25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Salı 21 Temmuz 2015 haber EDİTÖR: ASLAN YILDIZ 6 Şüpheli Emniyet Müdürü Sever’in kendisini tehdit ettiği iddiasıyla davalık olan Emniyet Müdürü için “usulsüz kredi” iddiasıyla soruşturma açıldı . Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 12 yıl başdanışmanlığını yapan Ahmet Sever’in kendisine “tehdit telefonu açtığı” iddiasıyla davaAYKUT KÜÇÜKKAYA lık olan Manisa Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren hakkında “usulsüz kredi” iddiasıyla soruşturma yürütüldüğü ortaya çıktı. Savcılık ve emniyet arasındaki yazışmalara göre, soruşturmanın şüphelilerinden Ceren henüz ifadeye çağrılmadı. Ceren hakkında soruşturulan iddialar yazışmalara ‘nitelikli zimmet suçunun işlenmesine aracılık etme’, ‘olayın ortaya çıkmaması için görevini kötüye kullanıp irtikap suçunu işlediği’ Tayfur Erdal şikâyetiyle girdi. Manisa’da Gülen ceCeren 11 maatine yakınlığıyla bilinen kurumlara yönelik ‘paralel yapı’ operasyonlarıyla gündemden düşmeyen Manisa İl Emniyet Müdürü Ceren ‘operasyonların ardından tehdit telefonu aldığı yönündeki’ iddiayı yargıya taşımıştı. Ceren, “Gerçek Ahmet Sever mi yoksa yapılan operasyonlardan rahatsız olan perde arkasındaki kişiler tarafından mı yapıldı araştırılıyor. Ben Cumhurbaşkanı Gül’ün başdanışmanıyım diye arayan şahıs için savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Bildiğiniz gibi Ahmet Sever çok önemli bir zat. Kendisinin eski Cumhurbaşkanı Gül’ün başdanışmanı olduğunu biliyorsunuz. Yurtdışı numarasından geliyor arama ve ben sizi tekrardan arayacağım diyor. Santralda görevli memur arkadaşlar da bu telefon aramasını bize bağ lıyorlar. Biz de kendisi ile konuştuk. Bakalım, olayla ilgili tahkikat devam ediyor” demişti. Ahmet Sever de isminin karıştığı olayı ‘iftira’ olarak nitelendirmiş, ‘telefonla tehdit iddiasını’ gündeme getiren kişi ve kurumlara dava açacağını söylemişti. Her iki isim olayı yargıya taşırken Ceren hakkında farklı bir konuda yürüyen soruşturma bulunuyor. Yeğenlerinin şikâyeti üzerine İl Emniyet Müdürü ve bir bankanın şube müdürü olan kardeşi İsmail Bora Ceren hakkında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma açılıyor. 1 Temmuz 2015 tarihinde ifade veren kardeş Ceren sorgulama tutanağına göre, “Şikâyetçi benim yeğenimdir. Şikâyetin konusu Rişvanoğlu firmasına usulsüz kre di tahsis ettiğimdir. Fakat bu husus doğru değildir. Dosyada ismi geçen Tayfur Erdal Ceren benim kardeşim olur. Bu olayla onun ilgisi hemşehrimiz olan Özgür Rişvanoğlu’nu benimle tanıştırmasından ibarettir. .... hakkımda takipsizlik kararı verilmesini istiyorum...” dedi. Cumhuriyet Savcısı Bilgin Bakır imzasıyla Emniyet Genel Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda , “Manisa Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren şüpheli konumunda bulunmakta olup, henüz ifadesi alınmamıştır” denildi. Ceren kardeşler şikâyetçi yeğen Fahrettin Cem Ceren’le ilgili ‘psikiyatrik raporu olduğunu’ ve ‘kısıtlanarak vesayet altına alındığını’ belirtiyor, bu nedenle şikayetin dikkate alınmaması gerektiğini öne sürüyor. Terörle dansın sonuçlarını yaşıyoruz uruç’taki büyük alçakça katliam, şimdiki koalisyonerken seçim durum analizinin sonuç kısmını öne çekti.. Öncelikle IŞİD’in Suriye’deki kanlı macerasını ülkemize taşıması üzerine birkaç noktaya değinmek zorundayız: Bu bilinemiyor muydu? Mümkün değil. Çünkü iktidarın IŞİD’le dansı başladığı andan itibaren, muhalif medyanın yorum köşeleri ikaz yazılarıyla dolup taşmaya başladı... Gazeteler IŞİD’in ülkemizdeki faaliyetleriyle dolup taştı, büro açtılar, pankart astılar, para topladılar, hatta ormanda gösteriler bile yaptılar, adam ve insan devşirdiler, yüzlerce genç ve ailesi perişan oldu Suriye’de... Gazeteler oğullarını IŞİD’e kaptıran ailelerin dramlarıyla doldu taştı. MİT TIR’ları yakalandı, silah yüklü, hepsi Suriye’de Esad’a karşı savaşan IŞİD ve benzeri köktendinci örgütlere gidiyordu. İktidar hemen her olayda yakalandıkça sustu, inkâr etti. Ama bu politikalarının dipsiz kuyu olduğunu anladığında çok geç kalmıştı RTE ve Davutoğlu ikilisi. Atı alan Üsküdar’ı geçmiş, uluslararası kamuoyu IŞİD’e karşı daha etkin önlemlere yönelmiş, kafa koparan örgütün geleceği kararmıştı. İktidar, oynadığı atın tökezlediğini görünce, sessiz sedasız politikasını değiştirmeye yöneldi. IŞİD’cilerden bir kısmını tutukladı. Örgütün ülkede yeraltı örgütlenmesini bilen yok. Kaç canlı bombası var, bilen yok. Katliamlar yapma potansiyelini bilen yok. Biliyorsanız açıklayın, öncelikle can güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunuz bu millete bilgi verin, hesap verin, açıklama yapın, koruma önlemlerini alın, bu belayı uzaklaştırmak için ne yapabiliyorsanız.. Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırın... HHH Terör örgütüyle dans eden sizler, ama sonuçlarına katlanan sizler değil bu millet.. Yazık değil mi bu ülkeye.. O bombalar bu bombalar, o yakar bu yıkar, millet ölür. Suruç’ta bombaların parçaladığı gencecik insanlar, aileleri.. Yazık değil mi.. Hani bu ülkede cenaze kalkmıyordu artık. Bu söylemden sonra kaç ailenin ocağına ateş düştü, bunun çetelesini tutan var mı? HHH IŞİD’le dans, Musul Konsolosluğu’nda yaşanan “karanlık olay”la mı başladı? Hani 49 resmi yurttaşımızın esir alndığı.. Hani herkes kaçar ve her yer boşaltılırken, konsolosluğa orada kalın talimatının verildiği.. sonra IŞİD’cilerin gelip herkesi esir aldığı o meşum olay. Oradan MİT için bir “kahramanlık öyküsü” yaratılmamış mıydı? Öğrendik ki sonra, hapishanelerimizde bulunan çoğu önemli kişi konumundaki onlarca cihatçının serbest bırakılması anlaşmasıyla, bir takas yapmışız. Musul Konsolosluğu baskını, IŞİD’cileri geri almak için mi yapılmıştı. Komplo teorisi uyduruyorum! S İmralı talebine ‘koster bozuk’ yanıtı Çözüm sürecinde yumuşama olarak algılanan AKPHDP görüşmesinin ardından Ramazan Bayramı dolayısıyla İmralı’da Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan’a açık görüş izni verilmesi beklenirken, açık görüşme talebi kosterin arızalı olduğu gerekçesiyle kabul edilmedi. Mehmet Öcalan en son geçen yıl Kurban Bayramı dolayısıyla 6 Ekim 2014 tarihinde İmralı’da açık görüşme yapmıştı. Bursa Cumhuriyet Savcılığı’na yapılan başvuruya kosterin bozuk olduğu gerekçesiyle olumlu yanıt verilmedi. Mehmet Öcalan, “Hükümetimiz dini duygulara saygılı bir hükümet ama bayramda da aileleri görüştürmüyorlar. Bu kabul edilebilecek bir şey değil” diye konuştu. l MAHMUT LICALI / ANKARA 2 yangın 2 şüphe eçen hafta başında Cudi’deki yangının ardından Mersin, Lice ve Kulp’ta başlayan orman yangınları beraberinde bazı şüpheleri doğurdu. Cudi’deki MERSİN Kaç canlı bomba dolaşıyor Yangın çıkan ormanlar kömür ocağı ve santral projelerinin yanında G yangında bölgenin hemen yakınında Ciner Grubu santrallarına ait kömür ocaklarının bulunması yeni kömür havzaları mı açılacak sorusunu akıllara getirirken, Mersin’deki yangın ile ilgili olarak ise CHP Mersin Milletvekili Atıcı, yangının olduğu bölgede termik santrallar ve çimento fabrikaları kurulmak istendiğine de dikkat çekti. Kızılçamlar santral kurbanı mı? ABİDİN YAĞMUR KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Rojava’da yönetimin PYD’nin eline geçmesinin yıldönümünde Ronahi TV’de katıldığı bir programda, “Tüm halkımız silah almalı, bu temelde kendini eğitmeli ve örgütlemeli. DAİŞ (IŞİD) ve sömürgeci tüm güçlerin her türlü saldırısına karşı köylerde, kentlerde, mahallelerde yeraltı sistemi, tüneller, mevzi sistemi geliştirmeli” dedi. Cemil Bayık’tan Rojava mesajı Taksim’de kavga: 1’i turist 5 yaralı Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde dün saat 05.00 sıralarında meydana gelen olayda iddiaya göre, eli silahlı bir kişi henüz bilinmeyen bir nedenle cadde üzerinde tartıştığı grubun üzerine ateş açtı. Açılan ateş sonucu gruptaki 4 kişi çeşitli yerlerinden, olay sırasında caddede yürüyen bir turist de hafif şekilde bacağından yaralandı. Saldırıyı gerçekleştiren şüpheli ise olay sonrası kayıplara karıştı. Olay nedeniyle büyük panik yaşaydı. Yaralılar Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. l İSTANBUL/Cumhuriyet Yeni kömür havzaları için mi? DP’li Faysal Sarıyıldız, Cudi Dağı’ndaki yangını Meclis gündemine taşıdı. Sarıyıldız, Bakan Veysel Eroğlu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, Şırnak Valiliği ve Şırnak Orman İl Müdürlüğü’nün yangın söndürme çalışmalarına müdahale etmediği için yangının kısa sürede geniş bir alana ya ersin’in Gülnar ilçesinde geçen Pazar çıkan orman yangınında 100 hektarlık kızılçam alanı kül oldu. Yangının, Akkuyu Nükleer Santralı sahasının sınırında gerçekleşmesi, yangın söndürme çalışmaları sırasında ortaya çıkan eksiklikler ve yöre halkının çalışmaların yavaş ilerlemesini protesto etmesi nükleer santrallarla ilgili yeni bir tartışmaya yol açtı. Yangının yaşandığı saatlerde yörede Nükleer Karşıtı Platform adına incelemelerde bulunan Dr. Ful Uğurhan, yangının kolaylıkla kontrol altına alınabilecekken, önceliğin Akkuyu Nükleer Santralı sahasına verilmesi nedeniyle yangının büyüdüğünü iddia etti. M H yıldığını kaydetti. Sarıyıldız, Cudi Dağı’nda çıkan yangının büyük bir doğa katliamına sebebiyet verdiği vurgulanan önergede, Türkiye’nin batısında çıkan orman yangınlarında bütün imkânlarını seferber eden devlet yetkililerinin Kürt illerinde yaşanan orman yangınlarına karşı duyarsız kalmasının Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırılık teşkil ettiğine dikkat çekti. Bölgenin hemen yakınında Ciner Grubu’nun santrallarıne ait kömür ocaklarının bulunduğuna dikkat çeken Sarıyıldız, yeni kömür havzalarının açılması için ormanlık alanların askerler tarafından yakıldığı iddiasının doğru olup olmadığını da sordu. ‘İnsansızlaştırmak’ CHP’li Aytuğ Atıcı da orman yangının yaşandığı yörede nükleer santralın yanı sıra termik santrallar ve çimento fabrikaları kurulmak istendiğine de dikkat çekerek “O nedenle yöreyi ormansızlaştırmak, insansızlaştırmak, tamamen santrallara açmak istiyorlar” dedi. İktidar, terörle dans etti Fidye için kaçırılan işadamı Mehmet Turgut’u öldürdükleri iddiasıyla gözaltına alınan, aralarında işadamının şoförleri Fatih Ç. ile Serkan D’nin bulunduğu 8 şüpheli çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklandı. Bir şüpheli ise adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. 26 Haziran’da kaybolan işadamı Turgut’u kaçırıp ailesinden 5 milyon Avro fidye istedikleri gerekçesiyle gözaltına alınan 11 şüpheli önceki gün Bakırköy Adliyesi’ne çıkarıldı. 2’si savcılıkça serbest bırakılırken, 9’u ise mahkemeye sevk edildi. Çayan H, Emre E, Ercan S, Fatih Ç, Kemal O, Rızgın B, Serkan D. ve Şıh Ali Y’nin tutuklanmasına karar verildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Fidye cinayetinde 8 kişi tutuklandı raştırmacı gağı, muhabirlik ve zeteciliğin yorumculuk yapunutulmaz ismi Örtı. Türkiye’ye 1969’da dönen Öysan Öymen, vefatımen, TRT’nin yanın 28. yılında, yapılanmasında rın düzenlenecek önemli rol oynaözel törenle anıdı, Söz Meclisten lacak. Bodrum’da Dışarı programı1987 yılında kalp Örsan Öymen nı yaptı. Günaydın krizi sonucu yaşamını yitiren efsane gazeteci gazetesinde “06 Ankara” adlı köşesinde yazan Örsan Örsan Öymen’i anma töreÖymen, ağabeyi Altan Öyni, Zincirlikuyu’daki mezamen ile ANKA Ajansı’na rı başında, sevdiklerinin ve meslektaşlarının katılımı ile da destek verdi. 1973’te saat 11.00’de gerçekleşecek. Milliyet’te özgün politik taşlamalarını “Politika Ka1 Mayıs 1938’de Ankara’da zanı” başlığıyla yazmaya doğan Öymen, 1950 ve başlayan Öymen, 22 Tem1960’lı yıllarda Tercüman, Dünya, Ulus, Öncü gazetele muz 1987’de Bodrum’da rinde çalıştı. Uzun yıllar Al geçirdiği kalp krizi sonucu man Radyo Televizyonu’nda 49 yaşında vefat etti. l İSTANBUL/Cumhuriyet (WDR) radyo programcılı Gazeteci Örsan Öz: CHP’ye karşı Öymen anılıyor algı oluşturuluyor A artal Beledida açık arttırmaya ye Başkanı çıkardılar. Anadolu Op. Dr. Altınok Öz, Motor en yüksek son dönemlerde deteklifi vererek alğişik yayın organladı ve yasal süresini rında CHP’li beledibekliyor. Esas Holyelere karşı bir algı ding devreye girinoluşturulmak istence kendisine ait ardiğini kaydetti. Öz, sanın imar hakkını bugün bir gazetede Altınok Öz kullanmak istiyor. ‘Belediye yol verdi’ haberiy Plan notlarında yüzde 40’ın le ilgili olarak bir basın top üzerinde terk varsa fazla lantısı düzenledi. olan alan bunlarda yüzde Öz, “Alan Anadolu 53’tür, yüzde 13’lük fazla Holding’e ait bir alan. Bura terkinin imarını kullanmak da Isuzu, Adel ve Anadolu istiyor. Bu da 30 bin metMotor var. Bu üç firma borrekare. Bunun karşılığında saya kayıtlı olduğu için açık da 38 bin metrekare Kartal ihale yapmak zorundalardı. Belediyesi’ne yeşil alan terk Kendi bünyelerine almak etmiş oluyor. Yani arkasınistedikleri yeri ihaleye gida bir rant var da biz onun ren Esas Holding almıştır. 2. peşinde koşuyoruz” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Firma olan Adel’e ait alanı K Esad’a karşı her türlü şeytanla aynı yatağa girdi. Onu kendi evinde ağırladı, ülkeyi yataklığa çevirdi. Reyhanlı katliamını unuttuk mu? Buna göz yumulduğuna ilişkin açıklamalar var. Tabii ki inanmak istemem! Ama aydınlatılmamış olaylar üzerinde hep şüpheler ve gölgeler vardır. Bir iktidar ve resmi adamları, olayları aydınlatmak için değil, gizlemek, örtbas etmek için davranıyorlarsa, orada mutlaka yasal olmayan işler yapılıyor demektir. Mahkemelerin iktidarca olayları örtbas için kullanıldığına ilişkin açık şüphelerin üzerinde dumanlar tütüyorsa hele.. HHH Türkiye çok tehlikeli sularda seyrediyor. IŞİD, savaşı ve hesaplaşmayı içeriye taşıdı. Ankara, bunun üzerine seçim hesapları kuruyor mu? Şu terör azarsa, erken seçime gider, çoğunluk iktidarını kuracak milletvekili çıkarırım gibi. Savaş üzerinden kazanma planları.. Hayır yok, böyle bir şey hiçbir iktidarın ne aklından geçebilir, ne esintisini hisseder.. Ama burası Türkiye abicim.. İktidarın geçmişi insan aklına kötü düşünceler getirmiyor değil. Biz düşüncemizi yazalım, hayat bizi yanlış çıkarsın... C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear