25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pazartesi 9 Mart 2015 haber EDITÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞÇAN 12 Kıvılcım gibi gidip alev gibi döndüler S Tarık Akan, Atatürk’ün 1930’lu yıllarda eğitim görmeleri için Avrupa’ya gönderdiği kadınların belgeselini çekiyor inema oyuncusu Tarık Akan, Atatürk’ün 1930’larda eğitim görmeleri için Avrupa’ya gönderdiği ve döndükten sonra her biri alanında birçok ilke imza atan genç kızların belgeselini çekmek için kolları sıvadı. “Atatürk’ün Kızları” adını verdiği belgeselde Akan, Türkiye’nin ilk kadın hakları savunucu Afet İnan, olimpiyatlara katılan ilk kadın sporcu ve arkeolog Halet Çambel’in de aralarında bulunduğu 12 kadının bilinmeyen öykülerini izleyici ile buluşturacak. Genç kızları yüreklendiren Atatürk’ün, “Sizleri kıvılcım olarak gönderiyorum alev olarak döneceksiniz” sözü Tarık Akan’a da ilham kaynağı olmuş. ÖZLEM GÜVEMLİ S Bakan Müezzinoğlu yorumuyla yine şaşırttı ağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AKP Keşan Kadın Kolları tarafından düzenlenen programda, kadın ve erkeğin eşit olduğunu söyledi. Kadının dünyanın dinamiklerine yöne verdiğini belirten Müezzinoğlu, “Anneliğin üzerinde kariyer olmaz dediğimde, belirli kitleler, belirli mihraplar beni eleştirdi. Dediler ki anne doktor olamaz mı anne mühendis olamaz mı anne avukat olamaz mı? Anne bunların hepsini olur, hepsini de olmalıdır. Ama avukat olacağım diye, doktor olacağım diye, mühendis olacağım diye anneliği iter Kariyer yapacağım diye analıktan vazgeçilmemeli sen o zaman yanlış yapmış olursun. Kendine de haksızlık yapmış olursun. Topluma da haksızlık yapmış olursun. Analığa da haksızlık yapmış olursun. Dolayısıyla ana demek bir kariyer sahibi olmaktan vazgeçmek demek değildir” diye konuştu. Anaların kariyer sahibi olma yolunda bulunanları yetiştirdiğini aktaran Müezzinoğlu, “Biz değerleri olan bir milletin ve medeniyetin mensuplarıyız. Bize değerleri dejenere olmuş medeniyetleri moda olarak sunanları elimizin tersiyle itmemiz lazım” dedi. Dejenere değerler... KADIN VEKİLLER DE VAR Tarık Akan’ın çekmeye hazırlandığı belgeselde dünyada ilk defa Mustafa Kemal sayesinde milletvekili olan 18 kadın da yer alacak. Çoğuna ulaşmak Meclis’teki görüntülerini bile bulmak mümkün olmamış. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) gesel arasında en çok Atatürk’ün Kızları’nda zorlandığını söyleyen Akan, “Çünkü yaşayan çok az kişi var. Yakınlarına ulaşmak çok zor oluyor” diyor. Zaten belgesel için sadece Muazzez İlmiye Çığ ve Halet Çambel ile yüz yüze görüşebilmişler. 12 Ocak 2014’te hayatını kaybeden Halet Çambel ile de vefatından 15 gün önce çekim yapılmış. na hâlâ ulaşılamamış. Türkiye Barolar Birliği, İstanbul Barosu’nun hâlâ araştımaya devam ettiğini anlatan Akan, “Ama ulaşmak üzereyiz torunlarından birinin subay olduğunu öğrendik. Adalet Hanım çok özel bir isim. Hâkim olabilmek için gittiği Almanya’da çok zor günler geçiriyor. 19351936’da Hitler yavaş yavaş yükselirken savaşa doğru yaklaşan Almanya’da büyük bir mücadele vererek üniversiteyi bitiriyor. 19391940’larda çoğu kişi savaş nedeniyle Almanya’dan kaçarken Adalet Hanım ve kalan diğer öğrenciler sığınaklarda yaşayarak eğitimlerine devam ediyorlar” diyor. Kent mücadelesi de kadınlardan sorulur Mimarlar Odası kaçak sarayın peşinde Halet Çambel’le son görüşme Akan’ın 6. belgeseli olan Atatürk’ün Kızları, diğerleri gibi Nâzım Hikmet Vakfı adına çekiliyor. Akan’ın yanında kamera arkasında Kolen Monyer, senaryo ve araştırmada Rana Monyer var. Işık Yenersu ve Rutkay Aziz de sesleri ile belgesele katkıda bulunuyor. Belgesel 2015’in sonunda da izleyicinin karşısına çıkacak. Daha önce yaptığı 6 bel Her şeyi yapan Atatürk’tür Hepsinin hikâyesinin çok etkileyici olduğunu dile getiren Akan, “Yurtdışında karşılaştıkları zorlukları anlatıyorlar. Savaş yaklaşırken ve Hitler yükselirken Türk kızlarının orada sağladığı başarı Atatürk sayesindedir. Her şeyi yapan Atatürk’tür. Biz sadece kızlarını anlatıyoruz” diyor. İKLİM ÖNGEL Sığınaklarda üniversite İlk kadın hâkimlerden Adalet Yılmaz’ın yakınları ‘P Türkiye’nin ışığı oldular HALET ÇAMBEL AFET İNAN eki, neden sadece kızlar’ sorumuzu şöyle yanıtlıyor Tarık Akan: “Bugün Türkiye’de yaşanan kadınerkek ayrımına karşı ‘bakın Mustafa Kemal, Osmanlı’dan sonra Türkiye Cumhuriyeti’ni aydınlatmak için ne kadar büyük bir uğraş vermiş’ demek istedik. Atatürk’ün öğrencileri gönderirken söylediği çok güzel bir laf var. ‘Sizleri kıvılcım olarak gönderiyorum alev olarak döneceksiniz.’ Gerçekten de bütün öğrenciler alev olarak Türkiye’ye döndüler. 1930’larda 1819 yaşlarında kızlar Sirkeci’den trene binip haftalarca yolculuk yapıp Almanya’ya, gemiye binip Fransa’ya tek başlarına gidiyorlar. O tarihte bir Türk kızının okumak için verdiği mücadele bugünkü Türkiye’nin ışığıdır.” amuoyunda “Kaçak Saray, Ak Saray” diye de adlandırılan yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın “parmak ısırtan” maliyetini en ince ayrıntısına kadar haftalık açıklamalarıyla kamıoyuna duyurdular. Saray’ın “kaçak” olarak üzerine kondurulduğu Atatürk Orman Çiftliği’ndeki “talan”ı durdurmak için yargı mücadelesi başlattılar. Nerede “kent, kentli hakkı ihlali” varsa, mücadele ediyorlar. Bu mücadelenin altında yönetiminde kadınların egemen olduğu Ankara Mimarlar Odası’nın imzası bulunuyor. Şubenin başkanı ve sekreteri kadın. Asil ve yedek yönetim kurulunda 4’er kadın üye bulunuyor. Şubenin 12 kişiden oluşan çalışma ekibinin 9’u kadın. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde, çoğunluğu kadınlardan kurulu örgütlü kent mücadelesini, şubenin başkanı Tezcan Candan Karakuş anlattı. K Yargıya ‘iyi hal indirimi’ mesajı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kadınlar Günü dolayısıyla “kutlama” mesajı yayımladı. Erdoğan, sorunlara çözüm üretmek için tüm imkânların seferber edilmesi gerektiğini belirterek “Devletimizin ve sivil toplum kuruluşlarımızın üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmelerinin yanı sıra kadınlarımızın da kendi haklarına sahip çıkmaları, her türlü ayrımcılığa, hak gaspına ve şiddete karşı mücadeleden çekinmemeleri de hayati önem taşıyor” dedi. Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’ndeki etkinliğinde de “Kadına yönelik şiddete bilhassa cinayetlerde iyi hal indirimi gibi uygulamalarda, çok dikkatli olunmalı. Hassasiyet gösterileceğine inanıyorum. Kadına şiddeti kuracağım ekiple bizzat takip edeceğim” diye konuştu. ‘Çocuklarımız için...’ LEYLA GENCER Tarık Akan, 1930’larda verilen bu eğitim mücadelesini günümüzle karşılaştırıldığında ortaya çıkan umutsuz tabloyu eleştirmekten de geri durmuyor: “Şu anki eğitim sisteminde hâlâ kızerkek ayrımı var. Ama bütün okulları imam hatip yapmak kadar yanlış bir şey yoktur. Niçin Doğu ülkelerini taklit ediyoruz? Çağdaş, demokratik, laik bir toplumun temeli, inancın siyasete girmemesidir. Bu ülkede kadının ne kadar küçümsendiğinin farkına varın. Çağdaş ülkelerde, demokratik ülkelerde kadın her zaman erkeğin üzerindedir. Bizde de öyleydi Atatürk döneminde. Kadın erkeğin üzerindedir eşit değildir.” Kadın erkeğin üzerindedir “Kent mücadelesi çocuk büyütmeye benzer, karşılıksız emek, koşulsuz sevgi ister” diyen Candan, gerek AOÇ, gerekse kaçak saray mücadelelerinde kadınların özel bir yeri olduğuna dikkat çekiyor. “Kadınların kararlılığının, yaratıcılığının elinden hiçbir şey kurtulamaz” diyen Candan, çocukların özgür bir ortamda ve sağlıklı bir kentte büyümelerini istedikleri için gözlerinin kulaklarının bu mücadelede olduğunu belirtilyor. JALE İNAN MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ SÜREYYA AĞAOĞLU Bahçeli: Vahşet veba gibi yaygınlaşıyor MHP lideri Devlet Bahçeli, Twitter’dan paylaştığı mesajda “Kadına yönelik şiddet vakalarıyla ruhen deprem geçiriyoruz. Bir yanımız sürekli kanıyor” dedi. Bahçeli, vahşetin veba gibi yaygınlaştığını kaydederken “Kuruluşumuzda kadın emeği, kurtuluşumuzda kadın desteği, kadın fedakarlığı vardır. Beşiğimizi sallayan kınalı eller titremesin” ifadesini kullandı. NÜZHET GÖKDOĞAN Annelerden oluşan ekip 12 öncü kadının öyküsü elgeselin asıl figürleri Türkiye’nin ilk avukatından feministine, doktorundan hâkimine 12 öncü kadın. Halet Çambel: 1936 Berlin Olimpiyatları’na tek kadın olarak katılır. Onunla özdeşleşen en önemli çalışma Toroslar’daki KaratepeAslantaş kazısıdır. Ortaya çıkardığı Hitit Kalesi dünya kültür mirası listesinde. Afet İnan: Türkiye’nin ilk feministlerinden. Remziye Hisar: Türkiye’nin ilk kadın kimyacısı, Sorbonne Üniversitesi’nden mezun olan ilk Türk kadın. Madam Curie’nin öğrencisi. Nüzhet Gökdoğan: Türkiye’nin ilk kadın gökbilimcisi. İstanbul Üniversitesi’nin ilk kadın dekanı. Jale İnan: Türkiye’nin ilk kadın arkeoloğu. Kazıların dışında tarihi eser kaçakçılığına karşı çeşitli kurtarma kazıları gerçekleştirmiştir. B Nâzım Hikmet’ten rahatsız olanlar var Tarık Akan belgesellerini TV kanallarına vermeye çok sıcak bakmıyor. Yayınlanacak kanal bulmanın çok zor olduğunu dile getiren Akan bu zorluğun nedenini de şöyle açıklıyor: “Çünkü biz belgeselleri Nâzım Hikmet Vakfı için yapıyoruz ve hâlâ Nâzım’ın adından rahatsız olan insanlar var.” Kamile Şevki Mutlu: İlk Türk kadın tıp profesörü. Ankara’da patoloji laboratuvarı kurdu. Seniha Sami Moralı: Atatürk’ün emriyle Topkapı Müzesi’nin yönetimine atanan ilk kadın müzeci. Süreyya Ağaoğlu: İlk kadın avukat ve kadın hakları savunucularından. Suat Berk: İlk kadın hâkim. Atatürk’ün isteği ile okula giden ve ilk hukuk diploması alan üç kadından biridir. Dünyanın da ilk kadın sulh hâkimidir. Muazzez İlmiye Çığ: Sümerolog. 74 bin tabletten oluşan çivi yazılı belgeler arşivini oluşturdu. Adalet Yılmaz: Cumhuriyet döneminin ilk kadın hâkimlerinden. Leyla Gencer: Dünya, onu La Regina yani kraliçe ya da La Diva Turca olarak adlandırdı. 20. yüzyılın dünyada en önemli opera sanatçısı olarak tanınır. 1928 doğumlu. Hangi ülkede sahneye çıksa yergök silinirdi. Mimarlar Odası’nda kadınların “arı” gibi çalıştığını söyleyen Candan, davalar açıldığını, Meclis kararları ile Resmi Gazete’nin takip edildiğini, gündemin dikkatle izlendiğini ifade ediyor. Candan, “Kent mücadelesinin arkasında bir kadın inisiyatifi var. Çoğu anne” diyor. Kahkahayı seviyorlar Candan günlük yaşamlarından ise şu kesitleri aktarıyor: “Kahkaha atmayı seviyoruz, çok çalıştığımızda günü tatlıyla bitiriyoruz. Her gün saat 10.00’da Türk kahvesi içip fal bakanlar var. ” Abdocan’ın annesi: O, 8 Mart hediyesiydi Gezi Direnişi sırasında Antakya’da öldürülen Abdullah Cömert, dün doğum gününde vurulduğu yerde anıldı. Anne Hatice Cömert, “Bugün Abdullahımın doğum günü. Yaşasaydı 24’e geçecekti. O bana Kadınlar Günü hediyesiydi. Ama katiller hediyemi aldı. Allah kahretsin o katilleri” dedi. Cömert için Antakya’da çeşitli noktalarda düzenlenen anma törenlerine yüzlerce kişi katıldı. l AKIN BODUR / Antakya C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear