26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 18 Şubat 2016 DUNYA ‘Top atışlarını durdurma gibi bir düşüncemiz yok. Yeni bir Kandil oluşturulmasına asla izin vermeyeceğiz.’ umhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2. Mülki Amirler Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Rusya’nın operasyonları çerçevesinde Suriye’deki gelişmelere değindi. Erdoğan’ın mesajları özetle şöyle: n Suriye meselesi birçok ülke, siyasetçi ve kurum için adeta bir turnusol kâğıdı. Bu süreçte ikiyüzlülüğe de şahit olduk hatta çok yüzlülüğe şahit olduk. Rejim tarafından terör örgütleri ABD’den Erdoğan’a kahkahayla karışık ‘farklı düşünüyoruz’ yanıtı ABD Dışişleri Sözcüsü Mark Toner, Erdoğan’ın kendisini hedef aldığı hatırlatılınca, “Beni mi hedefledi gerçekten, kaçırmışım’’ dedi. “Google araştırma sonuçlarında hakkımda ne gelir bakayım” esprisiyle gazetecilere kahkaha attıran Toner, Erdoğan’ın PYD’ye veriTASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Toner len silahların Türk güvenlik güçlerine çevrildiği iddiasını reddedip PYD konusunda “fikir ayrılığının” altını çizdi. “Erdoğan ABD’nin ‘top atışlarını durdur’ çağrısını reddetti mi” sorusu üzerine “Türkiye’den yakın zamanda top ateşi görmedik. Atış bilgisi gelmedi” dedi. dishab@cumhuriyet.com.tr 11 nilgun@cumhuriyet.com.tr ‘Yeni bir Kandil’e izin vermeyiz’ C Erdoğan nilgun@ nin desteklendiği bir dönemi yaşadık. Batı hâlâ sessiz. n PYD ve YPG’ye hala ‘terör örgütü’ diyemeyen Amerika’yı anlamakta zorlanıyorum. Biz NATO’da beraber değil miyiz? Senin dostun biz miyiz yoksa PYD mi, YGP mi? Bilelim ki ondan sonra bu meseleleri sizinle konuşmamıza da gerek kalmasın. Dost, dostluğunun gereğini yapmalıdır. n Soruyorum ey Amerika, bak sen uçuşa yasak bölgeye evet demedin ama bak orada on binlerce insan ölüyor. Hani koalisyon güçleri olarak beraber hareket edecektik. Ne oldu? n ‘Top atışlarını durdurun’ diyorlar. Kusura bakmayın bizim böyle bir düşüncemiz yok. n Angajman kuralları gerekirse kurallar genişleyebilir. Güney sınırımızda yeni bir Kandil’in oluşmasına asla izin vermeyeceğiz. Oldubittilerle fiili durumlar ortaya çıkarılmasına sessiz kalmayacağız. n Her şey ortada iken PYD ile PKK arasındaki bağı yok saymak körlük değilse ülkemize karşı hasmane bir tutumdur. n Bunların ardında Türkiye’nin sabrının sınırlarını denemek gibi bir niyet varsa, o sınırların sonuna gelindiğini bilmelidirler. Artık deniz bitmiştir. Sırça köşkte oturanlar başkasının camına taş atmamalıdır. Je suis Cumhuriyet rdoğan Türkiye’sine uyarlanan fıkrayı biliyorsunuz… Napolyon yeniden dünyaya gelmiş… Dünya liderlerini peşi peşine ziyaret ederken yolu Ankara’ya da düşmüş, Beştepe’ye uğramış. Ak Saray’da hiç yaprak kıpırdamayan durumu görünce Türkiye Cumhurbaşkanı’na derhal şu sözleri fısıldamış: “Beyefendi sizdeki bu medya bende olsaydı, Waterloo’da yenildiğimi kimse duymazdı!” Berlusconi ailesinin etkili basın organlarından Foglio bu fıkra misali tam; Cumhuriyet ve Can Dündar için yayımladığı makaleye bu ana fikirle başlıyor. “Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan” diyor Foglio, “Ortadoğu’daki AKP marka siyasetlerinin fecaat sonuçlarıyla aylardır yüz yüze. Kendisine kolay yoldan zafer sağlayacak tek cephe içteki gazetecilik cephesi. Ama bu, (AKP) hükümeti için kolay bir zafer olsa da Türkiye’de zaten çok kötü durumda olan basın özgürlükleri için yıkıcı bir zafer. Mücadelenin hedefinde bir defa daha Türk medyasında asgari tarafsızlık adına kalan ender adacıklardan olan, laik ve ilerici Cumhuriyet gazetesi var!” Başsayfadan “Je suis Cumhuriyet” başlığıyla işlenen, arka sayfada devam eden yazı, Cumhuriyet’in Charlie Hebdo dayanışmasına da yer veriyor ve Ceyda KaranHikmet Çetinkaya davalarını da aktarıyor. E BMGK’nin kafası karışık BM Güvenlik Konseyi’nin Türkiye’den Suriye’ye topçu saldırılarını görüşmesinin ardından Ankara’yı “uluslararası hukuka uymaya” çağıran BM temsilcisi, daha sonra konseyin bu yönde resmi bir açıklaması olmadığını belirtti. Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta toplanan binlerce kişi Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın televizyondan yaptığı konuşmayı böyle izledi. Suriye’nin BM Temsilcisi Beşşar Caferi, İdlib’teki Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) örgütüne bağlı hastaneyi ABD öncülüğündeki koalisyonun vurduğunu ileri sürdü. Hastanenin izinsiz kurulduğunu, bu yüzden sorumluluğun MSF’ye ait olduğunu ekledi. ‘Hastaneyi koalisyon vurdu’ Erdoğan ile Selman görüştü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan Kralı Selman ile önceki gece telefonlaştı. Suriye hükümeti ve Rusya’nın Halep’in kuzeyindeki operasyonlarının kaygı verici olduğu, Suriye’de “Esad’lı çözüm olamayacağı” vurgulandı. Herkes yüklendi ürkiye’nin Suriye’ye yönelik topçu bombardımanı ABD, Fransa ve AB’nin “durdurun” talebiyle karşılaşıp Rusya tarafından BM Güvenlik Konseyi gündemine taşınırken, her yönden tepkiler dinmiyor. Rusya: Türkiye’den Suriye’nin kuzeyinde YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri’ni durdurma gerekçesiyle topçu saldırıları devam ederken, Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova şöyle konuştu: “Sınırda yaşananlar tam bir hukuksuzluk. Türkiye topçu saldırısı düzenleyip militan, silah ve para yolluyor. Bunu bölgenin uzun süre besleyip destekledikleri terörist ve radikallerden arındırılmasına dayanamadıkları için yapıyorlar.” ‘Müebbet’le sınanan özgürlük KaranÇetinkaya adına Roma’da Türk sefareti önünde İtalyan gazetecilerle birlikte Sınır Tanımayan Gazeteciler ve Uluslararası Af Örgütü’nün geçen ocak sonunda düzenlediği dayanışmaya da dikkat çeken gazete, arkadaşlarımızın başları üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallanan 4.5 yıllık hapis riskine de göndermede bulunuyor... Yazının en çarpıcı bölümleri haliyle Dündar ve Erdem Gül’ün “ağırlaştırılmış müebbet”e kadar varabilecek Silivri tutsaklığına ayrılmış. “Türkiye’de hapiste bulunan ve yargılanan gazetecilerin, artık (Batı’da!) her ne kadar ‘haber’ değeri yoksa da başlı başına istenen cezaların ağırlığı Erdoğan’ın basın özgürlüğü ile savaşta hangi noktaya geldiğini gösteriyor” diyen “Foglio”; Erdoğan’ın Dündar’ı televizyonlarda “Bu haberin ardında kim varsa bedelini ödeyecek!” diye açıkça tehdit ettiğini hatırlatıyor ve daha sonra “bu tehdidini lafta bırakmadığını”; doğrudan, bizzat “davacı olduğunu” kaydediyor. Türkiye, Suriye’de YPG mevzilerini topçu ateşine tutarken İran, Irak, Rusya ve Hizbullah’tan Türkiye karşıtı tepkiler geldi T ‘Batı, Türkiye’yi dizginlemeli’ Financial Times, “Batı Rusya’yı durdurmalı” başlıklı başyazısında, “ABD ve müttefikleri başarılabilir hedeflere odaklanmalı. Önce RusyaTürkiye gerginliğinin savaşa dönüşme riski yok edilmeli. Türkiye Kürt meselesinde sorumlu davranmalı” denildi. ye’deki planlarının başarısız olduğunu söyledi. “Bölgeyi bölgesel ya da küresel savaşa çekmeye hazırlar” dediği bu iki ülkenin Suriye’ye kara harekâtı istemelerinin nedenini “siyasi çözümü kabul etmeye hazır olmamaları ve destekledikleri İslamcıların hükümet güçleri ve Kürt güçlerinin elinde birbiri ardına yenilgiye uğraması” diye açıkladı. “Türkiye ile Suudi Arabistan Suriye’ye girerse iyi bir gelişmedir, girmezse o da iyi bir Kilis’te dün gün boyu sessizlik hâkim olurken, saat 16.45 sıralarında Türkiye tarafına açılan ateşe, Fırtına obüsleriyle karşılık verildi. gelişmedir. ABD, İsrail, Suudi Arabistan, Türkiye ve onların piyonları olan IŞİD, Nusra’nın Suriye’ye hâkim olmasına izin vermeyeceğiz. Gelecek günlerde Suriye ordusuyla birlikte zafer ilan edeceğiz” uyarısı yaptı. Nasrallah, Ankara ve Riyad için “Önkoşullar öne sürüyorlar, taleplerin çıtasını yükseltiyorlar. O kadar ki ABD bile eleştirmeye başladı” saptaması yaptı. İran: İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif de Suriye’ye bin lerce askeri danışman gönderdikleri, Suudilerin asker konuşlandırmasının uluslararası hukukun ihlali olacağı uyarısını yaptı. Irak: Irak hükümeti de Türkiye’nin Musul yakınındaki Başika’dan tüm uyarılara rağmen askerlerini çekmemesini yeniden BM Güvenlik Konseyi’ne şikâyet etti. Konsey üyelerinden Türk askerinin Irak topraklarından çıkması için Ankara’ya çağrıda bulunmasını istedi. Suriye topraklarının yüzde 14’ünü Kürt güçlerin kontrol ettiğini yazan AFP, “Şam’ın uzun süre hor gördüğü Suriyeli Kürtler, Washington ve Moskova’nın taktik gollerinden yararlanarak Türkiye sınırı boyunca uzanan bölgelerinde özerkliğe ilerliyor” dedi. ‘Suriye’de Kürtler özerkliğe gidiyor’ ‘Gelseler de iyi olur’ Hizbullah: Lübnan’ın en önemli siyasiaskeri gücü olan Hizbullah’ın lideri Hasan Nasrallah da taraftarlarına video konuşmasında, Türkiye’nin yeni Osmanlı İmparatorluğu projesinin çöktüğünü ve Suudilerin Suri Abluka altındaki bölgeye yardım Suriye’de isyancı ve hükümet ablukası altındaki 7 bölgede mahsur kalan yarım milyon insana yardım gönderiliyor. Suriye Kızılayı dün en az 100 kamyonun başkent Şam’dan yola çıkacağını bildirdi. 35 kamyonluk konvoy Şam’ın Muadamiye mahallesine girdi. ‘Uçuşa A yasak bölge için Esad’la anlaşılabilir’ dendino tarafından hazırlanmış. Libya’dan İtalya’ya giden sığınmacıları taşıyan teknelere askeri operasyon düzenlenmesini öngören belgede, AB ortak gücünün Akdeniz’de gerçekleştireceği askeri operasyonun aşamaları da yer alıyor. ANGELA MERKEL’DEN TAMPON BÖLGE İÇİN İLGİNÇ İŞBİRLİĞİ TEKLİFİ nkara’nın Suriye’nin kuzeyinde tampon bölge talebini Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan dün A Haber’e şöyle formüle etti: “Halep’in Azez ilçesini de kapsayacak şekilde 10 kilometrelik güvenli hat oluşturmak istiyoruz.” Türkiye’ye 8 km mesafede, Kilis’ten Halep’teki cihatçılara ikmal hattının kilit noktası olan ve YPG’nin eline geçmesine ramak kalan Azez için “Kimse müdahale etmemeli” vurgusu yapan Akdoğan “Savaş meraklısı da maceracı da değiliz. Suriye’ye kara harekâtı şu an söz konusu değil” dedi. Sığınmacıların AB’ye ulaşmaması uğruna ilk kez bu hafta Ankara’nın tampon bölge planına destek açıklayan Almanya Başbakanı Angela Merkel dün de uçuşa yasak bölge ilanı için Esad yönetimi ve müttefikleri ile ABD önderliğindeki koalisyon arasında anlaşma yapılabileceğini söyledi. Merkel bunun insan hayatlarını kurtaracağını savundu. Rus Dışişleri ise “Esad yönetiminin onayı olmadan uçuşa yasak bölge oluşturulamaz” dedi. Dündar’ın İtalyan Başbakanı Renzi’ye “Türkiye’deki basın özgürlüklerini” korumak adına devreye girmesi için Silivri’den bir mektup da yazdığını anımsatan gazete, Cumhuriyet’e ayırdığı makaleyi; “Ama Türkiye’de artık korunacak bir şey kaldı mı diye sormak gerekir!” diye bitiriyor. Yurtdışında artık böyle açıkça “ruhuna el fatiha” kıvamında yazılarla anılan Türk basınının içindeki tabloya son örnek; Hatay Yayladağı sınır karakolunda “boynu kesilerek” yaşamını yitiren uzman çavuş Mustafa Uygun’un hazin öyküsü. “Suriye’ye kara operasyonu” söylemlerinin en yetkili ağızlardan ortaya atıldığı sırada, T. C. sınırını bekleyen bir askerimiz hunharca katlediliyor. Yandaş basına bakıyorsunuz çıt yok. Konu orada burada birkaç paragraflık haberlerle geçiştiriliyor. Vahşi saldırının cereyan ettiği Güveççi Sınır Karakolu’nun “cihatçı hesaplar tarafından internet ortamında tehdit edildiği” bilinmekteyken resmi açıklamalar dikkatleri derhal kaçak göçmenlere çekiyor. Ve “İnsan kaçakçıları” tarafından işlenen akıllara seza bir cinayetten söz ediliyor… Devletin her durumda muazzam bir güvenlik açığı söz konusu. Kendi sınırlarınızı koruyamazken sınır ötesi harekâttan bahsediyorsunuz… Basın özgürlüklerinin bu kertede buharlaşmadığı bir ülkede, böyle bir konjonktürde, böyle bir haber, manşetten hiç inmez, günlerce sorgulanırdı. Ama durum artık Napolyon fıkrasındaki gibi. Bir Waterloo olsa da önemi yok. Çünkü nasılsa hiç kimse bilmeyecek. Korunacak ne kaldı? WikiLeaks AB’nin sığınmacılara NSU tanığı Bush’tan silahlı karşı askeri planını yayımladı ölü bulundu kampanya vrupa Birliği’nin (AB) sığınmacı akınına karşı planladığı askeri operasyonunun detayları, ifşaat sitesi WikiLeaks’e sızdı. ‘Operasyon Sofya’ başlığıyla yayınlanan 29 Ocak tarihli gizli rapor, İtalyan donanmasından Tuğamiral Enrico Cre A lmanya’da polis memuru olarak görev yaparken aşırı sağcı NSU örgütünce öldürülen Michelle Kiesewetter’in davasının tanığı evinde ölü bulundu. Sascha W.’nin(31) ölümüyle NSU’nun polis cinayetleri davasına şahitlik edecek kimse kalmadı. A BD başkanlık seçimlerinin Cumhuriyetçi aday adayı Jeb Bush, silah kozunu kullandı. Twitter hesabından üzerinde ‘Vali Jeb Bush’ yazılı tabancanın fotoğrafı ile “Amerika” yazısını paylaşan Bush’un mesajı 20 bin beğeni aldı. Cumhuriyetçilerin büyük bölümü bireysel silahlanmayı savunuyor. A ABDKüba uçuşları başlıyor BD ile Küba arasındaki tarifeli uçak seferleri, 54 yıl aradan sonra tekrar başlıyor. İki ülkenin ulaştırma bakanları tarafından imzalanan anlaşmaya göre, havayolu şirketleri iki ülke arasında günde 110 uçuşa kadar sefer düzenleyebilecek. Anlaşma henüz ABD vatandaşlarının turist olarak ülkeye gitmesine izin vermiyor. Ancak bunun da yakında değişmesi bekleniyor. A Jeb Bush C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear