23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 22 Nisan 2015 EDİTÖR: HAYRİ ARSLAN haber 7 Yalanlamayla tarihe geçti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bakan olduktan sonraki ilk Washington ziyareti sırasında Beyaz Saray tarafından yalanlanan ilk bakan olarak tarihe geçmiş oldu İLHAN TANIR ışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bakan olduktan sonraki ilk Washington ziyaretini yaparken, daha önce hiçbir mevkidaşına nasip olmamış bir olayın kahramanı oldu ve henüz Washington’da iken Beyaz Saray tarafından yalanlanan ilkbakan olarak tarihe geçti. Çavuşoğlu, 16 aylık AB ve Dışişleri bakanlıkları kariyerinin en önemli ziyareti olarak kabul edilebilecek Washington DC ziyaretini öncelikle basına kapattı. Bakan’ı sadece AA, TRT ve “Havuz meydası” takip edebiliyor. Habercilere uygulanan bu sınırlamanın, ABD’de işlerin ters gitmesi ihtimaline karşılık uygulandığı sanılıyor. Ne var ki, yağmurdan kaçan Bakan doluya tutuldu. Geçen pazar günü Bakan Çavuşoğlu, başkent Washington’a yarım saat uzaklıktaki Maryland eyaletinde TürkAmerikan Kültür ve Medeniyet Merkezini gitti. Burada TürkAmerikalılar ile görüştü ve Obama’nın cami açılışına katılacağı yolundaki demecini de ilk kez bu D Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Carnegie’deki konuşmasında, Türkiye’nin içişlerine ve demokrasi standartlarına hiç girmedi; Ortadoğu ve sıcak çatışmaların olduğu Suriye, Irak ve Yemen hakkında bir diplomat kadar risksiz bir retorik kullandı. rada verdi. Videoya da alınan Bakan Çavuşoğlu, önündeki bir kâğıttan, birkaç hafta önce telefonda görüşürlerken, Obama’nın, Erdoğan’ın teklifi sonrası camiinin açılışını beraberce yapmaya prensip olarak evet dediğini açıkladı. yım’ diyen bir Beyaz Saray yetkilisinden sonra, kısa sayılabilecek bir sürede, yalanlama açıklaması bu kez Beyaz Saray MGK sözcülerinden Mark Stroh’dan geldi. Bir başka Beyaz Saray kaynağı ise haberin tamamen ‘uydurma’ olduğunu söyledi. Yalanlama, Dışişleri Bakanı Washington’da olmasına ve bir gün sonra (salı) Beyaz Saray’da randevusu bulunmasına rağmen yapıldı. Bir müttefik ülke dışişleri bakanının yalanlanması, ismini vermek istemeyen bir yetkili tarafından da yapılabilirdi. Bu, Türk tarafına az da olsa olayı küçümseme imkânı verecekti ancak yalanlama adıyla sanıyla yapıldı. Özür dilemedi Saray’dan cevap Haber duyulunca email ile Beyaz Saray’dan böyle bir açılışın gerçekten planlanıp planlanmadığını sordum. ‘Böyle bir şey duymadım ama bakı Bir yıl önce yine Obama’ya atfen Erdoğan tarafından ima edilen ‘Fethullah Gülen’in iadesine ABD sıcak bakıyor’ yalanlamasını isimsiz yetkili ile yapılırken, bu kez doğrudan yapıldı. Bütün bunlara rağmen Çavuşoğlu bir açıklama yapmadı. Özür dilemedi, bir mazeret de bildirmedi. Çavuşoğlu’nun, “Obama da açılışa gelecek” şeklindeki açıklamasının Ankara’da Ak Saray tarafından yaptırıldığı tahmin ediliyor. Demece konu olan caminin inşaatı bitmek üzere. Erdoğan, bu caminin açılışında Obama ile görülüp şov yapmak istediği sanılıyor. Beyaz Saray’dan yapılan bu açıklamadan sonra, Erdoğan’ın istediği gibi Washington’da gelip, bir camii açılış merasimine katılması daha da güçleşti denebilir. Caminin Maryland gibi, Washington’a çok yakın bir yerde yapılmış olmasının doğurduğu sıkıntı, oraya kadar gelecek olan Erdoğan’ın, Beyaz Saray’a da gitmek istemesi ve Obama ile görüşememe olasılığının, cami açılışının önüne geçeceğini herkes biliyor. Kısacası, henüz tamamlanmış ve söylenenlere göre milyonlarca dolar harcanmış caminin bu gidişle Erdoğan tarafından açılışı da yapılamayabilir. Öfkenin Nedeni efansa, savunmaya çekilen takımın öncelikli hedefi yenilmeden maçı bitirebilmektir. Kazanmayı kontrataklara, doğacak boşluklardan yararlanarak gol atmaya bağlar. Siyasetin kontratakları ne yazık ki yalanla dolanla, karalamayla, mümkünse şiddetle kendini gösteriyor. Şimdi gördüklerimiz işte bu “naturanın” gizli saklı değil, açık işaretleridir. Seçimler yaklaştıkça daha beterlerini göreceğinizden emin olabilirsiniz. Parti binası kurşunlamalar, yol kesmeler, ille de söylemde şiddeti kutsayan, çağıran, “oh iyi olmuş” ifadeleri birbirini izleyecektir. HHH Ama böylesini ilk görüyoruz. Şiddetin dik âlâsıdır. AKP’nin Adalet Bakanlığı da yapmış bir önde geleni HDP’nin seçime katılma kararını AKP’nin önünü kesmek için hazırlanmış bir “proje” olarak niteledi. Düşünün, iktidar partisi bir başka partinin, ki o partiyle “çözüm süreci” adı verilen, Kürt sorununu çözmeyi amaçladığı sık sık ifade edilen resmi görüşmeler yapıyor, seçime katılmasını bir “proje” hem de iktidar partisinin önünü kesmeyi amaçlayan bir proje olarak niteleyebiliyor. Sonra o partinin binaları kurşunlanınca da gelsin samimiyetsizliği orasından burasından fışkıran “kınamalar.” HHH Besbellidir ki, iktidar partisi oy kaybını saptamıştır. Kaybı durdurmak için elinden geleni yapmaya karar vermiştir. Bunun için gözünü budaktan sakınmayacağının işaretlerini veriyor. Ne pahasına olursa olsun güçlü bir şekilde iktidarda kalmak için çılgınlaşabileceğini gösteriyor. Kendisini, daha önce de yazdım, ısrar ediyorum, yalnız seçimlere değil, seçim sonrasına hazırlıyor. Cumhurbaşkanı ise yetkilerini yasaları zorlayarak, geniş bir şekilde kullanmaya, AKP’nin açığını böylelikle kapatmaya niyetlidir. Bu, açıkça şimdilerde bir tehlike olarak sık sık yenilediğimiz otoriter bir rejimin kendini meşrulaştırması anlamı taşıyacaktır. HHH Belki de “otoriter rejimler hiçbir zaman meşruiyet kazanamazlar” denilebilir. Ama tarih geniş kitlelerin gerek “rıza” ile, gerek zorbalıkla boyun eğebileceğini, bu tür iktidarlara içeride, dışarıda geçici de olsa bir “meşruiyet” sağlayabileceğini pek çok kez gösterdi. Zorba iktidarların etkisizleştirilmesi, güçten düşmeleri zaman ister; zamanın bedeli halk için, gerçekleri açığa çıkarma, fikri bütünlük içinde sistemleştirme görevini tarihsel olarak yüklenmiş aydınlar için ağır olabilir. Uzaklara gitmeye gerek yok; 12 Eylül faşizminin etkilerini üzerimizden tam olarak atamadığımız ortadadır. HHH Genel olarak direnen kültür dünyasının bir kesiminden sık sık “kooperatif kuruyoruz sanmıştım, onun için imzaladım” türünden yan çizmelerin çıkması, “Gezi iyi hoş da yeşil meselesini de aştı arkadaş” diyenlerin, kim bilir belki de “haklı olarak” “maişet derdine düşmeleri”, “işte yine o zamanlar geliyor” korkusunun belirtileridir. Korkunun ecele faydasının olmadığını bu türden konulara bireysel, nihayet kişisel bakanlar anlayamazlar. HHH Kısası, özeti şudur: AKP, onun stratejisti, taktisyeni, her şeyi Cumhurbaşkanı gerçekçi hesaplar yapıyor. Seçimlerden güçten düşerek çıkmak, ivmesi hızlanan bir inişin başlangıcı olacaktır. Buna tahammülleri yoktur. Bu nedenle de seçimleri bir şekilde halletmek, HDP’nin baraj altında kalması, muhalefet partilerine kayan oyların durdurulması, hepsinden daha önemlisi seçimlerden sonra toplumsal muhalefetin siyasete daha fazla damga vurmasının önüne geçilmesidir. Şimdi gençlere, barajı zorlayan partilere ve ilk kez gelir dağılımına vurgu yapan CHP’ye şiddetin diliyle saldırmalarının nedeni budur. D Acı her gün tazeleniyor Yine rezidans yine iş cinayeti Kâğıthane’deki rezidans inşaatında dün işi biten ankraj makinasını dışarıya çıkarmak için vinç çağrıldı. Vinç getiren Fatih Fidan (47), makineyi bağladı. Vincin üzerindeki kumanda bölümüne çıkan Fidan, makinayı 20 metreden yukarıya çekmeye başladı. Bu sırada ağırlığın etkisi ile vinç, kaldırdığı iş makinası ile temele düştü. Fidan olay yerinde yaşamını yitirdi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Soma’daki katliamın dünkü duruşmasında ifade veren tutuksuz sanıklar, eksikliklerin, yanlışların bilinmesine karşın şirketin gerekli adımları atmadığını söylediler HAKAN DİRİK Tweet için mahkumiyet Zaytung haberini bir vali bir de yargıç ciddiye aldı HİLAL KÖSE Kâbe’den sonra Hicret yürüyüşü Üsküdar Belediyesi’nin Kabe maketi kurmasının ardından AKP’li Tuzla Belediyesi de temsili hicret yürüyüşü gerçekleştirdi. Akfırat Mesire Alanı’nda düzenlenen yürüyüşe öğretmenler, öğrenciler ve yurttaşlar katıldı. Hicret güzergâhındaki 436 kilometrelik mesafe, dekor ve çevre düzenlemeleri ile canlandırıldı. Katılanlara zemzem suyu ve hurma ikram edildi. Çekilişle 1 kişi umre kazandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet 2 kentte 2 uzman çavuş intihar etti Bolu’dan geçici görevle Hakkâri’ye gönderilen Uzman Çavuş Kürşat Ziya Kocazeybek (24) Bolu’daki evinde tabancayla başına ateş ederek yaşamına son verdi. Hakkâri Yüksekova’da da Jandarma Uzman Çavuş Yasin Tosun silahla intihar etti. Bekâr olan ve bir süredir sorunları olduğu ileri sürülen Tosun’un 15 Nisan’da sosyal internette 8 adet mermisini paylaşarak “Çok basitti aslında olacak” yazması dikkat çekti. l BOLUSİVAS/DHA oma’daki iş cinayetinin Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davasında, alınmayan önlemlerle katliamın “bağıra bağıra” geldiği ortaya çıkıyor. Davanın dünkü duruşmasında dinlenen tutuksuz sanıklardan vardiya mühendisi Fahri Pancar, ocakta dinamit atışlarının nasıl yapıldığını anlattı. Her dinamit atışında “emniyetçi” olmadığını, havanın durumunu kendilerinin anladığını söyledi. Atıştan 5 dakika sonra çalışmaya başladıklarını dile getirdi. Son zamanlarda sıcak kömür çıktığını kaydetti. Çalıştığı süre boyunca hiç gaz maskesi takmadığını, bakım yapılmadığını vurguladı. Diğer mühendis Hilmi Karakoç, madende hiç tatbikat yapılmadığını dile getirirken, emniyet teknikeri Serhat Dinç’in ifadeleri, madendeki değer ölçümlerinin insan sağlığından ziyade üretimin kesilmemesine yönelik olduğunu ortaya koydu. Facia tarihine yaklaşan günlerde değerlerin alarm düzeyinde olduğunu, ancak sensörlerden gelen verilerin dikkate alınmadığını ortaya çıkardı. Bir gaz sensörünün 12 saat boyunca 50 ppm’nin üzerine olmasının normal olmadığını kabul eden ancak ölçüm defterine bu verilerin işlenmediği belir S Şehit madenci Yıldırım Güney’in kızı Havvanur Güney, havanın soğuk olması nedeniyle üzerinde avukat cübbesiyle duruşma salonundan çıktı. ten Dinç, “Ölçüm defterleri emirlere göre dolduruluyor. Vardiya amirim söyler, ben de gaz ölçüm defterini doldururum. Çalışma sırasında ölçüm yapmıyoruz, vardiya aralarında veri alıyoruz” diye konuştu. İş güvenliğinden sorumlu vardiya teknikeri Mehmet Uçkun’un ifadesi, şirketin gaz ölçüm defterinde “kopya çektiğini” mahkeme kayıtlarına geçirdi. Olaydan sonra “hafıza kaybı” yaşadığını da ileri süren Uçkun, mahkeme başkanının soruları üzerine, madenin her yerinde değerlerin eşit olamayacağını söyledi. Vardiya mühendislerinden Saltuk Alp Demir’in savunmasında sıcak kömürler için “Daha büyük bir olay yaşanmaması için alınıyordu” demesi, duruşma salonundaki madenci ailelerini ayağa kaldırdı. Aileler, ölen 301 kişiyi anımsatarak “Daha büyük ne olabilirdi?” diye sordu. l AKHİSAR ündemdeki olayları mizahi bir bakış açısıyla haberleştiren Zaytung’un Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’la ilgili haberini paylaşan Anadolu Üniversitesi Sosyoloji Bölümü birinci sınıf öğrencisi Meral Tutcalı, 1 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Mahkeme, Tutcalı’nın daha önce sabıkası olmadığı gerekçesiyle hükmün açıklamasını geri bıraktı. Tutcalı, 6 Ocak 2014’te “Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, özerkliğini ilan etti. RTE’den daha forslu..” ifadesinin yer aldığı, fotoğraflı Zaytung haberini paylaştı. Bu tweet’i nedeniyle iki kez evi polislerce basına Tutcalı hakkında, dava açıldı. Tutcalı’nın Adana’da yargılandığı dava, dün 5. celsede sonuçlandı. Mahkeme, Tutcalı’yı, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçundan 1 yıl hapse mahkum etti. Ceza iyi halden 10 ay hapse indirilirken, hükmün açıklanması geri bırakıldı. Tutcalı’nın avukatı Remzi Ümit Atay, karara itiraz edeceklerini belirtti. Tutcalı beraat beklediklerini ancak mahkeme kararını duyunca çok şaşırdığını söyleyedi. Tutcalı, “Bu kararı farklı düşünenlere baskı ve yıldırma politikasının bir parçası olarak görüyorum. Bu cezayı da hak etmediğimi düşünüyorum” dedi. G ‘Hak etmedim’ Kopyacı şirket İztuzu açıklarında tekne battı: 3 ölü KPSS’de usulsüzlük iddialarına yönelik yürütülen soruşturmada, 2010’daki sınavın sorularının “paralel yapı” olarak tarif edilen örgüt tarafından önceden ele geçirildiği ve yok edilmesi unutulan 1250 adet soru kitapçıkların bulunması şüphelilerin tespitini kolaylaştırdığı belirtildi. Bu durumda 500 kişinin bulunduğu öğrenilirken gözaltı sayısı 40’a ulaştı. 32 zanlı aranıyor. l ANKARA Kitapçıklar ele verdi Akıncı’ya Başbakan’dan destek TÜREY KÖSE KKTC Başbakanı Yorgancıoğlu, ikinci turda Mustafa Akıncı’yı destekleyeceklerini açıkladı KTC’de Cumhurbaşkanlığı seçimleri için 26 Nisan Pazar günü yapılacak ikinci turda yarışacak olan Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile bağımsız aday Mustafa Mustafa AkınAkıncı uğla’nın Ortaca ilçesindeki İztuzu Plajı açıklarında tekne battı, Suriyeli 1 kaçak ile 2 Türk organizatör boğularak can verdi. Dün saat 14.00’te, içinde 6’sı Suriyeli 8 kişinin bulunduğu ahşap tekne battı. Bölgeden geçen bir kuru yük gemisi durumu Sahil Güvenliğe bildirdi. Sahil güvenlik Suriyeli 5 kişiyi sağ olarak kurtarıldı. Kayıp olan 2’si Türk 3 kişinin de cesetlerine ulaşıldı. Suriyeliler’in yasa dışı yollardan Yunan adalarına geçmeye çalıştıkları belirtildi. l MUĞLA / DHA M K cı destek arayışlarına girerken, önce sosyal demokrat Cumhuriyetçi Türk PartisiBirleşik Güçler’in (CTPBG) kapısını çaldılar. CTPBG Genel Başkanı ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, “ikinci turda Mustafa Akıncı’yı aktif olarak destekleyeceklerini” açıkladı. Akıncı önceki gün CTPBG genel merkezini ziyaret etti. Hemen arkasından da Cumhurbaşkanı Eroğlu, CTPBG’yi ziyaret etti. Akıncı dün de CTP adayı Sibel Siber ve 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ı zi yaret etti. Akıncı soldan gelecek oylara güvenirken, Eroğlu da katılımın ikinci turda artması ve Türkiyeli göçmenlerin desteğinin şansını arttıracağına inanıyor. Koalisyon hükümetinin büyük ortağı CTP adayı Sibel Siber’in ikinci tura kalamamasının ardından önceki gece parti meclisi toplandı. CTPBG Genel Başkanı ve Başbakan Yorgancıoğlu toplantıdan sonra ikinci turda Akıncı’yı destekleyeceklerini açıkladı. İlk turda yüzde 21 oy alan Kudret Özersay dün Eroğlu ve Akıncı ile görüştü. Basın toplantısında ikinci turda herhangi bir adayı işaret etmeyeceğini bildirdi ve “Aldığım oylar cebimde değildir, bir başkasına verecek değilim! Oyları zincirle kendime bağlamadım dolayısıyla serbest bırakacak da değilim” dedi. Özersay’ın parti kurabileceği yorumları da yapılıyor. Özersay “Bu benim hayatımdaki ilk seçimdi ama son olmayacak!” sözleriyle “Bundan sonra Ada siyasetinde ben de varım” mesajı verdi. l LEFKOŞA ‘Rusya’ya Mersin’de askeri üs veriliyor’ ersin’de CHP milletvekili adayı ve eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Akkuyu Nükleer Güç Santralı ile birlikte AKP hükümetinin Rusya’ya askeri üs kurma izni verdiğini ileri sürdü. Sağlar, “Çevre ve insanlığı yok edeceği bilinen santralların kurulmasını istemek ülkeye en büyük hainliktir. Rus şirket Rosatom, Mersin’e daha önce dünyada hiç denenmemiş VVER1200 tipi reaktör kuracak. Batı’da, kilovat saati 44.5 sent olan elektrik, Akkuyu’dan 12.35 sente satılacak” dedi. l MERSİN / DHA M C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear