26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 22 Ekim 2016 EDİTÖR: SERKAN OZAN preTnüsrkipiytee ailenlaIrşatkıSABAÇAVIAKKUBLANADNMDIAI Ankara ziyaretinde Carter, Musul operasyonuna ilişkin anlaşmanın detayları üzerinde çalışılacağını söyledi. Türkiye’nin askeri eğitim ya da insani yardım rolü olabileceği belirtiliyor ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Türkiye’nin Musul operasyonuna katılma isteği ve Suriye’de devam eden Fırat Kalkanı harekâtında YPG hedeflerini vurmasının ardından Türkiye’de temaslarda bulundu. Carter, ziyaretinin ardından beraberindeki gazetecilere, Türkiye’nin Musul operasyonundaki rolü konusunda “Ankara ile Bağdat’ın prensipte anlaştığını” ancak detayların tartışarak çözülmesi gerektiğini söyledi. Carter Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Savunma Bakanı Fikri Işık ile görüştü. Türk kaynaklara göre Carter, temaslarında Musul operasyonu için “Bağdat ile uzlaşın” derken, Suriye’de ise YPG’den vazgeçmedi ve “etkin koordinasyon” istedi. Işık’ın Carter’la yaptığı görüşmede, “Fırat Kalkanı son derece etkili oldu. Dabık’ın da kurtarılması, buraya özel önem atfeden DAEŞ için ciddi prestij kaybı oldu. Desteklendiği takdirde ÖSO’nun Suriye’de DAEŞ’e karşı etkili olabileceği görülmüş oldu. ABD’nin bu harekâtın sağladığı olumlu ivmeyi Rakka’ya yönlendirmek istediğini anlıyoruz. Mınbiç’te kalan PKK/PYD/YPG unsurlarının söz verildiği gibi Fırat’ın doğusuna çekilmesini bekliyoruz” dediği öğrenildi. ‘Görüş ayrılığımız olsa da’ MECLİS’İ ZİYARET ETTİ ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Ankara temasları çerçevesinde, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında bombaların hedefi haline gelen TBMM’yi ziyaret etti. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın eşlik ettiği ziyarette Carter, “Bütün dünya bu korkunç olayın kahramanlarını görmüştür. Biz bu bağlamda Türkiye’nin güçlü bir müttefiki olmaya devam edeceğiz. Türkiye’deki demokrasiye desteğimizi vermeye devam edeceğiz” dedi. Carter, TBMM’de gazetecilere yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki gelişmelerle ilgilenmesi makuldür. Hudut güvenliğinizin sağlanması için tedbir almanızı destekliyoruz. Türkiye’nin DEAŞ’a karşı icra edilecek operasyonlara katılmasını istiyoruz” dedi. Carter’ın Işık’a şu mesajları verdiği öğrenildi: “DAEŞ’in özel bir önem verdiği Dabık’ın ÖSO güçlerince kurtarılmasından dolayı tebrik ediyorum. Bütün dünya bunun için müteşekkirdir. Türkiye’nin Suriye ve Irak’taki gelişmelerle ilgilenmesi makuldür. Hudut güvenliğinizin sağlanması için tedbir almanızı destekliyoruz. Türkiye’nin DAEŞ’e karşı icra edilecek operasyonlara katılmasını istiyoruz. Türkiye ile bazen görüş ayrılıklarımız olsa da, prensiplerde daima mutabıkız. Neticede, aynı amaçlara nasıl ulaşılabileceği hususunda izlenecek yöntemlerde farklılıklarımız olabiliyor, ama iki yakın müttefik olarak her konunun üzerinde çalışarak bunları aşabiliriz.” Carter’ın Türkiye temaslarının ardından Pentagon Basın Sözcüsü Peter Cook, yaptığı açıklamada stratejik ortaklığa desteğin yinelendiğini belirterek ErdoğarCarter görüşmesine dair şunu söyledi: “Fırat Kalkanı’nda kazanımları sağlaş tırmak için askeri işbirliğini artırmak ve bunun sivil ve insani amaçları da kapsayacak şekilde genişletilmesi önemlidir.” Cook, görüşmede IŞİD ile mücadelede sürekli iletişimde olmanın yanı sıra “yakın koordinasyon ve şeffaflığı sürdürme”de uzlaşıldığını söyledi. ‘Türkiye’nin rolü olacak’ Carter’ın, beraberindeki gazetecilere ise TSK’nin önceki gün Shahba Barajı çevresinde YPG’lileri hedef alan operasyonu konusunda “henüz bilgi toplamaya devam ettiğini” vurgulaması dikkat çekti. Carter, gazetecilere Ankara’da “IŞİD’e karşı mücadelede Irak’ın egemenliğine saygı önemli. Koalisyon üyelerinin IŞİD karşıtı operasyonlarda birlikte hareket etmesi önemli” açıklamasını yaptı. Ankara ziyaretinin ardından Carter uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada Türkiye’nin Musul operasyonundaki rolüne ilişkin prensipte anlaşıldığını be lirterek “Bu kesinlikle Irak hükümetinin kabul etmesi gereken bir şey. Yaptığımız görüşmelere dayanarak, tüm tarafların hassasiyetleri gözetilerek çalışabileceğimize olan güvenim tam” dedi. Türkiye’nin bölgede tarihsel bir rolü olduğunu belirten Carter, “Bu role uygun olarak da hem Suriye’de hem de Irak’ta, IŞİD’le savaşta bir rolü olacağını” söyledi. Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest’e günlük bilgilendirme toplantısında Carter’ın Başika’daki Türk askerlerinin çekilmesi ve Musul operasyonuna katılmamalarını gündeme getirip getirmediği soruldu. Earnest “IŞİD karşıtı operasyonlara destek sunmak için yapılan bir harekatın veya çabanın Irak merkezi hükümetiyle koordine edilmesi ve onların direktifleriyle yapılması gerektiğini açıkça ifade ettik. Bu zamana kadar da Musul yakınlarındaki varlıklarıyla Türklerin bu prensibi ihlal ettikleri endişesine neden olacak bir hareket görmedik” dedi. Amerikan basınının Pentagon yetkililerine dayandırdığı haberine göre ise Washington gelecek hafta Irak ve Türk yetkilileri görüştürmek istiyor. AFP’ye konuşan üst düzey Pentagon yetkilisi Türkiye’nin Irak’taki güçleri eğitme ya da bölgeye insani ve tıbbi yardım gönderme konusunda rol oynayabileceğini belirtti. Ankara ağırlamak istiyor Türk heyetinin Bağdat ziyaretinin ardından Ankara’nın ağırlamak istediği Irak heyeti ise Carter’ın, Bağdat ile temaslarından çıkacak sonucu bekliyor. Irak, bu aşamada Başika’daki gücün operasyona katılımını ihlal olarak nitelemezken, Türkiye’nin askeri varlığına meşruiyet kazandırma çabalarına karşı çıkmayı sürdürüyor. Kaynaklar, Türkiye’nin sunduğu öneri için de ‘iki tarafın kabul edebileceği’ bir metin üzerinde uzlaşılmasını umduklarını belirtti. l İSTANBULANKARA / Cumhuriyet Ankara’ya çifte uyarı ABD ve Rusya, Türkiye’nin Suriye’de YPG hedeflerini vurmasına tepki gösterdi NATO’ya büyük darbe Türkiye’nin önceki gün Suriye’nin kuzeyinde PYD kontrolündeki bölgeleri hedef alması, Batı basınında da yankı buldu. Britanya’nın Times gazetesi, eylemi ABD ve NATO’nun stratejisine “büyük bir darbe” olarak tanımlarken “NATO üyesi Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve Suriye Demokratik Güçleri, ikisini de IŞİD’le mücadele ediyor olmalarına rağmen Halep’in kuzeydoğusunda çatıştılar” vurgusu yaptı. Times’a göre ÖSO komutanlarından Moro Kafranasah, Rus savaş uçaklarının desteklediğini iddia ettiği Kürt birliklerin ateşinin altında kaldıklarını ve Türkiye ile beraber saldırılara topçu ateşiyle misilleme yaptıklarını iddia etti. Times’ın haberinde “Bu durum çatışmanın her iki tarafını da silahlandırmış olan ABD açısından utanç verici. Her iki taraftaki birlikler, bu süreçte sadece IŞİD değil Esad güçleriyle de savaşıyordu. Şimdi Esad bu çatışmadan yararlanarak Rusların da desteğiyle Halep civarındaki denetimini güçlendirmeye çalışıyor” denildi. Haberde “Beşşar Esad rejimiyle mücadelenin karşısındaki ÖSO’nun en büyük destekçilerinden Türkiye’nin bu yan savaşı, Türkiye için bölgenin hemen yakınında kuşatma altındaki Halep’ten daha önemli gibi görünüyor” yorumu yer aldı. l Dış Haberler Saldırılar nedeniyle endişeliyiz Koordine edilmemiş eylemler Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, dün düzenle Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde PYD hedeflerini ön diği basın toplantısında, TSK’nin Suriye’nin kuzeyin ceki gün vurmasının ardından ABD’den IŞİD karşıtı ko de düzenlediği hava operasyonlarına ilişkin “çok en alisyon çatısındaki ülkelere “IŞİD’e odaklanmaları ve dişeli olduklarını” dile getirdi. Suriye’nin egemen bir koalisyon içerisinde hareket etmeleri” uyarısı geldi. devlet olduğunun altını çizen Lavrov, “Türkiye’nin ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, dünkü ba Suriye’nin kuzey bölgelerinde düzenlediği söylenen sın brifinginde, Türk uçaklarının PYD hedeflerini vur hava saldırılarına gelince, olanlar nedeniyle çok en masınını “koordine edilmemiş eylemler” olarak nite dişeliyiz” dedi. Lavrov, IŞİD karşıtı koalisyondan, IŞİD lendirerek “Tüm tarafları koordine edilmemiş eylem Türkiye yine vurduSergeyLavrov ve Nusra ile mücadele gibi “belirledikleri hedefler çerçevesinde kalmasının” beklendiğini söyledi. John Kirby lerden kaçınmaya ve ortak düşman IŞİD’e odaklanmaya çağırdık” diye konuştu. l Dış Haberler Fırat Kalkanı operasyonu kapsamında 40 IŞİD 6 da YPG hedefi imha edildi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Suriye’ye yönelik başlattığı Fırat Kalkanı harekâtı 59. gününü geride bıraktı. TSK’den dün yapılan açıklamada 40 IŞİD hedefi ile 6 YPG hedefinin vurulduğu belirtildi. Azez Rai (Çobanbey) Cerablus hattında keşif, gözetleme ve savunma tedbirlerinin sürdürüldüğü, IŞİD militanlarınca Azez ve Türkmen Barı yerleşik yerlerine yönelik bombalı saldırılarda 3 muhalifin yaşamını yitirdiği, 11 muhalifin yaralandığı ifade edildi. Koalisyon güçleri tarafından; Tarhin’de tespit edilen IŞİD militanlarına yönelik hava operasyonunda bir aracın vurulduğu kaydedildi. Operasyon kapsamında bugüne kadar 156 yerleşim yeri ve 1265 kilometrekare alanda kontrol sağlandığı açıklandı. Operasyonun başından bu yana 31 mayın ve 1235 el yapımı patlayıcının imha edildiği belirtildi. l Yurt Haberleri İzmir’de 51 kaçak yakalandı İzmir’in Çeşme ilçesinden yatla İtalya’ya kaçmaya çalışan 51 sığınmacı, Sahil Güvenlik ekipleri tarafından yakalandı. Suriye uyruklu 51 sığınmacıyı Çeşme iskelesine çıkaran Sahil Güvenlik ekipleri, yatı kullanan Rusya ve Belarus uyruklu 2 kişiyi insan kaçakçılığı şüphe si ile gözaltına alarak sorgulanmak üzere İlçe Jandarma Komutanlığı’na sevk etti. Sığınmacıların yiyecek ve içecek ihtiyacını karşılayan Sahil Güvenlik ekipleri, 51 kişiyi işlemlerinin tamamlanması için Çeşme Jandarma Komutanlığı’na sevk ettiler. haber 11 Plebisite dayanan diktatörlükler Gelecek aylarda başkanlık sistemine geçiş öngören bir anayasa değişikliği için mi, yoksa doğrudan “Türkiye’nin istiklali ve istikbali için başkanlık sistemini kabul ediyor musunuz” türü bir soruyu yanıtlamak için mi, bilmiyoruz ama muhtemelen bir halkoylamasına gidilecek. İktidar istediği sonucu alacağından neredeyse yüzde yüz emin olduğu biçimde ve zamanda bu halkoylamasına başvuracak. Görünüşte başkanlık rejimi tesis etmek amaçlı bu halkoylaması, anayasa değişikliklerinin halkın oyuna sunulmasından öteye, seçmenlerin belli bir kişi ile ilgili evet ya da hayır oyu vermesi anlamına gelecek. Çünkü bugün iktidar herhangi bir kişinin başkan olacağı bir başkanlık sistemi kurulmasını ne tasarlıyor ne de öneriyor. Eğer gündeme gelirse, Tayyip Erdoğan’ın başkan olacağı bir başkanlık rejimi önerisi halkın oyuna sunulacak. Bunun adı, siyasal yazında plebisittir. Hele içinde bulunduğumuz ağır baskı rejimi altında, medyanın çok büyük bölümünün iktidarın doğrudan denetimi veya güdümünde olduğu, muhalif olmanın giderek vatan haini anlamına geldiği, temel hak ve özgürlüklerin resmen askıya alındığı bir ortamda yapılan bir halkoylaması her cephesiyle bir plebisit olur. 1982 Anayasa referandumu, kampanya ve oylama ile ilgili birçok antidemokratik niteliğinin yanında, Kenan Evren’in cumhurbaşkanı olmasına evet ya da hayır oyu vermek anlamına da geldiği için, katmerli bir plebisit idi. Plebisit, bir kişinin politikasını onaylamak veya reddetmeye dayalı halk oylamasıdır. Plebisite dayalı iktidarlar otoriterdirler. Bunların bir kısmı açık diktatörlüktür. Bir kısmı denetimli ve sınırlı bir çoğulculukla yumuşatılmıştır. Özetle, plebisit, halkoylamasının demokratik niteliğinin bir kişide cismanileşmiş güç arzusu tarafından iğfal edilmiş halidir. Hitler, 1933’te şansölye olmasının ardından, devlet başkanı Hindenburg’un ölümünü izleyen günlerde, Ağustos 1934’te yapılan bir plebisitle hem Şansölye hem de Reich (İmparatorluk) Başkanı sıfatlarını şahsında topladı. Bu iki yetkinin birleşiminden doğan konuma, o zamana kadar Nazi partisi ve taraftarlarının Hitler için kullandığı Führer/Rehber sıfatı resmen verildi. Hitler’in her türlü yetkiyi elinde toplayan Rehber olmasına oylamaya katılanların yüzde 89.9’u evet oyu verdi. Ama daha önce parlamento yangını bahanesiyle kesintisiz olağanüstü hal olarak tanımlanabilecek bir yönetim devreye girmiş, Nazi partisi tek parti ilan edilmişti. Bu arada Hitler, plebisitten iki ay önce, Uzun Bıçaklar Gecesi’nde, Nazilerin o güne kadar güç aldığı radikal sokak milisleri SA’ları katlettirerek, kendine muhafazakârlar ve ordunun kabul edebileceği bir görünüm vermeyi ihmal etmemişti. Başka bir plebisit örneği, 1934’te İtalyan seçimleridir. Duçe/Şef’in başında olduğu Büyük Faşizm Konseyi’nin belirlediği milletvekili üye listesini onaylayıp onaylamadığı seçmenlere soruldu. Yüzde 99.8 evet oyu verilen seçimler, zaten hayır oyu çıksaydı tekrarlanacaktı. Mussolini bunu “faşizmin ikinci halkoylaması” olarak tanımladı. Plebisite dayalı diktatörlüğün, Nazizm, faşizm gibi totaliter olmayan, daha mutedil örnekleri genellikle Bonapartizm olarak adlandırılır. 1799’da bir saray darbesi ile Konsüllük rejimini kuran, 1802’de ömür boyu Konsül olan ve 1804’te imparatorluğunu ilan eden Napoléon Bonaparte’tan sonra, onun ailesinden birinin başında olacağı bir cumhuriyetçi imparatorluğu savunanlar, kendilerini Bonapartist olarak adlandırdılar. Bonaparte’ın yeğeni 1848’de 2. Cumhuriyet’in cumhurbaşkanı seçilip, ardından 1851’de yaptığı darbeyi onaylayan plebisitle önce başkanlığının yeniden seçime girmeden devam etmesini sağladı. Ardından 1852’de düzenlediği ikinci bir plebisitle yeniden imparatorluk ilan etti. Karl Marx’ın Louis Bonaparte’ın On Sekiz Brumaire’i adlı kitabı bu iktidar oluşumunu inceleyen ilk çalışmadır. Daha sonraki yazılarında Bonapartizmi, meşruiyetini plebisitten alan, halk kesimlerinin desteğini yayılmacı, milliyetçi popülist söz ve eylemlerle elde eden, otoriter ve merkeziyetçi rejimi tanımlamak için kullandı. Bonapartizm, son derece merkezi ve güçlü bir yürütme erkinin başında olan bir Şef ya da Reis’in, kendisini ve kararlarını doğrudan halka onaylatmasına, yani plebisite dayalı bir cumhuriyetçi diktatörlüğü tanımlayan genel bir ad oldu. İran, Türkiye’ye rahatsızlığını iletti İran devlet televizyonu, Türkiye’nin Tahran Büyükelçisi Rıza Hakan Tekin’in İran Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığını duyurdu. Devlet televizyonu, “Bölgedeki bazı gelişmeler konusunda bazı Türk devlet adamlarının kullandığı gerçek dışı ifadelerden dolayı” Türkiye büyükelçisinin çağrıldığını duyurdu. Haberde, Tahran yönetiminin “sert” itirazının Türk büyükelçiye iletildiği kaydedildi. l TAHRAN / DHA C MY B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear