26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 2 Aralık 2016 6 AKP neden korkuyor? haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN İktidar partisi, Genelkurmay Başkanı Akar ve MİT Müsteşarı Fidan’ın TBMM Darbeyi Araştırma Komisyonu’na davet edilip edilmemesi konusunda oylama yapılmasını bile kabul etmedi Bağlar’da 13. kurban bir bebek Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi Aydın Arslan Bulvarı üzerinde bulunan Emniyet Müdürlüğü ek binasına 4 Kasım’da düzenlenen ve 12 kişinin yaşamını yitirdiği, yaklaşık 100 kişinin yaralandığı PKK’nin bombalı intihar saldırısında ağır yaralanan 4 aylık bebek Muhammed Can Eringin de yaşam savaşını kaybetti. Bebeğin, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi yoğun bakımda tedavisi sürüyordu. l DHA Şehitliğe patlayıcı Diyarbakır’ın merkez Yenişehir İlçesi Şehitlik Polis hizmet binasına dün sabah yüzleri maskeli 2 kişi tarafından el yapımı patlayıcıyı atıldı. El yapımı patlayıcılar, hemen yandaki Kara Şehitliği girişine düştü. Mobese ve güvenlik kameralarını inceleyen polis, saldırıyı 1416 yaşlarındaki 2 çocuğun gerçekleştirdiğini belirledi. l DHA 540 PKK’li öldürüldü Hakkâri kırsalı Yüksekova, Çukurca ve Şemdinli ilçelerinde 4 Ağustos’tan bu yana PKK’ye yönelik operasyonlarda 540 PKK’linin öldürüldüğü açıklandı. Adana’nın Ceyhan ilçesinde sabaha karşı 04.30’da 25 adrese düzenlenen PKK/ KCK operasyonunda 21 şüpheli gözaltına alındı, 7 kişinin ise arandığı belirtildi. l DHA Biri Amerikalı biri Alman çıktı Suriye’nin Rojava bölgesinde Mınbiç’te, Türk Savaş uçaklarının YPG hedeflerine yönelik gerçekleştirdiği hava saldırısında ölen iki gönüllü YPG’linin kimlikleri açıklandı. Mınbiç Askeri Meclisi Amerikalı “Robin Agıri” kod adlı Michelle Israel ile Alman “Zana Civan” kod adlı Anton SKJ’nin yaşamını yitirdiğini belirtti. Israel’in haziranda, SJK’nin ise eylül ayında YPG’ye katıldığı belirtildi. l DHA Sana’ya 3 gün sonra yanıt Türkiye, Yemen’de Sana ve Aden arasındaki bölünmüşlüğe karşı BM ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin arabuluculuk çabalarının sonuçsuz kalmasının ardından Hutilerin, eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Saleh ile 3 gün önce ilan ettiği geçici hükümeti tanımadığını açıkladı. l ANKARA / Cumhuriyet Kayyım 223 kişiyi işten attı Van’da 11 Eylül’de İçişleri Bakanlığı tarafından DBP’li Edremit, İpekyolu, Özalp ve Erciş belediyelerine atanan kayyımların 223 kişinin işine son verdiği belirtildi. Tüm Bel Sen işten çıkarmalarla ilgili yasal süreç başlatılacağını belirtti. l VAN/ Cumhuriyet Başkanın yerine kayyım atandı Ercincan’ın İliç Belediye Başkanı Muhlis Doğan’ın 26 Kasım’da FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alınması ardından, İliç Kaymakamı Mehmet Kemal Akpınar, “Belediye Başkan Vekili’”olarak görevlendirildi. Doğan, MHP’den AKP’ye geçmişti. l DHA TBMM Darbe Komisyonu’nda muhalefetin Genelkurmay Başkanı Hulu si Akar ve MİT Müsteşarı Ha kan Fidan’a da vet gönderil mesi konusun MAHMUT da oylama yapıl LICALI ması talebi ka bul edilmezken; AKP’nin, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 1725 Aralık öncesi yaptığı ABD ziyaretinin araştırılmasını talep etmesi ge rilim yarattı. CHP’li üyeler de Ahmet Davutoğlu ve Cumhur başkanı Tayyip Erdoğan’ın da araştırılmasını talep etti. TBMM Darbe Komisyonu’nun dünkü toplantısında FETÖ mağ TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’nda ‘Akar ve Fidan’a davet’ tartışması yaşandı. duru olan İstanbul İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Kurtoğlu açıklamalar yaptı. Kurtoğlu’nun dinlenmesinden önce komisyonda Akar ve Fidan konusunda tartışma yaşandı. CHP’li üye Aytun Çıray, “15 Temmuz’un karanlık dönemlerinin çözülebilmesi için iki bürokratın davet edilmesi gerekir. Aksi halde 15 Temmuz ile ilgili tatlı şüpheler koyulaşacaktır. Fidan’a 15 Temmuz günü saat 20.00 21.00 arasında TİKA’daki bir arkadaşıyla Beştepe’de yaş günü toplantısına katılıp katılmadığını; ailesini Ortadoğu’daki herhangi bir ülkeye götürüp götürmediğini; hâlâ orada olup olmadığını; Başbakan’la son bir aydır görüşüp görüşmediğini soracağız” diye konuştu. MHP’li üye Mehmet Erdoğan da “MİT Müsteşarı, Genelkurmay Başkanı ve hali hazırdaki kuvvet komutanlarının buraya bilgi vermesi gerekir” dedi. Muhalefetin Akar ve Fidan’ın davet edilmesi konusunda komisyonda oylama yapılması taleplerine AKP’li Komisyon Başkankı Reşat Petek karşı çıktı. Petek, “Oylayacak bir konu yok şu anda. Reddedilmedi. Süreç devam ediyor. Hayır oylamayacağız” diye konuştu. ‘Kılıçdaroğlu’ talebi AKP’li üye Selçuk Özdağ ise “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1725 Aralık’tan önce ABD’ye gitmiştir. Dışişleri Bakanlığı’na sorabilir miyiz? CHP Genel Merkezi’ne bir yazı yazılarak seyahatinde hangi enstitüleri ziyaret ettiğini ve bunların Gülen ile ilişkisi olup olmadığını soralım” açıklamasını yaptı. CHP’li üye Aykut Er doğdu Özdağ’ın önerisine “Ahmet Davutoğlu’nu çağıralım. Erdoğan’ın da Gülen ile irtibatını araştıralım. Bu komisyonu kapatmaya çalışıyorsunuz. Bütün liderlerin Gülen cemaati ile ilgili irtibatlarını araştıralım. Herkes görsün. Bu liderler kimlerle görüşmüş. Hepsi çıksın halka hesap versin. Bu komisyon körleştirildi” diye tepki gösterdi. Kurtoğlu dinlendi Hüseyin Kurtoğlu’nun komisyona verdiği bilgiler özetle şöyle: Başbakanlığı dinlemek istediler: Bir ses kaydı üretildi, Jandarma Genel Komutanı’na hakaret ettiğim gerekçesiyle. Maksat terfimin engellenmesiydi. Benim gündelik konuşmalarımdan kelimelerden kesip bi çerek. Hasan Palaz bu tezgahı çevirenlerden bir tanesiydi. 2011 yılında yaptığımız bir soruşturma vardı. 1725 Aralık’ın altında imzası bulunan savcı Muammer Akkaş ile karşı karşıya geldik, bizlere yaptırmak istediği konuyu yapmayacağımızı söyledik. Her şey o zaman başladı. Hafriyat yolsuzluğu araştırması yaparken dinleme yapılması istenen konularda, Başbakanlık binasının santralının dinlenmesini istedi. Biz de son anda bunu Jandarma Genel Komutanlığı üzerinden telekomünikasyona bildireceğimiz sırada duyduk ve durdurduk. Mahkeme kararı çıkartmışlar. Şahsa ait sabit bir telefon numarası olarak geçiyordu. Mahkeme kararını reddettiğimizde ‘yanlışlık yapmışız’ dediler. Yeni karar çıktı. Olması gerekenler dinlendi ve o FETÖ tutuklusu kaymakam kararnamede dosyayı kapattık. Ferdi intihar eylemcileri olabilir: Darbe girişiminin dış İçişleri Bakanlığı’nca hazırlanan kararnameyle 616 mülki idare amirinin görev yeri değiştirildi. Kararnamede, bazı belediyelere başkanvekili göreviyle kayyım olarak görevlendirilen kaymakamlar da yer aldı. Sakarya’da yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan eski Akyazı Kaymakamı Kamuran Mustafa Ballı, İçiş leri Bakanlığı’nın yayımladığı son kararname ile 1’inci Derece Kadrolu Bayburt Valiliği Hukuk Müşavirliği görevine atandı. İçişleri Bakanlığı’nın dün Resmi Gazete’de yayımlanan “Mülki İdare Amirleri Atama Kararnamesi” ile 616 mülki idare amirinin görev yerinde değişikliğe gidildi. Kararnameyle, 396 ilçe kaymakamı ile 106 vali yardımcısının görev yeri değişirken, 75 kaymakam ve vali yardımcısı il hukuk müşaviri olarak görevlendirildi. 30 kaymakam ve vali yardımcısı ise bakanlık merkez birimlerinde görevlendirildi. Kararnamede ayrıca, 12 mülki idare amirinin bakanlık bünyesinde görev yerleri değiştirildi, 9 mülki idare amiri de diğer görevlere atandı. l ANKARA/Cumhuriyet) dinamiklerle ilişkili olduğunu düşünüyorum. Bana göre bunlar teröristtir. Organize, toplu, birlikte hareket edilen bir kalkışma yetenekleri artık söz konusu değildir. Belki gizli kalmış ferdi, adeta intihar eylemcisi tarzı eylemde bulunacak insanlar olabilir ama planlı organize aynı anda bir kalkışma hareketi yeteneklerinin olmadığını düşünüyorum.l ANKARA El Bab’da IŞİD’İN KAÇIRDIĞI 2 ASTSUBAYDAN HÂLÂ HABER ALINAMIYOR ‘Kayıp askerler yaralı’ iddiası Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’ye yönelik başlattığı Fırat Kalkanı Harekâtı 100. gününü geride bıraktı. Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Karadağ bölgesinde; El Bab’ın kuzeyden ve batıdan kuşatılması hedefi kapsamında, muhalif unsurlar tarafından karadan ve havadan yapılan yoğun ateş desteği ile planlı harekât faaliyetlerinin icrasına devam edilmiştir” denildi. IŞİD tarafından kaçırıldığı belirtilen Astsubay Muhammed Duran Keskin ile Astsubay Kıvanç Kaşıkçı’dan haber alınamıyor. Hürriyet’ten Uğur Ergan’ın haberine göre, keşif timinden iki astsubay ve bir tercümanın bulunduğu araç, El Dana’dan El Bab istikametine doğru ilerliyordu. IŞİD’in El Dana çevresinde hangi bölgelerde olabileceğini belirlemek için yola koyulan timin, arazide yolunu şaşırarak, yanlış istikamette ilerlemeye başladığı düşünülüyor. Buna göre yolda pusu kurmuş IŞİD, içinde iki askerin bulunduğu araca ağır silahlarla saldırdı. Araç kullanılamaz hale gelirken tercüman da yaralandı. Çok sayıda IŞİD’li daha sonra iki askeri kaçırdı. IŞİD’in iki askeri sınıra 30 km uzaklıktaki El Bab’a götürdüğü değerlendiriliyor. IŞİD ateş açtı Al Jazeera’nin bölgeden aldığı bilgiye göre kaçırılan askerlerden biri IŞİD’in açtığı ateş sonucu yaralandı. Sputnik ise iki askerin de yaralı olduğunu yazdı. l Yurt Haberleri Şehit ağıtlarla uğurlandı Şırnak’ta PKK’lilerce araziye döşenen el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu şehit olan piyade er 20 yaşındaki İsa Nazlım’ın cenazesi, Kırıkkale’nin Sulakyurt ilçesine bağlı Güzelyurt Köyü’nde öğle namazının ardın dan toprağa verildi. Tezkeresine 81 gün kala şehit olan İsa Nazlım’ın cenaze namazını imam olan ağabeyi Sait kıldırırken, babası Ergül Nazlım de “Vatan sağ olsun. Bir ölür, bin doğarız. Bir İsa gider, bin İsa gelir” dedi. Şehidin annesi Sultan ve ortanca ağabeyi Hasan ağıtlar yakarken, yüksek sesle oğlunun büyüyüp intikamını alacağını söyledi. Cenazede engelli olduğu belirtilen bir kişi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çelengindeki yazıyı yırttı. l DHA MilletVekilİNe kıyaktan geri adım AKP, Adana’daki yurt yangını sırasında TBMM Genel Kurulu’nda kabul ettiği öğretim üyesi kökenli milletvekillerine üniversitelere dönmeleri durumunda çifte maaş verilmesine ilişkin düzenlemeden tepkiler üzerine vazgeçiyor. Madde, tekriri müzakere ile tasarı metninden çıkarılacak. TBMM Genel Kurulu’nda, Milli Eğitim Teşkilat Yasa Tasarısı’ndaki öğretim üyesi kökenli bakan ve milletvekillerinin kendi üniversitelerinin yanı sıra başka üniversitelere dönmeleri durumunda hem vekil emekli maaşını hem de öğ retim üyesi maaşını almasını sağlayan düzenleme tepkilere neden olmuştu. AKP, söz konusu maddenin tasarı metninden çıkarılması için tekriri müzakere önergesi verdi. Madde çıkarılırsa mevcut uygulamaya devam edilecek. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Kardeş Vatan’ Kıbrıs’tan sevgilerle! Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) tarafından düzenlenen “Yüksek Öğrenimde Global Eğilimler ve Kıbrıs” başlıklı uluslararası konferansın açılış panelinde davetli konuşmacı olarak iki günlüğüne Kıbrıs’taydım. “Yavru Vatan” değil, Kardeş Vatan, Dost Vatan, Sevgili Vatan Kıbrıs’ta!.. “Yavru Vatan”, herkesin malumu, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra yaygın kullanıma girmiş bir tabir. Ama giderek Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ilişkinin sorunlu “asimetri”ye, bir ülkeden diğerine küçümseyici, rencide edici ve ezici bir eşitsizliğe seyrinin de “zikrî” yansıması addedilegelen bir tabir. Belki pek çoğumuz tarafından herhangi bir kasıt taşımaksızın kullanılıyor olsa da siyaseten olduğu kadar ahlâken de yanlış bir tabir… Çünkü “ana vatan” Türkiye ve “yavru vatan” Kıbrıs algısı, ikinciden yana bir yetersizliğin, her daim bir yardıma muhtaçlığın içkinliğini aksettiriyor. Kendinizi Kıbrıslı Türklerin yerine koyabildiğinizde, onlarla duygudaşlık kurabildiğinizde bunu anlıyorsunuz. Ortada 30 yılı aşkın süredir her türlü uluslararası engel, kısıtlama ve güçlük karşısında ayakta durmaya çalışan bir toplum, bir ulus, bir devlet, bir ülke var. Evet, doğru, Türkiye bu topraklar için kan döktü ve şimdi de dünyada tanınması olmayan bu ülkeye ekonomik ve politik olarak en büyük destek o… Fakat bu fedakârlığı adeta diyet ödetircesine bir “üstast” ilişkisine devşirmek, paternalist, hatta ondan öte “patrimonyalist” bir sahiplenmeye dönüştürmek de kabul edilebilir bir durum değil. KKTC halkı bunu hak etmiyor. Hak etmiyor, çünkü karşımızda gerek evrenselinsani değerler, gerek sivilliberal ilişkiler, gerekse sekülerdemokratik ilkeler açısından baktığınızda Türkiye’ye taş çıkartacak olgunlukta bir halk var. Aslında Kıbrıs Türk toplumu en çok bu bakımdan Türkiye açısından bir kıymet ve esas bu yönde üzerine titrenmeli, paternalistçe bastırılmak yerine “diplomatikçe” öne çıkartılmalı!.. Benim de katıldığım konferans açılış paneli, “Akademi, Toplum ve Özgürlükler”, bu söylediklerimi destekleyen verimli bir içerik üretimi ile kristalleşti. Türkiye’de YÖK üzerinden, Kıbrıs’ta da onunla titreşimli işlerlik taşıdığı söylenebilecek YÖDAK (Yükseköğretim Denetleme ve Akreditasyon Kurulu) üzerinden bir dolu açmazı karşımıza çıkaran “üniversite” anlayışını; üniversitetoplum, üniversitedevlet ve üniversite“piyasa” ilişkisini; “akademik özerklik” meselesini; nihayet bu bakımlardan dünyada da üniversitelerin içinde bulunduğu, hiç parlak görünmeyen durumu masaya yatırıp eleştirel çözümlemeye uğrattık. Benim dışımda Doğu Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi ve DAÜSEN Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Caner, KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ve ODTÜKIBRIS Öğretim Üyesi Yonca Özdemir’in katkılarıyla, ayrıca dinleyicilerin soru ve yorumlarıyla etkileşimsel çerçevede zenginleşen bir çalışma oldu. Bunun en kısa zamanda yazılıbasılı hale getirilmesi, dünyası “Üniversite” olan, üniversitenin de “Dünya” olduğunu savunan herkes için çok yararlı olacaktır!.. Ada’ya ayak basmakla birlikte ülkenin gündemine kor gibi düşen bir acı haberle karşılaşmamız da bir oldu. DeğirmenlikGirne dağ yolunda sabahın erken ve hâlâ karanlık bir saatinde yola çıkmış okul minibüsüne karşı yönden gelen ve dikkatsizce yolun sağına geçen bir TIR’ın çarpması sonucu minibüs şoförü ile birlikte 17 ve 13 yaşlarında iki öğrenci hayatını kaybetti. İkisi ağır olmak üzere 7 öğrenci de yaralı. Ülkeyi yasa boğan ve eğitim sendikaları başta olmak üzere tüm duyarlı sivil toplum kuruluşlarını hükümete karşı eylemsel hareketlilik içine sokan kazada 25 yaşında ve dört ay önce de binlerce tonluk bir kamyonu devirmiş TIR şoförünün büyük sorumluluğu kadar başka bir noktanın daha altı çizilmekte: Türkiye’yi izleyerek Avrupa ile aynı yönde saat değişimine gitmemiş olan Kıbrıs’ta da gün, zifiri karanlıkta başlıyor. Ancak okulun ilk zili çaldığında hava ağarıyor!.. Bunun da kazada etkisine dikkat çeken, Kıbrıs Havadis gazetesinden Hüseyin Ekmekçi’nin köşesinden bizi de düşündürmesi gereken şu çarpıcı satırları aktararak noktalayalım: “Kimine göre Avrupa’ya diklenme… Kimine göre Suudi takvimine göz kırpma… Türkiye kararını verdi. Saatler değişmedi… Uçağın Türkiye’den… Gemin Türkiye’den… Ticaret Türkiye’den… Derken… Saatler de değişmedi. Saatin ‘06.15’ olması gereken bir ortamda. Yani çocukların daha yataktan yeni kalktığı ya da uyumaya devam edeceği bir ortamda…” 07.15 “ve biz üç kişiyi kaybettik” . C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear