24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 19 Aralık 2016 EDİTÖR: ŞEHRİBAN KIRAÇ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Pansuman önlemlerle esnafın krizi çözülmez GÜNGİAD: İş dünyası için faiz indirimi çözüm değil. Dönem, pansuman önlemlerle esnafa bayram şekeri ikram ederek atlatılacak bir dönem değil Güneydoğu Genç İşadamları Derneği (GÜNGİAD), Türk Lirası’nın 37 ülke para birimi içinde en faz la değer yitiren üçüncü para bi rimi olduğuna işaret ederek, TL’deki bu değer kaybının yıkıcı sonuçlara yol aç maması için dik kate alınması ge PELİN ÜNKER reken en önemli şeyin faiz konusunda polemiğe yol açmamak ol duğuna dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdo ğan ve AKP çevrelerinin “yatı rımların artması için faizi indi rin” çağrılarına işadamlarından yanıt geldi. GÜNGİAD’ın hazır ladığı çalışmada, liradaki değer kayıplarının nedenleri incele nerek üretimin ve yatırımların artması için faiz indirimi dışın da çözüm önerileri sunuldu. GÜNGİAD Baş kanı Hakan Ak bal, “Piyasada Cumhurbaş kanını düşük faiz konu sunda ikna eden ekono mi kurmay larının, döviz spekülasyonu yaptığı na Hakan Akbal dair güçlü bir kanaat var” dedi. Faizi düşürmenin ekonomik krizi derinleştireceğini vurgulayan Akbal, iş dünyasına kredi sağlamanın çok daha güvenilir ve pratik yolları olduğunu belirtti. Akbal, “Piyasada güçlü bir döviz talebinin bulunduğu dönemlerde düşük faiz üzerinden sağlanan parasal genişlemenin döviz talebini tetiklemesi kaçınılmazdır. Düşük faiz üzerinden üretime sektörüne ucuz kredi sağlama amacıyla faizlerde indirime gitmek, içinde bulunduğumuza benzer kritik dönemlerde, parasal genişlemenin aksine piyasada spekülatif hareketlere zemin hazırlar” diye konuştu. GÜNGİAD liradaki de ğer kaybının nedenlerini ise “Ortadoğu’nun çatışmalı ve istikrarsız yapısı, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararı, darbe girişimi ve buna bağlı olarak ilan edilen OHAL” şeklinde sıraladı. Bayram şekeri TL’nin yılın ikinci yarısında yüzde 22 eridiğine dikkat çeken GÜNGİAD, Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) kararlarının da Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik kırılganlığa çözüm olmayacağına işaret etti. Hakan Akbal “Neredeyse bir kriz arifesi yaşadığımız günlerde esnafa KOSGEB üzerinden kredi sağlama veya KGF’nin teminat oranını artırma gibi pansuman önlemler, EKK’nin için de bulunduğumuz dönemi kavramadığını gösteriyor. İçinde bulunduğumuz dönem, pansuman önlemlerle esnafa bayram şekeri ikram ederek atlatılacak bir dönem değil” dedi. GÜNGİAD’ın kritik seviyelere ulaşan finansman ihtiyacı için de “Faiz silahına dokunmadan uygulanabilecek parasal genişleme modelleri var. Bunlardan en önemlisi Quantitative Easing (QE) yöntemi. QE ile enflasyon hedeflerinden uzaklaşmadan piyasanın fonlanması mümkün. Önerimiz Merkez Bankası’nın sadece bankalardan tahvil, bono alarak fonlama yapması yanında, doğrudan şirketlerin çıkardığı tahviller üzerinden bir genişleme programı uygulaması” önerisinde bulundu. aMçaıkldaıs Merkez Bankası’nın enflasyonu ve enflasyon beklentilerini etkilemekte kullanabildiği faizler kısa vadeli faizler. Ancak Merkez, kısa vadeli faizleri artırarak ya da düşürerek uzun vadeli faizlere ve dolayısıyla enflasyona etki yapma şansına sahip. Son verilere göre beş yıllık tahvil faizi yüzde 11.080 iken politika faizi yüzde 8 seviyesinde. Piyasa faizi Merkez Bankası faizinin yüzde 3.08 üzerinde. Böyle bir durum bu kâğıtları alanların uzun vadede enflasyonda artış beklentisi içinde olduklarını ve uzun vadeli borç vermek için daha yüksek faiz talep ettiklerini gösteriyor. Bu nedenle Merkez enflasyon beklentilerini değiştirmek için adım atmalı ve faizi yükseltmeli. Kısa ve uzun vadeli faizlerin birbirine yaklaşması borç verirken enflasyonda uzun dönemli değişiklik beklenmediğini gösteriyor. Merkez Bankası faiz kararını salı günü açıklayacak. Reuters’ın 18 kurumun katılımıyla gerçekleştirdiği ankete göre, politika faizinde sekiz katılımcı 25 baz puan, beş katılımcı 50 baz puan artırım beklerken, beş katılımcı ise sabit tutulmasını bekliyor. 75 Avro sınırına dikkat Yeni yıla günler kala hediye telaşına düşenler dikkat. Online alışveriş fırsatlarını değerlendirenler veya yurtdışına çıkmışken hediyesini de getirmek isteyenler, gümrük mevzuatındaki düzenlemeler nedeniyle beklemedikleri bir faturayla karşılaşabilir. Geçmişte 150 Avro’ya kadar kargolanan ürünlere uygulanan vergi muafiyetinde sınır 75 Avro’ya çekildi. KPMG Türkiye Gümrük ve Dış Ticaret Direktörü Hakan Uçak, “75 Avro sınırını aşanlar AB üyesi ülkelerden alışveriş yaptıysa yüzde 18, diğer ülkelerden alışveriş yaptıysa yüzde 20 vergi ödeyecek. Cep telefonu, kozmetik malzemeler, takviye gıdalar, tütün ile alkollü içecekler hızlı kargoyla yurtdışından getirilemiyor” dedi. Avrasya Tüneli yarın açılıyor Asya ve Avrupa’yı ilk kez deniz tabanının altından karayolu tüneliyle birleştirecek olan Avrasya Tüneli, yarın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı tören ile açılacak. KazlıçeşmeGöztepe hattında hizmet verecek tünel, AsyaAvrupa arasını 100 dakikadan 15 dakikaya indirecek. GöztepeKazlıçeşme arasında hizmet verecek projenin uzunluğu 14.5 km iken, bunun 5.4 kilometrelik bölümü deniz tabanı altında inşa edildi. Tünelden araç geçiş ücretleri; açılış yılında tek yönde otomobiller için 4 dolar artı KDV, minibüsler için 6 dolar artı KDV olacak. Sadece araç geçiş ücreti alınacak olan Avrasya Tüneli’nde otomobil içindeki yolcular için ödeme yapılmayacak. Terör saldırısının meydana geldiği yeri ziyaret eden heyettekiler, şehitler için çiçek ve bayrak bıraktıktan sonra dua okudular. Heyet, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile de görüşerek, başsağlığı dileklerini iletti ve ülkenin acısını paylaştı. ‘Ayrışmayacağız, birleşeceğiz’ Aralarında TÜSİAD, TOBB, TİSK, TÜRKONFED ve Türkİş’in de olduğu 18 STK, teröre karşı “Gün bir olma, iri olma, diri olma günüdür” çağrısı yaptı Toplumun farklı kesimlerini temsil eden sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütleri, Kayseri’de meydana gelen terör saldırısına karşı ortak bildiri yayımladı ve Kayseri’de taziye ziyaretlerinde bulundu. Aralarında Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türk Gi rişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRKİŞ) Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Barolar Birliği (TBB), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye KAMUSEN), Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin de olduğu 18 STK, “Bu süreçte aman tuzaklara, provokasyonlara dikkat. Oyuna gelmeyelim” çağrısı yaptı. Heyet adına açıklama yapan, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Ülkemiz çok kritik bir süreçten geçiyor. Terör saldırılarıyla birliğimiz ve beraberliğimiz bozulmak isteniyor. Gün bir olma, iri olma, diri olma günüdür. Ayrışmayacağız, birleşeceğiz. Türkiye’nin bütün kesimlerini temsil eden meslek ve sivil toplum kuruluşları olarak bizler de bunu yapıyoruz” değerlendirmesini yaptı. l Ekonomi Servisi Mehmet Şimşek 27 sigorta şirketine ‘trafik’cezası kesildi Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Hazine Müsteşarlığı’nın trafik sigortasında aşırı yüksek prim teklifi başta olmak üzere kural ihlalinde bulunan sigorta şirketlerinin tespit edilerek 27 şirkete idari para cezası kesildiğini açıkladı. Trafik sigortasında bu yıl tüm araç grupları için ortalama yüzde 8’lik düşüş gerçekleştiğini belirten Şimşek, yapılan düzenlemelerin ardından prim düşüşlerinin arzuladıkları seviyede olmadığına dikkati çekti. Şimşek, sektörü yakından izlemeye devam edeceklerini belirtti. Şimşek, “Biz yapmamız ge reken her düzenlemeyi yaptık, sektörü rahatlatan adımlar attık. Artık bir an önce şirketlerin de kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyor” dedi. l Ekonomi Servisi ekonomi 9 20072017 “Dünyayı değiştiren 10 yıl” dersek fazla abartmış olmayız. Bu nitelemeyi yansıtan yorumlar da zaten son haftalarda sıkça medyada boy gösteriyor. Liberal düzenin sonu mu? 2017’ye girmeye hazırlanırken, son on yılı değerlendiren yorumlar, ABD önderliğinde, “Batı” tarafından kurulan liberal “dünya düzeninin kuralları kaybolmakta, bir ‘süperbelirsizlik’ gelişmektedir” temasını paylaşıyorlar. ABD ve İngiltere medyasında bu tartışmalar daha çok, liberal ekonomik düzeni, ABD hegemonyasını (liberal demokrasiyi) korumanın olası yolları üzerinde yoğunlaşıyor. Üç örnek bir fikir verebilir: Council on Foreign Relations’ın dergisi Foreign Affaires’in Ocak/Şubat 2017 sayısının teması, Out of Order, The Future of the International System (Bozuk: Uluslararası sistemin geleceği). ABD Kongresi Silahlı Kuvvetler Komitesi’nin 6 Aralık oturumunun konusu “Emerging U.S. Defense Challenges and Worldwide Threats” (Yükselen savunma sorunları ve dünya çapında tehditler). Financial Times’dan Philip Stephens’in, 8 Aralıkta yayımlanan yorumu: “Xi Jinping in Davos and the world in 2017” ( Xi Jinping Davos’ta ve Dünya 2017). Bu örneklerdeki çeşitli yorumlar, liberal düzenin istikrarının bozulmasının arkasında Rusya ve Çin’in politikalarının liberal düzene getirdiği sorunlar, popülizmin yükselmesi, cihatçı İslamın terör eylemleri olduğunda genel olarak birleşiyor. Dolayısıyla da dikkatler, bu olguların etkilerinin yönetilmesi üzerinde yoğunlaşıyor. Bu yaklaşımlara bakınca iyimser olmak çok zor. Çünkü bu olgular liberal düzenin istikrarını kaybetmesinin nedenleri değil, liberal düzenin kendi iç çelişkilerinin basıncıyla istikrarını kaybetmeye başlamasının sonuçları. Liberalizmin ekonomik, ahlaki iflası Kapsamlı analizlere gerek yok. Borç yüküne ve gelir dağılımına bakmak yeterli. Toplam hasılası 70 triyon dolar olan dünya ekonomisinin liberal düzeninde, 2002 yılında 62 trilyon dolar olan toplam borç stoku beş yılda yüzde 80 artarak 2007’de 112 trilyon dolara yükselmiş. Bu 20012’deki resesyonu durdurmak için genişleyerek neredeyse ikiye katlanan borç stoku üzerinde 2007 mali krizi patlak verdi. Ancak kriz boyunca temizlenmesi beklenen borç stoku, en az yüzde 35 daha artarak 2016 yılında 152 trilyon doları geçmiş. Bu borç dağı üzerinden üretilen mali enstrümanları da içeren türev piyasalarının hacmi kriz başladığında 630 triyon dolar düzeyindeydi, şimdi 1.2 katrilyon dolara yakın bir yerlerde olduğu düşünülüyor. The Market Watch’tan Chang’ın, 199 triyon dolar olarak hesapladığı toplam borcun yüzde 75’i ABD, AB, Japonya’nın liberal ekonomilerinde. Kısacası, ancak, borç ve spekülasyon balonları üzerinde yaşayabilen, mali olarak batık bir sistem bu... Ahlaken de öyle: Credit Suisse Varlık Raporu, dünya hane reislerinin yüzde 0.7’sinin toplam servetin yüzde 45.6’sına, yüzde 8.3’ünün ise yüzde 90’ına sahip olduğunu gösteriyor. Böyle batık, böyle adaletsiz gelir dağılımı üreten bir sitemin istikrarından söz edilemez. Değişimden tüm umudunu kaybetmişlerin de bir aşamada tepkilerini, ellerinde hangi ideoloji ve araç varsa onla ifade etmeye başlamaları da kaçınılmaz. Sistemlerini batıran egemenler de her fırsatta başkalarını suçluyorlar. Halbuki, IMF ekonomisini yıkar, Batı kaynaklarına el koyarken, Rusya’yı tecrit etmeye çalışan NATO değil miydi? Rusya askeri gücünü yenilemek, Batı’ya direnebilmek için gereken kaynaklara, ABD ve İngiltere’nin Ortadoğu’da yarattıkları kaos petrol fiyatlarını 140 dolara fırlatınca ulaşmadı mı? Yeni bir yıla girerken, bir diğer ironi de şöyle: Batı’da küreselleşme karşıtı, milliyetçi partiler, siyasi akımlar Rusya’nın da katkılarıyla yükselirken, liberal düzeni tehdit ettiği iddia edilen Çin, küreselleşmeyi, serbest ticareti savunur bir konuma geliyor; “yeni İpek Yolu” projesiyle kendi küreselleşmesini inşa ediyor. Temsa elektrikli otobüs modellerini dörtleyecek Türkiye’nin önde gelen otobüs ve midibüs üreticilerinden Temsa Global Sanayi ve Ticaret AŞ’nin Genel Müdürü Dinçer Çelik, daha çevreci ve ekonomik ürünler için çalışmaları hızlandırdıklarını, 2017’de elektrikli otobüs modelini dörde çıkaracaklarını söyledi. Aselsan ile geliştirdikleri Türkiye’nin ilk yüzde 100 yerli elektrikli otobüsünü şubat ayında tanıttıklarını hatırlatan Çelik, “Önümüzdeki süreçte sadece araç üretiminde değil, teknolojinin tüm süreçlerinde yine ülkemiz için fark yaratacak çözümler üretmeye devam edeceğiz. Rekabette her zaman bir adım önde ve teknolojik alanda lider marka olmayı da sürdüreceğiz” dedi. l Ekonomi Servisi C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear