14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 3 Nisan 2015 haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ÇAĞLA SEVİNDİK 10 Bak Aynaya! aşbakan medyayı ahlaksızlıkla suçladı. Baş efendi, teröre karşı milli yaklaşımın gerekliliğine vurgu yaparken yine açtı ağzını, partilere olmadık biçimde saldırdı. Ulusal birliğin canına okuyan bir konuşma yaptı. Bugün güya demokratik rejimle yönetiliyoruz. Cumhurbaşkanı ve onun peşinde koşan Başbakan’a toplumun büyük bölümü, rejimin gereği diye tahammül ediyor. Bu kadar ceberut, kendilerinden başka kimseyi görmeyen bu yönetime zorlukla tahammül edenler, mazallah bu ikili ile bir de başkanlık sistemi gelirse... ...hiç kuşku yok bugünleri aratacak eli sopalı bir demokrasiyle karşılaşacaklar. HHH Bir savcı, üstelik makam odasında katledildi. Bir başbakan, ilgili bakanları, terörden sorumlu yetkilileri çağırıp adalet saraylarında bu kadar gevşek, üstünkörü güvenlik önlemlerine karşı gerekli önlemler zamanında neden alınmadı diye soracağına… ... tepedeki sonradan saray görme ağabeyi ile ağız birliği etmişler… kendileri dışında başka suçlu arıyorlar. Kaçak Saraylı, yurtdışından koşar adım geldi. Siyasal saldırılarını sergileyerek rahatladığı kameralarda çekilmez sesi ve yüzüyle yine konuştu. İşgal ettiği koltuğun gereğini asla sindiremediğini, yerine getirmekten ne kadar uzak, ulusal birlik anlayışından ne denli mahrum ve yoksun olduğunu yine kanıtladı. HHH Tabii muhalefetle medyayı suçlayan cümlelerinin ilki: “Terör örgütünün bu vahşetlerdeki caniliği ve bunların üzerinden hâlâ siyaset yapmaya gayret edenlerin yaklaşımı ortada” diyor ve hemen arkadan şu cümle ile sanki muhalefet en az kendisi kadar terör konusunda duyarlı değilmiş ve terörü himaye eden politika izliyormuş gibi şöyle konuşuyor: “Bu konuda siyasi partiler milli yaklaşımı ortaya koymazsa ne zaman milli duruş ortaya koyacaklar. Asıl bunun üzerinde durulmalı.” Bir gram insaf sahibi olan herkes bilir ki CHP ve MHP her konuşmalarında terörü lanetlediler. Hatta teröre karşı hükümetlerin alacakları önlemleri desteklemeye hazır olduklarının da altını çizdiler. Ama Bay RTE ve başbakanı, olası önlemleri biz saptarız. Muhalefetin görevi, bunları tartışmasız kabul etmektir kafasıyla partilerle işbirliğine yanaşmıyorlar. Gerçek bu iken RTE’nin muhalefete saldırmasının tek açıklaması, başka sorumlu ve suçlu aramak gayretidir. HHH Fakat iktidar, terör örgütleri konusunda aczinin üstünü örtmek için yalnız milli anlayıştan yoksun diye muhalefeti suçlamakla yetinmiyor Aslında hapislerle ve vergi kaçakçılığıyla suçladığı medyada yüzlerce basın çalışanını kovdurdu. Ne ki medya düşmanlığı bir türlü tatmin olamıyor. Muhalefetle birlikte medyayı karalamayı, suçlamayı ihmal etmedi. “İlk andan itibaren medya muhalefetle el ele vererek o görüntüleri yayımlama gayretine girdi. Bu insani ve vicdani değil” dedi. HHH 13 yıldır her türlü yetki elinde iken devlete ait, örneğin adalet saraylarını ve savcıları bile koruyamamış olan bir adam... ...şimdi çıkmış ekranlara, topluma terörün gaddarlığını gösteren resmi bastı diye medyayı “insani ve vicdani” olmamakla suçluyor. Oysa gizli ve açık destek verdiği Balyoz ve Ergenekon davalarında haksız yere hapis yatan, içeride ölenlerin vicdani ve insanı sorumluğunu hâlâ taşıdığını unutarak... HHH Aynaya bak aynaya! Suçlamalarının asıl failini göreceksin! Sarayın yeni muhafızı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yakınlarındaki AOÇ kavşağına Transformers filmindeki robotlara benzeyen beton bir robot heykeli dikti. Gökçek, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yeni muhafızını belirledi. Ankara Büyükşehir Belediyesi Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yakınlarındaki AOÇ kavşağına robot şekilli beton bir heykel dikti. 1 Nisan’da dikildiği öğrenilen robot, yurttaşlar tarafından 1 Nisan şakası olarak değerlendirildi. Robotton 19 tane daha olduğu öğrenildi. Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Göçmen çocuğun gülücükleri Bodrum’dan Yunanistan’ın Kos Adası’na (İstanköy Adası) lastik botla geçmeye çalışan 16’sı çocuk 35 kaçak, sahil güvenlik ekiplerince yakalandı. Ailelerinin kucaklarında sahil güvenlik botundan indirilen bazı çocuklar uyumayı sürdürdü. Bir bebek ise gülümsemesiyle yüzleri güldürüp içleri ısıttı. Kaçak göçmen Yabancılar Şube Büro Amirliği’ne teslim edildi. l Muğla/DHA B Gitmediği kentteki eylem için çocuğa soruşturma anaz ilçesinde 3 çocuk annesi bir kadın tüfekle vurularak öldürüldü. Evli ve iki çocuk babası O.T. (45), önceki gece, gönül ilişkisi yaşadığı iddia edilen eşinden boşanmış, 3 çocuklu Ülker Demirayak’ın Banazköy’deki evine gitti. Kıskançlık yüzünden tartışmaya başlayan O.T, Demirayak’ı yanında getirdiği pompalı tüfekle vurarak kaçtı. O.T., Ülker Demirayak’ı başka bir erkekle ilişkisi olduğu dedikoduları yüzünden öldürdüğünü söyledi. Demirayak’ın 5, 7 ve 9 yaşındaki üç çocuğu Banaz Kaymakamlığı tarafından koruma altına alındı. l UŞAK /AA Mersin’de yaşayan 7 yaşındaki Ş.T. hakkında Şanlıurfa’daki Kobani eyleminde molotof attığı iddiasıyla fezleke hazırlandı. Çocuk ‘Polisler beni götürecek’ diye uyanıyor Evli adamın kıskançlık cinayeti B ABİDİN YAĞMUR ersin’de yaşayan 7 yaşındaki Ş.T. hakkında Kobani eylemleri sırasında Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde polise taş ve molotof attığı iddiasıyla soruşturma başlatıldı. “Şanlıurfa’da sınır hattında düzenlenen Kobani eylemine katıldığı, eylemde yüzünü kapattığı, polise taş ve molotof attığı” iddiasıyla fezleke hazırlandı. Ş.T, 27 Mart’ta evinde gözaltına alınarak savcılığa götürüldü. İHD Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi, “Bu bir şaka ya da yanlışlık değildir, gerçeğin ta kendisidir. Ş.T. hayatı boyunca hiç Şanlıurfa’ya gitmemiş. Polis bunu ispat etsin tüm suçlamaları kabul etmeye hazırız. Kaldı ki ilkokul 2. sınıfa giden bir çocuk hangi güçle po M lise taş ve molotof atacak, polise direnecektir?” dedi. Travma yaşayan küçük çocuğun geceleri “Polisler beni götürecek” diye yataktan fırladığı belirtildi. Yaşanan olaydan babaanne Meryem T’nin başvurusu ile haberdar olduklarını, Ş.T’nin dedesinin 20 yıl hapiste kaldığını, Ş.T’nin babası ve amcasının da hapis yattığını ifade eden Tanrıverdi, ailenin “sürekli baskı altındayız” iddiasını gündeme taşıdı. Yetkililerden olayda kastı veya hatası bulunan görevlileri tespit etmelerini isteyen Tanrıverdi, “Ş.T. ağır psikolojik sorunlar yaşamaktadır. Geceleri uyuyamıyor. Yataktan fırlayarak ‘Polisler beni götürecek’ diye bağırıyor. Derslerine çalışamıyor. Arkadaşları ‘seni hapse götürecekler’ dediğinde ağlıyor. Bu çocuğa yaşatılanların hesabını kim verecek?” ifadelerini kullandı. l MERSİN Sokakta tacize 9 yıl 8 ay Zonguldak’ta geçen yıl 7 Kasım’da Burhan T., kentin içinden geçen derenin yanındaki yolda yürüyerek evine giden 20 yaşındaki S.Ç.’nin yanına yaklaşıp arkadaşlık teklifinde bulundu. “Hayır” cevabı alan Burhan T., iddiaya göre tacizde bulunup çantasını aldığı kızı dereye itti. Burhan T., kaçarken, S.Ç., hafif yaralandı. Bir hafta sonra yakalanarak tutuklanan Burhan T., 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, son kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme sanık Burhan T.’ye 9 yıl 8 ay hapis cezası verdi. l ZONGULDAK / DHA Uzman çavuş intihar etti Beşiktaş Deniz Müzesi’nde görevli 2 yıllık asker 26 yaşındaki Deniz Uzman Çavuş Ali Çıtak önceki gün sabah işe gelmeyince arkadaşları durumdan şüphelendi. Olayın polise bildirilmesiyle, polis ekipleri Gültepe Mahallesi, Budak Sokak’ta bulunan evine giderek çilingir yardımıyla kapıyı açtırdı. Polisler, evde Çıtak’ın cansız bedeniyle karşılaştı. Çıtak’ın beylik tabancasıyla intihar ettiği anlaşıldı. Çıtak’ın İzmir’deki eğitime gideceği için eşi ve 2 yaşındaki çocuğunu memleketine gönderdiği öğrenildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet YANGINA GÖZYAŞI Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde Şen ailesinin evinde sobadan sıçrayan kıvılcım halıyı tutuşturdu. 85 yaşındaki Kadir Şen ve 43 yaşındaki kızları Nur Şen kurtarıldı. 88 yaşındaki Nuray Şen evin önünde oturarak gözyaşı döktü. Bu sırada eve gelen çiftin torunları 22 yaşındaki Kıvanç A, “Allah belanızı versin” diyerek dede ve anneannesine tepki gösterdi. l ZONGULDAK / DHA PKK mahkemesine JİTEM’de tek operasyon: 5 gözaltı tutukluya tahliye ğrı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından internet sitesinden yapılan yazılı açıklamada, PKK adına mahkeme kurarak yargılama yaptıkları iddiasıyla 5 kişinin gözaltına alındığı, 1 kişinin ise arandığı açıklandı. Ekipler, hukuki uyuşmazlıkları bulunan yurttaşların PKK tarafından oluşturulan “adalet komisyonlarınca” çağırıldığı, bu çağrıya uymayanların baskı ve tehdide uğradıklarına ilişkin duyum ve ihbarı üzerine harekete geçti. Açıklamada “Anayasamız ile Türkiye Cumhuriyeti devleti yargı makamlarına verilen yetkiyi tanımayarak yargılama yapan, keşif faaliyeti icra eden, uyuşmazlıklar hakkında karar vererek bu kararların uygulanmasını sağlamaya yönelik terör örgütünün korkutucu gücünü kullanan ve bu suretle alternatif bir yargı teşkilatı tesis etmeye çalışan oluşumun varlığına dair yeterli şüphe ve delillerin elde edilmesi nedeniyle ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla eş zamanlı operasyon ile arama faaliyeti icra edilmiştir. Açıklamada, “Bir şüpheli hakkında sağlık durumu göz önüne alınarak gözaltı uygulaması yapılmamış ve ifadesine başvurulmak üzere cumhuriyet başsavcılığımıza davet edilmiştir. Soruşturma devam etmektedir” denildi. l AĞRI/AA A Sığınma evini soran kadınlar dışarı atıldı Ankara’nın AKP’li Mamak Belediyesi, kadın sığınma evini ‘kirası yüksek’ diye kapattı. Taleplerini iletmek için belediye meclisi toplantısına giren kadınlardan Neslihan Uyanık ayağa kalkarak sığınma evi hakkında sorunlarını dile getirmek için konuşmaya başladı. Ancak Mesut Akgül, Uyanık konuşmaya başladıktan hemen sonra “Siz misafirsiniz, oturun oturduğunuz yere” diyerek susturmaya çalıştı. Kadınlar zabıtalar tarafından zorla dışarı çıkarıldı. Mamak Belediyesi, geçen günlerde kadın sığınma evini “kirasının fazla olduğu” gerekçesiyle kapatmış, sığınma evinde kalan pek çok kadın durumdan mağdur olmuştu. l ANKARA Abdullah Öcalan için yürüyenler Birecik’te PKK lideri Abdullah Öcalan’ın doğum günü nedeniyle Şanlıurfa’dan 3 gün önce yürüyüşe başlayan eylemciler, Birecik ilçesine ulaştı. “Öcalan’a özgürlük” talebiyle yürüyen eylemciler ilçe girişinde araç konvoyu ile karşılandı. Yürüyüşçüler, 4 Nisan’da Ömerli köyünde Öcalan’ın doğduğu evdeki etkinliklere katılacak. l DİYARBAKIR /Cumhuriyet ırnak’ın Cizre ilçesinde, 19931995 yılları arasında meydana gelen 20 faili meçhul cinayetle ilgili emekli Albay Cemal Temizöz ile eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ’ın da aralarında olduğu 8 sanığın yargılanmasına Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. “Sokak Lambası” kod adıyla gizli tanık olan davanın sanığı Hıdır Altuğ ve “Tükenmez kalem” adıyla gizli tanık olan davanın sağını Fırat Altın ifadelerini geri çekti. Mahkeme davanın tek tutuklu sanığı Uzman Çavuş Burhanettin Kıyak’ı da tahliye etti. Temizöz “Benimle ilgili hesaplaşma 2006’da başlamıştır. Cemaatle olan izleri ortaya çıkartmıştım. Cemaat cephesinin kurduğu oyunla PKK cephesinin önüne atıldım. Beni itibarsızlaştırmak ve psikolojimi bozmak için Balyoz davasında da sanık yaptılar. 2008 yılında Ergenekon soruşturması başında Silopi’ye polis görevlendirildi. El Ş lerindeki listeye göre tanık ve gizli tanık ayarlaması yapılıyor. 150 kişilik isim listesinde benim de ismim yer alıyordu. Hakim Oktay Kuban’ın tanık olarak dinlenmesini istiyorum. Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun’un tanık olarak dinlenmesini istiyorum” dedi. Temizöz, Emniyet İstihbarat Daire eski Başkanı Sabri Uzun’un “İn” isimli kitabı ve TV kanallarındaki açıklamalarından oluşan bir CD’yi delil olarak mahkemeye sundu. Karara tepki gösteren Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Ahmet Özmen, davaların “güvenlik” gerekçesiyle adeta kaçırıldığını belirterek, “Eşini, oğlunu kaybeden aileler gelemedi, haklarını savunamadı. Gizli tanıklar ifadeleri geri çekti. Bu yasaya aykırı. Delil ikamesi bitmiş mahkemenin yaptığı yargılamanın tamamı geçerlidir. Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi yeniden yargılama yapamaz” dedi. l CAN HACIOĞLU / Eskişehir C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear