20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 2 Eylül 2015 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Trajikomik tutuklama Hem IŞİD, hem PKK hem de YDGH ile irtibatlı oldukları öne sürülen iki İngiliz gazeteci ve tercümanları ‘makul şüphe’ gerekçesiyle tutuklandı MAHMUT ORAL haber 7 iyarbakır’da gözaltına alınan ABD merkezli haber sitesi Vice News çalışanı gazeteciler John Hanrahan ve Philip Pendlebury ile Iraklı tercümanları Mohammed İsmael Rasool, hem IŞİD hem PKK hem de YDGH ile bağlantılı olmakla suçlanarak “makul şüphe” gerekçesiyle tutuklandı. Dosyadaki “gizlilik” kararı nedeniyle müvekkillerinin hangi örgütle bağlantılı olmakla suçlandıklarını bilmediklerini belirten avukat Ahmet Ay, yaşananları “trajikomik” olarak nitelendirdi. Hanrahan, Pendlebury ve Rasool geçen cuma günü Diyarbakır’da gözaltına alındı. Önce IŞİD ile irtibatta oldukları iddia edilen gazetecilerin daha sonra PKK ile bağlantılı oldukları iddiası gündeme getirildi. Diyarbakır 2. Sulh Ceza D Gazetecilikle suçlanıyorlar! Gazetecilerin tutuklanmasına giden süreç “ağırlıklı olarak IŞİD olmak üzere diğer terör örgütlerine taraftar topladıklar” ihbarıyla başladı. Bu ihbarı ciddiye alan polis, gazetecilerin kaldığı otel odasında arama yaptı ve ajandalarında PKK/KCK’ye bağlı oluşumların İngilizce açılımlarını not almalarını ve YDGH’leri görüntülemelerini, yani gazetecilik yapmalarını suç delili saydı. Hanrahan, bu ajandaya yönelik sorulara ifadesinde, muhabirlik yaptığını, araştırma yaptığı örgüt isimleri, liderleri ve amaçlarını bilmek zorunda olduğunu, bu yüzden ajandaya bu araştırmalarını yazdığını kaydetti. Pendlebury, savaş muhabiri olarak görev yaptığı, Hanrahan yüzü kapalı kişileri bu nedenle görüntülediğini vurguladı. Polis, gazetecilerin üzerlerinden çıkan kamera ve hard diskleri de incelendi. YDGH mensuplarının silahlı görüntüleri, yüzü kapalı YDGH üyeleri ile yapılan röportajlar, çeşitli bölgelerde kazılan sokak görüntüleri, örgüt tarafından yapılan molotofkokteyli ve el yapımı bomba görüntülerinin yer aldığı bu kayıtlar da gazetecilere soruldu. Gazetecilerin gaz maskesi takması da suçlamalar arasında yer aldı. Gazetecilerin hard disk içeriklerindeki bilginin fazla olması ve bazı hard disklerin kriptolu şifrelenme sisteminden dolayı incelenemediğine de tutanakta yer verildi. kişi iki örgütle birlikte nasıl olabilir. Dosyada gizlilik kararı olduğundan müvekkillerin yanıtlamasını istedikleri fotoğraf ve görüntülerin neler olduğunu bize izlettirmediler. Ancak çok sayıda görüntü ve fotoğraf var” dedi. Türkiye’de medyanın IŞİD ile ilgili haberleri görmezden geldiğini, dış basının bu konuyu işlemesinin ise hükümeti ve devleti rahatsız ettiğini vurgulayan Ay, “Dosya kapsamında gazetecilik sınırını aşmayan bir fotoğraf bulunmuyor. Kaldı ki eldeki fotoğraflar yayınlanmış değil” dedi. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ise “Adı geçen örgütlerle bağlantılarını gösterir bir delil yok. Bu dosya, gazetecileri bölgeden uzaklaştırma ve bölgeye ilgisi olan gazetecilere bir mesajından ibarettir” dedi. l DİYARBAKIR Vekillere Çağrı BMM yarın olağanüstü gündemle toplanıyor. İki maddesi var gündemin: Tezkere ve geçici seçim hükümetine atanan kimi bakanların yemin etmeleri. Peki, memleketin gündeminde neler var? Kan var, gözyaşı var; alıp başını giden döviz kurları nedeniyle hatırlanan ekonomik kriz var; altyapı eksikliklerinden kaynaklanan, çok sayıda cana mal olduğu halde “doğal afet” kapsamında geçiştirilen felaketler var; hız kesmeyen, hesabı sorulmayan, sorulması yasaklanmış yolsuzluklar, aklama, saklama, önüne yatma, arkadan itme var; zirveye çıkan medyaya baskı var... Bunların Meclis gündemine gelmesi gerekmez mi? HHH Kabul edilebilir bir şey değildir ama diyelim ki Meclis tatilde; bakamadı bu işlere. Ama bu uzun tatil 1 Ekim’de bitiyor. Meclis toplandığında parlamenter sistemin gereklerini yerine getiremez, bütün bu memleket meselelerini bir bir gündeme alıp görüşemez, karara bağlayamaz mı? Bildiğim kadarıyla son seçimlerde seçmenlerden yetki alarak Meclis’te grup kurma hakkı elde eden muhalefet partilerinin bu konularla ilgili sözleri, yeminleri de var. Eh çoğunlukları da var. Yani un var, şeker var, artık helva yapamazlar mı? İsterlerse yapabilirler. İsterler mi peki? İşte orada kuşkularım var. HHH MHP, “HDP ile ortak hiçbir iş”, velev ki sözü verilmiş yolsuzlukların gündeme getirilmesi olsun, “yapmam” demekte, barışa kökten karşı çıkmakta. CHP son “istikşafi koalisyon görüşmeme” toplantılarından sonra kırmızı çizgilerinin rengini biraz açmış durumda. Seçimlerden yine benzer sonuçların çıkacağına ve bu kez “keşif” amaçlı olmayan koalisyon görüşmelerinin yapılabileceğine bel bağladığı anlaşılıyor. Yine de iki nedenle umutluyum ben: Birincisi sokağın hiçbir zaman uyutulabileceğine inanmıyorum. Sokak akan kanın durdurulmasını, ekonomik kriz ve her ne kadar “kapitalizmin şanındandır” dense de siyaset sahnesini boydan boya kaplamış yolsuzlukların ivedilikle soruşturulmasını istiyor. HHH İkincisi partiler ayak direse de inanıyorum ki Meclis’te bu işlerin peşine düşecek vekiller vardır. Can yakan bu gündem nedeniyle tatilini yarıda kesip toplanmalıydı ama işte iktidar partisi engelledi. Biliyoruz Cumhurbaşkanı da parlamentoyu sevmiyor, yetkilerini az buluyor; kitabın fiili duruma yani başkanlığına uydurulmasını istiyor. İstesin. Seçilmiş ama görev yapmaları engellenmiş vekillerin görevlerine, verdikleri sözlere sahip çıkmalarının zamanı gelmiştir. HHH “Sözlerimin ardındayım” diyen vekiller, propaganda zamanıdır gerekçesiyle Ankara’yı terk etmeyin; inanın Meclis’teki çabanız daha çok oy getirir size. İktidar partisinin “Meclis’in hükmü kalmadı, yeniler gelecek” kabilinden ayak sürümesine, “aç kapa” yapmasına izin vermeyin; barış meselesini, siyaseti boydan boya kaplamış yolsuzluklar ayıbını gündeme getirin. Sokak, yani 1 Kasım’da önüne çıkacağınız seçmen sizi destekleyecektir. Yok, “bunun seçimden sonrası, AKP ile baş başa kalma durumları, koalisyon ihtimalleri var; geçici hükümette bakanlarımız var, yakında yine bu parti ile çözüm işlerine başlarız” deyip ipe un sererseniz, emin olabilirsiniz; sokak sizi hesaba katmayan başka demokratik yöntemlerle savaşmayı sürdürecektir. T Hâkimliği, gazeteciler ile tercümanı “silahlı örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım” suçundan “makul şüphe” gerekçesiyle tutukladı. Şoför Abdurrahman Direkçi ise adli kontrol şartı ile bırakıldı. Hanrahan duruşmada suç lamaları kabul etmediğini belirterek, “IŞİD ve PKK ile herhangi bir ilgim yoktur. Sadece gazeteciyim” dedi. Pendlebury ise kameraman olduğunu ve suçlamayı kesinlikle kabul etmediğini söyledi. Tercüman Rasool da elektronik aletlerin kriptolu şifreleme sistemi ile şifrelen diği iddiasını reddederek, “İngiliz gazeteciler ile Irak’ta birlikte çalıştığımız için tanışıyoruz. Çekim yaptığımızda hiçbir çatışmaya rastlamadık” dedi. Avukat Ay, gazetecilere hem IŞİD hem de YDGH bağlantılı suçlamalar yöneltildiğini ifade ederek, “Bu tam trajikomik bir durum. Bir Delil yok Vice News’tan Türkiye’ye kınama BD merkezli haber sitesi Vice News, A çalışanlarının Türkiye’de tutuklanmasına tepki gösterdi. Mümkün olan en ağır sözlerle Türkiye’yi kınadıklarını belirtenVice News, “Üç meslektaşımız ve arkadaşımızın güvenliğini sağlamak için gerekli tüm mercilerle görüşmeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı. Aralık 2013’te kurulan Vice News, dünyada sıcak gelişmelerin yaşandığı bölgelere muhabir göndererek çarpıcı belgeseller hazırlıyor. İngilizce, Fransızca ve İspanyolca versiyonları bulunan sitenin içeriği her gün yenileniyor. Merkezi New York’ta olan haber sitesinin dünya genelinde 34 kentte bürosu bulunuyor. l Dış Haberler AJ N MESla A ’D U S N ia idd rı t BARA avasındaki kumpaste ci Mehme B Londra devrede, Ankara sessiz ice News çalışanlarının Türkiye’de V tutuklanmasını değerlendiren İngiliz kaynaklar, “Konsolosluk işleri ile ilgili yardım sağlıyoruz ve 2 İngiliz gazetecinin Diyarbakır’da tutuklanması konusunda ilgili makamlarla temas halindeyiz” dedi. İngiltere’nin Dışişleri nezdinde de girişim yaptığı öğrenilirken, Dışişleri ise bu girişmlere ne yanıt verildiği konusunda sessiz kaldı. Türk Dışişleri kaynakları, “Güvenlik ile ilgili olduğu için biz bu konuda yorum yapmıyoruz” demekle yetindi. AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi Dünja Mijatoviç ise “Gazeteciler kamuyu ilgilendiren hassas konularda yazabilmek için özgür olmalı” dedi. Mijatoviç, gazetecilere yönelik suçlamalar için “oldukça vahim ve onların güvenliğini tehdit edebilir” ifadelerini kullandı. Temsilci, soruşturmanın “şeffaf ve hızlı ” yapılmasını isterken, “Böylece gazeteciler en kısa zamanda çok önemli görevlerine dönebilirler” dedi. l DUYGU GÜVENÇ/ANKARA Herkesi sustursanız da gerçeği gizleyemezsiniz İpek Medya Grubu’na yönelik operasyona meslek örgütleri tepki gösterdi analtürk, Bugün TV, Bugün Gazetesi, Millet gazetesi ve Kanaltürk Radyo’nun içinde yer aldığı İpek Medya Grubu’na yönelik operasyon basın meslek örgütlerinin tepkisine neden oldu: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti: Türkiye seçime giderken, sınırlarımızdaki savaş ihtimali yükselirken kamuoyunu tasarlama oyununun yeniden sahneye konulduğuna bir kez daha tanıklık ediyoruz. Medyaya yönelik operasyonlarla Türkiye’de demokrasi dışlanıyor. Geçici iktidarın da gazetecilik mesleğini terörist bir faaliyet, gazetecileri terör suçlusu olarak tarif etme alışkanlığını sürdürdüğünü görüyoruz. Türkiye Gazeteciler Sendikası: Bu tarz baskılar gazetecileri yıldıramayacak, gazetecilik mesleğini engelleyemeyecektir. Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak Kanaltürk, Bugün TV, Bugün gazetesi, Millet gazetesi ve Kanaltürk Radyo çalışanlarının yanında olduğumuzu ilan ediyor ve tüm gazetecileri dayanışmaya çağırıyoruz. Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç: Seçime giderken medyaya hiza vermek ve medyanın belli bir amaç uğruna yayın yapması beklenen, istenen veya bu yolda alınan bir planlama di alyoz d n gaze n Okmey tutuklana na ilişkin ilivri Cezaevi’nde nesi’ne Hasta dün S Baransu e Diş Hastalıkları a yönev ’n ız u ğ b danı A ya Gru azetecile İpek Med getirildi. ilişkin Baransu, “G Az kaldı. a or. lik baskın kelepçe vuruluy un. Bugün ls e n o ri iş e ll m e ç e n anri sine g te e . Sırada h z n a u g ls n o iş m Bugü ç ta e s nu’na g u’yu ha Televizyo ar?” dedi. Barans arka girev p gi medya n araç kapalı oto mek zorunre le ti k e e g b e r y a e d n ibe a bir saat k aransu ile eşi Nes meyince B a d ştu. Bu sıra dan konu da kaldı. cın camın ra a u s n Bara AGİT: Vahim K GAZETECİLER NE DEDİ? Zaman Genel Yayın Yönetmeni EKREM DUMANLI: Seçime 2 ay kala Bugün Medya Grubu’na polis baskını yapılması demokratik hukuk sistemini değiştirme teşebbüsüdür... Bugün Genel Yayın Yönetmeni ERHAN BAŞYURT: Yazıklar olsun!. IŞİD’e silah sevkıyatını ortaya çıkardığımız gün grubumuza baskın. Bugün yazarı NAZLI ILICAK: Bütün yapılanlar sadece medyaya karşı bir tavır değil. Herkese karşı tavır var. Peş peşe şehit veriyoruz. Bunun sebebi de hesap vermeme içgüdüsü. Yazar AHMET ÜMİT: Basının susturulması medyanın sorunundan çok halkın sorunudur. Doğrudan yaşam ye düşünüyorum. Medya teröre destek vermez, medya terörü lanetler ve açığa çıkaran bir mecradır. Bu tablonun demokrasilerde yeri yok. Demokrasinin hiçbir yerine sığdıramazsınız. Türkiye Gazeteciler Federasyonu : Keyfi ve adaletsiz uygulamalarla muhalefetin sesini kısma girişimi demokrasi ve basın özgürlüğü adıkalitemizle alakalıdır. Gazeteci SEDEF KABAŞ: Koza İpek Medya Grubu’na baskın, tek adamın özgür medya nefretinin bariz örneği. Fox Ana Haber Anchorman’i FATİH PORTAKAL: Korkutmak, sindirmek, susturmak (KSS), TR’de yandaş gazeteci değilsen olacağı bu. Olsun, yine de yılgınlık yok. Gazeteci DERYA SAZAK: “1 Eylül Dünya Barış Gününde Türkiye medyayı susturma operasyonlarıyla uyanıyor. Örtülü faşizmden açık faşizme doğru! Medya susarsa demokrasi biter. Sözcü’nün Bugün’ün yanındayız! Yazar sütunlarının boş çıktığı ülkede yaşamak istemiyoruz. na utanç verici bir durumdur. Özgür basını susturmaya yönelik bu baskını kınıyoruz. Bu baskın sadece İpek Medya Grubu’na değil basın ve ifade özgürlüğüne yönelik bir baskındır. Buzdağının görünmeyen yüzünü yazan medya organlarına yönelik gözdağı verme girişimidir. l İSTANBUL / Cumhuriyet ‘Devlet haberleri karartmak istiyor’ abancı gazetecilerin tutuklanmasına Ymeslek örgütleri tepki gösterdi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Sütunlar boş kaldı Sözcü gazetesi yazarları, Twitter fenomeni Fuatavni adlı hesaptan seçim öncesi muhalif basının operasyonla susturalacağı yönündeki iddiaları nedeniyle dünkü köşelerini boş bıraktı. “Sözcü susarsa Türkiye susar” manşetiyle ilk sayfada yayımlanan açıklamada “Çıktığı günden bu yana Atatürk ilkelerinden sapmayan, sadece gerçekleri yazan Sözcü’ye dava üstüne dava açıyorlar. Son 1 yılda; Sözcü’ye 57 dava açıldı. Savcılığa 67 haber için şikâyette bulunuldu. Yazarlarımız Emin Çölaşan, Uğur Dündar, Bekir Coşkun, Yılmaz Özdil, Necati Doğru, Mehmet Türker, Rahmi Turan, Soner Yalçın, Saygı Öztürk ve Kemal Baytaş’a 60’a yakın tazminat ve ceza davası açıldı” denildi. l Haber Merkezi Olcayto, “Bu durum halkın haber alma özgürlüğüne ve basın özgürlüğüne tamamen aykırı. Bizim gazeteciler alıştılar böyle tutuklanmaya ama yabancılar henüz alışık değil, onların tutuklanması çok tartışılır” dedi. Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç ise, “Devlet buradan geçen haberleri karartmak için alanda çalışan yabancı gazetecileri içeri atıyor” diye konuştu. Uluslararası Af Örgütü, Uluslararası Yazarlar Birliği ve Gazetecileri Koruma Komitesi de tutuklama kararını kınadı. Ankara’ya ilettiklerini belirten Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, ifade özgürlüğü ve adil yargının önemine vurgu yaptı. Toner, “Türk yetkililere aralarında adil yargı, ifade özgürlüğü, medya ve bilgiye erişimin de yer aldığı uygulamalarında evrensel demokratik değerlerin korunmasına çaba göstermeleri için çağrıda bulunuyoruz” dedi. l Dış Haberler Fotoğraf: VEDAT ARIK ABD: Daha çok çaba gösterilmeli ice News çalışanlarının Türkiye’de V tutuklanması ABD’nin tepkisini çekti. Konuya ilişkin endişelerini CHP milletvekilleri Cumhuriyet’te Arıboğan kovuldu TRT’de program yapan Deniz Ülke Arıboğan’ın işine son verildi. Arıboğan’ın işine, Koza Holding için attığı “Demokrasi ona layık olanların, ona sahip çıkanların hak ettiği bir rejimdir. Medyanın özgür olmadığı bir ortamda demokrasiden söz edilemez” tweet’i nedeniyle son verildiği öne sürüldü. Arıboğan, sosyal medyadan “TRT’de uzun yıllardır yaptığım Açı programındaki görevime son verilmiş. Şanım olsun!” mesajını paylaştı. l Haber Merkezi Muhalif basına yönelik iktidar baskısına karşı CHP’nin gazeteci kökenli milletvekilleri Enis Berberoğlu, Utku Çakırözer, Barış Yarkadaş’tan oluşan CHP Basın Komisyonu gazetemiz genel yayın yönetmeni Can Dündar’ı ziyaret etti. İktidarın seçimler öncesi teksesli bir ülke ve basın yaratmak istediğini belirten CHP’li vekiller, eski gazeteciler olarak medya özgürlüğü için meslek örgütleri ile çalışacaklarını söyledi. İstanbul Üniversitesi’nden almış olduğum öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. İBRAHİM SEVİM C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear