Catalog

Y ASAM 2 Gezi Direnişi’nden Suriye’ye birçok konuda ilginç tespitlerde bulunan ünlü gazeteci Amanpour, ‘Muhalefeti ihanet sanmamayı öğrenmeliyiz’ deyip ABD’li muhalif basın emekçisi Edward R.Murrow’a gönEVRİM ALTUĞ derme yaptı rasinin vazgeçilmez bir öğesi olduğuna inanıyorum ve her geçen gün biraz daha farkına varıyoruz ki, iyi gazetecilik yaşam kalitemizi artırmak için hayati öneme sahip. İster Doğu’da, ister Batı’da olsun, iyi gazeteciler özellikle de gelişmekte olan demokrasilerde her zaman reformun, değişimin ve ilerlemenin en uç noktasında yer alıyorlar. 4 Bugün Suriye’ye girmekte dahi güçlük çekiyoruz hükümet ve IŞİD yüzünden. Hakaret eden patrondan yaşlılara gül servisi Bursa’da inanılmaz ceza. Aytaç Dere (25), patronu hakkında hakaret ettiği iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Dosya cumhuriyet savcısı tarafından, Uzlaştırma Bürosu’na gönderildi. Ortaya ilginç bir kaEDİTÖR: EMİNE ÖZCAN TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ rar çıktı. Patron Adem Yağmur, huzurevindeki erkeklere karanfil, kadınlara ise gül dağıtma cezasına çarptırıldı. Huzurevine çiçeklerle gelen patron, yaşlıların şaşkın bakışları arasında çiçek dağıttı. Pazartesi 22 Haziran 2015 CNN’İN Dış HABErlEr şEfİ, KıDEMlİ GAZETECİ CHrıSTıANE AMANpoUr İSTANBUl’DA GENçlErE BÖYlE SESlENDİ: Muhalefeti ihanet sanmamalıyız Elbette dünyanın pek çok yerinde komplo teorilerinin sonu gelmiyor; özellikle de bu bölgede. Beni başbakan yaptırmayacağız Bahçeli’nin Kılıçdaroğlu’nun başbakanlık teklifine cevabını Twitter ahalisi şöyle yorumladı: Koalisyon kurma çalışmaları “tam gaz” yurmamız ve ardından dünya ülkelerini müdahale etmeye ve katliamı durdurmaya itmemiz bunun bir örneğiydi. Yükselen milliyetçilik ehbi Koç Vakfı bünyesindeki Koç Üniversitesi, önceki gün 21’nci yüzyılın gençlerini hayata uğurladığı 21’nci mezuniyet törenini yüzlerce genç ve binlerce anne, baba ve akraba eşliğinde gerçekleştirdi. Etkinliğin bu yılki geleneksel ‘Mezuniyet Konuşması’nı yapmak ise, UNESCO’nun İfade Özgürlüğü ve Basın Güvenliği alanında İyi Niyet Elçisi olan CNN’de Dış Haberler Şefi ve ‘Amanpour’ isimli programın sunucusu, 10 Emmy ödülü sahibi, Amerikan Bilim ve Sanat Akademisi üyesi olan Christian Amanpour’a düştü. Tanınmış gazeteci, özgür basın adına önemli sözler sarf ettiği sunumunda, yeni mezunlara, ABD’li TV yapımcısı Edward R.Murrow’a da ‘Hoşçakalın ve iyi şanslar’ diye atıfta bulunmayı ihmal etmedi. İşte, Amanpour’un konuşmasından, kimi çarpıcı satır başları: 4 Türkiye’de, İstanbul’da olmak, Avrupa ve Ortadoğu’nun, İslamiyet ve Hristiyanlığın, otoriter rejimler ve demokrasinin yan yana geldiği bu noktada olmak muazzam bir şey. Daha iki hafta önce ülkenizde seçimler vardı ve piyasaların verdiği tepkiyi memnuniyetle izledim... Sonuçların belli olduğu günün hemen ertesi gün tazyikli su sıkan polis araçları (TOMA) üreticisinin hisselerinin düştüğünü, hükümet karşıtı medya şirketlerinin hisselerinin ise yükseldiğinden bahseden bir yazı okudum! Derler ki, hisselerin durumu bir yerde neler olup bittiğiyle ilgili epey fikir verir! 4 İyi gazeteciliğin işleyen her demok V Suriye’ye giremiyoruz 4 Ve elbette iki yıl önce Türkiye’de gerçekleşen Gezi Parkı eylemlerini hatırlarsınız Hükümetiniz bizi ağır bir şekilde eleştirmişti. Bu noktada size oldukça komik bir şey anlatmam gerek. Eylemlerin en yoğun olduğu günlerde bir hükümet yetkilisiyle hayli gergin geçen bir söyleşi yapmıştım. Söyleşinin sonunda şu kelimeleri söyledim: “The show’s over!” (Şov bitiyor) Yetkili bir anda sinirlendi ve büyük bir fırtına estirdi, neler olduğunu anlayamadım. Çünkü sadece kendi programımın bittiğini söylemiştim... “Vaktimiz bitti, sırada bir sonraki program var” anlamında. Görünüşe göre yetkili kişi, hükümetin içinde olduğu politik durumu tasvir ettiğimi düşünüyordu! Gezi'yi hatırlayın 4 Bu günlerde, bu bölgede ve dünyanın başka yerlerinde yükselen milliyetçiliğin gazeteciliği ve gazetecileri politize etmesi de endişe verici. Ve hayatınızı neye adamaya karar verirseniz verin, etrafınızda olup bitenin politik tarafı hepinizi cezbedecek... Özellikle de haberlerin, gerçeklerin siyasallaşması. Bu son derece tehlikeli bir şey, zira tarafsız haber ve bilgi gerçekten neler olup bittiğini öğrenmenin tek yoludur. 4 Basın kimi zaman yanılabilir: ABD basınında 11 Eylül’den sonra hüküm süren, Başkan Bush’un üzerinde gereken baskıyı kurmayıp 2003’te Irak’ta apar topar savaşa girmesine izin veren sürü zihniyeti bunun bir örneğiydi. Ama çoğu zaman basın son derece haklı da olabilir: Örneğin Bosna’daki savaşı, ardından Kosova’da 20 yıl önce yaşanan kıyımı dünyaya du Basın yanılabilir 4 Aynı şeyleri maalesef Suriye için söyleyemiyoruz. Bunu başarabilseydik, bugün sizin kapınızın eşiğine gelmiş olan ve tüm bölgeyi riske sokan bu felakete çok daha çabuk bir şekilde son verilmesini sağlayabilirdik. Yıllardır bu işi yapıyorum, çünkü her zaman gerçeği söylememiz gerektiğine inanıyorum... Başkalarıyla aynı fikirde olmamaktan hiçbir zaman korkmamalı, bunu kendimize her zaman hatırlatmalıyız. Amerikalı büyük gazeteci Edward R. Murrow’un dediği gibi, “muhalefeti ihanet sanmamayı” öğrenmeliyiz. Kimsenin bize asla gerçekler kendi tekelleri altındaymışçasına gözdağı vermesine izin vermemeliyiz. Güçten asla korkmamalı, onu her zaman sorgulamalı, sorumlu tutmalıyız. 4 Ozaman ne demek istediğini pek anlamamıştım, ama iki yıl sonra Bosna’da kendi sesimi buldum. İkinci Dünya Savaşı’ndan beri gerçekleşen en büyük katliamın ortasındaydım ve insanlığın bu tür bir şiddetin bir daha asla yaşanmayacağına söz verdiği bir çağda Saraybosna ve Srebrenista gibi şehirlerde hepimizin gözünün önünde bir katliam gerçekleştiriliyordu. Gördüğüm kıyımdan sonra bir daha konuşamayabilirdim. Aksine, orada kendi sesimi buldum. Dünya liderleri olan biteni fazla umursamayıp, tüm tarafların eşit derecede suçlu olduğu korkunç bir iç savaş olarak geçiştirmeye çalıştıklarında biz “hayır” dedik. Müdahale etmelerini sağladık. Anlattıklarımla insanlara ulaşma gücümü, CNN’nin sahip olduğu ayrıcalıklı platformu ve dünya çapındaki izleyici kitlesini gerçeklerin ortaya çıkarılması yolunda kullanmam gerektiğini ilk kez o zaman anladım. Gücü sorgulamalıyız rahmi Koç’tan hayat nasihatleri Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve Koç Holding Yönetim Kurulu Şeref Başkanı Rahmi M.Koç ise, genç mezunlara şu hayat nasihatlerini sıraladı: l Başlangıçta her ortamda çalışmayı kabul edin. Tecrübeniz arttıkça, istediğiniz işi seçebilme şansınız artar. l Ancak, cazip tekliflere kapılarak çok iş değiştirmeyin, sebatkâr olun. l Hayalperest olmayın, vizyonunuz olsun. İillüzyona döndürmeyin. l Hesabınızı, kitabınızı iyi bilin. Ayağınızı, bütçenize göre uzatın. 10 kazanıp 9 harcıyorsanız, zenginsiniz. 1 milyon kazanıp, 1 milyon harcıyorsanız fakirsiniz demektir. l Kızınca ani hareket etmeyin. Üstüne bir yatın, 24 saat geçirin ve konuyu tekrar ele alın. l Zamanı geldiğinde, iyi bir yuva kurun. Bekârlık bir dereceye kadar tatlıdır. Ama devam ettirirseniz, sonradan hayatta yalnız kalırsınız. 4 Kendi sesimi ve platformumu, basına karşı girişilen mazur görülemez saldırılara açıkça karşı koymak için kullanmaya devam etmeyi planlıyorum. Bu konuşmamın metnini yazarken 15 yaşındaki oğlum şöyle bir yorum yaptı: CNN’de gazeteci olmak insanın sırtında “BENİ VURUN” yazan bir hedef taşıması gibi bir şey. Gazetecilere karşı tüm dünyada kasıtlı şiddet devam ediyor ve gazeteciler büyük trajediler yaşıyor. Şu korkunç bir gerçek ki, yıllardır tüm dünyada gazetecilerin ölüm nedenlerinde ilk sırada cinayet geliyor. Şiddet ve cinayetler rekor seviyede, basın özgürlüğü ise düşüşte. Niçin? 4 Ne yaparsanız yapın, kendi yolunuzu seçin. Seçtiğiniz yolda yüreğinizi de koyun ki, bu zorlu fakat cezbedici dünyaya gerçek bir tutku ve bağlılıkla, doğru olduğunu hisset Sırtımızda ‘beni vurun’ yazıyor tiğiniz şeyleri yaparak adım atabilesiniz. 4 Kadınlar geleceğe dair her türlü planın eşit bir parçası olmak zorunda. Cinsiyet eşitliği dünyayı verimli, adil, gelişmiş ve başarılı kılacak. BM ve OECD’nin istatistikleri buna işaret ediyor. Hiçbir şekilde, İslam dünyasında bile kadınların eşit bireyler olarak kabul edilmemesi fikrine asla kapılınmamalı. Türkiye’de kadın hakları aktivistleri güçlü fakat Dünya Ekonomik Forumu’nun Cinsiyet Ayrımı raporuna göre, Türkiye cinsiyet eşitliğinde 142 ülke arasında 125. sırada. Eğer kadınların toplumun tüm kesimlerinde hayata eşit katılımının ilerleme için gerekli olduğuna inanmayanlar varsa, kadınları çalışma hayatından dışlayan, onları ikinci sınıf vatandaş sayan ülkelerin durumuna bakmaları yeter. FOTOĞRAFLAR: CAN EROK Kadın hakları uyarısı Dün Babalar Günü’ydü... Kendi yolunuzu seçin C M Y B