25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 13 Mart 2015 yorum EDITÖR: SERKAN OZAN TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 20 ar Özgen Ac Kavşak Bellrock(*)’ ‘Five hills(**)’! (17) ellrock’taki” Başkorı üzerindeki denetim yetkisi armutan “Bağımsıztırıldı. Hükümetin, vereceği “palık Savaşı’nı” sürra ve krediye ilişkin önlem karardürürken halkın yönetimi için ları” için bankanın görüşünü al23 Nisan 1920’de; değil paması kuralı getirildi. ranın, elektriğin de bulunmaAKP’nin iktidara gelmesindığı Ankara’da Büyük Milden bir yıl önce 2001’de yalet Meclisi’ni topladı. Zaferden şanan büyük ekonomik bunasonra 29 Ekim 1923’te Türkiye lım döneminde, Uluslararası PaCumhuriyeti’ni kurdu. ra Fonu’nun önerisi ile bankaEkonomi “sıfır elde var sıfırnın yasasında yine değişikliğe dan” öte, Osmanlı dış borçları gidildi. da genç Cumhuriyet’in üzerinde Bu kez bankaya “fiyat istikraönemli bir kamburdu! Türk ekorını sağlama sorumlulunomisinin nasıl yapığu” ve izleyeceği para landırılması gerektiğini siyasasında “kullanacağı saptamak için, 1923’te araçları doğrudan kendiİzmir İktisat Kongresi’ni sinin belirlemesi” yetkisi toplattı. Kongre’de bir ile “bağımsızlığı” verildi. “milli devlet bankasının” HHH kurulmasının gerektiği “Ekonomi” eğitimini (!) önemle vurgulandı. İmam Hatip Okulu’nda Maliye Bakanı Abdül Lira’nın kırmızısı almış olan Sultan, her halik Renda 1927’de ağzını açışta “faiz insin” TBMM’ye “Merkez diye tutturmakla kalmadı, yasaBankası Kuruluş Yasa Tasarısısı gereği bağımsız olan Merkez nı” sundu. Tasarı yasalaştı. AnBankası’nı “vatan haini” bile ilan cak, o yıllarda böyle bir banka etti! Çünkü o; her şeyi, herkesyapılaşmasını tasarlayacak yeterince iktisatçı yoktu! ten iyi biliyordu! Bir yıl sonra Hollanda Merkez Üstelik anımsanacağı üzeBankası Yönetim Kurulu Üyesi re Ahmet Necdet Sezer, CumDr. G. Vissering Ankara’ya dahurbaşkanlığı döneminde “Başvet edildi. Dr. Vissering “Bankanlığa atanmasını” onamadıkanın hükümete bağlı olmağı Erdem Başçı’yı Sultan, “kenyan, bağımsızlığına sahip oldi adamı” olarak bu göreve geması gerektirdiğine” ilişkin ratirmişti! por verdi. Ertesi Ayrıca, Türk ve yıl da İtalyan iktiyabancı iktisatsatçı Kont Volpi, çılardan başka “Türk Lirası’nın ekonomi doçenti istikrarı için kuBaşçı’yı Sultan’ın rulacak Mer“Ekonomiden Sokez Bankası’nın rumlu BaşbaDolar’ın yeşili önemine” dikkakan Yardımcısı” ti çekti. Ali Babacan ve “Maliye BakaMerkez Bankası’nın yapını” Mehmet Şimşek de desteklanmasını öngören yasa tasaliyordu. rısını hazırlaması için İsviçreli “Yumurta mı tavuktan çıkar, Prof. Leon Morf devreye sokultavuk mu yumurtadan çıkar!” du. TBMM’nin kabul ettiği yasa havası Türk ekonomisini karış1930’da yürürlüğe girdi. tırdı. Sultan’ın her günkü sözleMerkez Bankası, “reeskont ri, doları 2.30 TL’den 2.65 TL sıoranlarını belirlemekle, para pinırına yükseltti. Bereket, dünya yasasını ve para dolaşımını düpetrol fiyatı düştü de dolar 3 TL zenlemekle, hazine işlemlerini tavanını delmedi… yerine getirmekle ve Türk paraDolardaki artışa koşut olarak sının istikrarına yönelik önlemleri almakla” yetkilendirilerek “ba “enflasyon eğrisi” de başını yuğımsızlığı” öne çıkartıldı. karıya çevirdi. Bu eğilim ise “faHHH izin düşmesini” engelledi. BöyAncak 2. Dünya Savaşı koşul lece cebinde dolar olan zengin larında bankanın “bağımsızlığı” “Sultan! Bereket versin” diyor, dışlandı, devletin cebinde lira olan açıklarını kapasabit gelirli ise bir tan bir “banknot gün önce aldığı matbaasına” döaynı sebzeyi, ertenüştürüldü. 7 Eysi günü biraz daha lül 1946 kararlapahalıya alıyordu. rı ile doların deDünkü Aydınlık ğeri 1.30 TL’den gazetesinde, do2.80 TL’ye yükTCMB Başkanı Doç. Dr. lar değerindeki arseltildi. Bu karar, Erdem Başçı tışı sabit gelirlidevlet bütçesini, ler için kıyaslandı. dolayısıyla Türk Buna göre “asgahalkını güç duruma soktu, CHP ri ücret” Ocak ayında 416 doseçimi yitirdi ve Demokrat Parlar iken 359 dolara, en düşük ti kazandı. öğretmen aylığı 1124 dolardan 1953’te doğa koşullarından dolayı sıçrama yapan Türk eko 970 dolara, en düşük polis aylığı ise 1326 dolardan 1145 dolanomisi 1954 kuraklığının ardınra düşmüştü. dan dar boğaza girince, bu kez Babacan, Başçı’yı aldı “Five de bankanın “bağımsızlığı” dışHills’de” Sultan’ın huzuruna çılandı, “banknot matbaası” gökardı. İki saatlik 130 sayfalık surevi yeniden verildi. 4 Ağustos numdan “istikrar, istikrar” kara1958’de TL’nin değeri, yaklaşık rı değil, “havası” çıktı. Bu hava 3 katı düşürülerek dolar 15 TL bile, liranın yüzde 1,1 değer kayapıldı. Bu kez 27 Mayıs 1960 askeri darbesi yaşandı. zanmasına yol açtı! 1970’da bankanın kuruluş yaBuna karşılık, bu sunumda sasında değişikliğe gidildi, “guSultan’ın yanında yer alan ve vernörlük (başkanlık)” sistesaçına jöle süren “ekonomi akıl mi oluşturuldu, “Banka Meclihocası” ise herhalde bu kez uysi” kuruldu. Bankanın doğrudan gun bir yerine kına sürmüştür! ve dolaylı para siyasası araçla(*) Çankaya (**) Beştepe “B ünya Kadınlar Günü kutlandı! Kutlamadan çok, isyan günü olmalı oysa. Kadına yönelik şiddetin ayyuka çıktığı bir ülkede gerçek bir kutlamadan söz etmek dramatik olmalı. Yılda bir gün anmak, konuşmak, sokaklara çıkmak sorunu çözebilir mi? Şiddetin sorumlusu olarak erkek egemen anlayışı işaret etmek doğrudur, ancak eksik kalır. Meselenin asıl sorumlusu olarak karşı cinsiyeti göstermek, D Kadına Bir Gün Yetmez! hedefi gizler. “Kız öğrenciler etek giymesin” diye erkeklerden taciz timi kuran “kadın” okul yöneticileri var bu ülkede. Sınıfta “Zaten başınızı örtmüyorsunuz, size tecavüz de mubah, kötülük de mubah... Özgecan gibi olursunuz” diyen “kadın” din ve ahlak bilgisi öğretmenleri de... Bu “kadın”ların da erkek egemen bakış altında yetiştirildikleri gerekçesi, ne ölçüde mazeret olabilir? behicak@yahoo.com.tr KİM KİME DUM DUMA BEhİç aK ÇİZGİLİK KaMİL MaSaraCI kamilmasaraci@gmail.com.tr BE ÜM 9 BÖL İ EN YL G E SE L “19141915“ CUMA 21:00’DE Savaşa nasıl girdik? Ermeni Tehciri nasıl oldu? tv.cnnturk.com/19141915 twitter.com/CNNTURKProgram Taha Akyol ile eçen pazar, “Dünya Kadın Hakları ve Barış Günü”nün “38. yılı” ülkemizde de türlü etkinliklerle kutlandı, üstelik erkeklerin de oldukça yoğun katılımıyla; dahası kimi ortamlardaki kutlamalarda erkekler kadınları geçti... İnanın böyle oldu; bunun için, “8 Mart” gününün “Cumhuriyet”ini anımsamanız bile yeterli. O gün, “Cumhuriyet”in köşe yazarlarının çoğu yazılarını “kadın” konusuna özgülemişlerdi; “on iki” erkek köşe yazarının yarısı, kadın sorununu türlü açılardan ele alıyordu; ayrıca “Cumhuriyet”in “yeni editöryal yönetimi”nin seçtiği “üç usta kalem” de yazılarıyla bu kutlamayı renklendirmişlerdi, çok teşekkürler! Ne var ki, bu “üç usta kalem”in de ikisi erkek yazardı. Değerli dostlar bu durumda, kadınların sorunlarını, bunlara çözüm yollarını hep olduğu gibi yine erkekler dile getiriyormuş gibi bir algıya mı kapılıyorum, ne dersiniz? Gerçi bu sorudan önce; “Cumhuriyet”in “8 Mart”taki kadın köşe yazarlarından söz etmemin gerektiğini uyarmak üzere olduğunuzun ayrımındayım; o günkü “dört” kadın köşe yazarlarımızın “üç”ü kadın konusunu ele almışlardı, demek “kadınerkek” köşe yazarı oranı “12”ye “4”tü, ertesi gün ise “14”e, “2”. Kuşkusuz bu, yıllardır böyle de, bir “8 Mart” yazısında bu oranı insan anımsayıp anımsatmaktan kaçınamıyor... Kadın konusunu ele alan tüm köşe yazarlarımız, “demokrasi”nin de ilkelerinden biri olan “kadınerkek” eşitliğini yoğunlukla vurgulayıp öne çıkararak altını çizdiler ve bilindiği gibi bu görüş “referansımız İslam’dır” diyen “AKP” iktidarının “eşitlik kadının fıtratında yok!” anlayışına, dogmasına tümüyle karşıdır. Öte yanda, iktidarın çağdışılığının karşısına dikilen bu görüşlerin “eylem”le desteklenmesi, hele bunları yazanların da “eylem”e katılması, bu dile getirişlerin anlamını daha da pekiştirip, daha da “ses” getirmesine büyük katkısının olacağı kuşkusuz yadsınamaz; hele “Emre Kongar Hocamızın”, “Demokrasi Sokakta Korunur!” çağrısından sonra... Bu konuyu şimdilik burada noktalayıp, “8 Mart” günkü “yeni” ya da ileri sürüldüğü gibi G ‘8 Mart 2015’ “yeniden doğan” Cumhuriyet’e dolaysiyle henüz doğmuş gazetemize bir bakalım diyorum. Bir bakıma, “Kadınlar Günü”ne uygun düşercesine bu “doğuş”un hazırlanmasında büyük payları olduğu anlaşılan genç kızlarımızın gazetedeki resmine baktığımda “Berin Nadi”yi anımsadım. “Berin Nadi”, gerek eşi “Nadir Nadi” döneminde, gerekse ondan sonra ve “Cumhuriyet Vakfı”nın kuruluşunda kısacası gazetenin başında olduğu süreçte de, Cumhuriyet’te çalışan kızlarımızdan yer yer “benim kızlarım” diye söz ederdi; kuşkusuz bu kucaklayış öyle gözü kapalı bir “destek” değildi; eleştirilerini anında, karşısındakinin gözlerinin içine baka baka yapardı; dolaysiyle “Cumhuriyet”in tazelenişinin “yeniden doğmak” olarak ortaya konuşunun anlamını ilkin bu genç kızlarımıza sorar, ardından da “eski ilkeler”in, “gençleşmiş bir elbise” içinde sunuşun ne olduğunu sormadan, “eskimiş” yani “günü geçmiş” gibi dile getirilen “ilkeler”in “ye ni bir giysi”yle gençleşemeyeceğini dile getirir; “eski” olarak nitelendirilen, Cumhuriyet’in “kuruluş ilkeleri”nin bugün de yarın da hep “genç”, dipdiri olarak kalacağını vurgulardı... Ama hiç eskimeyecek bu “ilkeler”in, yeni bir “giysi” içinde daha bir “kararlılık ve cesaretle” savunulmasını da yürekten desteklerdi sanırım. Çünkü “92” yıllık “1923 Atatürk Devrimi”nin “temel” taşlarına; “kuruluş ilkeleri” arasında yer veren “91” yıllık “Cumhuriyet”in, “Atatürk”e “sarhoş”, “İnönü”ye “kahpe” diyenlerin iktidarında, bu “ilkeler”in daha “yoğun” daha “cesaret”le savunulması zorunludur. Bu tutum yalnızca “Cumhuriyet” gazetesinin değil, “laik Cumhuriyet”imizin de “soluk alıpvermesiyle” de eşdeğerdedir. Değerli dostlar, “Cumhuriyet’in kurucusu “Yunus Nadi”nin, kendisine desteğini hiç esirgemeyen eşi “Nazıma Nadi”nin, “Doğan ve Nadir Nadi kardeşlerin” ve “Berin Nadi”nin, bu “yenilenme”nin de öncekiler gibi “kuruluş ilkeleri”nden hiç sapmadan yürüyeceğine inandıklarını ve siz “okuyucuları”na hep güvendiklerini de anımsatmak istedim. Yarın Beşiktaş’ta çoğalarak toplanalım! Kadına, çocuğa, hayvanlara, doğaya, canlı cansız bütün varlıklara karşı büyük bir şiddet sarmalındayız. Sorumlusu iktidardır. İktidar ve şiddet olgusu arasındaki ilişkidir... HHH 1857’de New York’ta greve giden kadın işçilerin polisler tarafından fabrikaya kilitlenmesi, çıkan yangında 129 işçinin yanarak can vermesi, özünde iktidar, düzen, sınıf sorunudur. Bundan ötürü Amerikan şirketlerinin vahşiliğini ortaya koyan bu olay, işçi sınıfı tarihinde acılı yerini aldı. 1910’da ikinci sosyalist ve 1921’de üçüncü komünist enternasyonal, 8 Mart’ı “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” kabul etti. Birleşmiş Milletler 1977’de “emekçi” sözcüğünü kaldırarak ve “yangın”dan söz etmeyerek bu kabule katıldı. ABD’de 1970’e değin kutlanmayan 8 Mart, Türkiye’de çok dar bir çevrede de olsa ilk kez 1921’de kutlanırken sorun, doğru saptanmıştı... HHH Ülkemizde son yıllarda sistemli olarak kadını toplumdan dışlama politikası güdülüyor. AKP iktidarıyla birlikte özellikle kadına yönelik şiddet tırmandı. Kadın cinayetleri görülmedik oranda arttı. Nedenleri sorgulanıyor. Oysa gayet açık. Temelde, “Kadın erkek eşit değildir” yaklaşımı, “kadın, Tanrı’nın erkeklere armağanıdır” anlayışı yatıyor. Bu söylem, iktidarın zirvelerinde dillendiriliyor. İklim sorunudur. Aile, eğitim, hukuk meselesidir. Bu iklimin yargısı, kadın katiline, tecavüzcüye iyi halden indirim uyguluyor çünkü. Kadın programında “Babam bana tecavüz etti” diyen kızını öldüren adam, “babasını kamuoyuna mahcup etti” diye indirim alıyor. Tanımadığı birine saat soran eşini, sayısız bıçak darbesiyle öldüren koca, “cilve yaptı” gerekçesini öne sürebiliyor. Eşini öldüren bidon kafa, “kot giyiyordu, piercingi vardı, çantasında doğum kontrol hapı buldum” indiriminden yararlanıyor. “Bakire değildi”, “ruh sağlığı bozulmamış”, “tecavüze uğrarken bağırmadı”, “alkollüydü”, “zaten eski sevgilisiydi” indirimleri var yargıda. 14 yaşında kıza tecavüz edip, davalara cüppe sarık ile katıldığı için iyi halden yararlananlar da. Tecavüz mağdurunu saldırganla “başgöz” etmeyi öneren HSYK yargıçlarını gördü bu ülke, daha ne olsun? HHH Kadın sorunu, bir günle ne anılır, ne de sınırlanır... 90. YIL SAYI: 32664 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı AKIN ATALAY Genel Yayın Yönetmeni CAN DÜNDAR Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörü Murat Sabuncu Yazıişleri Müdürü ayşe Yıldırım Başlangıç Sorumlu Müdür abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Özlem ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam grup Koordinatörü hakan çankaya Rezervasyon Yönetmeni Onur Tunalı Haber Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya Dış Haberler: Ceyda Karan l Ekonomi: Olcay Büyüktaş Kültür: Celâl Üster l Spor: arif Kızılyalın Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner Grafik: Ahmet Sungur l Fotoğraf: Uğur Demir Düzeltme: Mustafa çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven editor@cumhuriyet.com.tr Ankara Temsilcisi: Erdem Gül İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Halit Ziya Bulvarı 1352 S. 2/3 Ahmet Rasim Sok. No: 14 İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Çankaya 06550 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Cüneyt arcayürek, ali Sirmen, hikmet çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Mustafa Balbay, hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent Yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Cumhuriyet Caddesi Beşler Apartmanı No: 44 Kat:3 Daire:4 34367 Elmadağ/İstanbul Tel: (0212) 251 98 74 75 81 82 Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. NAMAZ VAKITLERI Imsak Günes Istanbul 04.47 06.13 Ankara 04.33 05.57 Izmır 04.57 06.19 Ögle 12.21 12.05 12.28 İkindi 15.36 15.22 15.46 Akşam 18.16 18.01 18.24 Yatsı 19.35 19.19 19.40 C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear