24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 29 Ocak 2016 EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: ZARİFE SELÇUK İddianamenin dana’da Ocak 2014’te durdurulan ve mühimmat taşıdığı ortaya çıkan MİT TIR’ları ile ilgili haberlerinden dolayı tutuklanan gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcimiz Erdem Gül hakkındaki soruşturmayı yürüten Başsavcı Vekili İrfan Fidan’ın iddianamedeki 22 sayfayı akademik bir makaleden birebir kopyaladığı ortaya çıktı. Makalenin sahibi Galatasaray Üniversitesi Kamu Hukuku bölümü Araştırma Görevlisi Faruk Turinay, “Makalemin bütünüyle yazılma amacına aykırı olarak iddianameyi uzun ve kalın göstermek amacıyla yapılmış sanırım” dedi. haber 11 larında koltuğunu bıraktığı çocuğa “Başbakan sensin, ister asar, ister kesersin”; Üç yıl önce “İki tane ayyaşın yaptığı yasa muteber oluyor da dinin emrettiği bir yasa sizin için neden reddedilmesi gerekiyor”; Demişse... Değil önyargı; herkeste kesin yargı çoktan oluşmalıydı. En baştan belliydi, bu adamın o makamlarda cumhuriyetin içini boşaltmak gibi önemli bir işi vardı. Gözümüzün içine baka baka orduyu tasfiye etti, hukuku ele geçirdi, basını tekeline aldı, aydınları tehdit etti, gazetecileri hapse tıktı, tüm muhaliflerine esip gürledi... Bunları yapa yapa makamlardan makamlara yükseldi. Hiç kimse bu adamın bu makamlarda ne işi var, demedi. Ne işi olduğunu, gizli iktidar ortaklarıyla kapışınca; hukukun tarafsızlığını kaybettiği gerçeği ayyuka çıkınca, halkın yarısı halkın diğer yarısının gardiyanlığına soyununca gördük. Şimdi istediğimiz kadar soralım... “Bu ülkenin, özgür ülkeler sıralamasında Arnavutluk, Butan, Burkina Faso, Komorlar, Fiji, Guatemala, Endonezya, Madagaskar, Papua Yeni Gine, Sri Lanka, Tanzanya ve Zambiya’nın gerisinde ne işi var?” “Yazdıkları o yazılar delil gösterilerek casusluk yaptıkları kanıtlanmaya kalkışılan gözü pek gazetecilerin cezaevinde ne işi var?” “Cumhurbaşkanı’nın ‘İddia ile konuşuyorum. Ne Avrupa’sında ne de diğer ülkelerinde, Türkiye’deki basın kadar özgür bir medya yoktur’ dediği bir ülkede yaptıkları haber yüzünden tutuklu olan gazetecilerin müebbetle ne işi var?” Alacağımız tek cevap; “Bu adamın Cumhurbaşkanlığı koltuğunda ne işi varsa... o işi var” olur. Şu anda, genetik hafızasını zamanında sorulmamış sorulardan inşa eden bir ülkede var olmanın acısını çekiyoruz. Yarın, bu acı utanca dönüşecek. Ve biz o utancın rüzgârıyla savrulduğumuz yerden, bir zamanlar gerçekten “herkesin” olan ama artık tamamen “onların” eline geçmiş bir ülkeye uzaktan... çok uzaktan bakacağız. Ve soracağız... Bu ülkenin bu zamanda, burada ne işi var? Bizim bu kadar uzakta ne işimiz var? 22 sayfası akademik makaleden A İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Başsavcı Vekili İrfan Fidan Dündar ve Gül hakkında 2 ayın sonunda 473 sayfalık iddianame hazırlayarak mahkemeye göndermişti. Fidan 473 sayfalık iddianamesinde uzun uzun terör kavramının tarihçesine, ceza hukukundaki yerine değinmişti. Oda TV’den Barış Pehlivan’ın haberine göre Fidan, bu kısmı Galatasaray Üniversitesi Kamu Hukuku bölümü Araştırma Görevlisi Faruk Turinay’ın 2015’te Türkiye Barolar Birliği’nin dergisinde yayımlanan “Ceza hukukunda terör örgütü kavramı” başlıklı akademik makalesinden kopyaladığı ortaya çıktı. Başsavcı Vekili Fidan, iddianamede 22 sayfa tutan bu bölümü makaledeki ara başlıklardan noktalama işaretlerine kadar birebir kopyaladı. Galatasaray Üniversitesi Kamu Hukuku Doktora Programı Öğrencisi Faruk Turinay, ceza hukukçusu olduğunu belirterek, iddianamelerin suçlamalarla ilgili somut delillerin değerlendirildiği metinler olduğunu kaydetti. Turinay, söz konusu makalede terör örgütü kavramının ele alındığını anımsatarak, “Tarafıma ve ma Bu adamın ne işi var o makamda? umhurbaşkanı konuşuyor... “Bu yeni anayasa ruhuyla, diliyle, yöntemiyle milletimizin birikimini, özlemlerini yansıtan bir metin olmalıdır” diyor... Ben bu adamın Cumhurbaşkanlığı makamında ne işi var, diye düşünüyorum. “Hukukun üstünlüğü konusunda da hiçbirimizin itirazı olamaz. Kanunların üstünlüğü derseniz orada itirazım olur” diyor. “Başkanlık sistemi Tayyip Erdoğan’ın kişisel meselesi değildir” diyor... “Sandıktan çıkan Cumhurbaşkanı’nın bir kenarda oturmasını bekleyen, Türkiye’yi tanımıyor ve siyaseti de bilmiyor demektir” diyor... “Aynı siyasi gelenekten gelmemiş Cumhurbaşkanı ile ben çalıştım. Ne getirdiğini ne götürdüğünü biliyorum. Damdan düştüm” diyor... “Halkın seçtiği bir sistemin kırk yıllık siyasi tecrübeme dayanarak milletimizin talebi olduğumuzu biliyorum. At sahibine göre kişner derler” diyor... Ben bu adamın Cumhurbaşkanlığı makamında ne işi var, diye düşünüyorum. Sahi bu adamın Cumhurbaşkanlığı makamında ne işi var? Bu ülkenin bu noktada ne işi var? Sabaha karşı evine dönerken tecavüze uğradığını söyleyen bir genç kızı suçlamak için celallenen muhafazakâr aklın dilinden düşmeyen soru, şekil değiştirip benim dilime, aklıma takılıyor. Bir genç kızın ya da herhangi bir kadının hangi saatte nerede olup olamayacağı ile ilgili hiçbir önyargım yok. Herkes her saatte, her yerde olabilir. Ama bundan yirmi üç yıl önce “Türkiye, kendisine din olarak Kemalizmi almış, başka hiçbir dine hayat hakkı tanımayarak kitlelere zorla dikte ettirmiştir. Oysa en üst belirleyici İslamın ilkeleridir. Her şey ona göre belirlenir” diyen bir adam... Yirmi iki yıl önce “Elhamdülillah Müslümanım diyenlerin, şeriatçıyım demesi de gerekir”; Altı yıl önce 23 Nisan kutlama Savcı 22 sayfalık akademik makaleyi Faruk Turinay’ın yazısından kopyalamış kaleye atıf yapılmaksızın iddianamenin içinde yer verilmesini etik bulmuyorum. Bu çerçevede böyle uzun uzun yararlanılacak ise kaynak gösterilerek atıf yapılmalıydı” dedi. Turinay, Dündar ve Gül’le ilgili iddianamede makalesinin kullanılmasına üzüldüğünü ve şaşırdığını ifade ederek, “Savcı benim yazdığım, birkaç ayıma malolan makalemi usulsüzce alıyor. Makalemin bütünüyle yazılma amacına aykırı olarak iddianameyi uzun ve kalın göstermek amacıyla yapılmış sanırım. Bir iddianame bin sayfa da olabilir. Bir metin ne kadar net ve öz ise o kadar anlaşılır olur” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet C Keşke atıf yapsaydı... TBB dergisinde var Siyasi olduğunun kanıtı Rıza Türmen iddianamenin niyet okuyarak cezalandırma mantığı içerdiğini ifade etti ski AİHM Yargıcı Rıza Türmen, Cumhuriyet’e şu değerlendirmeleri yaptı: Deli mi bunlar?: Can ve Erdem terör örgütüne yardım ediyorsa, bu konudaki hiyerarşik ilişki nerede? Aslında burada yeni bir casusluk tipi ortaya çıkıyor: Casusluk amaçlı elde ettikleri bilgileri gazetede yayımlıyorlar. Deli mi bunlar? Gizlilik kalktı: Gizliliği, savcılar kamyonları durdurduğu ve fotoğrafları, görüntüleri kamuoyuna yansıdığı zaman kalktı. Gizli olmayan belgeleri elde etmek gibi bir suçlamada bulunmak niyet okumak oluyor. Gizli olmayan belgeleri elde etmek gibi bir suç ortaya çıkıyor bu durumda. Görmüş davasına baksınlar: Gizliliği olsa bile bu ayın (Ocak) 19’unda AİHM kararı çıktı. Dönemin Nokta Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş kararına baksınlar. Orada AİHM, gizli olan bilgiler ile kamuoyunun bilgi edinme hakkı arasında bir denge koyuyor. “Esas olan kamuoyunun bilgilendirilmesidir, gizli bilgiler dahi olsa, gazeteci, bazı istisnalar dışında belgeleri yayınlar” diyor. Yine AİHM’nin gizli bilgilerin açıklanmasının basın özgürlüğüne girdiğine ilişkin ESKİ AİHM YARGICI TÜRMEN VE TBB BAŞKANI FEYZİOĞLU İDDİANAMEYİ YORUMLADI: Metin Feyzioğlu, iddianamenin varsayımsal ve toptancı iddialar içerdiğini söyledi E ürkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Fezyioğlu, iddianamenin birçok hukuka aykırılık içerdiğini belirterek “İlk celsede bırakılmalılar” görüşünü dile getirdi. Dündar ve Gül’ün yaptığının “gazetecilik” olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, “Bu davada, gazetecilik yapan ama yaptığı haberlerden birilerinin rahatsız olduğu ve bunun sonucunda da ibret olsun diye tutuklanan insanlar var. Gazeteciler, devlet sırrını ele geçirmezler, kendilerine gelen haberi kullanırlar. Ama Eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen. gazeteci sıfatı taşıyan birisi, o sırrın saklandığı makama özel çabayla girip, içeriden birini İddianame kanıt: Bu nüfus kullanarak, para veiddianamenin bu şekilrerek, ayartır ve o sırrı bude çıkması aslında bir yölunduğu yerden alıp taşımanüyle iyi. Çünkü, yukarısı noktasında azmettirirse, dan verilmiş talimatla, dao zaman devlet sırırını huvanın siyasi olduğunun en AYŞE kuka aykırı olarak ele geçirnet kanıtı bu iddianame. SAYIN mekten suçlanır. Ben bu kadar hukuk dışı iddianame görmedim ‘En çok bilinen sır’ Orantısız ceza: Bu kadar hukuk dışı bir iddianame görmeCan ve Erdem’in, haber ilişkidim. Müebbet hapis cezaları issinde ise böyle hukuka aykırı ele teniyor. Orantısız cezalandırma geçirmeye dair hiçbir veri yok” sözkonusu. Zaten burada amaçladedi. İddianamenin, “varsayımsal, nan da cezalandırmak. toptancı iddialar” içerdiğini bebaşka kararları var. İddianame reddedilmeli: Belli ki savcı iddianameyi hazırlarken epeyce zorlanmış. Bir görev verilmiş ve ne yapacağını bilememiş. Mahkeme hukuki olarak bakarsa iddianame reddedilmelidir. T lirten Feyzioğlu, oysa gazetecinin “bu haber kimin işine yarar” diye değil, “kamu yararı var mı” mantığıyla hareket etmek zorunda olduğunu ifade etti. “İddianamede, gazetecilik faaliyetiy Gazeteciler: Mahkeme reddetmeli TBB Başkanı Metin Feyzioğlu. le sırrın ele geçirilmesi için fiil işlemek birbiriyle karıştırılmış” diyen Feyzioğlu şu görüşleri dile getirdi: “Kaldı ki, bu tır’lar olayı en çok bilinen sır kategorisindeydi. Herkesin konuştuğu dolaşan bilgiler mahiyetindeydi. Ancak, içeriği doğrulandıktan sonra o haber artık akredite olmuş oldu. Gazetede yayınlanınca, internet sitesinde dolaşan iddia olmaktan çıkıp, ciddiyet kazanmış oldu. Burada gazetecileri soruşturmak yerine, varsa sızdıran sorumlular onları bulması lazım.” l ANKARA azetecilere Özbelirten Abakay, “Hakgürlük Platformu larında dava açılması (GÖP), gazetemizin geve tutuklanmaları binel yayın yönetmele hukuk dışı olan bu ni Can Dündar ve Anolayda, gazetecinin tekara Temsilcisi Erdem mel görevi olan haber Gül hakkında “ağırlaşyazma, yayınlama haktırılmış müebbet” iste Ahmet Abakay kı cezalandırılmaktamiyle düzenlenen iddidır. Gazetecilik mesleği anameye tepki gösterdi. GÖP için müebbet hapis istenmekDönem Başkanı, Çağdaş Gaze tedir bu kabul edilemez. 14. teciler Derneği Genel Başkanı Ağır Ceza Mahkemesi bu iddiAhmet Abakay, yazılı bir açık anameyi reddetmeli, savcılığa lama yaparak müebbet istemiade etmelidir. Verilecek kali iddianameye tepki gösterdi. rar, ya evrensel hukuk ilkeleSavcının iddianame ile iki garinin ya da iktidarın yanında zetecinin ‘yaşamının adeta so olmakla anılacaktır” diye kona erdirilmesini talep ettiğini’ nuştu. l ANKARA G Erdoğan’ın kaymakamlara hitaben yaptığı konuşmanın yankıları sürüyor. “Mevzuatı kenara koyun” talimatı günlerdir TT listelerinde ve alt gündemde tartışılıyor #BüyükSoygunZAM Elektrik dağıtım payına yapılan astronomik zam, konuyu yeniden TT listesine soktu. #BüyükSoygunZAM etiketi dünyada TT oldu Din sömürüsünde gelinen nokta: Namaz kıldıran ilaç C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear