ya da kırılma olması halinde ancak yeni parti kuruluşu gündeme gelebilir. Ancak AKP’nin kuruluş sürecini bilenler, “Milli görüş içinde Erbakan’a ilk muhalif hareketi başlatan Arınç’tı” diyor. lDavutoğlu da gardını aldı: Kulislerde, Davutoğlu’nun Gül’e yakın isimlerden Taner Yıldız, Mehmet Özhaseki, Ali Babacan’ı “danışmanlığa” getirmesi muhaliflere karşı “hamle” olarak nitelendiriliyor. lGeç mi kalındı?: AKP’den kopan eski bir AKP’li bakana göre ise ‘muhalif’ isimler, “çıkış ve eleştirilerinde” geç kaldı. Gezi, 17/25 Aralık süreciyle ilgili rahatsız olmalarına karşın, o süreçte yeterince seslerini yükseltemediler. Başlatacakları bir hareketin şu aşamada başarı şansı yok” görüşünü dile getiriyor. Arınç’ın çıkışına Çelik, Kılıç ve Ergin destek verdi. Bu isimlerden bazıları şimdilik ‘ofis siyaseti’ yürütüyor. Kulislere göre AKP, Fazilet Partisi gibi olmaz, yeni bir siyasi parti zor E CHP KAYNIYOR Nazlıaka: Yoldaşımı açıklamam Kılıçdaroğlu: Böyle yoldaşlık mı olur? FIRAT KOZOK artisinden bir milletvekilinin, odasındaki Atatürk portresini indirdiğini ileri süren ancak ismi kanıtlayamayınca kesin ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilen Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na Ankara Milletvekili Necati Yılmaz’ın ismini verdikten sonra, Kılıçdaroğlu’nun yüzleştirme için kendisine yaptığı iki daveti de söyleyecek yeni bir şeyi olmadığı gerekçesiyle geri çevirdiği öğrenildi. Son Parti Meclisi toplantısında üyelerin ısrarları karşısında “Yoldaşımın ismini açıklayamam” diyen Nazlıaka’ya, Kılıçdaroğlu da “Atatürk portresini indirenle yoldaşlık mı olur? Madem isim var, söyleyin” sözleriyle tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu ise, Necati Yılmaz’ı çağırarak, Nazlıaka’nın iddiasını gündeme getirdi, Yılmaz’ın yanıtlarını dinledi. Kılıçdaroğlu, bu görüşmeyi muhakkik heyetle de paylaşmadı. Ankara Milletvekili Necati Yıl P Nazlıaka’ya eleştiri C HP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, konuyu araştırması için görevlendirdiği 3 kişilik muhakkik heyeti raporunu tamamladı. Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Kocaeli Milletvekili Haydar Akar ve Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya’dan oluşan muhakkik heyetinin raporunda Nazlıaka’nın tutumunun eleştirildiği ortaya çıktı. Raporda, şöyle denildi: “Yaşanan olayın hem CHP’nin kurumsal yapısını hem de CHP’nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi şahsiyetini zedeleyici olması nedeniyle böyle bir olayın tarafı olan Sayın Nazlıaka’nın olayın bu noktalara gelmesinde sorumluluğu aşikârdır.” aşanan ölümler, acılar karşısında dilimiz tutulmuş, kalemimizin mürekkebi kurumuş... Olup bitenleri görüyor ve yaşıyoruz ama üçdört gazete, biriki televizyon dışında neler yaşandığını, bir başka deyişle “ülkenin gidişatı”nı pek önemsemiyoruz. Anımsayın bir hafta önce Cumhuriyet’in manşetini isterseniz: “Canlı bombaya 12 yıl, Can’lı yazıya müebbet...” Cumhuriyet’in manşetinde vurgulanan olay hem acı hem de düşündürücüydü. Tek tümce Türkiye’yi anlatıyordu... Ülkemizdeki insani gelişmişlik, basın özgürlüğü, evrensel hukuk, adalet, halkın gerçekleri “öğrenme hakkının” gasp edilmesi... Daha önce yazdım yineleyeyim. Sandık rejimi, hiçbir zaman demokrasi ve özgürlükleri yaşam biçimi olarak görmek değildir. Yakın tarihe baktığımızda bunun pek çok ülkede örneği vardır. O rejimlerde insanlık katledilir... Bugün Suriye, Irak, Afganistan ve Libya’da yaşananlar küresel güçlerin ve emperyalizmin kendi çıkarları için sahneye koydukları “kanlı bir oyun” değil midir? Kutuplaşma, çatışma, katliam, şiddet! Halep’ten 70 bin sığınmacı daha geliyor... Rus savaş uçaklarının havadan desteğiyle, karadan ilerleyen Esad güçleri rejim karşıtlarını çoluk çocuk demeden öldürüyor... Çokuluslu tekeller, emperyalist güçler kendi çıkarları için yapıyor bunları... Çatışmalardan güç alanlar, vahşi sömürü düzeninden pay kapanlar akan kana bakarak hayat buluyor... İnsan ölümleri, ödenen ağır bedeller üzerinden hesap yapanlar Türkiye’yi Suriye’ye yönelik bir kara harekâtına zorlarlarsa hiç şaşırmam! HHH Suriye’de yaşananlar, kaçışlar, insan hayatı... Güneydoğu’da tanklarla kuşatılmış kentler, PKK tarafından kazılan hendekler, kurtarılmış İnsanlık katlediliyor... Y mahalleler... Cizre’de 9 ölü var... HDP’ye göre öldürülenler terörist değil, masum insanlar. Devlet, “Bir güvenlik görevlisini şehit edip kaçmaya çalışan teröristler bir binayı yaktı, ölümler o yüzden oldu” derken, HDP milletvekili İdris Baluken, “Evde top atışından ötürü yangın çıktı 9 sivil öldü, 25 kişi yardım bekliyor” açıklamasını yapıyor. Önceki gün Cizre’de bir evin bodrum katına ve çevredeki binalara düzenlenen operasyonda TRT Haber’in iddiasına göre 60 teröristin öldürüldüğü, kimi kaynaklara göre ise ölü sayısının 30 olduğu belirtiliyor... Biz kime inanacağız? Birkaç gün önce Başbakan Davutoğlu Mardin’de konuşuyordu: “Kim bizi ayıracaksa bilsin ki her birimiz Alparslan, her birimiz Selahaddin Eyyubi’yiz...” Terörle Mücadele ve Rehabilitasyon Eylem Planı kapsamında yok yok! Başta yeni anayasa, vesayet kurallarının değiştirilmesi... Tümleştirici, millet ve insan odaklı devlet anlayışının tüm kurumlarda işlerlik kazanması... Söylenenlere bakarsanız rahatlarsınız... Sanırsınız ki evrensel hukuk tıkır tıkır işleyecek, temel hak ve özgürlükler yerli yerine oturacak, adalette eşitlik ve dürüstlük yaşama geçecek. Büyüklerden masalları 40 yıldır dinleriz... Demirel’den Turgut Özal’a dek iktidara gelen tüm başbakanlar kopyala yapıştır yöntemini kullanıp “Yeni Türkiye” edebiyatı yapmışlardır... Güneydoğu ve Doğu’da kalkınma hamlesinden tutun da, devlet otoritesi değil halkın güvenliği üzerine nutuklar atmışlardır... HHH Unutkan bir toplum olduğumuz için hayatlarımızı karartan siyasetçilerden hoşlanırız, onları dinledikçe bir güzel “oh” çekeriz... Dört yılda bir seçimlere gider oyumuzu kullanırız... Evet! Türkiye çok zor bir dönemden geçiyor... Cizre ateş çemberi içinde... Halk kaçıyor... İnsanlık katlediliyor... İçim acıyor içim! One Minute’in sonu Erdoğan, kendisine cesaret madalyası veren Yahudi kuruluşlarının çatı örgütü ile görüşecek SİNAN TARTANOĞLU maz ise Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “100 yılın en büyük devrimcisi olarak Mustafa Kemal Atatürk’ü görürüm. Bu konu ile ilgili savunma yapmayı kendime zül görürüm, kendimi inkâr sayarım” dedi. avi Marmara baskınının ardından bozulan Türkiye – İsrail ilişkilerinin çözülmesi için adımlar atılırken bugün Ankara, önemli konuklar ağırlayacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a 2004 yılında Cesaret Madalyası veren iki Yahudi kuruluşunun üyesi olduğu Büyük Amerikan Yahudi Teşkilatları Başkanlar Konferansı üyeleri, bugün hem Erdoğan ile Saray’da hem de Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşecek. Görüş M melerde Mavi Marmara saldırısı ile bozulan Türkiyeİsrail ilişkilerinin düzeltilmesi için son dönemde atılan adımların ele alınması bekleniyor. Bölgesel gelişmelerin de gündem maddelerinden biri olacağı belirtiliyor. One Minute ve Mavi Marmara krizinin ardından, Erdoğan’a verilen madalyalar geri istenmiş; Erdoğan, iade edileceğini açıklamıştı. Ancak iade edildiğine dair resmi açıklama yapılmamıştı. İade ettiğini söylemişti ün Bahçeli 24 g l sonra Gene Merkezde 80 bin TL’lik faturayı kendi ödedi HP’de zaman zaman arbedelerin yaşandığı 3 adaylı Gençlik Kolları Kurultayı’nda genel başkanlığa Emre Yılmaz 237 oyla seçildi. Hafta sonu düzenlenen kurultayda mevcut başkan İrfan İnanç Yılmaz tekrar aday olmadı. 509 geçerli oyun 237’sini alan Emre Yılmaz, Gençlik Kolları Genel Başkanı seçilirken, adaylardan Ali Gökçek 164 oyda kaldı. CHP Gençlik’te Yılmaz dönemi C MHP Genel Merkezi’ne gelen Bahçeli’yi çok sayıda partili “DevOcak’ta geçirdiği kalp letin başına Devlet gelecek” ve ameliyatı sonrası bir süre “Hareketin lideri Bahçeli” slogançalışmalarına ara veren MHP Ge larıyla karşıladı. Bahçeli’nin ilk nel Başkanı Devlet Bahçeli, dün mesajı ise “Mücadeleye kaldığımesaiye başladı. Ameliyat sonmız yerden devam” oldu. Bahçeli 80 bin TL tutan hastarası dinlendiği Bilkent Otel’den SELDA GÜNEYSU 15 ne masrafını kendi ödedi, masrafların Emekli Sandığı, Meclis Sağlık Giderleri gibi kaynaklardan karşılanmamasını istedi. MHP’lilerin Bahçeli’yi karşılarken söyledikleri “Kürşat Marşı”nın sözleri de dikkat çekti. Marş, muhaliflere gönderme ola rak nitelendi. “Kürşat Marşı”nın sözlerinden bir bölüm şöyle: “Dün benimle birlikte gülen tanıdıkların/Yalnız bir hatırası kaldı artık yanımda/Yoldaşını bırakıp dönenlerin/Değişilir topu da bir sokak kaltağına...” l ANKARA HP lideri Kılıçdaroğlu, üç yıldır danışmanlığını yapan İÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Fatih Gürsul’u eğitim ve bilgi teknolojilerinden sorumlu başdanışman olarak atadı. Gürsul, Elazığ’dan milletvekili adayı olmadan önce University of California’da misafir öğretim üyesi olarak görev yapıyordu. 2010’da ABD Florida State University tarafından, 900 bilim adamı arasından, En İyi Makale Ödülü olan “The Best Paper Award” ödülüne layık görüldü. Doç. Dr. Fatih Gürsul başdanışman C C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear