23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 20 Nisan 2015 EDİTÖR: MÜNEVVER OSKAY TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ haber 11 35 Yazarla Meydanlardayız ürkiye’de gündemi izlerken değil günü, artık birkaç saat bile bırakmaya gelmiyor. Her an bir şey kaçırmak mümkün... Misal dün... Biraz dikkati eldeki bitirilecek kitaba verdim, ardından haber sitelerine, sosyal medyaya girdim. Aa etraf “bıcır bıcır”... Önce anlamadım tabii. Ne bıcırı, hangi bıcır diye... Ardından cumhuriyet. com.tr’de okudum. Sanatçı Kibariye, Başbakan Davutoğlu’nun Roman vatandaşlarımızla buluşmasının ardından kameraların karşısında şöyle demiş: Çok tatlı bıcır bıcır başbakanımız, küçücük böyle benim gibi... Çok şeker, çok tatlı, çok sevdim. Kimileri eleştirmiş onu duygularını böyle ifade etti diye ama... Kibariye dobra bir sanatçıdır. İçinden geçeni söylemiştir. En fazla siz “bıcır, tatlı” bulmazsınız olur biter... ‘Bıcır Başbakan’a Çözüm Rötuşu T Dijital ortam... Ama cümle kuran, demeç veren, ülkeyi yönetense bir farklı bakarsınız. Hazır konu Davutoğlu iken yazıya ondan devam edelim. Malum geçen hafta AKP’nin seçim beyannamesi açıklandı. Beyanname Davutoğlu tarafından okundu, aynı saatlerde partinin internet sitesine kondu. Benim gibi altını çizerek okumaya meraklılar 352 sayfalık metinden çıkış aldılar. İçindekiler kısmında beyannamenin 6 kısım olduğu yazıyordu. Demokratikleşme ve yeni anayasal sistem, insani kalkınma, nitelikli toplum, istikrarlı ve güçlü ekonomi, bilim, teknoloji, yenilikçi üretim, yaşanabilir şehirler, sürdürülebilir çevre ve vizyoneröncü ülke... Doğal olarak herkes dikkatini ilk bölüme verdi. Başkanlıktan vatandaşlık tanımına bildirgenin omurgası orası idi. Herkesin ilk fark ettiği bu bölümde iktidarın önem verdiğini söylediği “çözüm süreci ile ilgili kısmın” olmamasıydı. Gerçi AKP’yi yakından tanıyanlar seçime doğru partinin milliyetçi oylar gitmesin diye “geçici şahinliklerine” alışıktı ama... Bu kez hiç yer verilmemesi ilginçti. Başbakan Davutoğlu önceki gün “Neden çözüm süreci bildirgede yok” diye soran gazetecilere şu yanıtı verdi: “Dijital ortamda metin baskıya gönderilirken bazı kaymalar olmuş, bir iki sayfa düşmüş. Onlar eklenerek beyanname tekrar baskıya gönderilecek.” umhuriyet’in bir büyük silahı cesur, bağımsız, özgür haberciliği ise, bir diğer önemli silahı da usta kalemleri... Seçime 50 günden az kala gazeteniz, habercilikteki dinamizmine, şimdi yazarlarını da katıyor. Cumhuriyet’in 35 köşe yazarı, bu haftadan itibaren seçim meydanına çıkıyor. Her biri, haritada gördüğünüz kentlerde, seçmenin nabzını tutacak, siyasi havayı soluyacak, yerel kanaat önderleriyle buluşacak ve size en kapsamlı, en sağlıklı seçim değerlendirmesini sunacaklar. Seçimi Cumhuriyet’ten izleyin. C Habercilik farkı Bir ülkenin Cumhurbaşkanı, ülkenin ekonomik durgunluk dönemine girdiğini söyler de, emrindeki medya bunu gizler mi? Gizledi. Ayrıntıları bugün Mustafa Halif’in köşesinde okuyacaksınız. Ve yandaş medyanın “kraldan fazla kralcı”lığına bir kez daha şaşacaksınız. Cumhuriyet, bu ağır suskunluk devrinde, daha da üst perdeden, gür sesle ve cesur konuşarak farkını ortaya koyuyor. Geçen hafta Ağrı’daki çatışmayı ilk günden, “Bu halk kimse ölsün istemiyor” manşetiyle vererek, hafta boyu yaşanan tartışmaya ilişkin erken teşhisimizi koyduk. Arkadaşımız Ahmet Şık, daha çatışmanın izleri silinmeden Diyadin’e gidip ilk elden tanıkları konuşturdu. Sonraki günlerde Silahlı Kuvvetler’in bölge halkına yardımı için teşekkürünü de, “Başkomutan” Erdoğan’ın “Halkın yardımı yalan” diyerek ordusuyla ters düşmesini de manşetimize taşıdık. Sarraf’ın loca alımıyla sonuçlanan Beşiktaş ziyaretini veren ve Çarşı’nın tepkisini tetikleyen ilk gazete olmanın gururunu tattık. Merkez medyanın önemli bölümünün görmezden geldiği Akkuyu ihalesindeki teklif skandalı, Bilal Erdoğan’ın Diyarbakır imam hatip müdürlerini toplaması, Öcalan’ın “Seçime kadar görünmez olun” talimatı, Davutoğlu’nun “Devletin tanıdıklarla yönetilmesi çöküşe yol açar” demeci, habercilikteki farkımızı ortaya koydu. Artık bir fenomene dönüşen yazarımız Mustafa Halif’in, Gül’ün çevresinden sızan “Kayıp 10 yıl başladı” yorumunu sütununa taşıması ve alternatif TÜSİAD hazırlığını isim isim ortaya koyması da kulislerde çok tartışıldı. Arkadaşımız Zeki Tezer’in havuz medyasının ortaklarından Ömer Faruk Kalyoncu’nun Amerikan vatandaşlığını belgeleyen haberi ile Miyase İlknur’un Dersim’deki kazıda akrabalarının kemiklerini arayışı da tarihe not düşen satırlar oldu. Önümüzde iki önemli tarih var: 23 ve 24 Nisan... Cumhuriyet’in farkını bu iki günde de göreceksiniz. İyi haftalar! Davutoğlu’nun zor günü Cumhurbaşkanı’nın yasak turu u yıl 51’incisi gerçekleşena ise Abdullah Gül 46 gazete, TV cek Cumhurbaşkanlığı Bisik ve ajans sorumlusunu davet etmiş, let Turu’nun cumartesi günü yapı tüm basın mensupları ile tek tek lan özel gösteri etabına, Ak Saray el sıkışıp sohbet etmişti. yönetiminin direktifi ile 12 gazete, ‘Benim Basınım’ ajans ve TV kanalının alınmadığı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Biortaya çıktı. siklet Turu’nu ‘ötekileştirip’ ayCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da pedal bastığı ve düş rımcılık yapmasına en büyük tepki, CHP’den geldi. 2000’li yıllarme tehlikesi yaşadığı 800 metrelik tanıtım etabı için tahmini katı da spordan sorumlu Devlet Bakanlım listesi isteyen Cumhurbaşkan lığı görevini de üstlenen CHP Gelığı Sarayı yetkilileri, 46 kurumun nel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, “Ülkenin kötü yönetildi12’sinin üzerini çizdiler. Bu tavır ğini söylüyoruz. Bu kötü yönetimi turun organizasyonunu üstlenen ekip tarafından da sıkıntı ile karşı kamuoyuna yansıtmamak için de, ‘senin basının, belandı. nim basınım’ haBisiklete yıllarvasını yaratmak dır büyük önem istiyorlar. Oyveren ve 1964’te sa anayasa gereturun sponsorlaği, yurttaşlarımırı arasına giren zın haber alma Cumhuriyet gazeözgürlükleri vartesi başta olmak dır. Sayın Cumüzere Zaman, Buhurbaşkanı, ‘pagün, Meydan, Sadişahım çok yamanyolu, Cihan şa’ zihniyetinde Haber Ajansı, bir oluşum istiSözcü, AMK, Tayor. Tarihimize raf, Birgün, Akbakarsa, padişasiyon ve Yeni hım çok yaşa diÇağ temsilcileri, yenlerin faydaErdoğan’ın bisiklet dan çok zararı kullandığı organiolduğunu görmezasyona davet edilsi lazım. Birilemediler, akreditas Parkur kısaltıldı ri çıkıp ‘kral çıpyon zorunluluğu ÜsküdarHarem Sahil yolunlak’ diyebilmeli. olduğu için de bazı daki özel gösteri etabının BiGüzide kurumlagazete temsilcilesiklet Federasyonu yetkililerımızın turda akri alana sokulmari tarafından önce 1.5 km. olareditasyon sistedılar. rak planlandığı, ancak korumi ile engellenGeçen yıl Çanka malar tarafından mesafenin mesine dur deya’daki Cumhur800 metreye indirildiği, normek hepimizin başkanlığı Köşkü mal etap için hazırlanan barigörevi” dedi. bahçesinde yapıyerlerin ise mesafeye uygunl Spor Servisi lan gösteri etabıluk adına kırıldığı öğrenildi. Erdoğan’ın bisiklet turunu izlemek isteyen 46 kurumdan 12’sinin üzeri çizildi B Bu yanıta güler misin ağlar mısın? (Kibariye dün Başbakan konuşurken çok ağlamış bu arada.) Ben objektif davranıp “nerede düştü, kim düşürdü, sonra kim buldu, bulunca ne oldu” sorularının peşine düştüm. Ankara kulisleri diyor ki... Hani AKP’nin aday listeleri hazırlanırken o listeleri Erdoğan gördü, son rötuşları o yaptı ya... İşte seçim bildirgesini de önceden görüp bazı yerleri değiştirdi. Çözüm kısmı da bu değişiklik yapılması istediği bölümlerden biriydi. Ancak yetişmedi. Zaten Erdoğan sonra yalanlamaya çalışsa da Slovenya ziyareti öncesi gazetecilere AKP’nin seçim beyannamesini önceden okuduğunu ağzından kaçırmamış mıydı: Davutoğlu bizzat kaleme aldığı oradaki sisteme yönelik anlayışını bayağı da detaylı ele almış. Ben de bizzat orada kendim de okudum. Kendi kanaatlerimi de ifade ettim. Ve öyle zannediyorum ki bu çerçevede kendileri seçim bildirgesinin içerisine başkanlık sistemiyle ilgili düşüncelerini yansıtacaklar. Böylece hükümetimizin iktidar partisinin başkanlık sistemine yönelik anlayışı nedir, bu orada yer alacaktır... Kibariye ile başladım yazıya, onunla bitireyim. Bugün Davutoğlu’nun zor günü olacak. Malum istemese de Bakanlar Kurulu bugün 3. kez Beştepe’de Erdoğan’ın başkanlığında toplanacak. Benim yaptığımı yapsın. Kibariye’den “sil baştan başlamak lazım gerek bazen”i dinlesin. Zor anlarda bu şarkı bana hep iyi geldi. Benim Kocaeli’ndeki cumhurbaşkanıma sansür uyguladılar imi gazeteler var. Bu gazetelerin ortak özelliği “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ne derse manşet” yapmaları. Dediği de çok önemli değil aslında. Yeter ki konuşsun, kâfi onlara. Bazen düşünüyorum, birinci sayfalarını kolay çiziyorlar onlar diye... Yanlara haberler yerleştiriliyor, manşete büyük bir fotoğraf açılıp “cümle” bekleniyor. Sağ olsun cumhurbaşkanı onları habersiz bırakmıyor. Her gün bir yerde ama mutlaka konuşuyor. Benim favorim uçak konuşmaları. Hele o fotoğraf yok mu gazetecilerle beraber çektirilen. Aynı ekip, neredeyse aynı koltuklar, hep beraber. Keşke Erdoğan’ın ekibi yaratıcı olsa. Fotoğraf çekilirken hiç olmazsa koltuklar değişse... K Diyarbakır’da Hizbullah’ın Tekbirli, ilahili, namazlı kutlama gövde gösterisi iyarbakır’da Hizbullah’a yakın derneklerin oluşturuğu Peygamber Sevdalıları Platformu, Newroz Parkı’nda kutlu doğum etkinliği düzenledi. “Eşsiz Önder Hazreti Muhammed” adıyla yapılan etkinlik için çevre kentlerden binlerce kişi araçlarla ücretsiz olarak alana taşındı. Polis, alanın dışında 3 arama noktası oluştururken, alandaki güvenliği, platform üyesi 2 bin kişi sağladı. Kadınlar ve küçük yaştaki kız çocuklarının kara çarşaf giymesi dikkat çekerken, haremselamlık olarak yapılan kutlamalarda Tekbir Miting sırasında kalabalık içindeki bir grup Kürtçe “Biji Hizbullah (Yaşasın Hizbullah)” sloganı attı. Slogan görevliler tarafından engellendi. Fotoğraf: AA Kritik itiraf... “Ne derse haber”e alıştırdılar ya bizi... Dün bir garip hissettim kendimi. Çünkü alışık olmadığımız yeni bir tavır sergiledi bu gazeteler. “Erdoğan’ın her dediğini manşet yaparız, bazen iyiliği için ona sansür uygularız...” Roller coaster gibi meslek. İnsan her gün yeni heyecan veren bir teknik öğreniyor bu arkadaşlardan. Uzatmayayım. Cumartesi günü Erdoğan Kocaeli’nde halkla buluştu. Bu buluşmada dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun büyütülecek bir cümle sarf etti: Türkiye’de bir ekonomik krizin varlığından söz etti. Peki bu kritik “itiraf” Erdoğancı gazetelerde, yayınlarda yer aldı mı? Bırakın başlıktan göstermeyi, neredeyse hiçbirinde tek bir satır bile yer almadı. Kısaca “benim Kocaeli’ndeki cumhurbaşkanıma sansür uyguladılar”... D getiren kalabalık Kobani eylemleri sırasında 7 Ekim’de Diyarbakır’da öldürülen Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen HüdaPar üyesi Yasin Börü için “Hepimiz Yasin Börüyüz” sloganı attı ve Börü’nün fotoğrafının yer aldığı tişörtler giydi. İlahiler söylenen etkinlikte, okunan ezan sonrası alanda toplu öğle namazı kılındı. Kürtçe, Türkçe ve Zazaca selamlama konuşmasının ardından, “Dünya Kuran Okuma Yarışması” birincilerinden Hamid Şakir Nejad Kuranıkerim okudu. l Yurt Haberler C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear