Catalog

DUNYA Salı 21 Nisan 2015 EDİTÖR: GÜLRİZ ERGÖZ Dansöze bayrak cezası Mısır’da Mısır bayrağı renk ve amblemindeki kıyafetiyle sahne alan Ermeni asıllı dansöz Safinaz 6 ay hapis ve 15 bin liraya mahkum edildi. Kefaletle bırakılan Safinaz filmlerde ve sosyete düğünlerindeki erotik danslarıyla tanınıyor. TASARIM: ZARİFE SELÇUK Altın Şafak yargılanıyor Yunanistan’da aşırı sağcı Altın Şafak’ın lideri Nikos Mihaloliakos, vekilleri, üyelerinden oluşan 69 kişinin suç örgütü, cinayet ve ırkçı şiddetten yargılanmasına dün başlandı. 3. büyük Yunan partisinin Nazi örgütü olup olmadığına da karar verilecek. 17 [email protected] İnsanlık buraya kadar Türkiye’den demir alıp Rodos’ta alabora olan tekneden tahta parçaları üzerinde kıyıya ulaşmak isteyen göçmenleri Yunan sahil güvenliği ve halk kurtardı. Ermeni Soykırımı=IŞİD Vahşeti (IV) ndependent’ın Ortadoğu uzmanı Robert Fisk son yazısına perşembe akşamı Taksim’de “soykırımı” anacak “cesur Türkleri” överek başlıyor. İlaveten “1915 zulümü sırasında Ermenileri kurtaranistisnaicesur Türklerin isim listelerinin yapılmasını” öneriyor. Bu yeni moda galiba... “Holokost” konusunda o kadar yol alındı ki her şey bitti. Sıra artık “senaryoyu” ve “drama”yı tamamlayacak “Anadolu Schindler”lerini listelemeye geldi… “992 yılında Suriye Çölü’nde Ermenilere ait kemik ve kafataslarını bizzat elleriyle kazdığı zamandan beri Ermeni soykırımı hakkında yazmaya başladığını” söyleyen Fisk’in yazısında asıl benim takıldığım cümlelerse şunlar: Fisk, Ermenilerden dinlediği şu tüyler ürpertici anıyı aktarıyor: “İhtiyar bir Ermeni kadın bana, Türk erlerini bebekleri üst üste kazıklara dizerken ve onları ateşe verirken gördüğünü söyledi. Annesi de ona, bebeklerin çığlıklarının, ruhlarının cennete gidiş sesleri olduğunu söylemiş. Bu ve kadınların köle olarak kullanılması, IŞİD’in Türkiye sınırının hemen diğer tarafında etnik düşmanlarına karşı yaptıklarıyla tıpa tıp aynı değil mi? İnkâr.. tehlikeli.” Görüyorsunuz değil mi? Yıllarca Yahudi soykırımı ile paralellik kurularak hikâye edilen “Ermeni soykırımı”, artık gümüzün dehşet saçan IŞİD kıyımına eklemlenerek anlatılıyor. I Libyaİtalya rotasında batan teknede 700 değil 950 göçmen olduğu, 300’ünün kilit altında tutulduğu söyleniyor. Dün de facialar durmadı edeniyetin beşiği Akdeniz’i toplu mezarlığa döndüren göçmen felaketlerinin ardı arkası kesilmiyor. Cumartesi gecesi Libya açıklarında alabora olan teknede 700 değil 950 kişinin olduğu iddia edilirken, dün 300’den fazla göçmen taşıyan bir teknenin daha battığı haberi geldi. Uluslararası Göç Örgütü’ne (IOM) imdat çağrısı yapan kaptan, teknedeki 20 kişinin öldüğünü söyledi. İtalya Başbakanı Matteo Renzi, Libya açıklarına biri 100150, diğeri 300 kişi taşıyan iki teknenin yardım çağrısına İtalyan ve Malta gemilerinin yanıt verdiğini duyurdu. M Yunanistan’ın Rodos Adası kıyılarında da Türkiye’den hareket eden ve bazısı Suriyeli olan göçmenleri taşıyan yelkenli bir tekne alabora oldu. Göçmenler parçalanan teknenin tahtaları üzerinde kıyıya ulaşmaya çalışırken, halk suya atlayıp onları kurtardı. 1’i çocuk en az 3 kişi ölürken, 93’ü sağ salim kıyıya çıkarıldı. Türkiye’den Yunan Adalarına göçmen teknelerinde de 10 gündür artış var. Bangladeşli bir erkek, teknede 950 kişi bulunduğunu, 200’ünün kadın ve onlarcasının çocuk olduğunu söyledi. İnsan kaçakçılarının 300 kişiyi güverte altında kilitli tuttuğunu anlatan Bangladeşli, “Kafese tıkılmış sıçanlar gibi öldüler” dedi. İtalyan savcı Giovanni Salvi de teknenin üç katlı olduğunu, yüzlerce göçmenin karina ve ikinci katta kilitli tutulduğunu açıkladı. Kafesteki sıçanlar Cumartesi gecesi batan tekneden kurtarılan ve Sicilya’da hastaneye kaldırılan 28 göçmenden olan 32 yaşındaki BM AB’ye sert çıktı Bölgede 3 millik derinliğin dalgıçlar için çok fazla olduğunu belirten İtalyan polisi, depodaki yüzlerce insanın ağır lığının tekneyi dibe batıracağını ve gerçek ölü sayısının hiç bilinemeyeceğini söyledi. Bu yıl binlerce dolar ödedikleri umut yolculuklarında ölenlerin sayısı 1600’ü buldu. Birkaç gündür 11 bin göçmen kurtarıldı. Ölüm oranı geçen yılın 15 katına çıktı. AB’yi harekete geçmeye ve küresel vicdanı sarsılmaya çağıran BM Genel Sekreteri Ban Kimun, “Facia denizine” dönüşen Akdeniz’de ölen göçmen sayısının Titanik’te ölenleri geçtiğini belirtti. BM insan hakları şefi Zeyd Ra’ad Hüseyin, “duygusuz” AB’yi göçmenlere sırtını dönüp Akdeniz’i mezarlığa çevirmekle suçladı. IRAK Bağdat 90 bin mülteciye ‘kapalı’ Irak’ın Anbar bölgesinde hükümet güçleri ile IŞİD arasındaki çatışmalardan kaçan 90 bin kişi, çoluk çocuk başkente dayandı. Ancak Bağdat’a alınmıyorlar. Hükümetin militanların sızmasını engellemek amacıyla girişleri engellediği sanılıyor. Mülteciler Bağdat’ta yakınları varsa ya da Sünni kurumlar kefil olursa içeri girebiliyor. Rezil olan AB’de alarm Göçmen krizine seyirci kalıp itibarı yara alan AB, acil toplandı. İnsan kaçakçılarına sivil ve askeri müdahale dahil 10 maddeli plan hazırlandı öçmenleri teşvik ettiği ve masraflı olduğu gerekçesiyle İtalyan arama kurtarma operasyonu Mare Nostrum’u geçen yıl sonlandıran AB, Akdeniz’de art arda göçmen faciaları üzerine “insanlık sınavından çakmakla” suçlanıyor. Dün acil toplanan dışişleri ve içişleri bakanları, kurbanlar için saygı duruşunun ardından göçmen krizini tartıştı. AB Dış Politika Temsilcisi Federica Mogherini, “Akdeniz bizim denizimiz ve Avrupalı gibi davranmak zorundayız. AB insan yaşamının korunması üzerine kurulmuştur” dedi. İtalya Başbakanı Matteo Renzi, Maltalı mevkidaşını ağırlarken, “20 yıl önce Avrupa Srebrenica’ya gözlerini kapadı. Şimdi 950 kişiye mezar olduğu sanılan tek yine görmezden gelip yıllar sonra anneden sadece 28 kişi kurtulurken, çı ma töreni yapamayız” diye konuştu. karılan 24 ceset İtalya’ya getirildi. Bakanlar, Avrupa Komisyonu’nun sun G İRAN Avustralya’da İran’a son 10 yılın en üst düzey ziyaretini düzenleyen Dışişleri Bakanı Julie Bishop, Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve İranlı mevkidaşı Cevad Zarif ile görüştü. Bishop, İran ile özellikle IŞİD’le mücadele ve Avustralyalı cihatçıların önlenmesi konularında istihbarat paylaşımı anlaşmasına varıldığını duyurdu. Avustralya ile istihbarat alveri Srebrenica benzetmesi duğu 10 maddeli planı kabul edip, perşembe toplanacak AB liderlerine havale etti. Mare Nostrum’un yerini alan Triton’un fonlarını, kurtarma gemilerini ikiye katlamayı öngören plan, insan kaçakçılarının teknelerinin sivil ve askeri operasyonla yok edilmesi önerisiyle dikkat çekiyor. Sığınma başvurularının iki ay içinde ortak değerlendirilmesi, tüm göçmenlerin parmak iz ve kayıtlarının alınması, gönüllülük kaydıyla göçmenlerin yeniden yerleştirilmesini de içeriyor. Terör ve insan kaçakçılarının cenneti haline gelen Libya’ya da odaklanıldı. Mogherini “Libya’da milli birlik hükümeti kurulmasının tüm yollarını görüştük” dedi. Renzi Libya’ya askeri müdahalenin masada olmadığını, ama insan kaçakçılarını hedef alan nokta operasyonları ihtimalini değerlendirdiklerini duyurdu. Öyle uzun boylu bir “alt metin” aramaya dahi gerek yok. “Türkler Ermenilere tıpkı bugün IŞİD’in ‘etnik düşmanlarına’ yaptığının aynısını yaptı” diyor doğrudan Fisk. Sadece Fisk olsa.. üzerinde durmayacağım. “Soykırım ayininde” Papa da aynı şeyi yaptı. O zaman da yazdım... “Türklerin, tarihin ilk Hıristiyan ulusu Ermenilere soykırım uyguladığını” söyledikten sonra konuyu “üçüncü dünya savaşı” diye tanımladığı “Hıristiyanların IŞİD elinde yaşadıklarına” bağladı. “O ilk yara açık olduğu için bugün bu katliamlar yapılabiliyor” diye ekledi. “Türklerin başlattığı geleneği şimdi IŞİD’ciler sürdürüyor”a getirdi. “Ermeni soykırımı” denildiğinde insanların aklında yaratılan imaj böylece artık Nazi soykırımı ile başlıyor ve internet sitelerinde her gün Hıristiyanların kellelerini uçurarak görüntülenen IŞİD canilerinin güncel çağrışımlarıyla bitiyor. Bundan daha vahim ne olabilir? IŞİD’den daha barbar, daha korkunç, daha iblis bir imaj yok bugün. “Ermenileri kesen Türklerin imajı”, göz önünde şimdi işte bu en beter “barbarlık algısıyla” eşitleniyor. Hıristiyanlığın bir numaralı otoritesinin bu algıyı işlediği yerde; insanlar, her IŞİD infazına baktıklarında; “Hımmm. Demek vaktiyle Türkler Ermenilere, sırf ‘Hıristiyan oldukları için’ bunu yaptı!” diyecekler. Ermenilerin işleyegeldiği “iblis Türk” propagandası 100. yılda böylelikle tam 12’den vurarak hedefe ulaşıyor. İşler “Türkler=IŞİD vahşeti”ne dek nasıl ilerledi? Yüzüncü yılın “yüzleşme”si Türkiye’de öncelikle bu olmalı... “Ermeni soykırımı”nın, tarihi, hukuki, siyasi ve propaganda boyutları var… Türk hükümetleri sorununun gündemden inmediği son 50 yılı, suskunlukla geçirdi. Konunun “propaganda” ve “siyasi” yönlerini es geçerek kendini “uluslararası hukukta soykırım nedir/ne değildir?”gibi teknik ve legalist bir söylemle sınırladı... Uluslararası büyük bir “PiAr” hamlesi ve “siyaseten” seferber olmak yerine, içerde “Türk’ün Türk’e savunması” ile kendini oyaladı. Bunlara AKP’nin “değerli yalnızlık”ı eklenince; “IŞİD vahşeti” düzeyine indirgendik. Ne yazık ki gerçekler hiç önemli değil artık… Kayda geçilen sadece algı. Algı da bu! Devam edecek. Papa da aynısını yaptı Türk’e Türk’ü savunmak Libya’ya operasyon AVUSTRALYA Abbott Türkiye’ye IŞİD için geliyor Zarif meramını New York Times’ta anlattı ran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, New York Times için “İran’dan mesaj” başlıklı makale kaleme aldı. Nükleer müzakerelerde önemli ilerleme sağlandığı, ama nihai çözüm için karşı tarafın daha fazla siyasi irade göstermesi gerektiğini söyleyen Zarif, IŞİDKaide tehdidini hatırlatarak bölgesel ve uluslararası işbirliğine hazır oldukları mesajını tekrarladı. Sadece nükle Çanakkale Savaşı’nın100. yıldönümü törenlerine katılacak Avustralya Başbakanı Tony Abbott, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la görüşmesinde sınır güvenliğini gündeme getirecek. Abbott “Avustralya’dan IŞİD’e katılanlar Türkiye’den geçiyor. Türk liderliğiyle sınır polisliğini, cihata gitmeye çalışanların engellenmesi için ne yapılması gerektiğini konuşacağım” dedi. İ er değil her konuda müzakere istediklerini belirten Zarif “Yapıcı taahhüdümüzün amacı nükleer görüşmelerin de ötesini kapsıyor. İran’ın komşularıyla iyi ilişkileri ilk önceliğimiz” dedi. Bölgesel diyalog Körfez’deki güvenlik sorununu hatırlatan İranlı bakan, bölgedeki felaketlere ilişkin ciddi görüş alışverişi için Yemen’in iyi bir başlangıç olduğunu söyledi. BM’ye bizzat sunduğu ateşkes ve birlik hükümeti kurulmasını içeren Yemen için barış planını Amerikan kamuoyuna anlattı. Bölgesel diyaloğun hükümetler, özel sektör ve sivil toplum arasında iletişime katkıda bulunacağını, bunun terörizm, aşırıcılık, mezhepçilikle mücadeleye destek olacağını ifade ederken, BM şemsiyesi talep etti. Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi önceki gün CIA Başkanı John Brennan’ı ağırladı. ABD’nin Mısır’a 1.5 milyar dolarlık askeri yardımı yeniden başlatma kararı almasının ardından gelen ziyarette, Ortadoğu’da terörizmi yok etmek amacıyla uluslararası çabalar ve ortak çıkarlar konusunda karşılıklı danışmanın sürdürülmesi kararlaştırıldı. CIA Başkanı Sisi’ye konuk C M Y B