23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Olaylar ve GOrUSler 16 EDİTÖR: ÖZGÜR MUMCU ve SİNEM USER KARA TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK kültür sanat Çarşamba 2 Eylül 2015 İki partiliden öneriler MEHMET C. PEKER İnşaat Mühendisi, Yönetici SİNAN KAYALIGİL Endüstri Mühendisi, Emekli Öğretim Üyesi Ülkemizin hak ettiği çağdaş siyaset anlayışının gelişmesi için emek harcamaya biz varız, ya siz? iz, iş ve özel yaşam zorunluluklarından fırsat yaratarak CHP’nin yerel çalışmalarına katılan, partimizin temel siyaset eğitimini tamamlamış, arada bir düşüncelerini açıklayan sıradan iki CHP üyesiyiz. Birimizin ilçe belediye meclis üyeliği ve yakında mahalle delegeliği adayı olması dışında, seçilmek için destek beklemiş kimseler değiliz. Çağdaş siyaset anlayışında sıradan partililerin de etkili olmasının yolları açılıyor. Sol siyasetin Batı’daki örneklerinde bununla gitgide daha çok karşılaşıyoruz. İngiltere İşçi Partisi’nin yeni lideri için 250 binden çok parti üyesi ve bağışçı sempatizanların oy kullanacağı bildiriliyor (http://www.labour.org.uk/ leadership). Partimizin son genel seçim öncesindeki uygulamaları ile Türkiye’de ön aldığına tanık olmak onur veriyor. Bunu bir algı sorununa bağlıyoruz. CHP üyesi, kendisine özellikle ilgi gösterildiğini, düşüncesinin önemsendiğini, fark yaratabileceğini görmek istiyor. Ama bu beklentilerinin gerçekleştiğini algılayamıyor. Bu algı için, parti yöneticilerinin ve daha büyük orandaüyelerin yapabilecekleri olduğuna inanıyoruz. Yalnızca kitlesel ziyaretler (esnaf, meslek örgütleri, fabrikalar, hatta ilçe örgütleri vb.) veya toplu SMS iletileri yollamanın yetmediği görüşündeyiz. Kendi yaşamından hareketle tercihlerini açıkça ortaya koy B Algı sorunu Çağdaş siyaset anlayışında partililerin de etkili olmasının yolları açılıyor. Etkili katılım ma olanağı verildikçe, bu olanağa özellikle davet aldıkça, fikirlerini uygulanıyor gördükçe, CHP üyesi, kendisine duyulan ilgiyi ve katkısının anlamını algılayacaktır. Yeter ki, üye katılım kanallarının etkili kılınması için yenilikler düşünülsün. Her üyenin yerelden hareketle katkı yapması, CHP’nin resmen benimsediği yenilikçi bir ilkedir. 15 yıl önceki Kurultayda bir tüzük hükmüyle (Md. 26) muhtarlık bölgesi çalışma grupları getirilmiştir. İlgili yönetmelikte bu gruplara yer sağlayarak destek olma görevi ilçe yönetim kurullarına verilmiştir. Bu olanak zorlanmadıkça ve CHP üyelerinde kendilerine ilgi duyulduğu inancı yerleşmedikçe nitelikli projeler bile nicelik ile beslenemiyor ve CHP’nin iktidar şansı öteleniyor kanısındayız. Taksim’de başlayıp yayılan Gezi sürecinde insanımızın yerel sorunlara yönelik heyecanı, bu anlamda çok öğreticidir. Dün yerine yarını, eleştiri yerine somut önerileri konuşarak, eski ama gelişen köy CHP’deki uygulamaların bir bölümüne yeni âdet getirebiliriz diyoruz. Nasıl mı? Muhtarlık bölgelerinin çok azında kurulmuş çalışma gruplarıyla. Bunları çoğaltmanın yolu, mahallede ulaşılabilen üyelere ilçe yönetimleri koordinas yonunda bire bir erişmekle açılır. Sonra da ulaşılabilen bu üyeleri diğer partililerle iletişim kurma işlevine teşvik etmek gelecektir. Kongreler bunun fırsatını sunuyor. Mahalleli üyeler ilçe yönetimleri ile yerel çalışma programlarını ve takvimini yapsın istiyoruz. Şöyle ki, l Mahallelerdeki delege seçim tarihi, yeri ve sandık görevlilerinin en az iki hafta önce açıklanması, l Delege adaylarının seçimden önce açıkça bilinmesi için, ilçe başkanlıklarına “yazılı” başvuru yapmaları yönteminin benimsenmesi, l Delege adaylarının yüz yüze görüşebildikleri mahalleli partililerin de, tanıdıkları diğer üyelere erişmesi yoluyla delege seçimlerine ilgi uyandırılması, l Üyelerin, delege adaylarıyla en az bir kez söyleşi toplantısı düzenleyip, bundan sonrası için çalışma gruplarına tek tek davet edilmesi, adayların ne için aday olduklarını açıklaması ve toplantıların mahalleli seçmene açık olması, l Delege seçimlerinde oy pusulalarının, çalışma heyecanını azaltan, üyeye bireysel fırsat tanımayan ayrı aday blokları halinde değil, alfabetik sıralamalı birleşik bir çarşaf liste biçiminde olması, l Seçilenlerin, ilçe kongresinde temsil etmeleri istenen tavrı oluşturmak üzere, yerel toplantılarda mahalleyle ilişkilerini sürdürmesi ile CHP üyeleri, yerelde söz sahibinin kendileri olduğunu anlayarak yeni bir heyecanla davranacaklar ve bu da CHP’ye yönelecek seçmen ilgisini artıracaktır. CHP üyeleri ve CHP seçmenlerine seslenmek istiyoruz: Delege adaylığına yazılı başvurmak, adayları mahalleli üyeler ve seçmenlerle buluşturmak ve siyaseti yerel çalışmalarda yakından izlemek için mahallelerde işbaşı yapmanın vaktidir. Sarah Chang DMarin’de başlayan festival, gün doğumu, günbatımı dinletileri, Bodrum Kalesi konseriyle 5 günde, 11 etkinlik gerçekleştirdi. Bodrum’da müzik tınıları odrum’da ilkyaz ile birlikte başlayan klasik müzik coşkusu artık gelenekselleşiyor. Bunların başında Gülsin Onay Eren Leventoğlu’nun hazırladıkları Gümüşlük Festivali geliyor. Onun sonlarında Turgutreis DMarin Klasik Müzik Festivali ortaya çıkıyor. Her ikisi de 10 yılı aştı, kendine özgü kimlikler geliştirdi, kendine özgü dinleyici kitlesine kavuştu. 15 Ağustos’ta DMarin’de başlayan festival, gün doğumu, günbatımı dinletileri, Bodrum Kalesi konseriyle 5 günde, 11 etkinlik gerçekleştirdi. Charles Dutoit gibi tarihi bir şef, Denis Matsuev gibi piyanonun tuşlarına hâkim bir piyanist, Sarah Chang gibi son yıllarda dünyayı sarsan bir kemancı, Kraliyet Filarmoni Orkestrası gibi yaz ortasında da dinamizmini koruyan bir topluluk, Fazıl Say’ın artık bu festivalle tümleşen yapıtları ve genç sanatçılara verilen ayrıcalık festivalin kimliğini pekiştirdi. Öte yandan Buika’nın konseri ya da Karaindrou’nun film müzikleri kimine göre yeni zenginlikler olarak yorumlansa da festivalin kuruluş kimliğinin dışında kalıyordu. “Genç Ustalar” gerçekten de öylesine usta ve öylesine gençler ki: Veriko Çumburidze (keman), Dorukhan Doruk (çello) ve Yunus Tuncalı (piyano). Rahmaninov’un Elegiaque Üçlüsünde, Mozart’ın K.564 Triosunda ve Arensky’nin o güzelim 1. Triosunda müzik yap B manın yüce erdemine eriştiler. Onları her dinleyişimde biraz daha olgunlaşmış, bir arada müzik yapmanın büyülü dünyasına girmiş buluyorum. DMarin Festivali’nin her zaman gençleri yüreklendirmesini diliyorum. Yeni çağın monarşileri Küresel şirketler kâr elde etmek istedikleri sınırlar kapsamında aktif ve kontrolcü bir kamusal yapıyla karşılaşmak istemezler. Alper Özgür Sosyoloji Lisans Öğrencisi ACI KAYBIMIZ Sinema, televizyon ve tiyatro dünyasının sevilen oyuncusu Yalçın Güzelce 31 Ağustos 2015 günü hayatını kaybetmiştir. Cenazesi 2 Eylül 2015 Çarşamba günü (bugün) Teşvikiye Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Kozlu Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. olektif ve halkçı politikalar izleyen bir hükümet, bireyselci ve özel mülkiyetçi eylemleri kısıtladığından şirket pazar alanını genişletmek için mevcut idareyi uluslararası hukuk ve yerel hukuk çizgileri içerisinde medya, siyasi otoriteler hatta sinema ve müzik sektörü gibi araçlarla yönlendirmeye çalışır. O ülke veya bölgede bir şirketin kâr güdümünün en sağlıklı işleyeceği kavramsal ve kurumsal altyapıyı oluşturur. Bunu klasik kapitalizm kurulumla yani toplumsal etkileşim ve çatışmalarla yani sosyal sınıf, işçiişveren, sendikalısendikasız, sağcısolcu, muhafazakârliberal kavramlarını inşa ederek başlatır. Kapitalizmin tezleri, antitezleriyle güçlendirilir ve tezler ve antitezler, mevcut olan ile karşısında yeni kavramlar çatışmalarıyla, zıtlıklarıyla piyasaya zihinsel süreçlerde inşa edilir. K dından açlığa ve ölüme yani yük olarak tanımlanmış sosyal gruba dahil olacaktı. Ve günümüze dek uzanan yumuşatılmış ve örtük tanımlamasıyla yeni efendiler ve köleler sistemi yani kapitalizm geçerli sistem haline gelmiştir. Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Türkiye’de özellikle 20032012 yılları arasında yaklaşık 35.5 milyar dolar değerindeki özelleştirme,1980’lerden beri mevcut bir sermaye atağı olan işçilikte taşeronlaştırma ve inşaat, gıda, makine sanayinde hatta eğitim ve tıp alanlarında ucuz işgücü yaratmak amacıyla üçüncü dünya ülkelerinden işçi alımı mevcut durumun bilançosunu gözler önüne sermektedir. Suriyeli mültecilerin çeşitli semtlere yerleştirilmesi ardından savaşın yıkımından ve yoksulluğundan tok pahasına çalışmaya muhtaç bu bireylerin sermayenin taze kan arayışına itilmesi, bu sebeple iş arayan vatandaşın sağlıklı bir ücretle çalışacak ne inşaat ne de atölye bulabilmesi mümkün olmamaya başlamıştır. Yurtdışından ucuza tahsis edilen doktorlar, mühendis ve uzmanlar ile küresel sermayenin yeni Türkiye’sinin mesleki yeniden inşasına hoş geldin demiştir. Ancak sistem ve sisteme bağlı hükümetler ne kadar organize çalışsalar da tarihin dönüm noktalarına baktığımızda, akımın veya kırılma noktasının ismisıfatı ne olursa olsun insanoğlunun da baskıuyarantetikleyen basınç noktaları vardır ve sabırtaşının kırılması er ya da geç mümkün olacaktır. Küresel sermayeciler Bomonti’de bir kültür adası ZÜLAL KALKANDELEN Karya Kültür Sanat Derneği’nin düzenlediği 6. Bodrum Barok Festivali, 46 Eylül arasında Antik Tiyatro’da yer alacak. 1718.yüzyıl döneminde Osmanlı müziği ve aynı dönemde Batı’da yer alan Barok Müzik’den örnekler birarada sunulacak. Geçen yıl kurulan Bodrum Belediyesi Oda Orkestrası bu yıl da her ayın 3. ve 4. cuma akşamları ve cumartesi sabahları konserler yaparak kış aylarında Bodrum’u müziksiz bırakmayacak. Emekli IDSO viyolacılarından Nadi Atasoy’un Bodrum’a yerleşip bir kuvartet kurmasıyla başlayan bir oluşum. Birinci keman Azeri Devlet sanatçısı Arif Manaflı , 2. keman Fatih Evcil, viyolada Nadi Atasoy, çelloda Eldar İskenderov. Her birisi hem eğitimci hem orkestracı. Seçilen eserlere göre kadroyu genişletmeyi planlıyorlar. Başkan Kocadon’un ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da desteğini almaktalar. Ekim sonundaki açılış için Konacık’ta yapılmakta olan 500 kişilik konser salonunu bekliyorlar. Sonra da onarımı bitince geçen yılki gibi Nurol Kültür Merkezi’ne geçecekler. Nadi Bey’in en büyük ideali bir vakıf kurmak ve topluluğa süreklilik kazandırarak daha geniş kitlelere ulaştırmak. Sürekli klasik müzik Sermayetaze kan Sürecin kaynağı EŞİ VE DOSTLARI Peki, bu sürecin kaynağı ve halka dayatılması nasıl oluşmuştur? “Acı yoksa kazanç da yok!”, “Sisteme ayak uyduranlar kazanır, alt sınıf ve yoksullar topluma yalnızca yük olur” anlayışı ve sloganları sistemin pekiştirici ve zihinsel tabanı hazırlayıcı işlevini gördüler. Öyle bir sosyalekonomik yapı düşününki toplumun çoğunu oluşturan halk, kitleler halinde üretim araçlarına sahip bireylerden iş yalvarır hale geldiler. Halk içine düştüğü zorunluluk hissiyatı sebebiyle çoğunluk olmasına karşın az sayıda ama bir o kadar maddi varlığa sahip birey ve işletmecilerin zenginleşmesine yardımcı oldu. Çünkü kapitalist sistemin dayatmaları gereği bedensel ve zihinsel gücünü üretim çarkına dahil etmeyen işçiler yoksul düşmeye ve ar Sabırtaşı Kaynakça: Andrew Heywood – Küresel Siyaset / Zygmunt Bauman – Modernite – Kapitalizm ve Sosyalizm bulunduğu Babylon dükkân ile Radyo Babylon stüdyosu yer eçen yaz başında kapılaalıyor. İlk olarak Babylon Borını renovasyon için kamonti şehre müziği yaymaya patan İstanbul’un önde gelen başlarken, Autobahn, Atölye canlı müzik mekânı Babylon, İstanbul gibi yaratıcı endüstri kentin kültür hayatına Bomon içindeki oluşumlar, Vasıf Korti’deki yeni merkeziyle dönütun küratörlüğünde hazırlayor. Pozitif’in kurucularından nan yeni çağdaş sanat merkeAhmet Uluğ, dün öğle saatlezi ve kampusa özel tasarlanan rinde, 10 Eylül’de yemeiçme mekânları, açılacak Babylon kasım ayına kadar Bomonti’yi dün Bomontiada’da faaliyete geçecek. bir grup gazeteciBabylon’un geçirye gezdirip bilgi diği bu dönüşümverdi. Tarihi Bira de en önemli değişikFabrikası’nda kulik, eski mekân inrulan ve ‘Bomonsanların sadece getiada’ adı verilen celeri buluştuğu bir yeni merkez, cancanlı performans salı müziğin yanı sı Bomonti Bira lonuyken, Babylon ra, çeşitli perforFabrikası. Bomonti’nin gündüzmans ve sergilere leri de bir araya gelinebilecek de ev sahipliği yapacak. Kürasosyal bir yaşam alanı haline tör Alexis Şanal’ın verdiği bilgelmesi. Bunun sonucunda giye göre, Bomontiada’da insanları düşünmeye, uygulama Bomontiada’da müzikle tasarım, yemek kültürüyle sanaya ve eğlenmeye teşvik eden tı buluşturan ve bölgenin yave şehrin yaşam döngüsünü değiştirecek yaratıcı bir kültür pısına katkıda bulunacak etkampusu kuruluyor. Kampusta kinlikler planlanıyor. Verilen bilgiye göre, 09.00 ile 24.00 konser, alternatif tiyatro ve sisaatleri arasında açık olmanema etkinliklerinin yapılacası düşünülen Bomontiada, ğı 500 kişilik salonun dışında, popup etkinliklerin gerçekleş konser ve performans olduğu günlerde 04.00’e kadar açık tirileceği geniş bir fuaye alanı, plak ve tasarım kitaplarının kalabilecek. G C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear