14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cuma 6 Kasım 2015 EDİTÖR: ZEKİ TEZER TASARIM: SERPİL ÜNAY AKP’nin alkollü içki yasakları genişliyor. Reklamları durduruldu, 22.00’den sonra perakende satışı yasaklandı. Şimdi sıra yılbaşı sepetinden içkiyi çıkarmaya geldi ergi artışları, taTAPDK, Tütün Mamullenıtım yasaklari ve Alkollü İçkilerin Satırı, açık alanlarşına ve Sunumuna İlişkin da içilen mekânların her Usul ve Esaslar Hakkıngeçen gün daraltılması, da Yönetmeliğin 19. ve 20. saat 22.00’den sonra peMaddelerinin UygulanmaŞEHRİBAN rakende satışının yasaksı ile İlgili Tütün ve Alkol KIRAÇ lanması nedeniyle hem Piyasası Düzenleme Kuruyurttaş hem üretici zor lu Kararı, Resmi Gazete’de dönemler yaşarken, alkollü içki yayımlandı. Buna göre, kurumlere yeni bir yasak geldi. Yılbadan alınmış perakende tütün maşına sayılı günler kala Tütün ve mulü ve/veya alkollü içki satış Alkol Piyasası Düzenleme Kuru belgesini haiz perakende satış mu (TAPDK) yılbaşı sepetlerinyerlerinde satışa sunulan yılbaşı de alkollü içki konulmasını yasepetlerinin içerisinde tütün masakladı. mulleri ve alkollü içkiler yer almayacak. Egemen Demirtaş Edinilen bilgilere göre kararın alınma gerekçelerinden biri, mevzuat gereği tütün ve tütün ürünleri ile alkollü içkilerin satışını artırmak, cazip hale getirmek üzere promosyon ve tanıtımı yapılamaması. Kurulun bu kararı almasının ikinci nedeninin ise fiyat olduğu savunuluyor. Sepete alkollü içki konulduğunda içkinin fiyatının belirlenemediği ifade ediliyor. 2013’te dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan ve alkol kullanımına kısıtlamalar getiren Torba Yasa o dönem kamuoyunun oldukça tepkisini çekmişti. Yasayla birlikte gece 22.00 ile sabah 06.00 saatleri arasında alkollü içkilerin parakende satışına yasak getirilirken alkollü içkilerin her ne surette olursa olsun, reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımı yasaklanmıştı. Aynı zamanda bunları özendiren, teşvik eden kampanya, promosyon ve etkinlik yapılamayacağı da hükme bağlanmıştı. Bunların dışında yasaya göre 18 yaşın altındakilere içki satışının yapılması ve televizyonlarda yayımlanan dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü içkileri özendirici görüntülere yer verilmesi de yasaklanmıştı. Alkollü içkiyi sepete koymak da yasak A TAPDK’den yasak geldi ekonomi 9 1 Kasım ve ötesi... V Neden fiyat mı? Yurttaş raftan alır Geleneksel Alkollü İçki Üreticileri Derneği (GİSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Egemen Demirtaş, özellikle rakı ve alkollü içki tüketiminin yılbaşı dönemlerinde arttığına işaret ederek, “Sepetten içki çıkarıldı diye tüketimin düşeceğini düşünmüyorum. Yılbaşında içki kültürümüzde olan bir alışkanlık. Sepette içki yok diye yurttaş içmekten vazgeçmez. Sepette yoksa raftan alır” dedi. Demirtaş, yılbaşı döneminde satılan alkollü içkilerin çok küçük bir bölümünün yılbaşı sepetlerinde satıldığına işaret ederek, “Sepet hazırlanırken içkinin fiyatına bağlı olarak birkaç kategoride sepet hazırlanıyor. yüksek fiyatlı içkilerin olduğu sepet sayısı daha az olabiliyor” açıklamasını yaptı. Tanıtım yok Hükümet 26 milyar TL kazandı Alkollü içkilerin vergilerine yapılan zamlar, bu kalemden elde edilen Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) miktarını da zirveye taşıdı. Son 7 yılda alkollü içkilerden AKP’nin elde ettiği ÖTV geliri 26.5 milyar TL’yi aştı. 2008’de içkiden 1.9 milyar TL ÖTV elde edilirken, bu rakam 2009’da 2.1 milyar TL, 2013’te 5.2 milyar TL ve geçen yıl ise 5.9 milyar TL’ye çıktı. Son 5 yılda, içkiden elde edilen ÖTV geliri 2 katından fazla artış gösterdi. Milli içki diye nitelendirilen rakı tüketimi yılbaşında getirilen vergilerle düşüyor. 2013’te 42 milyon 337 bin litre civarında olan iç pazar tüketimi geçen yıl 40 milyon 267 bin litreye geriledi. Rakı tüketimi, daha çok evlerde yapılırken restoranların payı düzenli biçimde artış gösteriyor. Viskide litre saf alkol içeriği başına ÖTV 124.23 TL iken, rakıda ÖTV 107.72 TL. Ama rakının alkolü, üretim yöntemi nedeniyle 45 derece, viskinin ise genelde 37.5 derece. Bir şişe 70cl’lik viski için ÖTV 32.61 TL. Bir şişe 70 cl’lik rakı için ÖTV 33.93 TL. GİSDER’e göre içki sektöründe ithalat vergileri ile dış ticaret dengesinin düzenlenmesine ihtiyaç duyuluyor. Kaybedecek zaman yok Güler Sabancı: Bu dönemde birlik ve beraberlik içinde çalışmayı, ilk 100 günde yapılacak reformları dört gözle bekliyoruz. ürkiye İstatistik Kurumu’nun ikinci çeyrek “Hanehalkı Yurtiçi Turizm” istatistiklerine göre seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydı ile ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 17 azalarak 13 milyon 33 bin seyahat oldu. Yakınları ziyaret amacıyla yapılan seyahatler, yüzde 65 ile ilk sırada yer bulurken; bu çeyrekte seyahate çıkanlar 59 milyon 582 bin geceleme sayısıyla en çok “arkadaş, akraba evinde” kaldı. Yerli turistlerin, yurtiçinde yaptıkları seyahat harcamaları bu yılın ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 6.7 azalarak 4 milyar 376 milyon 320 bin TL olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte seyahate çıkanlar ise 80 milyon 132 bin geceleme yaptı. l Ekonomi Servisi Tatile değil akrabaya gittik T abancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, “Seçmen AKP’ye birlik ve beraberliği yeniden tesis etme, tek başına hükümet etme yetkisini verdi. Kaybedecek zamanımız yok. İlk 100 günde yapılacak reformları dört gözle bekliyoruz” dedi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Adana’da düzenlenen dördüncü “Türkiye İnovasyon Haftası”nda konuşan Sabancı, Türkiye’de son yıllarda girişimciliğe, yeniliğe ve araştırmaya destek veren bir ortam oluşturulmaya çalışıldığını kaydetti. Araştırma altyapısında çok yol alındığını dile getiren Sabacı, “Ancak yeni dönemde de desteklerin kesintisiz ve planlı devam etmesini bekliyoruz. İnovasyon bir kültür meselesidir. Her kültürde gelişebilmek için ideal ortama ve iklime ihtiyaç duyar. Şirketlerde bu kültürün ortaya çıkması için öncelikle liderlerin bunu istemesi, talep ve teşvik etmesi gerekir” dedi. S inovasyon ve eko sistemin geliştirilmesiyle, inovasyon kültürünün DNA’mıza işlemesiyle mümkün olacaktır” ifadesini kullandı. Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın da Atatürk Havalimanı’nın kapatılacağıyla ilgili bir açıklık olmadığını söyledi. Akın, “Yani kapanacak diyen pek yok aslında. Yani ufak uçaklar için ya da bazı charterlar için kullanılacağını düşünüyoruz. Çünkü o bölgedeki yapılaşma da Bakırköy civarındaki yapılaşmanın tamamı o havaalanına endeksli. O havaalanı olmadığı zaman onun etrafındaki otellerin çoğu çok zor duruma düşecekler” dedi. l Ekonomi Servisi Erdal Bahçıvan Kenan Çolpan Mehmet Karaca KP’nin bu denli büyük oy patlaması yapacağını asla hesap etmeyen ve fena halde “yenilmişlik, yılgınlık, umutsuzluk” girdabına giren kesimlerin, yani bizlerin, birbirimize, kendimize sorduğumuz ilk soru şu: Peki, bundan sonra ne olacak? Kendi ajandası doğrultusunda, kendi ideolojisi uğruna her şeyi yapmaya hazır bir parti AKP. Aslında partiden de öte... 7 Haziran seçimlerinden sonraki 5 ayda ülke olarak yaşadıklarımız bunu kafamıza vura vura bize gösterdi. Tiyatro sahnesi benzeri bir oyun kurgulandı, “terör sopası” hortlatıldı ve AKP’nin iflas etmek üzere olan tüm icraatlarının üzerine yeni bir perde çekildi. Başrol AKP’nindi tabii, ama diğer oyuncular da hakkını verdiler doğrusu; PKK, AKP’nin ekmeğine yağ sürerek; MHP uzlaşmayı baştan reddederek; HDP, PKK yörüngesinden çıkamayarak; CHP zamanlama sorunu ile “zaten geç kalmış atağını” halka anlatmayı beceremeyerek... Haziran seçimlerinde AKP ve Tayyip’e “yavaşla biraz” mesajını veren seçmenin önüne terör sopası ve onunla birlikte verilen havuçları (asgari ücretin 1300 liraya çıkarılması, taşeron işçilerin yeniden kadroya alınması vs.) kondu. Hakkını verelim; başarılı bir toplum mühendisliği ile 5 aylık süreyi çok iyi kullandı AKP. Biz Suruç’un, Ankara katliamının AKP’ye oy kaybettireceğini düşünürken tam tersi oldu. Belli ki AKP seçmeninin gözünde de o yitip giden canlar “ötekiler” idi... Peki, meraktan soruyorum, o bombalardan biri iktidarın politikalarına karşı çıkanların toplandığı bir meydan yerine, örneğin Ankara’da metroda patlatılsaydı, yüzlerce kişi ölüp yaralansaydı, AKP aynı oranda oy alabilecek miydi? Neyse biz yine ilk soruya dönelim. Bundan sonra ne olacak? Seçim sürecinde iktidar, elinin altındaki tüm mekanizmaları kullanarak, alan genişleterek, muhalif basını susturarak iflas etmeye yüz tutmuş tüm icraatlarını halının altına iteledi ama hepsi de duruyor. Yıllardır hedeflerin çok altında seyreden büyüme mi dersiniz; işsizlik, özellikle de genç işsizliği mi; her ay bir öncekini aratan enflasyon ve hayat pahalılığı mı; yoksa hızla açılan gelir eşitsizliği makası mı? Uzun bir süredir bunların üzerine gidecek, çözümler geliştirecek ne bir programı ne de vizyonu var. Ama hâlâ iktidar. İhracat verileri sürekli kötüleşiyor, uzun zamandan beri doğrudan yabancı yatırım çekemiyoruz, yeni istihdam alanları yaratamıyoruz. Moody’s Türkiye’nin dış kırılganlığa açık ülkelerin başında olduğunu bir kez daha vurguladı. Geçen yıldan bu yana küresel rekabet endeksinde 6 sıra, küresel inovasyon endeksinde 4 sıra, yolsuzluk algı endeksinde 11 sıra, hukukun üstünlüğü endeksinde 21 sıra geriledik. Sonuçta devasa sorunlar hâlâ ortada. Üstelik Fed’in aralıkta faiz oranlarını artırabiliriz sinyali, paranın bizim gibi ülkelerden hızla çekileceği anlamına geliyor. Türkiye’de en çok katma değer üreten sermaye grupları ile ekonomik ve siyasi açıdan zıtlaşma, ihalelerden dışlanma, mali denetim, gerektiğinde holdinglere el koyma gibi baskı pratiklerinin artması ile nasıl ekonomik düzelme yaşayacağız? Eğitime, bilime hiç girmeyelim; çevre politikalarına, iklim değişikliği ile mücadelede hemen hemen hiç adım atmamamıza da... Bunların hiçbiri AKP’ye oy veren kesimlerin hiç umurunda değil, önceliklerinde de değil. Tıpkı Ortadoğu ülkeleri gibi... Çıkış yolu yok mu? Var... Ama belki önce şunu sorgulamayılız: Biz kimiz? Kaç kişiyiz? Ne yapabiliriz? Kavga etmeden, egolarımızın esiri olmadan birlikte hareket etmeyi ne zaman başarabileceğiz? Oteller zora düşer İTÜ Teknokent’te faaliyet gösteren 205 firmanın 3 milyar dolar cirosu ve 150 milyon dolar ihracatı var. Reformlar tamamlansın stanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, yeni siyasi iradeden yapısal reformların tamamlanmasını talep etti. İSO ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) tarafından yürütülen, sanayicilerin gençleri girişimciliğe teşvik etmelerini temel alan projenin tanıtım toplantısında konuşan Bahçıvan, “Türkiye’nin bundan böyle üretim ekonomisine dönmesi, katma değerli üretime dönmesi gere Rusya tonlarca üzümü iade etti usya, Türkiye’den ithal edilen 20 ton üzümde Batı Çiçek Tripsi (Western Californian Flower tripsi) bulunduğu gerekçesiyle ülkeye girişine izin vermedi. Rusya Tarım Kontrol Servisi Başkanı Danışmanı Aleksey Alekseyenko, Türkiye’den Novorossiysk Limanı’na getirilen 20 ton üzümü kontrol ettiklerini, sağlıksız oldukları gerekçesiyle ülkeye girişine izin vermediklerini belirtti. Alekseyenko, “Laboratuvarda yapılan incelemelerde üzümlerde tehlikeli haşaratlardan sayılan Batı Çiçek Tripsi tespit edildi. Bu gerekçeyle 20 ton ürünün Türkiye’ye geri gönderilmesine karar verdik” dedi. Alekseyenko 22 Ekim’de de Türkiye’den ithal edilen 24 ton üzümü benzer gerekçeyle iade ettiklerini hatırlattı. l Ekonomi Servisi R İ DNA’mıza işlemeli Güler Sabancı, “2023 hedeflerine doğru, dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisi arasına yer almaya kararlıysak, ‘ki kararlıyız diye umuyorum’ global rekabette gücünü ortaya koyması ve orta gelir tuzağından kurtulması ancak kaliteli Güler Sabancı kir. Toplum üretimi ve sanayiciyi ekonominin en önemli aktörü görmeli. Türkiye’nin bu 4 seneden giden 12 seneyi de atlatması gerek” dedi. Teknoloji tabanlı girişimcileri desteklemeyi amaçlayan İSOİTÜ Çekirdek Girişimcilik Ekosistem İşbirliği kapsamında akademisyen, mentor, girişimci, sanayici ve yatırımcıların buluşturulması hedeflenirken; İSO projeye 500 bin TL katkıda bulunacak. l Ekonomi Servisi C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear