28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 27 Şubat 2016 13 EDİTÖR: CAN DOKER Bir yandaş yazı denemesi Erdoğan’a açık teşekkür Sayın Cumhurbaşkanı, Bütün dünya biliyor ki, son üç aylık tutukluluğumuzu sizin şahsi şikâyetinize ve bir dediğinizi iki etmeyen sulh ceza hâkimlerinin şaşmaz itaatine borçluyuz. Birkaç nedenle bu tutukluluk için size teşekkür borçlu olduğumu düşünüyorum. Hapislik, benim mesleki kariyerimde bir eksiklikti; sayenizde onu tamamladım. Artık dinlemekte olduğunuz bir telefonum olmamasının rahatlığıyla nicedir okuyamadığım kitapları okudum; hiç yazamadığım kadar çok yazı yazdım, (hatta artık sizin tarafınızdan tutuklanma riski kalmadığından daha da rahat yazdım), dışarıdayken spor yapamazdım; içeride bol bol volta attım, top oynadım. Başka insanları, hayatları tanıdım. Bir yazı insanına ömür boyu yetecek malzeme damıttım. Hiç görmediğim kadar çok milletvekili ve avukat dostu ağırladım. Bunlar da sayenizde... Hayatımda kaç tane kaldığını bilemediğim yılbaşlarından birini içeride geçirmemi sağladınız; bu sayede sevdiklerinle geçen bir yılbaşının kıymetini hatırlattınız bana... Bizi içeri atarak, ülkenin tırmanan iç savaş ortamından, domuz gribi salgınından, kirli havasından, karından kışından korunmamızı sağladınız. Genellikle ölümden sonra kısmet olan, ne kadar sevildiğini bilme, arkandaki desteği hissedebilme ayrıcalığını bize bağışladınız; hiç talip olmadığımız, hak da etmediğimiz bir alaka kuşatmasına vesile oldunuz. Sayenizde, geçen sene hiç kitap yazmadığım halde “Yılın en iyi yazarı” sıralamasında Orhan Pamuk’u geride bırakıp birinci seçildim. Ne zahmet ettiniz... Bize, her gazetenin havuzda boğulmayacağını, her kuşun etinin yenmeyeceğini gösterme şansını bahşettiniz. Samimiyetle şükranlarımızı sunuyoruz... HHH Yıllardır içeride yatan, ağır tecrit koşullarını soluyan, açtığınız binlerce hakaret davasına muhatap olanların yanında bizim üç aylık tutukluluğumuzun lafı bile olmaz, ama hapse atarak bize bir kürsü sundunuz ve onlara ses olma fırsatı verdiniz; bunun için de hasseten teşekkür ederiz. Bir de hani şu devlet sırrı damgası vurarak bütün dünyadan saklamaya çalıştığınız, haber yaptık diye bizi içeri attığınız MİT TIR’ları meselesi vardı ya; siz bizi içeri atınca o konu Japonya’dan Kanada’ya, Okyanusya’dan Endonezya’ya kadar duyuldu; bilmeyen kalmadı; bu katkınız için de ne kadar teşekkür etsek az... Aklınıza sağlık. Sadece o mu? Türkiye’deki otoriterleşmeyi, hukuksuzluğu, savaş tehlikesini de zindandan bütün dünyaya duyurma şansı bulduk; hangi güç bana aynı ay içinde Guardian’dan Der Spiegel’e, Washington Post’tan Le Monde’a kadar yazı yazma şansı yaratabilirdi ki; kim Amerikan Başkan yardımcısının ailemle görüşmek istemesini sağlayabilirdi ki; sizin kontrolsüz gücünüzden başka... Tetikçileriniz ve sizin desteğinizle, yıllardır hasret kaldığımız bir mesleki dayanışmayı, ulusal ve uluslararası çapta soluyabildik, yüzlerce insanı “Umut Nöbeti”nde birleştirebildik; tahliyemizde birlikte nicedir hasret kaldığımız bir zafer havasına girebildik, kızlı erkekli oturup şarkılar söyleyebildik; eksik olmayın. Nihayet en son Anayasa Mahkemesi’nin, “Yetti artık, burada biz de varız” diyen kararını da, hukuku hiçe sayan otoriter tavrınıza borçluyuz; bunu da inkâr edemeyiz. Söylemesi ayıp, evin de epey borcu birikmişti; haksız tutuklamadan alacağımız tazminatla onu da kapatmamıza katkı sunacağınızı umuyor, şükran duygularımın kabulünü rica ediyorum. Kaygılarımızla... Saray’ın sözcüsünden ilk yorum: Mahkemenin kararı beraat değil, tahliye Saray’ın sözcüsü İbrahim Kalın basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Cum WikiLeaks belgelerini ilk defa sızdıran Bradley Manning hurbaşkanlığı Sarayı’nda ba 35 yıl hapse mahkum oldu ve sın toplantısı düzenledi ve ga şu anda hapiste cezasını çe zetecilerin sorularını yanıtladı. kiyor. Neden bu cezalar veril Anayasa Mahkemesi’nin gaze di? Yine aynı şekilde Edward temizin Genel Yayın Yönetme Snowden’ın şu anda Rusya’da ni Dündar ve Ankara Temsil bir yerde gizlendiğini biliyo cisi Gül’e ilişkin karar ile ilgi ruz. Amerikan yönetiminin de li olarak, soru üzerine, “Bu ka bu kişilere karşı davalar açtı rar bir beraat kararı değil, tah ğını ve buldukları yerlerde ya liye kararı. Tutuksuz yargılan kalayıp derhal mahkemeye çı mayla ilgili bir karar, dava de karacaklarını, büyük ihtimalle vam ediyor” dedi. çok büyük cezalar alacaklarını Assange örneği verdi Dünyanın başka ülkelerin biliyoruz” diye konuştu. ‘Takip edeceğiz’ de de casusluk ve devletin giz Kalın, “Devletin güvenliğine li belgelerini sızdırma dava tehdit teşkil eden bu tür olay larının açıldığını anımsatan larda hukuki sürecin, huku Kalın, “Julian Assange neden ka uygun bir şekilde devam et hâlâ Ekvador’un Londra’daki mesi esastır. Dava devam ede büyükelçiliğine sığınmış bir cek. Biz de tabii hukuki bir süşekilde bulunmaktadır, yakla reç olduğu için yakından takip şık 33,5 yıldır? Bunu düşünmek lazım. Aynı şekilde bu edeceğiz” dedi. l ANKARA Cumhuriyet haber Gözyaşını eliyle sildi Silivri Cezaevi’nden tahliye olan Can Dündar, kendisini kapıda bekleyen annesinin gözyaşlarını elleriyle sildi. Dündar daha sonra eşi Dilek Dündar ile birlikte Çengelköy’deki evine geldi. Kayınpederi tarafından karşılanan Dündar, evin önünde “Tarçın” isimli köpeğine sarılarak hasret giderdi. CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL 92 GÜN SONRA ÖZGÜRLÜKLERİNE KAVUŞTU Erdoğan’a yaş günü armağanı verdik! Dündar ve Gül, basın ve ifade özgürlüğünün önünün açıldığını belirterek “Çıkı yoruz ama bu tutuklu gazeteciler meselesinin bittiği anlamına gelmez” dedi Yaptıkları MİT TIR’ları haberi nedeniyle Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulu günü olduğunu biliyoruz. Kendisi dar” ifadelerini kullandı. dikleri itiraflar, aslında haberimi nin buradan doğum günün kutlu AYM’nin almış olduğu karardan zin neredeyse kanıtını teşkil etti. yoruz ve böyle bir tahliye kararıy diğer yargıçların da paylarına dü Bütün Türkiye olup biteni görüyor. nan gazetemiz Genel Yayın Yönet la kutlamaktan dolayı da çok mut şeni almaları gerektiğini dile geti O yüzden doğru yaptığımıza inanı meni Can Dündar ve Ankara Tem luyuz. Biz, evlilik yıldönümünde ren Can Dündar, “Ankara’da yar yoruz ve doğru bildiğimizi yapma silmiz Erdem Gül, 92 gün sonra girmiştik biliyorsunuz, bizi içeri gıçlar varmış, bundan haberdar ol ya devam edeceğiz” diye konuştu. özgürlüklerine ka attırmıştı diyelim. Biz de yaş gü duk ve çok sevindik. Dilerim bü Kendilerinin dışarı çıktığını an vuştu. nünde kendisine doğum günü ar tün Türkiye’de bu yargıçların bu cak tutuklu gazeteciler mesele Dündar ve Gül ge mağanı vermek istedik” diye ko kararından diğer yargıçlar da pay sinin bitmediğini belirten Erdem ce saat 03.20 sıra nuştu. larını alırlar ve bugüne kadar ver Gül ise özetle şunları söyledi: “Bu larında beyaz renk Kimseye karşı bir kin duyma dikleri bu haksız kararlardan dola radan bir Ahmet Kaya hatırlatma ALİ AÇAR li bir cezaevi minibüsü ile tahliye edildi. Ailesi, ya dıklarını ancak mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Dündar, “İçeri girerken bir tek yı da utanç duyarlar” dedi. sı yapacağım. ‘Keşke olmasaydı’yı Yapılan haberlerde Türkiye’nin hatırlıyorsunuz. Bu da bir ‘keş nereye sürüklendiğinin görüldüğü ke olmasaydı’ hikâyesi. Keşke kınları ve çok sa şey diliyordum; o bizi buraya tı nü dile getiren Dündar, “Yaptığı leri devam ettirirsek, Anayasa yıda meslektaşının yanı sıra coş kan nefret, kin, öfke bizim içimi mız haberde de Türkiye’nin nereye Mahkemesi’ne sadece kişisel değil, kulu bir kalabalık tarafından kar ze salmasın, bizi zehirlemesin. sürüklendiğini bütün Türkiye gör Türkiye’deki demokrasi, özgürlük şılanan Can Dündar ve Erdem Ve biz zehirlenmeden çıktık. Kin dü. Uyarmaya çalıştığımız şey buy ler, her türlü özgürlüğün önündeki Gül cezaevi önünde gazetecile duymuyoruz, öfke duymuyoruz du; ülkenin bir bataklığa saplan engellerin aşılması yolundaki attı re açıklama yaptı. Dündar, “Ana ama mücadele etmeye çok karar ma tehlikesine karşı dikkat çekme ğı hukuki adım için Türkiye adına yasa Mahkemesi’nin kararı sade lıyız. Henüz bitmedi. Biz tahliye görevini yerine getirdik. Türkiye, teşekkür etmemiz lazım. Ama keş ce bizim değil; bütün meslektaşla olduk ama biliyorsunuz, davamız ne yapmaya çalıştığımızı herhal ke bunu mahkeme yapsaydı, keş rımızın, basın özgürlüğünün, ifa devam edecek. Bu bir basın özgür de şimdi daha iyi anlamaya çalışı ke bu tutuklamayı yapmasaydı. de özgürlüğünün önünü açmıştır. Saray’a tabi olmayan bir yar lüğü davasıdır. Biz çıktık, 30’u aşkın meslektaşımız içerde. Diliyo yor. Keşke o haber zamanında gizlenmeseydi, Türkiye bu bataklık Mücadeleye devam! gı kurumu, Saray’a tabi olmayan rum ki bu karar, onların da yolu tan uzak kalabilseydi. Başbakan’ın Yani; mevcut mahkeme bunu bir medyanın önünü açacak çok nu açacaktır. Onların mücadelesi ve Cumhurbaşkanı’nın Nusra’yla yapsaydı, Anayasa Mahkemesi’ne tarihi bir karar verdi. Bizim ödedi nin takipçisi olacağız sonuna ka Suriye’ye giriş konusunda söyle bu işi bırakmasaydı. Hukuk siste ğimiz bedel, Türkiye’de gazeteci miyle ilgili daha Türkiye’de alına lerin ödediği bedelin yanında bir ‘hiç’tir. Ama dünyaya ses verebil Kılıçdaroğlu: Yarı açık cezaevine hoş geldiniz cak yollar olduğu sonucunu çıkarıyoruz. Biz çıkıyoruz ama bu tutuk dik, direndik, sizler sayesinde dik durduk, sonuç aldık” dedi. Tahliye gününün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın doğum gününe denk geldiğini anımsatan Dündar, “Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doğum CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Can Dündar ve Erdem Gül’ü ayrı ayrı arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Kılıçdaroğlu, TBMM’deki bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada da “İki gazetecinin de yarı açık cezaevine geldikleri için, onlarla beraber olduğumuz için çok mutluyum. İnşallah hiçbir gazeteci içeride olmaz” dedi. Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da Erdem Gül’ü telefonla aradı. lu gazeteciler meselesinin bittiği anlamına gelmez. İçeride arkadaşlarımız var, onlarla ilgili mücadelenin devam etmesi gerekiyor. Bundan sonra da basına yönelik baskılara karşı her türlü birlikteliğin sürmesi gerekiyor.” ‘Sensiz hayatın hiç tadı yok’ Can Dündar ve Erdem Gül geceyi aileleri ile birlikte geçirdikten sonra, saat 12.30 gibi gazetemizin Şişli’deki merkezine geldi. Burada mesai arkadaşları tarafından büyük bir sevgi ve coşku ile karşılanan Dündar ve Gül’e mesai arkadaşları çiçek verdi. Oldukça neşeli görünen Can Dündar, Erdem Gül ile giydikleri kıyafetlerin aynı olması üzerine, “Bu cezaevi kıyafetlerimiz. Tek tipe döndük. Erdem sensiz hayatın hiç tadı yok” diye espri yaptı. Bunun üzerine Gül de, “Ben de sabah sayıma kalktım” diye yanıt verdi. Cezaevine girmeden önce Haber Koordinatörlerinden Murat Sabuncu’nun “Genel Yayın Yönetmeni ile Ankara temsilcisi günde iki kez görüşmeli” dediğini anlatan Can Dündar, “Hesapta 24 saat birlikte yatmak yoktu. Erdem’le bekâr hayatı yaşamak güzel oldu. Ankara Temsilcisi ile Genel Yayın Yönetmeni ilişkisi böyle olmalı. İnsan gerektiğinde aynı yatağı ve odayı paylaşmalı. Sayın Cumhurbaşkanı’na teşekkür ediyoruz. Gizlemeye çalıştıkları sırrı bütün dünyaya duyurdular. Biz istesek böyle yapamazdık” dedi. Öğle saatlerinde gazetemize gelen Dündar ve Gül, mesai arkadaşlarına teşekkür etti. Türkiye’nin en gözde casusları haline geldiklerini söyleyen Can Dündar “Bizim olayımız belki de içeride bizden sonra yatacak arkadaşların önünü kestiyse ne mutlu. ‘Cumhuriyet aydınlattı’ Cumhuriyet bize çok sahip çıktı. Cezaevine içeriye Cumhuriyet uzandığı zaman odanın aydınlandığını gördük. Seslerinizi duyduk, her birine dokunarak çileyi göğüsledik. Gazetemiz olmasaydı bu kadar sağlam ve çabuk çıkamazdık. Mete Akyol meslek bü yüğümüz, Türkiye’de bazen bir sandalyenin ne kadar kıymetli olabileceğini gösterdi. Bazen bir sandalye tahtı, bir çadır sarayı devirebiliyor. Artık nerede kalmıştık diyerek yeniden başlıyoruz” ifadelerini kullandı. 92 gün sonra bir pencere ve bir gökyüzünü görmenin kendilerini mutlu ettiğini söyleyen Can Dündar özetle şunları belirtti: ‘Orada hırsız yok!’ “Biz ilk defa ufuk çizgimizi görüyoruz. Hep duvara bakıyorduk. Pencere, gökyüzü, dost yü zü ve gülen insanlar görmek çok güzel. Bu arada içerideki koşullar çok iyiydi. Hepinize tavsiye ederim. Dubleks villalarda kalıyorsunuz. Konu komşu eğitimli insanlar. Hâkimler, savcılar, askerler yüksek güvenlikli. O haberleri yazanlarda o konfordan yararlanabilirler. İki tane boş yatak oldu. İnsanlar tecritin ne olduğunu anlatmak için kendilerini yaktılar. Cezaevlerinde katliamlar yaşandı. Onun için tecritin ne olduğunu anlamak için o arkadaşlar da lüks villalar da yatsınlar. Bundan sonra diğer tutuklu arkadaşlar için mücadele edeceğiz.” Basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü gibi kavramların normalde olması gerektiğini söyleyen Erdem Gül ise, “Bunların bize mahkeme kararları ile sunulması gerekmez. Bunun bedelleri daha önce de ödendi. Bir de muhalif gazetecilik meselesi var. Böyle bir kavram olmaması gerekir. Gazetecilik zaten denetleme faaliyetidir. Gazeteci iktidarı, güçlü olanları denetler. İktidarın gazetecisi, muhalif gazeteci olmamalı. Bir haber suçlama nedeni oluyorsa daha yapacak çok şey var demektir” ifadesini kullandı. C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear