25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 30 Temmuz 2015 dizi EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: İLKNUR FİLİZ Baasçı IŞİD, gelecekten ümitsiz gençliği hedef aldı IŞİD’in yönetim kadrosu, Bağdadi dışında Saddam’ın eski Baas rejiminden kalanlardan oluşuyor “IŞİD Terör Ordusunun İçyüzü’’ kitabında, IŞİD’in nasıl adam kazandığı derinliğine inceleniyor. Arap dünyasındaki yıkımlar, genç Arapların duygu dünyasını yakıp kavuruyor. Böyle bir ortamda, geleceğinden ümitsiz gençlik, IŞİD şiddetini kabullenmek durumunda kalıyor. ŞİD Terör Ordusunun İçyüzü’’ kitabının yazarları Michael Weiss ve Hassan Hassan, IŞİD’in yönetim kadrosunda Bağdadi dışında hemen çoğu liderin Saddam’ın eski Baas rejiminden ve istihbaratından kalanlar olduğunu belirliyor. Usame bin Ladin’in, 2003’te Irak işgali sonrasında Baas kalıntıları ile işbirliği yapılabilir fetvasının da etkisiyle, Baas ile El Kaide ve sonrasında Bağdadi’nin ilişkilerinin yoğunluğu görülüyor. Yazarlar, IŞİD içindeki yüksek sayıdaki eski Baas rejimi üyeleri hesaba katıldığında, örgüt içinde ‘Baasçı Sosyalist görüşe sahip sekülerler ile halife hayali olan tekfirci bir başka grubun birlikte yaşayabildiği’ ilginç bir metobolizma tasviri yapılıyor. 2014 yılı yazında Musul’un IŞİD tarafından elde edilmesi de, yine Saddam’ın Baas rejimi yetkililerinden İzzet el Durri’nin organizasyonunun büyük yardımıyla meydana geliyor. IŞİD’in bir devlet gibi hareket edebilmesi, petrol ve diğer malları kaçakçılık yoluyla satıp, para alması ile yine buna benzer birçok mafyavari kara para hareketleri yapabilmesinin nedenleri, eskiden beri Irak’ta bulunan ve bu işlerin nerede ve nasıl yapılacağını bilen bu Baas rejiminin karanlık isimlerinin IŞİD’e katılması ile mümkün oluyor. Baas rejiminin acımasızlığı ve bazı terör yöntemleri de IŞİD tarafından kullanılmaya devam ediliyor. Ayrıca Saddam Baas’çılığının, aynı IŞİD gibi Şiilerden nefret ettiği, Saddam’ın iktidarda kaldığı 30 yıl boyunca 150 bin kadar Şiiyi öldürdüğü biliniyor. Her 14 “I ABD’li eski terörle mücadele yetkilisi Richard, IŞİD’in yabancı katılımcılarının psikolojik özelliklerini şöyle açıklıyor: “Çoğu maceracı, geldiği yerde dikili bir ağacı olmayan, 19 yaşlarında Avrupa’da yaşıyor olsa da, yapabilecekleri çok sınırlı ergenler topluluğu ve bunlar hayatları için bir şeyler ispatlamak çabasındalar.’’ şeye rağmen Saddam, bütün Şii toplumunu yok etme derecesinde katliamlara girişmezken, IŞİD’in soykırımsal yaklaşımı, arada fark olduğunu hatırlatıyor. Kitap, şu an IŞİD’in üst düzey yöneticileri arasındaki isimleri sayıp, bu kimselerin Saddam’ın eski Baas rejimi içindeki görevlerini anlatıyor. Bunlardan bazıları Ebu Abdurrahman elBilawi, Ebu Ali alAnbari, Ebu Ayman elIraqi, Fadel Ahmet abdullah elHiyali ve daha başkaları. Kitap, IŞİD üyesi birçok Suriyeli ve diğer Araplarla da mülakatlar içeriyor ve bizzat üyeleri tarafından IŞİD hakkında verilen ilk elden bilgiler, IŞİD’i tanımak adına eşi bulunmaz bazı pencereler açıyor. Abdulsettar da IŞİD ile hikyesi olanlardan biri. Abdulsettar, IŞİD’e biat etme nedeni olarak ideolojisine hayranlığını gösteriyor. IŞİD’in nasıl da gerçek İslam’ı yaşadığı ve diğer Müslüman ülkelerin nasıl da İslamdan saptığını, IŞİD ile far kettiğini belirtiyor yazarlara. Bir başka argüman da, IŞİD’in kullandığı şiddet yollarının, daha önceki İslami devletler olan Abbasiler ve Emevilerce de kullanıldığı IŞİD üyelerince ileri sürülüyor. IŞİD üyelerinin ikna gücünün çok yüksek olduğu, IŞİD’e biat etmeyi kabul etmiş birçok Suriyeli tarafından yazarlara mülakatlar sırasında aktarılmış. Diğer taraftan, IŞİD’i beğenmeyen ve IŞİD’in kendi yaşadıkları alanlara geldiğinde o bölgelerden kaçan Ebu Bilal alLayli gibi ılımlı Suriyeli muhalifler ise, IŞİD’in para kullanımı ve hırsızlığa karşı mücadelede etkili olduğunu, en azından geldiği bölgelerin daha önceki yöneticilerinden daha dürüst olduklarını ifade ediyor. rek Suriyeli gerekse Iraklı birçok Kürt’ün ve Türkmenin de IŞİD’in üyesi olduğunu hatırlatalım. IŞİD organizasyonunun orta ve üst kademelerinden birçok radikal, tekfirci Selefinin, Suriye’nin ünlü Sednaya hapishanesinden 2011 Esad affıyla çıkan mahkumlar tarafından oluştuğunu eklemek gerekir. Sadece bir örnek vermek gerekirse, Esad’ın affıyla Sednaya hapishanesinden çıkan Ebu elAthir elAbsi, çıktığı gibi Halep’in kırsalında kurduğu ve daha sonra IŞİD’in önemli gruplarından biri olan ‘Sünni Aslanlar’ grubu akla geliyor. 2012’nin sonlarında Suriye’ye gelen Bağdadi’nin, Halep’teki birçok El Nusra gruplarından biat kazanmasında elAbsi’nin etkisinin altı çiziliyor. Bunun dışında bazı IŞİD üyeleri IŞİD’in etkili savaş ve alan kazanmasından etkilenerek bu gruba katılırken bazıları da, Suriye’de bulunan diğer muhalif grupların disiplinsizliği ve parasızlığından dolayı IŞİD’e katılıyor. Suriye’de bulunan pekçok diğer irili ufaklı muhalif İslamcı ve cihatçı gruplar, Esad ile olan savaşın temel olduğundan hareketle, IŞİD gruplarına karşı ilk dönemlerde silah doğrultmazken, bu muhalif grupların aralarındaki muhalefetten sıyrılıp kazançlı çıkan IŞİD oluyordu. 2013 sonlarında ve 2014 yılında birçok İslamcı muhalif liderler veya savaş lordları, IŞİD’e teker teker biat etmeye başladı. Nusra Cephesi ve İslami Cephe üyelerinden IŞİD’e kayış daha berrak görünüyordu. Suriye’nin kuzeyinde daha önceki dönemlerde IŞİD’in acımasızlığından yakınan bazı Suriyelilerin, zaman geçtikçe IŞİD’e katılmaktan başka çareleri olmadığını, 2013 ve 2014 yılında yazarlarla irtibatta olan Esad karşıtları söylüyor. IŞİD, Nusra Cephesi’nden ayrıldığı 2013’ten itibaren, Suriye’de giderek artan İran etkisi, Hizbullah savaşçıları, Milli Savunma Güçleri, Kata’ib Hizbullah ve Irak’daki Şii Bedr Ordusu’nu örnek göstererek, takipçilerini daha da mezhepçi bir argümanla SunniŞii ayrımı için körüklüyordu. IŞİD’in yabancı savaşçılarının ruh hali IŞİD nasıl adam kazanıyor? azarlar kitapta, IŞİD’in nasıl adam kazandığını da derinlemesine inceliyor. Arap dünyasındaki yıkımların, gerek ABD’nin Irak’ı işgali sonrası yaşanan kargaşa ve iç savaş, gerekse Suriye’de 2011 yılından beri süregiden şiddetin, genç Arapların duygu dünyasını yakıp, kavurduğu ve böyle bir ortamda, geleceğinden ümitsiz bir gençliğin IŞİD şiddetini kabullenir göründüğü ileri sürülüyor. IŞİD’in bu dönemde, bölgede, Şii güçlenmesine karşı Sunnilerin savunmasını yapıyor rolünü oynaması, IŞİD’i Sünni gençlik gözünde cazip kılan bir başka gelişme. Sünni Aslanlar grubu IŞİD’in panArap bir oluşum olmaması, onun yerine panİslam ve ümmetçi bir bakışa sahip olması, onun gerek Kürtler gerekse de başka milliyetlere açmış. Bu da, Suriye’deki diğer İslamcı muhalif gruplara, gerek El Kaide gerekse Selefi ve ılımlı gruplara karşın IŞİD’i avantajlı bir hale getiriyor. Kürt demişken, ge Kazançlı olan hep IŞİD Y IŞİD’in cazibesi IŞİD’in kullandığı şiddet yollarının, daha önceki İslami devletler olan Abbasiler ve Emevilerce de kullanıldığı IŞİD üyelerince ileri sürülüyor. IŞİD’i büyüten 13 FAKTÖR ‘IŞİD, İstanbul’u başkent görüyor’ Mahalli, IŞİD’in koalisyon ülkelerini yenerek İstanbul’u yeniden fethetmeyi kurguladığını söyledi HAZAL OCAK azeteci Hüsnü Mahalli, Türkiye’nin IŞİD politikası hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. Türkiye’nin IŞİD’e dokunmayacağını belirten Mahalli, IŞİD’in Türkiye’de binlerce uyuyan hücresi olduğunu söyledi. Mahalli, IŞİD’in Türkiye’yi başkenti olarak gördüğünü ve IŞİD için Türkiye’nin ruhani bir ağırlığı olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin, IŞİD politikası neydi, bu politikayı değiştirHüsnü Mahalli di mi? Hayır IŞİD politikası değişmedi. Türki G ye 4 yıldır peşinden koşmaya çalıştığı Suriye’nin kuzeyinde tampon bölge ya da uçuşa yasak bölge planını uygulamaya çalışıyor. 4 yıldır ABD bu plana “hayır” dedi. Son olarak Obama, Sayın Cumhurbaşkanı’yla görüşmesinde, ‘nelerin konuşulduğunu, kimlerin kimlere ne kadar taviz verdiğini, kimin ne aldığını, kimin ne sattığını bilmediğimiz’ için genel bilgilere göre Türkiye IŞİD’e karşı savaşacak. IŞİD Türkiye’ye neye mal olacak? Eğer Türkiye IŞİD’e karşıysa gidip bombalasın, ama dokunmayacaktır. Amerika’nın yaptığı gibi Musul’daki IŞİD kamplarını bombalasın ya da uluslararası müttefik uçaklarla gitsin operasyonlara katılsın. Bu samimi olur. Bu nun dışında dokunmayacağına göre IŞİD de dokunmayacak. Çünkü IŞİD’in işine gelir böyle bir kompozisyon. Türkiye tarafında bir taraf PYD’dir, bir taraf IŞİD’dir. Suriye’nin bölünmesine, parçalanmasına Türkiye önayak olduğuna göre böyle bir operasyonla IŞİD bunu alkışlayabilir. Türkiye sonuçta IŞİD’e karşı galip gelebilir mi? ABD bir yıldır bombalıyor, müttefik kuvvetler bombalıyor ama IŞİD orada duruyor. Yani ABD’nin yenemediği bir IŞİD’i Türkiye mi yenecek? IŞİD’in Türkiye’de yüzlerce, binlerce uyuyan hücresi olduğunu bilmeyen ya aptaldır ya da mahsus bilmiyordur. Zaten Türkiye ideolojik yakınlığı itiba ‘Binlerce uyuyan hücre’ rıyla yani IŞİD’in kurulma sürecine baktığınızda Alevi ve Şii düşmanlığı tabanında kurulduğu için ve Türkiye de bu mezhep politikasını başından beri desteklediği için aralarında büyük paralellik var. İdeolojik olarak paralellik var. Dolayısıyla eğer dokunursa IŞİD bunun intikamını çok feci alır çünkü Türkiye IŞİD’’in ilgi alanındadır. Suriye nasıl sonuçlanacak? Türkiye konuştuğumuz planı gerçekleştirir ya da gerçekleştiremez. Orası belirsiz. İşin içinde İran var. Özellikle batının İran’la anlaştığı böyle bir süreçte Türkiye’ye tam anlamıyla bir yeşil ışık yakabileceğini sanmıyorum. Suriye’yi 4 yıldır yıkamayanlar bundan sonra da kolay kolay yıkamayacaklardır. Çünkü Suriye tek savaşmıyor, bütün halklar adına savaşıyor. IŞİD’in son olaylarla Türkiye’ye bakışı düşmanca hal aldı mı? Türkiye başından beri düşman algısı içinde IŞİD’e göre. Bir daha söylüyorum. IŞİD’in Türkiye’ye bakış açısında bir ideoloji var. Onlara göre IŞİD’in başkenti İstanbul’dur. Aptalca safsatalarla uğraşıyorlar. Kendi kurguladıkları şey şu: “Bu koalisyon ülkelerini yenecekler. Sonra İstanbul’u yeniden fethedecekler. Şam’ı alacaklar. Mevlüt camisinde namaz kılacaklar. Kahire’de hilafeti ilan edecekler.” Türkiye’nin ruhani bir ağırlığı var onlar açısından. Dokunulmadığı sürece dostça yaparlar. Karşı çıktığın anda kanla yapmak isteyeceklerine inanıyorum. l İSTANBUL C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear