26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 9 Ocak 2016 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ZARİFE SELÇUK CHP’de ‘yeni vizyon’ mesaisi başladı KILIÇDAROĞLU, AKADEMİSYENLERİ DİNLEDİ HP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 1617 Ocak’ta yapılacak partisinin 35. Olağan Kurultayı’nın ardından, partide “yeniden yapılanma” sürecini başlatmak için harekete geçti. Genel başkan seçildiği 2010’dan bu yana, referandumlar, genel ve yerel seçimler nedeniyle, örgütler ve partinin yeniden yapılanması konusunda yeterince zaman ayıramamaktan yakınan Kılıçdaroğlu, 35. Olağan Kurultay’da hedefini “değişim” olarak koyAYŞE du. CHP lideri, bu konudaki SAYIN ilk önemli adımı ise dün bir grup akademisyenle yaptığı toplantıyla attı. 10’u profesör, 12 akademisyenin çağırıldığı toplantıya, mazeret bildirenlerin dışındaki davetlilerin tamamına yakını katıldı. “Güncel siyasal ve sosyoCHP lideri lojik değişimler ekseninde kuKemal rultay sonrası CHP’nin vizyoKılıçdaroğlu nu: Yeniden yapılanma” başlığı altında düzenlenen toplantıda, üniversitelerin siyaset bilimi, iletişim, reklamcılık bölümü öğretim üyelerinden tanınmış 6 CHP lideri, örgütün yapılandırılması ve yeni “siyasi söylem” konusunda görüş aldı C isimler davet edildi. Toplantıda Türkiye seçmen profili ve 7 Haziran / 1 Kasım seçim sonuçlarının değerlendirmesi yapıldı. CHP’nin yüzde 25’lerde olan oy oranının artırılmasına dönük çözüm önerilerinin tartışıldığı toplantıda ayrıca Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi ile ilgili CHP’nin tutumu konusunda da akademisyenlerin görüşlerine başvurdu. Edinilen bilgiye göre toplantıda katılımcıların tamamı başkanlık sistemine karşı çıkarken, “AKP ile anayasa yapılmaz” görüşü ön plana çıktı. Geçmişten de örnek veren akademisyenler, bugün yaşanan demokratikleşme ile ilgili “sorunların parlamenter sistemden ya da anayasadan değil, AKP’nin antidemokratik uygulamalarından kaynaklandığı” görüşünü ilettiler. Bazı akademisyenler, CHP’nin AKP ile anayasa masasına oturmaması görüşünü dile getirdiler. Toplantının en kritik konu başlıklarından birini ise CHP’nin “yeniden yapılandırılması” oluşturdu. Kurultay sonrası süreçte CHP’nin siyasal, toplumsal, örgütsel ve yönetsel alanlarda yeniden yapılanması konusunda Kılıç ‘AKP ile anayasa olmaz’ daroğlu katılımcıları dinlerken somut yeniden yapılanma önerilerinin rapor olarak sunulması da kararlaştırıldı. Toplantıda, muhafazakârlaşma ve AKP’nin antilaik uygulamaları tartışılırken, CHP’nin bu konularda yeterince tepki göstermemesi de eleştirildi. CHP’nin “dinsel hassasiyetlere saygı” gerekçesiyle, antilaik uygulamalar karşısında sessiz kaldığı belirtilirken, bir akademisyen, “CHP’nin artık kadın hakları konusunda belirgin programı yok. Aile, anne, eş olarak politikalar belirleniyor” görüşünü dile getirdi. CHP’deki değişim kapsamında Merkez Yönetim Kurulu ve Parti Meclisi’nde önemli değişiklikler planlanıyor. Yaklaşık 5 yıllık genel başkanlığı süresince 78 MYK üyesini değiştirmekle ve “takım kuramamakla” eleştirilen Kılıçdaroğlu’nun, parti yönetim organlarını “daraltarak” işlevselleştirme hesabı yaptığı belirtiliyor. Bu kapsamda, halen 60 olan PM üye sayısının 40’a, yine partinin “vitrini” konumundaki halen genel sekreterle birlikte 15 olan MYK üye sayısının da 8 veya 10’a çekilmesi üzerinde duruluyor. l ANKARA MYK ve PM daralacak ADALET BAKANLIĞI’NIN SÖZLÜ SINAV SORUSU: Kirpinin kaç iğnesi var? CANAN COŞKUN dalet Bakanlığı’nın düzenlediği Adli Yargı Yazı İşleri ve İdari İşler Müdürlüğü sözlü sınavında adaylara yöneltilen akılalmaz sorulara Cumhuriyet ulaştı. “Bu soruların adli ve idari yargı mevzuatıyla ilgisi ne” dedirtecek soruların arasında az sayıda da olsa mevzuatla ilgili sorulara da yer verildi. Yazılı sınavdan yüksek not almasına karşın sözlü mülakattan düşük not alarak ataması yapılamayan adaylar hukuk savaşı başlatıp bulundukları illerdeki İdare Mahkemeleri’nden yürütmenin durdurulmasına talep etmeye başladılar. Adaylar, yazılı sınavda düşük not alanların mülakat sonuçlarının yükseltilerek atamalarının yapıldığını savunuyor. İşte o sorular: 4 Bir kirpinin yaklaşık kaç tane iğnesi vardır? / 5 bin7 bin arası. 4 Necip Fazıl Kısakürek’in hocası kimdir? / Seyyid Abdulhakimi Arvasi 4 Şairlerin efendisi kimdir? / Necip Fazıl Kısakürek. 4 Asrın projesi nedir? / KKTC Su Temin Projesi. 4 Atatürk’ün cenaze namazını kim kıldırdı? / Prof. Dr. Şerafettin Yaltkaya 4 Gebze Çoban Mustafa Paşa Camii tarihçesi? / Çoban Mustafa Paşa Camii 1523 yılında Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Çoban Mustafa Paşa Bosnalı genç bir çoban iken Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferine katılır ve sultanın kızı ile evlenip damadı olur. 4 Mor’un Süryanice karşılığı? / Aziz 4 Bonanza kaç yılında çekildi? / ABD’de 12 Eylül 1959’dan 16 Ocak 1973’e kadar yayımlandı. 4 İHH Başkanı kimdir? / Bülent Yıldırım. 4 Maaşlarımızı kim yapar? / Adaylar bu soruya verilecek bir cevap bulamadı. 4 Cumhurbaşkanı sarayı mimarı? / Mimar Şefik Birkiye. 4 Mehmet Akif Ersoy’un öldüğü apartmanın ismi? / Mısır Apartmanı 4 Saat yönünde dönen gezegen? / Venüs. 4 Plastik para birimine geçen ilk devlet? / Kanada. 4 Türk mühendislerin yaptığı ilk zırhlı ve yüzebilen dozer? / AZMİM. 4 Atatürk’ün köpeklerinin isimleri? / Alp, Alber ve Foks. 4 Atatürk’ün atlarının isimleri? / Sakarya ve Çankaya. 4 Pinpon topunun ağırlığı ne kadardır? / 2.7 gram. 4 Yurtdışına seyahate çıkan ilk Osmanlı padişahı? / Abdülaziz. 4 En çok hadis rivayet eden sahabe? / Ebu Hureyre. 4 Dünyanın en büyük Atatürk anıtı nerededir? / Artvin 4 Açlığa en fazla dayanabilen hayvan? / Kaplumbağa. 4 Atatürk’ün ilk heykeli nerede dikilmiştir? / Gülhane Parkı’nda 4 Halkı cimri olarak bilinen ülke? / İskoçya. A Rukiye Demir Gözaltına alınan HDP Beyoğlu İlçe Eşbaşkanı Rukiye Demir, polise tepki gösterdi. HDP’ye baskın Beyoğlu ilçe yöneticileri ve üyeler gözaltında alkların Demokratik Partisi (HDP) Beyoğlu ilçe örgütüne dün sabah erken saatlerde operasyon düzenlendi. HDP Beyoğlu İlçe Eşbaşkanları Rukiye Demir ve Ahmet Teke’nin de aralarında bulunduğu, biri çocuk, 6 parti üyesi gözaltına alındı Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlı ekipler 07.00 sıralarında Ağaççileği Sokağı’ndaki ilçe binasına yığınak yaptı. İlçe binasının bulunduğu sokağın başlarına TOMA ve Akrepler getirildi. Polis helikopteri de havadan destek verdi. Polis binada yapılan arama sırasında H avukatların içeri girmelerine izin vermedi. Avukat Levent Pişkin, “HDP Beyoğlu ilçesi ile hiç ilgisi olmayan bir cinayet sebebi ile parti ilçe örgütünde arama yapılmasına karar verilmiş. Memurlar içeride sekiz sayfa tutanak tutmuşlar... Arama Rıdvan Gül’ün öldürülmesi ile ilgili. Dosyada kısıtlama kararı olduğu için gerekçeleri göremiyoruz. Cinayet işin bahanesi.” HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Cesim Soylu aramaların ve el koymaların gözetimleri dışında yapıldığını belirterek “Sa Talan edildik bah polis kapılarımızı kırarak girdi. Burada son derece keyfi ve hukuksuz bir durum olduğunu görüyoruz. Kasamız patlatılmış, evraklarımız alınmış, bilgisayarlarımızın harddiskleri alınmış... Burada gördüğünüz gibi aramadan ziyade adeta bir talan söz konusu” dedi. Emniyet’ten yapılan açıklamada ise “21 Haziran 2015’te Şişli Piyalepaşa Mahallesi Güven Sokak’ta meydana gelen ve bölücü terör örgütü mensuplarınca bir vatandaşın silahla öldürülmesi olayına ilişkin operasyonda altı kişi gözaltına alınmıştır” denildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Ocak Perşembe günü Ortaköy Afife Jale Sahnesi Konferans Salonu’nda “Basın ve İfade Özgürlüğü” başlıklı bir panel vardı. Milli Merkez’in düzenlediği, Prof. Kemal Alemdaroğlu’nun yönettiği panelin konuşmacıları Basın Konseyi Başkanı Sayın Pınar Türenç, Anayasa Hukuku Profesörü Süheyl Batum, Ceza Hukuku Doçenti ve İstanbul Barosu Başkanı avukat Ümit Kocasakal’dı. Salonda görebildiğim kadarıyla bir tek Ulusal Kanal televizyonunun bulunuşu medyamızın kendi özgürlüğüne ilişkin ilgisizliğinin ilginç kanıtıydı. Doğal olarak basın özgürlüğü ağırlıklı konuşmasında Sayın Türenç, ülkemizde basının yüzde sekseninin “yandaş”, yüzde yirmisinin muhalif ya da hiç değilse yandaş sınıflandırmasına girmeyen basın olduğunu belirtti. Bu olgu zaten basının kendi özgürlüğü konusundaki ilgisizliğinin yeterli kanıtıdır. Fakat yine de hiç değilse bu yüzde yirmiye giren muhalif basının böyle bir panele daha çok ilgi göstermesi beklenirdi. Örneğin, gözden kaçırmadıysam eğer Cumhuriyet’te ve internet sitesinde tek satır göremedim. Sözcü’nün sitesinde panele ilişkin fotoğrafın altında “haberi gazeteden okuyun” deniyordu ama, haber başlıklarını birkaç kez dikkatle gözden geçirdiysem de rastlayamadım. Birgün’de de yoktu. Oysa panel katılımcılarından biri ülkemizin başta gelen bir basın kuruluşunun başkanı, öteki ikisi demokrasi ve düşünce özgürlüğünün önde gelen savaşımcıları, çok önemli hukukçulardı. Nitekim Süheyl Batum ve Ümit Kocasakal, basın özgürlüğü konusunun da ötesinde ülkemizde özgürlük sorununun vahim durumunu, buna bağlı olarak da yeni anayasa ve başkanlık dayatmasının hukuk ve demokrasi karşıtlığını açık seçik dile getirdiler. Benim bu yazıda söz etmek istediğim konu da bu. HHH Ülkedeki durumu ve Milli Merkez’in konumunu özlü ve kısa bir açılış konuşmasıyla dile getiren Sayın Cindoruk’tan sonra Milli Merkez Genel Sekreteri Haluk Dural’ın okuduğu Milli Merkez mesajı, yeni anayasa yapılacak aldatmacası arkasında parlamenter re Başkanlık 7 jim ve demokrasi düşmanlığının, başkanlık dayatması ardında diktatörlüğü yasallaştırma tuzağının içyüzünü ortaya koyan, hukuksal ve tarihi önemde bir belgedir. Bir demokrasi ve yurtseverlik bildirgesi diye de adlandırılabilecek bu tarihi belgeyi okuyup üzerinde başta CHP bütün muhalefetin, herkesin, pek çok düşünmesi gerektiğini belirterek, girişindeki birkaç paragrafı paylaşmak istedim: “Anayasaların soyağaçları vardır. Türkiye’nin anayasa kurgusu 1918’de Kars’ta başlayan ve sayıları otuzu aşan ulusal ve yiğit kongreler eli ile başlamıştır. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin şanlı açılışı ile sürmüştür. Türkiye Cumhuriyeti’ni, Türk halkı adım adım kurmuş, 1921 Anayasası ile devlet niteliğine eriştirmiştir. Sevr Antlaşması’na göre, tarihî gerçekçilik ölçeğinde, bir Türk Cumhuriyeti kurulamazdı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ve kurulu iktidarı, münhasıran Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Sevr’i aşmış, silip geçmiştir. TBMM, bir devlet kuran halk hareketinin tek ve yegâne kaynağıdır. Türkiye’nin kurucu iktidarı, parlamenter sistemi kurmakla kalmamış, 1924 Anayasası ile de güçlendirmiş, kalıcı kılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti; bir halk devleti, halkın devleti, parlamento devletidir. Rejimin kurucu unsuru, parlamentodur. Millî Misak, Kuvayı Milliye, millî mücadele olguları ise bu rejimin yapı taşlarıdır. Parlamenter rejimi, savaşı kazanan ordu ve Başkomutan da tarihî ve hukuksal belgelerle içselleştirmiştir. Doksan beş yılda, Millî Meclisimiz ara rejimlere muhatap olmuş, darbe liderleri geçici yönetimler kurmuş, ne var ki TBMM her ara rejimden dimdik yeniden ayağa kalkmıştır. Bu süreçte bile parlamenter rejim inkâr edilmemiş, despotlar Başkanlık hevesine kapılmamış, yeni anayasalar tek kurucu iktidarın tesis ettiği parlamenter sisteme bağlı kalmışlardır. Bugün, ‘yeni bir anayasa’ başlığı altında istenen, gelişme değil, rejim değişikliğidir.” İSVEÇ GAZETESİ Expressen’e KONUŞTU Demirtaş: Öcalan beni Drogba’ya benzetirdi sveç’in en yüksek tirajlı gazetelerinden Expressen’e konuşan HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, PKK lideri Öcalan’ın kendisini bir dönem Galatasaray’da da top koşturan Fildişili golcü Didier Drogba’ya benzettiğini söyledi. Demirtaş, “Drogba golcüdür. Senin işin de gol atmaktır. Sen çok koşturuyorsun, çok emek harcıyorsun ama gol atmıyorsun. Dolayısıyla senin bu kadar koşturmana, bir parti başkanı olarak bu kadar yoğun çalışmana çok saygı duyuyorum ama senden beklenen sadece koşturmak değil gol atmaktır. Gol atamazsan takımın sahadan zaferle çıkmaz. Sana tavsiyelerde bulunuyorum, daha çok gol noktalarında bulun ve o golü at demişti” diye konuştu. Expressen gazetesinin dün çok paylaşılan beş haberi arasına giren söyleşide Demirtaş, PKK ile organik bir ilişkilerinin İ olmadığını da belirterek, “Bu saklamaya, gizlemeye çalıştığımız bir şey de değil” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın üniter devlette başkanlık sistemi için Hitler Almanyası örneğini vermesinin sorulması üzerine HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Erdoğan’ın hiçbir şeyi yanlıkla veya tesadüfen söylemediğini belirtti. Demirtaş, “Hitler’i burada olumsuz örnek olarak zikretmedi. Üniter devletlerde başkanlık sistemi olabilir dedi ve buna örnek olarak da Hitler Almanyası’nı gösterdi. Dolayısıyla bu ırkçı ve milliyetçi iç kamuoyuna verilmiş pozitif bir mesajdı. Daha sonra bunu yalanlayarak da dış kamuoyuna yönelik bir tekzip açıklamasıyla dış tepkileri de durdurmaya çalıştı. Bilinçli bir söylem olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. l CHA DEPREM SÜRÜYOR BİLGİLER EDEVLET’TE MAHKÛMLAR NAKLEDİLDİ TRT’de 4 isim görevden alındı RT’de Haber ve Spor Daire Başkanı Nasuhi Göngör, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Recep Şahin, Haber ve Spor Daire Başkan Yardımcıları Serhat Akça ile Tarık Akyıldız görevlerinden alındı. Bir süredir TRT Genel Müdürü Şenol Göka ile çeşitli projeler konusunda fikir ayrılığına düştüğü iddia edilen Göngör’e kararın tebliğ edildiği öğrenildi. Yeni projeler ve yapımlar konusunda TRT yönetiminde anlaşmazlık yaşandığı, TRT Türk’ün kapatılma kararının ardından yönetim içinde büyük tartışmaların olduğu ileri sürülüyordu. Göngör, 2013’ten bu yana bu görevi yürütüyordu. l Haber Merkezi Diplomalar artık kaybolmayacak ÖK tarafından kurulan ve yükseköğretim mezunların detaylı kayıtlarının tutulmasının hedeflendiği “Yükseköğretim Mezun Doğrulama ve Sorgulama Sistemi”ne son 5 yılın mezun bilgilerinin yüzde 99’u girildi. Diplomaların kaybolması ve kırtasiye masraflarının önüne geçilmesinin amaçlandığı sistemle, yükseköğretim mezunları mezuniyet bilgilerine edevlet üzerinden Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı altındaki bölümden erişebilecek. Mezunlar bu sistemle kendi mezuniyet bilgilerini içeren belgeyi bastırıp beyan edeceği kuruma verecek. Protokol yapılan kurumlar, kişilerin mezuniyet bilgilerini kontrol edebilecek. T Y Öcalan’la dolaylı iletişim de kesildi MAHMUT LICALI Bilerek Hitler dedi sekretarya görevi yapmak için hükümet ve HDP kanadının ortak kararıyla İmralı’ya gönderilen iki mahkum Silivri Cezaevi’ne nakledildi. Bu durum, 9 aydır adayla doğrudan iletişim kuramayan HDP’nin Öcalan’la iletişimini de sekteye uğrattı. HDP İmralı heyeti Öcalan’ın yanındaki hükümlülerin aile ve yakınlarına yazdıkları mektuplar aracılığıyla Öcalan hakkında dolaylı yoldan bilgi alışverişi yapıyordu. HDP kanadı bu adımla “müzakerelere dönülmeyeceği” mesajı verildiğini belirtti. l ANKARA süreci kapsamınÇözüm da Abdullah Öcalan’a PKK ile bağımız yok C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear