20 Mayıs 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Çarşamba 23 Aralık 2015 EDİTÖR: AYŞEGÜL ÖZBEK TASARIM: SERPİL ÜNAY haber 13 İstanbul’un yükselen yıldızı konumundaki Ataşehir, büyük bir rant kapısı. Karaca bir yıl sonra hâkim karşısında CANAN COŞKUN Köşemen Kitaptan suç aleti üretemezsiniz 980’leri yaşayanlar anımsayacaktır. Askeri yönetime göre kitap bir suç aletiydi. Tek televizyon kanalı TRT’nin haberlerinde sürekli silahlar, kitaplar ve daktilolar terör örgütlerinin suç aletleri olarak gösterilirdi. Aradan 35 yıl geçmiş olsa da bir şey değişmemiş. Geçen hafta Gaziantep’te PKK’ye bağlı Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi’ne (YDGH) yönelik operasyonda gözaltına alınanların evlerinde yapılan aramalarda da “suç aleti” olarak kitaplar “ele geçirildi”. Suç aletleri olarak ele geçirilen kitaplar o kadar çok ki tam listesine ulaşamıyoruz. Haberlerde hep “Operasyon kapsamında gözaltına alınan dört şüphelinin evlerinde yapılan aramada çoğunluğu Abdullah Öcalan’a ait olmak üzere çok sayıda kitap, dergi, broşür ve takvim bulundu” deniyor. Anlaşılan suç delili bulmak amacıyla şüphelilerin evleri basılmış, başka bir şey bulunamayınca 12 Eylül günlerinde olduğu gibi kitaplıklarındaki kitaplar suç aleti olarak toplanmış. Haberlerde vurgulanan iki kitap var; Hasan Cemal’in “Delila/Bir Genç Kadın Gerillanın Dağ Günlükleri” ile Tuğçe Tatari’nin “Anneanne, Ben Aslında Diyarbakır’da Değildim”. İkisi de defalarca basılmış, on binlerce okura ulaşmış kitaplar. Tepkiler de esas olarak bu kitapların mahkeme kararı ile yasaklanmasına yönelik. Doğru, haklı tepkiler. Ama bence eksik kalıyor ve yanlış izlenim uyandırıyorlar. Çünkü böylece yapılan aramada bulunan “çoğunluğu Abdullah Öcalan’a ait olmak üzere çok sayıda kitap, dergi, broşür ve takvim”in toplanması, yasaklanması normalmiş, bazı kitaplar, dergiler “suç aleti” olabilirmiş gibi bir izlenim doğuyor. “Çok sayıda kitap, dergi, broşür ve takvim”in neler olduğu hiçbir haberde yazılmadığı için bilemiyoruz ama “çoğunluğu Abdullah Öcalan’a ait olan” kitapların suç aleti olabileceklerine dair kuşkularım var. Abdullah Öcalan 13 Şubat 1999 tarihinde yakalanmış. O zamandan beri, 16 yıldır hapiste. Yazdığı her şey devlet denetiminden geçtikten sonra hapishane dışına çıkabiliyor ve yayımlanıyor. Yayımlandıktan sonra da tüm kitap ve dergilerde olduğu gibi Basın Savcısı’na teslim ediliyor. Basın Savcısı da yayımlanan kitap ya da dergide suç unsuru görürse dava açıyor. Nitekim Abdullah Öcalan’ın devletin denetim ve oluru ile yayımlanan kitaplarına da dava açmış, kitaplar toplatılmıştı. Sonunda dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) kadar varmış ve AİHM Öcalan’ın kitaplarının yasaklanamayacağı kararını vermişti. 3. Yargı Paketi’nin 5 Temmuz 2012’de yürürlüğe giren kanun maddesi ile 453 kitap ile 645 gazete, dergi, broşür ve pankart hakkındaki yasak kalkmıştı. Yayın listesini inceleyen Basın Suçları Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcısı aralarında Öcalan’ın 3 kitabı da bulunan 13 kitap hakkında yasağın kalkmasına itiraz etmiş, mahkeme de itirazı reddetmişti. Yine iki yıl önce mahkemeler, 1952 yılından beri çeşitli vesilelerle yasaklı ilan edilen yaklaşık 2 bin 300 kitabın yasağının kaldırılmasına karar vermişti. Yani Öcalan’ın kitapları da “resmen” özgür. Serbestçe satılabilir, alınıp, okunabilir. Zaten de öyle. Bundan tek haberi olmayan sanırım bu kitapları suç aleti sayıp yasaklama kararı alan hâkim. Başta AİHM kararları olmak üzere, tüm mahkeme kararlarına bakmasında fayda var. Aralarında Hasan Cemal, Tuğçe Tatari ve Abdullah Öcalan’ın kitaplarının yer aldığı bu “suç aletleri” nereden temin edilmiş? Kitapçıdan. Üstelik dün de yayımlanmamışlar. Yıllardır kitapçılarda satılıyorlar. Tuğçe Tatari, Ahmet Davutoğlu, Yalçın Akdoğan ve Bülent Arınç gibi birçok siyasiye kitap imzaladığını, onların kitaplıklarında da kitabının suç aleti olarak bulunabileceğini söylüyor. Yani kitaptan suç aleti üretemezsiniz, diyor. 1 AKP Ataşehir ilçe başkanının ortağına ait 4 kat izinli konut alanına 10 katlı otel yapılabilecek. CHP kararı yargıya taşıyacak HAZAL OCAK ‘Adrese teslim değişiklik’ taşehir Küçükbakkalköy Mahallesi’nde yer alan, AKP Ataşehir ilçe başkanının ortağına ait 4 kat izinli konut alanı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde 10 katlı otel alanına çevrildi. CHP “adrese teslim plan değişikliği” gerekçesiyle karara itiraz etti. İBB Meclisi’nin kasım ayı toplantı gündemine Ataşehir Küçükbakkalköy Mahallesi Barış Sokak’ta bulunan 4 kat izinli konut alanının 12 kat izinli turizm A alanına çevrilmesine ilişkin teklif geldi. Söz konusu alan AKP’li Ataşehir İlçe Başkanı avukat Mustafa Naim Yağcı’nın ortağı avukat Hüseyin Rahmi Ekşi’ye ait. Teklif için alınan kurum görüşlerinde Ulaşım Planlama Müdürlüğü’nün “olumsuz” görüşü dikkat çekti. Müdürlük kararında “yapılaşmayı artırarak, bölgesel ulaşım taleplerini artıracağı belirlendiğinden, yapılaşma şartları yönünden, bölgesel ulaşım sistemi açısından uygun bulunmamaktadır” ifadelerine yer veril di. Mevcut planda inşaat alanı 2 bin 800 metrekare iken teklifte inşaat alanının 4 bin metrekareye çıkarılması talep edildi. Böylece planda inşaat alanı 1200 metrekare artırmış oldu. Teklif CHP’li meclis üyelerinin “ret” oyuna karşın AKP’li meclis üyelerinin oylarıyla kabul edildi. Kararı yargıya taşıyacaklarını belirten CHP’li meclis üyesi Hakkı Sağlam, “Biz CHP grubu olarak plan bütünlüğünü bozan kişiye özel bu tür tekliflere ve kararlara katılmıyoruz” dedi. l İSTANBUL ahşiye örgütü iddialarına yönelik olarak yürütülen soruşturmada kumpas kurdukları öne sürülen Emniyet müdürleri, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın da aralarında bulunduğu sanıklar 1 yıl sonra hâkim karşısına çıktı. Davanın sanıkları arasında hakkında yokluğunda kırmızı bülten çıkarılması talep edilen firari sanık Fethullah Gülen de yer alıyor. Terör ve örgütlü suçlara bakmakla görevli İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Can erok Karaca’nın da arasın Dışarıda dua okuyarak da bulunduğu 9’u tu destek verenler vardı. tuklu 27 sanık katıldı. Gülen’in de arasında bulunduğu 6 sanık ise duruşmaya gelmedi. Mahkeme heyeti varlığı iddia edilen örgütsel yapılanmanın ağırlıklı olarak Emniyet mensuplarından oluşması, diğer sanıkların da Emniyet mensubu sanıklarla birlikte hareket ettiğinin iddia edilmesi, suç yerinin İstanbul Emniyet Müdürlüğü içindeki Terör ve İstihbarat Şube Müdürlüğü olduğunun iddia edildiğini belirterek mahkemenin yetkisizliğine ilişkin talebi reddetti. Anayasaya aykırılık iddiasını da ciddi bulunmadığı gerekçesi ile reddeden mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk haline ilişkin ise ara karar verileceğini belirterek bu aşamada reddine karar verdi. l İSTANBUL T Hâkim: Ne iş yaparsın? Cevap: 21 yıldır tutuklu Öğrenciyken tutuklanan Çomak yeniden hâkim karşısına çıktı yaşında üniversite öğrencisiyken örgüt suçlamasıyla tutuklanan ve 21 yıldır tutuklu yargılanan İlhan Çomak tahliye umuduyla bir kez daha hâkim karşısına çıktı. Ancak mahkeme başkanı dosyayı bile incelemediğini söyledi. Çomak’ın CANAN bir sonraki tahliCOŞKUN ye umudu 12 Nisan 2016’ya kaldı. İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya ‘PKK adına orman yakma’ ve ‘bölücü faaliyette bulunma’ suçlarından tutuklu bulunan Çomak, İzmir Buca Kırıklar Cezaevi’nden SEGBİS yöntemiyle katıldı. Duruşma başlangıcında mahkeme başkanı Metin Tamirci Çomak’a, “Ne iş yaparsın” sorusunu yöneltti. Bu soru üzerine salonda “21 yıldır tutuklu. Bu nasıl soru” sesleri yükseldi. Çomak’ın avukatlarından Fırat Aydınkaya, geçen aylarda yeniden yargılama talebinde bulunan İBDAC lideri Salih Mirzabeyoğlu’nun tahliye edilerek 21 Ömür yiyen dava alonda çıt yok. Az önce birbirine bağlı altıyedi klasörü tutan sicimi çözdü mahkeme başkanı. “Ana dosyayı bu sabah getirtebildik” dedi. Yargıtay’dan ancak gelmiş karış kalınlığında dev klasörler. “Adalet mülkün temelidir” yazısının önünde üç yargıç, dokunulmaktan yıpranmış kâğıtları çeviriyor birer birer. 21 yılın düğümüydü o sicim. İnanmak zor. İlhan Çomak 21 yaşındayken cezaevine girmişti, 21 yıl 4 aydır cezaevinde. Ömür yarısı. Arasanız kırtasiyelerde o dosyaların bazılarını bulamazsınız, üretimi yoktur. Çomak da bir yazısında cep telefoİZLENİM nu denilen aleti ilk cezaevi personelinde gördüğünden, internet cahili oluşundan bahsetmişti kinayeyle. Nereden bilsin? 21 yıllık dosyasını inceleyen heyetin tam arkasında bir ekPınar randan görüyoruz onun yüzünü. İzmir Kırıklar Öğünç Cezaevi’nin beyaz badanalı duvarının önünde artık kırlaşan saçları daha da belli oluyor. Bir yakını görevliye “O da bizi görüyor mu” diye soruyor. Biz görüyoruz, adalet sistemi 21 yıldır Çomak’ı görmüyor. 16 gün süren işkence sonrası imzalatılan ifadesi hâlâ davanın temeli. İki de itirafçı ifadesi var ki biri ölmüş. Diğeri Fikret Çalağan salonda, sadece Çomak’ın ablası Reyhan ve ağabeyi Nazım Çomak’ı tanıdığını, onun dışındaki ifadenin işkenceyle alındığını söylüyor. Çomak’ın davası Türkiye’de hukuk sisteminin ruhu. DGM’ler kalkıyor, Özel Yetkili Mahkemeler aynı yoldan... Yargı paketleri niyeyse ona uğramıyor. AİHM 2007’de adil yargılama olmadığına hükmetti. Lakin DGM’lerden kurtulmakla övünen hukuk sistemimiz, artık heyette asker üyenin bulunmamasını yeterli “adil” koşul sayıyor. “DGM ruhuyla” yapılan 21 yıl önceki soruşturmada sorun yok yani. 2013’te Çomak’ın tekrar yargılanma süreci başladı ama ne değişti, anlayan da yok. Karar sonrası aile açıklama yapıyor. Bu kamuoyuyla ilk buluşmaları. Balyoz ve Ergenekon sürecinde tutuklu yakınlarının itirazlarına kadar İlhan Çomak sesini yükseltmeyi düşünmemiş bile. Belki Kürt ve Alevi bir aileden gelmenin, adalete güvenin eksikliği hissiyle... Abla Reyhan Çomak da tutuklu olduğundan İlhan Çomak’ın kardeşi Suna, Türkiye’yi cezaevleriyle tanıdığını anlatıyor. Ağabey Cengiz Çomak artık “adalet” demekten yorgun. Ne annenin ne babanın duruşmaya gelecek takati var. Açık görüşlerde yaş almış koca bir aile bu. İlhan Çomak bir şair. Bu haksızlık hissinin öfkesine kendini teslim etseydi dört duvar arasında yok olurdu muhtemelen. Galiba en büyük direnişi inceliklerini yitirmemek için yapıyor; şiir yazıyor. S Can erok Duruşmaya katılan yakınları Çomak’ın tahliye edilmesini istedi. tutuksuz yargılanmasını anımsattı. Avukat Aydınkaya, “Salih Mirzabeyoğlu hakkında duruşma yapılmaksızın tahliye kararı verildi. İlhan Kürt olduğu için tutuklu. Eğer Hizbullah davasında, İBDAC davasında yargılanıyor olsaydı dışarıda olacaktı” dedi. DGM’de yargılanan Çomak’ın davası 2000’de mahkumiyetle sonuçlandı. Mahkeme, Çomak’ı ömür boyu hapse mahkum etti. Çomak ise 2001’de davayı AİHM’ye taşıdı. AİHM, 2006 yılında, Türkiye’yi, tazminat ödemeye mahkum etti ve Çomak’ın yeniden yargılanmasına karar verdi. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi ise yeniden yargılanma talebini 16 Ocak 2014’te kabul etti. l İSTANBUL [email protected] 23 ARALIK 2015 SAYI: 32949 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına Orhan Erİnç Akın Atalay İcra Kurulu Başkanı Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Tahir Özyurtseven Haber Koordinatörleri Murat Sabuncu Ayşe Yıldırım Başlangıç Yazıişleri Müdürleri Bülent Özdoğan Baydu Can Sorumlu Müdür Abbas Yalçın Görsel Yönetmen Hakan Akarsu l Haber l Ekonomi: Reklam Tanıtım ve Halkla İlişkiler Genel Koordinatörü Ayşe Cemal Reklam Genel Müdürü Özlem Ayden Şalt Reklam Genel Müd. Yrd. Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörleri Hakan Çankaya Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel Merkezi Müdürü: Aykut Küçükkaya l Dış Haberler: Pınar Ersoy Olcay Büyüktaş l Kültür Sanat: Evrim Altuğ l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Düzeltme: Mustafa Çolak Web Koordinatörü: Oğuz Güven [email protected] Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Ahmet Rasim İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık Halit Ziya Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Bulvarı 1352 S. 2/3 İzmir Tel: (0232) 441 12 20 Tel: (0312) 442 30 50 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Can Dündar, Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. Mali İşler Müdürü: Bülent Yener l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Doğan Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] İstanbul Ankara İzmir İmsak 05.45 05.28 05.49 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 07.19 12.10 14.26 07.00 11.54 14.14 07.19 12.17 14.41 Akşam 16.48 16.36 17.03 Yatsı 18.15 18.01 18.26 C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear