25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DUNYA Cuma 19 Haziran 2015 Katalanlarda ayrılık İspanya’da Katalonya özerk yönetiminde bağımsızlık tartışmaları 37 yıllık siyasi ittifakı bitirdi. İktidarın küçük ortağı Birlik, Yönelim lideri Artur Mas’ın 27 Eylül seçimlerini bağımsızlık referandumuna çevirme planına itiraz ederek koalisyondan ayrıldı. Birlik, Madrid’le diyalogdan yana. EDİTÖR: CEYDA KARAN Baltık çıkarması NATO 13 ülkeden 60 gemi ve 6 bin askerle Rusya’ya ait Kaliningrad’a 100 mil mesafede Polonya’ya çıkarma tatbikatıyla Rusya’ya gözdağı verdi. Bu Soğuk Savaş sonrası en büyük ortak savunma tatbikatı. 17 MUSUL Dünya Mülteciler Günü’nde krizin adı: 60 milyon mülteci! Bu 2. Dünya Savaşı sonrası en büyük rakam. Suriye başı çekiyor Musul’da kadınlar işgücünde. 60 milyon mülteci! 2 Amerika’dan peşmergeye silah yok BD’nin Irak’ta IŞİD’le mücadelede Bağdat’taki merkezi yönetimi atlayarak doğrudan Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne bağlı peşmerge güçlerine destek vermesini içeren tasarı kılpayı farkla Senato’dan döndü. Cumhuriyetçi Senatör Joni Ernst ve Demokrat Senatör Barbara Boxer’ın sunduğu ve peşmerge güçlerine doğrudan silah yardımını ve askeri eğitim sunulmasını öngören tasarı önceki günkü oylamada çoğunluğun desteğini alsa da yasalaşması için gereken sayıya ulaşamadı. Oylamada 54 “evet” oyuna karşılık 45 “red” oyuyla tasarı reddedildi. Tasarının yasalaşması için en az 60 senatörün desteği gerekiyordu. A IŞİD zoruyla ‘tövbe kâğıtları’ Irak ve Suriye’de bir yıldır IŞİD işgali altında yaşayan 20 kişi, hilafetin hayatlarını ne hale getirdiğini AP’ye anlattı. Eski Musul köyünde yaşayan Bilal Abdullah, örgütün eski memur, polis ve askerlere, hatta “haram dil” diye anılan İngilizce öğretmenleriyle kadın giysileri diken terzilere “kafir geçmişlerinden” uzaklaştıklarını gösteren “tövbe kağıtları” dağıttığını, bunları sürekli taşımak zorunda olduklarını söyledi. Cihatçıların başkent ilan ettiği Rakka’da yaşayan 28 yaşındaki Adnan, militanların sokaklarda erkekleri koklayarak sigara içip içmediklerini kontrol ettiklerini, erkeklerin sigara kokusunu bastırmak için yoğun aromalı kolonyalar sürdüklerini söyledi. 0 Haziran Dünya Mülteciler Günü arifesinde yayınlanan BM raporu, küresel mülteci krizinin 2. Dünya Savaşı’ndan beri görülmemiş boyutlara ulaştığını sergiledi. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), İstanbul’da düzenlediği basın toplantısıyla tanıttığı 2014 Küresel Eğilimler raporunda, geçen yıl dünyada savaş, çatışma veya baskılar yüzünden evlerini terk edenlerin sayısının 60 milyona dayandığını duyurdu. En çok mülteci kabul eden ülke 1.59 milyon insana kapılarını açan Türkiye olurken, 30 yılı aşkın süredir Afganistan’a ait olan “en çok mülteci gönderen ülke” titri beş yıldır savaşın pençesindeki Suriye’ye geçti. Akdeniz ve Güneydoğu Asya’daki göçmen trajedilerinin buzdağının görünen yüzü olduğuna işaret eden rapora göre, geçen yıl dünyada yerinden yurdundan olan 59.5 milyon insanın yarısından fazlası çocuk. 2013’te bu rakamın 51.2 milyon olduğuna dikkat çekilen raporda, “2013’te günde 32 bin kişi evini terketmek zorunda kalırken, 2014’te bu rakam 42.500’e ulaştı”. Bu da dünyada her 122 kişiden birinin evini terk etmek zorunda kaldığı anlamı na geliyor. 38.2 milyon insan Yarıdan çoğu çocuk Kuzey Afrika ve Ortadoğu coğrafyasından insanlar İtalya ve Fransa kıyılarına akıyor. kendi ülkelerinde yerlerinden edilmişken, 19.5 milyon mülteci konumunda. En çok mülteci kabul eden ülkelerde Türkiye’yi 1.51 milyon mülteciyle Pakistan ve 1.15 milyon mülteciyle Lübnan izliyor. Türkiye, en çok bireysel sığınma başvuruları yapılan ülkeler arasında Rusya, Almanya ve ABD’nin ardından 4. sırada. şa cömertça açmıştır. Dünyada birçok sınırın kapandığı ya da sınırlandığına, yeni duvarların inşa edildiğine bakarsak bu özel bir anlama geldir” diyen Guterres, AB ve Körfez ülkelerinin de aynı tavrı almaya çağırdı. Türkiye’nin uluslararası kurumlardan çok az destek aldığını belirten Guterres, “Türk halkına ve yetkililere mülteciler için dayanışmalarından ötürü şükran ve takdirlerimi iletiyorum” dedi. UNHCR’ye göre, 2014’te ülkelerine dönebilen göçmenlerin sayısı 126.800’de kaldı. Bu, 1983’ten beri en düşük rakam. En çok dönüş yapılan ülkeler Kongo, Mali, Afganistan. YEMEN Giden gelmiyor Ernst, Senato’daki oylama öncesinde IŞİD ile mücadele eden peşmerge güçlerine en kısa sürede silah yardımı gerektiğini ancak bu konuda geciktiklerini söyledi. ABD’li senatör, “Savaşın bu kritik döneminde gecikmeleri göze alamayız” ifadesini kullandı. Ancak konu gündeme taşındığında, Bağdat yönetimi böylesi bir tasarıya tepki göstermişken, Beyaz Saray’ın da merkezi hükümetten yana tutum alması dikkat çekmişti. Tasarıya karşı çıkan senatörler, Kürtlere doğrudan silah verilmesinin Irak’ın bütünlüğüne zarar vereceğini söylüyor. ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Senato’ya oylama öncesi mektup yazıp tasarının geçmesini engelledi. Rudaw’da yer alan iddiaya göre mektupta, tasarıya karşı çıkılarak, önergenin ABD’nin çıkarlarına ters düşeceği ve Irak’ın bölünmesi tehdidi oluşturacağı görüşü dile getirildi. Beyaz Saray mektup yazarak engelledi El Kaideciler bir zanlıyı astı. IŞİD Yemen’de de vuruyor Yemen’in başkenti Sanaa’da önceki gün 2 Şii camiisiyle, Husilerin 2 karargahını hedef alan saldırılarda en az 31 kişi öldü. Başkentin farklı noktalarında önceki gün bombalı araçlarla düzenlenen saldırıları IŞİD üstlendi. Can kaybı net olarak bilinmezken, ölü ve yaralı sayısının 31 ile 50 arasında değişiyor. Suudi Arabistan’ın Yemen’de ağır bombardımanının yanı sıra Cenevre’de BM sponsorluğunda Husilerle müzakereler sürerken Sünni cihatçı IŞİD etkinliğini artırıyor. Raporun İstanbul’dan duyurulmasının özel sebebi olduğunu belirten UNHCR şefi Antonio Guterres, savaş başından beri 11.6 milyon insanın eviAntonio ni terk ettiGuterres ği Suriye’den 1.8 milyon insanın geldiği Türkiye’nin örnek alınması gerektiğini belirtti. “Türkiye sınırlarını birçok Suriyeli, Iraklı, Afgan vatanda ‘Türkiye örnek...’ Dempsey: Esad savunmaya geçecek BD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın, artan baskıların etkisiyle yakında daha dar bir alanda “savunmaya geçeceği olasılığını değerlendirdiklerini” söyledi. Kongrede katıldığı oturumda konuşan Dempsey geçen hafta İsrail’e yaptığı ziyarette Esad’ın görevi bırakması ya da rejimin çökmesi senaryolarını tartıştıklarını söyledi. Dempsey, “Orada genel olarak fikir birliği var. O da şu: Yakın gelecekte, rejim savunmaya çekilebilir ve Alevi Şii ve bazı azınlık gruplara yönelik korumasını sınırlandırabilir” dedi. ABD’nin ortaklarıyla “yakın geleceğe” ilişkin çalışmalarını sürdürdüğünü ekledi. ABD’li yetkili diğer yandan Suriyeli muhaliflerin eğitiminin güçlüklerine dikkat çekerken, sahada güvenilir bir partner bulmanın önemine işaret etti. Eğitilecek ılımlı muhaliflere komutakontrol, lojistik, istihbarat ve yakından hava destekleri verilmesi konusunu değerlendirdiklerini, ancak nereye konuşlandırılacaklarında karar kılınamadığı için bir sonuca varılamadığını söyledi. Dempsey, “Silah altına alma ve eğitme konusunda bazı zorluklar yaşadık. Bunların üstesinde gelmeye çalışıyoruz. Bu noktadaki kararlarımızı önümüzdeki birkaç ay içinde vereceğiz” diye konuştu. Aynı oturumda konuşan Savunma Bakanı Ashton Carter da en iyi senaryonun ılımlı muhaliflerden kurulacak yeni hükümet için Esad’ın gitmesi olduğunu savundu. A Akçakale’ye gelen Arap ve Türkmen sığınmacılar Tel Abyad’a dönmeye çalışıyor. BRİTANYA Sırp sınırına Macar duvarı Kraliyet ailesi de törendeydi. Yıldönümünde Brexit uyarısı Fransa basınının amiral gemisi Le Monde, AB üyeliğini 2017’ye dek referanduma götürmeyi planlayan Britanya’ya “günün anlam ve önemine uygun” ikazda bulundu. İlk kez İngilizce yayımladığı başyazısıyla Fransız imparator Napolyon Bonapart’ı hezimete uğrattıkları Waterloo zaferinin 200. yıldönümünü kutlayan “Manş’ın ötesindeki dostlarına” seslenen Le Monde, “AB’den çıkış (Brexit) Waterloo’nuz olur” dedi. Gazete o gün bugündür iki ülkenin rugby sahaları dışında savaşmadığını anımsattı. Makedonya, Sırbistan gibi Balkan ülkeleri Suriyeli mültecilerin de ana rotası haline geldi. HONG KONG Doğrudan seçime veto engeli Hong Kong yerel meclisi Çin damgalı seçim paketini veto etti. Tasarı 70 sandalyeli mecliste 28 vekilinden ret, 8’inden evet oyu aldı, kabulü için gereken üçte ikilik çoğunluğa ulaşamadı. Geçen yılki “işgal protestolarında” “sahte demokrasi paketi” diye ti’ye alınan tasarı, Hong Kong’lulara özgür ve doğrudan seçme hakkı vaad etse de, seçmenler yalnızca Pekin komitesinin belirlediği adaylar arasından seçim yapacaktı. “Sizden sadece şunu istiyoruz. Dua edin ülkemiz düzelsin ve gidelim...” Bu sözler 21 yaCEYDA şındaki SuriyeKARAN li Hıristiyan asıllı Claudia’ya ait. Af Örgütü’nün İzmir’de 20 Haziran Dünya Mülteci Günü vesilesiyle düzenlediği panelde tanıştım Claudia’yla. İzmir’de artık kayıtdışı olanlarla 100 bini aşan sığınmacılardan birisi. 3 yıldır Türkiye’de yaşıyor. “Ben bir Hıristiyanım. Savaştan önce benim ülkemde fakiri de vardı, zengini de; Hıristiyanı da vardı Müslümanı da; modern yaşayanımız da vardı, geleneksel de... Biz aramızda hiç böylesi sorunlar yaşamıyorduk” diyor. Babasını ve ağabeyini savaşta yitirmiş, annesiyle ‘Dua edin ülkemiz düzelsin gidelim’ soluğu Türkiye’de almış. Türkçe dahil tam 7 dil biliyor. Çok güzel Türkçe konuşuyor. Ülkesini hukuk fakültesinde okurken terk etmiş. Şimdi 9 Eylül Üniversitesi sınavlarına hazırlanıyor. Panelde 29 Nisan 2011’de ilk sığınmacı kafilesinin Türkiye’ye girişinden beri yaşanan dramı ve nedenlerini ele aldık. 30 Nisan’da Ankara’da düzenlenen ‘mülteci zirvesi’nde Beşar Esad’ın devrileceği zannıyla üç ay içinde 500 bin1 milyon sığınmacı beklentisi ortaya konularak uluslararası müdahale için zemin yaratmak amacıyla adeta “sığınma Otoriterliğiyle AB’de tepki çeken Macaristan Başbakanı Victor Orban, bu kez de göçmen akınına karşı Sırbistan sınırına tel duvar çekmeye karar verdi. 175 km’lik duvar 4 metre yüksekliğinde olacak ve sınırı tamamen kapatacak. Muhalefet bunun “insanlık dışı” bir uygulama diye niteleyerek eleştirdi. AB üyesi olmayan Sırbistan’ın Başbakanı Aleksandar Vucic ise “duvarlar inşa etmek çözüm değil. Suriye’deki krizden Sırbistan mı sorumlu?” tepkisini gösterdi. Macaristan’a bu yıl 53 bin göçmen aktı. 2012’de bu rakam 2 bin civarındaydı. ‘Güvenilir ortak önemli’ ‘Sığınmacı duası’ ‘Böyle sorun yoktu’ cı gelsin duasına çıkıldığı” günleri anımsattık. Öngörü tutmamış, gelen 15 bin sığınmacının yarısı dönmüştü. Ama en baştan silahların karıştığı bu savaşta 2012 yazında artık onbinlerce sığınmacıdan söz ediyorduk. İşte Claudia da onlardan birisiydi. Sorunun tek çözümünün “savaşın durdurulmasından geçtiğini” gayet iyi bilenlerinden... Panelin sorucevap kısmında “Suriyeli sığınmacılara aylık ödendiği, sınavsız okullara alındıkları, ulaşım ücreti ödemedikleri ve meşhur oy kul landıkları” dedikoduları gündeme taşındı. Claudia dayanamayıp patladı: “Biz Hıristiyan olduğumuz için Türkiye’ye geldiğimizde katkı payı almadık. Ne de yol parası. Bize sınavsız üniversitelere giriyorsunuz diyorlar. Bu doğru değil. Bize dair söylenenler dışarıdan göründüğü gibi değil. Ben çalışıyorum ama çalışma hakkım yok. Çalışıyorum ama sigortam yok.” SuudRus ortaklığı mı? R Esad için ikna çabası Türkiye’ye en çok “sağlık” için teşekkür ediyor. Fakat hastanelerde dil sorunu yaşandığını anlatıyor. Annesiyle birlikte gönüllü tercümanlık yapan Claudia, “Hastanelerde en azından biri iki tercüman olsa...” diyor. Claudia’nın en büyük rahatsızlığı ise “rahatsızlık vermek”. Benim “sığınmacı duasına çıkıldı” tespitimi tersine çevirerek diyor ki: “Dua edin ülkemiz düzelsin ve gidelim.” ‘Rahatsızlık vermek’ iyad, Suriye konusunda iki ayrı uçta olduğu Moskova ile ilişkileri ilerletme arayışında. Rusya’nın Şam ittifakına karşın Suriye’de mahaliflere yönelik açık destek veren Suudi Arabistan’ın Savunma Bakanı Prens Muhammed bin Salman Rusya’da temaslarda bulunurken dün de Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geldi. ABD’nin Körfez’deki yakın müttefiki Suudilerin, St. Petersburg’daki Uluslararası Ekonomi Forumu için Rusya’ya giden heyetinde yer alan Prens Muhammed bin Salman’la Putin’in buluşması öncesinde Kremlin’in dış politika danışmanı Yury Ushakov, Suriye krizi, IŞİD’le mücadeleye ve ekonomik ilişkilerin ele alınacağını söyledi. Financial Times’ın haberinde ise Suudi Bakanın, Putin’i “Esad’ın sonunun geldiğine iknaya çalışacağı” savunuldu. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear