08 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 9 Ocak 2016 EDİTÖR: ZEKİ TEZER TASARIM: SERPİL ÜNAY Çarklar zor dönüyor üyümenin en önemli Dayanıklı öncü göstertüketim düştü gelerinden sanayi üretimi ekimde l Kasımda bir önceki aya göre makaydettiği yakdencilik sektörü ürelaşık 5 yılın en timi yüzde 3.8. büyük artışın l En yüksek düşüş yüzardından kade 6.5 ile dayanıklı tükesımda sermatim malı imalatında oldu. ye malı imalal Alt sektörlerde en yüktındaki artışın sek düşüş yüzde 15.0 ile diğer ulaşım araçlarında desteğiyle arıngörüldü. dırılmamış bazl Makine ve ekipda yüzde 3.6 manları yüzde 12.9, arttı. Sanayi temel eczacıüretimi eylüldelık yüzde 10.8 ki yüzde 7.9’luk düştü. sert düşüşün ardından ekimde çalışma iş günü sayısının bir önceki yıla göre 2.5 gün artmasının da deste ekonomi 9 Sanayi üretimi kasımda, aylık yüzde 0.9 daralarak beklentilerin altında kalırken yıllık yüzde 3.5 arttı. En büyük düşüş dayanıklı tüketim malı üretiminde oldu B ğiyle yüzde 14.7 artmıştı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretim endeksi kasımda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3.5 artarken, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi ise bir önceki aya göre yüzde 0.9 azaldı. İmalat sanayi sektörü üretimi yüzde 0.7, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü üretimi yüzde 0.7 azaldı. Oyak Yatırım Başekonomisti Mehmet Besimoğlu, “Ekimdeki yüksek artışın ardından kasımda normale döndü ve artık yıl için fikir veriyor. Sanayi üretim artışı geçen yıla göre düşük. Büyüme 2015’te yüzde 34 bandında olacak, 2016’da da aynı trendi görebiliriz” dedi. Büyüme ilk çeyrekte yüzde 2.5, ikinci çeyrekte yüzde 3.8, üçüncü çeyrekte 1 Kasım seçimleri öncesi zayıflamış olsa da gücünü koruyan iç talep ve üreticilerin stok birikimine yönlenmeleri ile yüzde 4 büyüdü. Türkiye böylece yılın ilk 9 aylık döneminde yüzde 3.4 büyüme kaydetti. Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, kasımda bir önceki yılın aynı ayına göre madencilik ve taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 6.6 azalırken, imalat sanayi sektörü en Madencilik sert düştü deksi yüzde 4.3 ve elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 2.4 arttı. Arındırılmamış bazda sermaye malı imalatı yüzde 10.4, ara malı imalatı yüzde 2.9, dayanıklı tüketim malı yüzde 1.7, dayanıksız tüketim malı imalatı yüzde 1 arttı. Yüzde 4.4 artış kaydeden imalat sanayinin alt gruplarında otomotiv, kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı, fabrikasyon metal ürünleri ve ana metal sanayi imalatı en büyük katkıyı sağladı. Sanayi üretimi TÜİK’in arındırılmış veri setine geçişinden beri dalgalı bir seyir izliyor. l Ekonomi Servisi Ücret asgari, tartışma azami Seçim vaadi olarak verilen 1300 liralık asgari ücrete geçim indiriminin de eklenmesi tartışmaları alevlendirdi. sgari Geçim İndirimi ödemelerinin, asgari ücret içinde yer almasına işçilerin itirazları devam ede dursun, söz konusu ücretin net ücrete yedirilmesinin Yargıtay’dan dönmeye başladığı ortaya çıktı. Asgari ücret komisyon toplantılarında AGİ’nin, verilen 1300 liralık asgari ücret dışında tutulması gerektiğini savunmayan ya da hatırlamayan işçi temsilcileri ise işverenle birlikte, 1100 ya da 1177 liralık asgari ücrete devletin yaptığı katkıdan ötürü hükümete teşekkür mesajı yayımladı. 2008’den beri kamuoyuna ilan edilen asgari ücret rakamının içerisinde, bekâr veya eşi çalışan çocuksuz işçiler için ödenen AGİ de yer alıyor. 1 Ocak’tan itibaren A geçerli olan 1300 liralık net ücretin içerisinde bekâr veya eşi çalışan çocuksuz işçi için 123.53 lira tutarındaki AGİ de var. Fakat, eşin çalışıp çalışmaması ve çocuk sayısına göre 1300 liraya ilaveten 86.46 liraya kadar ulaşan ilave AGİ’nin ise ayrıca ödenmesi gerekiyor. Ancak bu durum ne yazık ki bir seçim vaadi olarak verilen 1300 liralık asgari ücret komisyon tartışmalarında toplantıya katılan işçi temsilcileri tarafından gündeme getirilmedi. Böylece asgari ücret, işçilerin itiraz ettiği şekliyle net 1300 değil, AGİ düştüğünde 1170 ya da 1100 lira oldu. Kurumsal işletmeler, AGİ’yi ücretlere doğrudan yansıtırken işçisiyle “net ücret” üzerinden sözleşme yapan Davalar var Destekte değişiklik çoğu işletmede çalışanlar AGİ’den yararlanamıyor. Örneğin, işçi ile işveren net 1500 lira ücret üzerinden anlaşmışsa, vergi oranı ilerleyen aylarda yükseldiğinde normalde 1500 liranın altı Asgari ücret artışıyla işverene sağlanacak aylık 110 liralık devlet desteği, 100 liraya düştü. Ancak destekten yararlanabilecek işçi sayısı, 8.5 milyondan 11 milyona çıktı. Madencilikte destek iki kata çıktı. Maden sahibine, işçi başına 200 lira destek verilecek. na düşmesi gereken ücret sabit kalıyor. Buna karşılık, medeni durumu ne olursa olsun, kaç çocuğu bulunursa bulunsun AGİ ödenmiyor. Hem asgari ücretlilerin, hem de diğer ücretlilerin bordrolarında AGİ’nin ayrı gösterilip, çalışanlara da ödenmesi gerekiyor. Bunu yapmayan işverenler daha sonra yargı kararlarıyla faiziyle ödemek zorunda kalıyor. l Ekonomi Servisi Vergi iadesi yerine umhurbaşkanı gönlündeki başkanlık model dayatmasında, her hafta karşısına aldığı muhtarlara alkışlatarak bir yeni boyut daha katıyor... Türkiye’nin bugün geldiğimiz bilimsel, insani gelişmişlik düzeylerinde onurlanabileceğimiz, dişimizi kırmaya hazır olduğumuz bir tek başarımızdan, patent hakkımızdan söz edebilirmişiz gibi... “Niye başkanlık modelinde dünyadan kopya çekecekmişiz... Örneklere, uygulamalara bakarız, bizim için en yararlı taraflarından patenti bize ait olacak bir model çıkarırız... ” olarak özetlenebilecek bir öneri getirdiler. TGC, TGS’nin dün “10 Ocak çalışan gazetecilerin sorunları ve basın özgürlüğü” başlıklı etkinliği vardı... TGC Başkanı Turgay Olcayto, çalışan gazetecilerin sorunlarının katlanması ile doğru orantılı olarak basın özgürlüğü, halkın bilgi alma haklarının nasıl gasp edildiğini ürkütücü boyutlarına ilişkin örnekler verdi. En çok işten atılan, en çok öldürülen, bağımsız gazetecilik yapma hakkı elinden alınan, cezaevlerinden tecritten, işkenceden geçirilen, sonuç olarak en kirlenmiş medya, halkın gerçekleri öğrenme hakkı katledilen; demokrasi, hukuk devleti düzeni, insan hakları ayaklar altında olan, insani gelişmişliğin her alanında hep gerilere düşmüş, rejimi hâlâ demokrasi gibi gösterilen ülkelerin başını çekiyoruz.. Kimlikli gazetecilik yapabilmenin aracı 212 sayılı yasanın kazanıldığı 1960’lı yılların başından 1990’lı yıllara holding medyalaşmasının kirliliği içinde sendikal hakları gasp edilmiş gazeteciler konumuna düşmüştük. Şimdi inanmayacaksınız ama TGS Genel Başkanı Uğur Güç’ün dün açıkladığı üzere, yandaş medyada çalıştırılan gazetecilere imzalatılan özel sözleşmelerde, “patronun istemediği haberi yapmayacağına ilişkin konulmuş, gazetecinin imzası da alınmış hükümler” var.. Bir tek AA’da geçerli bir toplusözleşme varmış gibi duruyor. Patentli başkanlık; hani demokrasi? C O da iktidarlarının iradesi ile yürürlüğe sokulmuş sahte belge niteliğinde.. HHH Cumhurbaşkanı’nın başbakanlığı döneminde TGS uluslararası üst mesleki örgütün desteğinde 1. Silivri döneminin hukuksuz gazeteci tutuklamalarına, yargılamalara, baskılara, basın özgürlüğünün katledilmesine karşı çok fazla ses çıkardığı için İktidarları eliyle cezalandırılmış, bir kalemde yandaş gazetecilerin toplandığı AA’da yandaş bir sendika kurdurularak, TGS’nin sözleşmesi ortadan kaldırılarak geçerliliği olmayan bir sözleşme imzalatılmıştı... Halkın gerçekleri öğrenme, basın özgürlüğündeki Türkiye’nin dünyadaki en geri konumunu özetleyen bilimsel veriler dudak uçuklatıcı... Prof. Yaman Akdeniz’in bilimsel sunumundan bir veri; dünyada 1982 erişim engeli kararı içinde Türkiye 1820 yasağın uygulayıcısı olarak yüz kızartıcı rekorunu kırmış... Sendikal haklar, güvenceleri unutun, siyasi iktidarın kulak fısıldamaları ile tek tek, bazen toptan atılanlarla, patronajların keyfiliğinde son yılların işten atılmış gazetecilerinin sayıları binlerle... Hani ismi önemli değil hükümetten bir bakan çıktı ya... Sözde 12 Eylül darbe anayasasından kurtulma, sivil demokratik anayasa yapma adına çalışmalara hız kazandırıldı ya.. “Olmazsa bir başkanlık bir de parlamenter sistemi içeren iki metin hazırlar, halkla ikisini birden oylatırız, hangisi daha çok oy alırsa..” diye ağzından bir bakla çıkardı ya... Bağımsız hiçbir demokratik kurumun işletilemediği, en kaygı verici boyutları ile beğenilmeyen seçim sonuçlarından sonra hükümet kurdurulmayıp yeniden seçim yaptırılan, bağımsız yargı, hukuk devleti düzeninin işlemesi hak götüre, sivil diktatoryal, 21. yüzyıl fiili otoriterleşmiş düzeninde, kitlelerin baskı altında medyatik güdülendiği koşullarda... Hani demokrasi? Başkanlık patentli olsun... Olmuksan işçisinden iş bırakma Çorum’da Olmuksan Kâğıt Fabrikasında Sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işlerinden çıkarılan taşeron işçilere KESK Şubeler Platformundan destek geldi. Altı gündür eylem yapan 63 işçiyi ziyaret eden KESK Çorum Dönem Sözcüsü Ertuğrul Alper ve diğer sendika yöneticileri, işçiler tarafından “Direne direne kazanacağız”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz” sloganlarıyla karşılandı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Çorum Şube Başkanı Merter Kocatüfek de, AKP Çorum Milletvekili Salim Uslu’ya çağrıda bulundu. Kocatüfek, “Hakİş Onursal Başkanı’na, yıllarca Hakİş Genel Başkanlığı yapan Çorum Milletvekili Salim Uslu’ya sesleniyoruz. Sizler ki lafa geldiğinde ‘işçinin alnının teri kurumadan onun ücreti verilmeli’ diyorsunuz. Ufak bir gayretinizle bu 63 kişi tekrar işe başlayabilir” dedi. l Ekonomi Servisi Destek geldi C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear