10 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumartesi 9 Ocak 2016 Başika muamması Ankara Başika’dan çekmediği birliğe IŞİD’in saldırdığını söyledi. Kamp koordinatörü Nuceyfi ise “IŞİD değil biz saldırdık. ABD ile ortak operasyon yaptık” dedi DUYGU GÜVENÇ SERTAÇ EŞ DUNYA ‘Bücür’ baron yine yakalandı Meksikalı uyuşturucu baronu El Chapo yani “bücür” lakaplı Joaquin Guzman yine yakalandı. 13 yıllık kaçaklıktan sonra 2014’te yakayı ele veren ama 2015’te yüksek güvenlikli hapishaneden kaçan El Chapo’nun yakalandığını Devlet Başkanı Pena Nieto, Twitter’dan “Görev tamamlandı: Onu ele geçirdik” diye duyurdu. TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ‘Madaya’da açlıktan 23 kişi öldü’ Suriye’de Nusra ve Ahrar’ın eline geçen ve 6 aydır hükümet güçleri tarafından kuşatılan Madaya kasabasına BM’nin insani yardım ulaştırmasına Esad hükümeti izin verdi. Sınır Tanımayan Doktorlar, aralıktan beri Madaya’da 23 kişinin açlıktan öldüğünü, 6’sının 1 yaşından küçük olduğunu duyurdu. El Chapo dıshab@cumhuriyet.com.tr 13 nilgun@cumhuriyet.com.tr w nilgun@ rak’ta Ramadi’nin IŞİD’den kurtarılmasının ardından sıra Musul’a gelirken, Ankara, Musul yakınındaki Başika’da Türk birliğinin konuşlandığı kampa IŞİD’in saldırdığını öne sürdü. ABD Başkanı Barack Obama’nın iki kez uyarmasına rağmen Başika’dan Türk birliğini çekmemekte ısrar eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kampa IŞİD’in sızmaya çalıştığını, 18 militanın öldürüldüğünü aktarıp şunları söyledi: “Bu durum, Başika kampıyla ilgili atılan adımın ne kadar isabetli bir karar olduğunu ortaya koyuyor. Şu anda da silahlı kuvvetlerimizin oradaki üste bulunması ve o eğitimi veren subaylarımızın bu tür sızma harekâtı veya saldırı karşısında her an her şeye hazırlıklı olduğu ortada. Buraya giden güçlerimiz, eğitim veren subaylarımızı koruma amacıyla gitmiş ekipler. Gereğini yapıyorlar, yapacaklar.” Ancak IŞİD ile yaşanan son çatış I Erdoğan: Haklı çıktık mayı kimin başlattığı tartışma yarattı. Türk yetkililer IŞİD’in kampa saldırdığını söylerken, kampın koordinatörlüğünü yapan eski Musul Valisi Asil Nuceyfi “Onlar değil biz saldırdık” dedi. Ankara’nın sıkı müttefiki olan Nuceyfi, Cumhuriyet’e “Onların bize roket ile saldırı hazırlığında olduğunu haber aldık ve önce biz harekete geçtik” diye konuştu. 5 ve 6 Ocak’ta, IŞİD’e karşı Bahzani ve Başika’da iki ayrı operasyon düzenlediklerini söyleyen Nuceyfi “İkincisinde ABD bizim kara operasyonumuza havadan eşzamanlı destek verdi. Bu Erbil’deki askeri birimler üzerinden koordine edildi” dedi. Operasyonlarda IŞİD’in Talkeef Valisi Issa Alsabaawi ve 3 adamı dahil toplam 18 kişinin öldürüldüğünü söyleyen eski vali, Türk birliklerinin operasyonlardaki rolüne dair yorum yapmaktan kaçınıp “Bu bizim birliğimizin ilk başarısı. Türk güçleri çekilmediler. Buradalar” dedi. Dışişleri Sözcüsü Tanju Bilgiç, ABD ile operasyonun koordine edildi mesi üzerine çatışma yaşandı. Katyuşa çok namlulu roketatarlarla saldırmaya çalıştılar” bilgisini paylaştı. Bilgiç de “Güvenlik makamları ile temas ettik. 7 Ocak akşamı itibarıyla saldırı olduğunu teyit ettiler” dedi. Başika’da Türk Özel Kuvvetleri, Türkmen ve Sünni Arap aşiretlerine mensup ılımlı gruplara Mart 2015’ten beri eğitim veriyor. Ancak Türk birliğinin Irak’tan onay almadan sayısının artırılmasının ardından IŞİD’le 3. çatışma yaşandı. Irak güçleri IŞİD’le savaşıyor. ği iddialarına, “Bunlar çok operasyonel ve askeri konular. Detaylı olarak malumatım yok. Güvenlik kurumlarımız nasıl gerçekleştiğine ilişkin arzu ederlerse bilgi verebilirler” yanıtını verdi. Türk kaynaklar, çatışmada Türk askerlerinden kayıp ya da yaralı olmadığını belirtip “Gece 22.30 sıralarında sızma girişimi oldu. Birliğimizin fark etÖnceki gün Obama’nın Irak Başbakanı Haydar İbadi’yle telefon görüşmesinin ardından Ankara’ya tekrarladığı “Başika’dan çekilin” uyarısına Bilgiç şu yanıtı verdi: “Bizim yaklaşımız ile Obama’ya atfedilen ifadeler arasında çelişki yok. Başından beri Başika’daki mevcudiyetimiz Irak makamlarının bilgisi dahilinde. Temmuzda Irak Dışişleri Bakanı Türkiye’yi ziyaret edip basın toplantısında Musul’daki gönüllüleri eğittiğimizi söylemişti. Irak makamlarının bu konuda bilgisi var.” l ANKARA Obama’ya yanıt öln’e yeni gittim. Otelim, Kuzey Avrupa’nın en büyük gotik kilisesi, vitraylarıyla ünlü Köln Kaderali’nin karşısındaydı. Odam görkemli katedrale bakıyordu… Günün her saatinde kaderal önünde müzisyenler eksik olmuyor; kâh klasik, kâh caz müziği yapıyor; gitarla şarkılar söylüyorlardı. Penceremden meydanı seyretmek bile hoş, tasasız, rahat bir özgürlük âleminde seyahat etmek gibiydi. İşte bu “özgürlük âlemi” yılbaşında insanların başına geçmiş. Kadınların özgürlük dünyası başlarına yıkılmış. Katedralle yürüyüş mesafesindeki istasyon arasında, “Arap görünümlü” bin civarı erkek, öbekle çeteler halinde “yalnız kadınları” “markaja alıyor”, oluşturdukları “dehşet koridorunda”, sözlü hakaretlerle birlikte her türlü tacizde bulunuyorlar. İşi, bazı kadınların iç çamaşırlarını yoklamaya dek vardırıyorlar… Anlatılanlar öyle beter ki, bizdeki malum Taksim rezaletlerini aşıyor; ortaçağ esir pazarlarında yaşananları andırıyor. ‘Türkler niye AB’de yok anladınız mı?’ K Anlatılanlar çok korkunç… Nuceyfi: İlk başarımız 22.30 operasyonu Uygarlık çatışması Tahran’la gerilim hattı Dışişleri: İran büyükelçisini çağırıp İran medyasında Erdoğan’ı itham eden haberleri şiddetle kınadık. Tahran: Çağrılmadık, elçinin randevusu vardı IŞİD için annesini sokakta infaz etti ŞİD’in Suriye’deki başkenti Rakka’da bir militan, örgüt mahkemesinin suçlu bulduğu annesini sokak ortasında öldürdü. Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ile ‘Rakka Sessizce Katlediliyor’ grubuna göre Lina el Kasım, oğlu Ali Sakr’a Rakka’ya düzenlenen hava saldırılarında herkesin öldürüleceğini ve şehirden kaçmaları gerektiğini söyledi. Ali Sakr annesinin sözlerini diğer militanlara anlattı. Bunun üzerine oğlunu kaçmaya kışkırtmak ve yabancı gruplarla iletişime geçmekle yargılanan kadın suçlu bulundu. 45 yaşındaki kadının infazının oğlu tarafından gerçekleştirilmesine karar verildi. Lina, büyük bir kalabalığın ortasında çalıştığı posta ofisinin yakınında oğlunun sıktığı kurşunlarla infaz edildi. Katledilen kadının Lazkiyeli bir Alevi olduğu, Rakka’da evlendiği, boşandıktan sonra oğlu ve kızıyla Rakka’da oturduğu öğrenildi. I uudi Arabistan’ın muhalif Şii din alimi Nemr’i idam ederek bölgeyi SünniŞii savaşıyla yüz yüze getirirken, Suud’a destek veren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la Tahran arasındaki gerilim tırmanıyor. İran medyasında Erdoğan’ın Riyad’ı ziyaret edip Kral Salman’la görüşmesi ve ardından idamların infaz edilmesi arasında bağlantı kurulması üzerine Türk Dışişleri İran’ın Ankara Büyükelçisi Ali Rıza Bikdeli’yi bakanlığa çağırıp kınadığını duyurdu. S Dışişleri’ne göre İran elçisine şunlar bildirildi: “1) Resmi basın organlarında Erdoğan’ı itham eden ifadelerde bulunulması şiddetle kınandı. 2) İran halkında Erdoğan aleyhtarlığı oluşturmayı hedefleyen yayınlara derhal son verilmesi istendi. 3) Suudi temsilciliklerine saldırılar hiçbir şekilde kabul edilemez.” Bikdeli ise Facebook sayfasında görüşmenin İran Büyükelçiliği’nin talebi üzerine gerçekleştirildiğini ve “çağırılmanın” söz konusu olmadığını duyurdu: “Talebimiz doğrultusunda Ortadoğu Dairesi Genel Müdürü ile görüşmek için bakanlığa gittim.” İran Dışişleri de ‘Cumhurbaşkanımızın ifadelerine bakın’ Yeni yılın ilk günlerinde gizemli biçimde üstü örtüldükten sonra, hafta ortası manşetlere taşınan bu korku filmi “taciz”, Avrupa’da, Kuzey Kore’nin “hidrojen bombası”na eşdeğer bir etki yarattı. Olay “uygarlık çatışmasının” son katmanı olarak yaşandı. Batı’nın temel değeri, basınifade özgürlüklerinin simgesi olan “Charlie Hebdo” saldırılarının 1. yılına isabet eden günlerde gündeme gelen bu “organize taciz”, kanlı terörle eş tutularak bu kez “kızlı erkekli yaşama”, “kadın erkek eşitliğine”, “kadın özgürlüklerine” yapılan bir saldırı olarak değerlendirildi. “Batı’nın yaşam tarzına” tecavüz olarak algılandı. Kadınlar; “Müslüman (oldukları varsayılan)” saldırganlar nedeniyle “Artık ‘bedenime’ sahip değil miyim?” öfkesi yaşadılar. Kadınlı erkekli herkes, “Kamu alanına sahip değil miyiz? Şehrin sokakları bizim değil mi?” telaşına kapıldı. “Devlet nerede? Bizi koruyamıyacak mı?” kuşkusuna düştü. Marslılar istilası gibi bir “ötekiler saldırısı” fobisi çıktı. “Yabancı korkusu” katlandı. Eski Kıta, “Yasa ve düzen ülkesi Almanya’da bu olabiliyorsa, Avrupa’nın tüm diğer ülkelerinde neden olmasın” kâbusu gördü. Olayın aydınlatacak daha çok yanı var. Israrla üstelenen soru; polisin neden her şeyi ertesi gün medyaya yansıtmamış olması. İslamcı teröre karşı Avrupa’nın tüm büyük kent meydanları ve istasyonlarında olağanüstü güvenlik önlemleri alınmışken, Almanya’da polis bunca stratejik bir yerde, kent meydanı ve istasyonda neden sırra kadem bastı? Polisin kendi beceriksizliğini gizlemek/ ırkçılığı köpürtmemek için mi olay ilk birkaç gün görmezden gelindi? Yoksa bilakis… “göçmen, İslam karşıtlığını” kamçılayan hadisenin ardında bilmeyen başka karanlık hesaplar, manipülasyonlar mı döndü? “Radikal İslamcılık” bir yanda… “Irkçı Avrupa” beri yanda… Her şey olası. Soruların yanıtını zamanla alacağız. Ama “Köln tacizinin” ilk siyasi etkileri gelmeye başladı bile. Slovakya Başbakanı Fico; sözü dolandırmadan; “Başka Kölnler yaşamamak adına Müslüman mültecilere kapıyı kapattıklarını” söyledi. “Müslümanların ABD’ye girmesi yasaklansın!” diyen Trump çizgisine geldi. Bu dalganın tam kabardığı noktada Sarkozy piyasaya çıktı. “Türkiye’yi neden AB’a almıyoruz anladınız mı?” söylemiyle AB’nin Türkiye ile yeniden ilişkilerini geliştirmesine karşı, sazı tekrar eline aldı. Az mı? Dün bir bugün iki. Yeni yılın ilk haftası yeni bitti. ‘Müslümanlara kapı kapalı!’ Tahran’da cuma namazından çıkanlar “Suud’a ölüm” sloganları attı. “Elçi bölgedeki gelişmeleri görüşmek ve İran’ın tutumunu iletmek amacıyla kendi isteğiyle Türkiye Dışişleri’nden görüşme talebinde bulundu” dedi. Bunun üzerine Türk Dışişleri sözcüsü Tanju Bilgiç de “Bikdeli doğru söylemiş. Randevusu vardı, ama olmasa da çağıracaktık” açıklaması yaptı. Bilgiç “Mısır’daki idamları kınayan Dışişleri Riyad’ı neden kınamadı” sorusuna “Cumhurbaşkanımızın ifadelerine bakın” yanıtını verdi. Erdoğan, Suud’un Nemr dahil 47 idamını “iç hukuk” diye yorumlamış ve sadece Suudi temsilciliklerine yönelik saldırıları kınamıştı. l AnkaraTahran/Cumhuriyet Sisi İstanbul’a davet ediliyor nkara’nın Temmuz 2013’te İhvan yönetimini devirmesinden beri köprüleri attığı Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’nin Türkiye’yi ziyaret edeceği iddialarına Dışişleri sözcüsü Tanju Bilgiç açıklık getirdi. Nisanda İstanbul’da İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesi düzenleneceğini hatırlatan Bilgiç “Mısır, İİT dönem başkanı, bundan sonraki Türkiye olacak. 1015 Nisan zirvesine tabiatıyla davet edilecek. Resmi davetler henüz yapılmadı” diyerek ekledi: “Hangi düzeyde katılacaklarını kendi makamları belirleyecek.” Sözcü, İsrail basınında yer alan İsrail hükümetinin Ankara ile Kahire arasında arabuluculuk yapmak istediği haberlerini “spekülatif” diye niteledi. İsrail basınına göre Sisi, Hamas’ın yönettiği Gazze’ye ablukanın hafiflemesi süreciyle ilgili her şeyi bilmeyi ve Gazze’ye Türkiye’nin sokulmamasını istiyor. A 89 ülkeye yeniden vize, Türkiye’de turizmi vuracak B’nin sığınmacı krizini önlemesi için Ankara ile yaptığı anlaşma sonucunda Türkiye 89 ülkeye vizeyi geri getirecek. BBC Türkçe’ye göre, AB ile anlaşmanın şartları uyarınca, AB’nin vize uyguladığı ülkelere vizeleri geri getirmesi gereken Türkiye, 89 ülkeyle yaptığı vizelerin kaldırılması anlaşmasını feshedecek. Son yıllarda vizelerin karşılıklı kaldırıldığı Türki cumhuriyetler, Ortadoğu ülkeleri ve eski Sovyet ülkelerinden gelenler, hazirandan itibaren Türkiye’ye vizeyle girebilecek. A Blair başbakanlığı ve sonrasında pek çok kez Kaddafi ile görüşmüştü. ski Britanya Başbakanı Tony Blair’in telefon görüşmelerinin traskriptlerinin BBC’nin talebi üzerine yayımlanması, eski defterleri yeniden açtı. Blair’in, devrilmesinden 6 ay önce, 25 Şubat 2011’de iki telefon görüşmesi yaptığı Libya lideri Muammer Kaddafi, hükümetinin devrilmesine izin verilmesi halinde cihatçıların Avrupa’ya saldıracağı uyarısı yapmış. “Cihatçılar Akdeniz’i kontrol etmek istiyor. Ardından Avrupa’ya saldıra Kaddafi’nin cihatçı kehaneti gerçek oldu E caklar” diyerek Osmanlı İmparatorluğu ve Barbaros örneğini veren Kaddafi “Bu bir cihat hali. Silahları var ve sokaktaki insanları terörize ediyorlar. Cihatçılara akıl erdirmek mümkün değil” saptaması yapmış. Yine transkriptelere göre eski ABD Başkanı Bill Clinton, Rusya lideri Vladimir Putin için Ağustos 1999’da göreve gelmesinden sonra “Bence çok büyük potansiyele sahip. Çok zeki ve düşünceli. Onunla iyi anlaşabiliriz” demiş. OcakKasım 2015 döneminde Rusya, İran, Gürcistan, Azerbaycan, Ukrayna ve Kazakistan’dan Türkiye’ye 10 milyon turist geldi. Aynı dönemde Türkiye’ye gelen toplam turist sayısı 34.8 milyondu. Vizenin dönüşünden turizmin olumsuz etkileneceğini ifade eden Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği Başkanı Timur Bayındır, Türkiye’ye gelen turist sayısında önemli düşüş yaşanabileceği uyarısını yaptı. Bayındır, Dışişleri, KültürTurizm, AB bakanlıklarının şimdiden doğru planlama yapması gerektiğini belirtti. 10 milyon turiste etki BM: Suud’dan misket bombalı savaş suçu Yemen’de Şii Husileri devirmek için marttan beri hava saldırısı düzenleyen ve binlerce sivil öldüren Suudi Arabistan, misket bombası kullandığını saptayan BM İnsan Hakları Komiseri George Ebu el Zulof’u Yemen’de istenmeyen kişi ilan ettirdi. Bu hamleyi kınayan BM Genel Sekreteri Ban Kimun, Suud’un düğün salonu, engelli merkezi gibi sivil hedefleri vurduğunu belirtip “Yerleşim yerlerinde misket bombası kullanmak savaş suçu kapsamına girer” dedi. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear