23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Perşembe 26 Kasım 2015 haber EDİTÖR: CAN DOKER TASARIM: MÜGE KAYGUSUZ 10 RUSYA İLE YAŞANAN KRİZDE HÜKÜMETTEN GERİ ADIM GELDİ orkmayın. Dersimiz 17/25 Aralık dosyaları, Bilal oğlanla yaptığınız konuşmaların bant çözümleriyle filan ilgili değil. Ürkmeyin. Ağır, çetrefil hukuk konularına dalmayacağız. Uluslararası hukuktan söz edeceğiz. Hani sizin “az bildiğiniz” değil de “hiç bildiğiniz” uluslararası hukuktan. Önceki gün muhtar bulamadığınız için mi bilemiyorum, 24 Kasım Dünya Öğretmenler Günü bahanesiyle sarayınıza bu defa da öğretmenleri toplamışsınız. Orada bir konuşma yaptınız. Konuşmanızda öğretmenler günüyle ne ilgisi ve ilişkisi varsa artık bir punduna getirdiniz ve bizim gazeteyi kastederek bazı cümleler kurdunuz. Şu cümleler size ait: “... 1725 Aralık darbe girişiminden sonra şu meşhur MİT TIR’ları hadisesini hatırlıyorsunuz değil mi. Hâlâ utanmadan, sıkılmadan bunları gazetelerine başlık yapanlar var.”  Bu sözlerinize okkalı bir cevabım var. Ama dersimiz “had bildirme” dersi değil, hukuk dersi. O yüzden bu cümleleri geçiyorum. HHH Gelelim hukuk dersine yol açan cümlelerinize: “O TIR’lar bizim Bayırbucak Türkmenlerine yardım götüren TIR’lardı. Bazıları, ‘Başbakan Erdoğan diyordu ki, onların içinde silah yok’ şeklinde konuşuyordu. Yahu varsa ne olacak, yoksa ne olacak? Oraya insani yardım götürüyoruz...” Şimdi lütfen toparlanın. Çünkü hukuk dersi başlıyor. Genel hukukta da, ancak hele hele uluslararası hukukta yalan beyanda bulunmak en azından ayıptır. O TIR’ların Bayırbucak Türkmenlerine yardım götürdüğünü sadece siz iddia ediyorsunuz. Bir kanıt yok. Buna karşılık Bayırbucak Türkmenlerinin o günlerde yerli ve yabancı medyaya yansıyan açıklamaları var: “Bize gelen herhangi bir yardım yok...” Demek ki biri yalan söylüyor. Şansınız var ki uluslararası düzlemde yalan söylemek ayıptır ama suç değildir. Gel gör ki bir sonraki cümlelerinizi ne yapacağız? Hani “... Bazıları ‘Başbakan Erdoğan, onların içinde silah yok’ şeklinde konuşuyordu. Yahu varsa ne olacak, yoksa ne olacak? Oraya insani yardım götürüyoruz” dediğiniz cümleleri... O TIR’larda sahiden insani yardım malzemesi olsaydı kimsenin diyecek sözü olmazdı. Ama silah varsa suç olur. Uluslararası hukukta tanımlanmış bir suç. Bunu açıklamam lazım. Bilal’e anlatır gibi anlatıyorum: Suriye egemen bir devlettir. Başındaki diktatörün, halkına zulmediyor oluşu bu gerçeği değiştirmez. Sizin bağrınıza bastığınız, en üst düzey devlet töreni ile karşılayıp, konuk ettiğiniz kanlı diktatör Ömer el Beşir’in iktidarı elinde tuttuğu Sudan nasıl egemen bir ülke ise Suriye de öyle... Halkına ortaçağı yaşatan, görgüden nasipsiz, yakın dostunuz Suudi Krallığı nasıl bir egemen ülke ise Suriye de öyle. Başka ülkeler egemen devletlerin içişlerine karışamazlar. Bu savaş nedeni olur. Hele hele o egemen ülkenin yurttaşlarına (Türkmenlere, köktendinci terör çetelerine, Suriye’nin Sünni Arap aşiretlerine filan yani) TIR’lar dolusu silah yollamak o egemen ülkenin içişlerine karışmaktır ve suçtur. Bu durumda sizin “Silah varsa ne olacak, yoksa ne olacak” cümleniz bir savunma değil, suç itirafı olur. Dersimiz bugünlük kadar. Cumhurbaşkanı için hukuk dersleri K ‘İletişim kazası’ Grup konuşmasında Rus uçağı ile ilgili konuşan Davutoğlu, iki ülkenin dost olduğunu vurgulayarak “Büyük devletler arasındaki ilişkiler iletişim kazalarına feda edilemez” dedi usya ile yaşanan “uçak krizi”nde hükümet frene bastı. Krizi “iletişim kazası” olarak nitelendiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rusya’nın Türkiye’nin dostu ve komşusu olduğunu belirterek,“Büyük devletler arasındaki ilişkileri iletişim kazalarına feda edilemez” dedi. Davutoğlu, Rus yetkililerle de görüştüklerini açıkladı. Grup konuşmasında Rus uçağının düşürülmesinin ardından yaşanan gelişmelere değinen Başbakan Davutoğlu, Türkiye’nin angajman kurallarının Rusya Federasyonu makamlarınca bilindiği halde defalarca yapılan ikazların ihlali yapan uçaklar tarafından dikkate alınmadığını söyledi. Davutoğlu, “Hava sahası ihlalinde bulunan, milliyeti tespit edilemeyen uçak bir tehdit olarak algılanmış ve yürürlükteki angajman kurallarımız talimatlar gereği uygulanmıştır. Bu hiçbir şekilde meydana gelmesini arzu etmediğimiz bir olaydır. Bir ihlal gerçekleşiyorsa her türlü tedbiri almak bizim hakkımızdır” dedi. Lazkiye kırsalındaki Bayırbucak Türkmen bölgesine yönelik saldırılarından kaçan Türkmen ve Araplar, Türkiye sınırı yakınındaki Yamadı köyü çevresinde kurdukları çadırlarda güç koşullarda yaşamaya çalışıyor. Çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan binlerce kişi, Hatay’ın Yayladağı ilçesine yaklaşık 10 kilometre mesafede yer alan bölgede, elektriğin olmadığı, su ihtiyacının ise varillerle başka yerden taşınarak karşılandığı alanda yaşam mücadelesi veriyor. Rusya ile ekonomik, siyasi, ticari ve kültürel bağların son derece güçlü olduğunu vurgulayan Davutoğlu, bu olayda Rusya Federasyonu ile ipleri germek, gerilim yaşamak gibi bir niyetlerinin olmadığını söyledi. Davutoğlu, “Rusya bizim dostumuzdur, komşumuzdur. Büyük devletler arasındaki ilişkiler, iletişim kazalarına feda edilemez. Rusya Federasyonu bizim çok önemli ortağımızdır ve 13 yılda da ilişkilere en büyük hassasiyet gösterdiğimiz ülkelerin başında gelmektedir. Şu anda aramızdaki iletişim kanalları açıktır. Bu kanallar üzerinden karşılıklı iletişime büyük önem veriyorum. Ancak şunu da ifade etmek isterim: Ulusal güvenliğimiz de her dost ülke arasında olduğu gibi, uluslararası hukuk çerçevesinde saygı esasına dayanmak zorundadır. Bu gerilimin düzeyini ve kapsamını artırmamak bütün tarafların özen göstermesi gereken bir husustur” diye konuştu. Davutoğlu, ülkenin geleceği, vatandaşların hayatı ve izzeti sözkonusu olduğunda her türlü önlemi alacaklarını, Türk hava sahasını ihlal eden uçaklara TSK’nın gösterdiği tepkinin bu çerçevede ele alınması gerektiğini söyledi. Rusya ya da başka bir ülkenin hedef alınmasının sözkonusu olmadığını dile getiren Davutoğlu, “Bu ülkenin her karış toprağının güvenliğini sağlamak noktasında herhangi bir tereddüt içinde olmadık, olmayacağız” dedi. Davutoğlu, ‘DEAŞ’a saldırıyoruz’ denilerek Bayırbucak bölgesinde masum insanlara saldırılmasına göz yummayacaklarını söyledi. Davutoğlu, Bayırbucak’tan bahsederken gözleri doldu. R ürkiye ile Rusya’nın karşı karşıya geldiği bölgede dün de Türkmenler ile rejim güçlerinin çatışması gün boyunca SERTAÇ EŞ sürdü. Sabah 10.34’ten itibaren rejim güçleri bir gün önce kaybettikleri stratejik Kızıldağ’a yönelik yoğun olarak top atışı yaptı. Top atışlarının sesi, Türkiye tarafındaki Yayladağı ilçesinde gün boyunca duyuldu, sarsıntıları hissedildi. Rus uçağının düşürülmesiyle gerginliğin oluştuğu bölgeye yeni askeri birlikler kaydırıldı. Yayladağı’nın sınır bölgesine önceki gün bir tank yerleştirilirken, dün de uzun menzilli bir Fırtına Obüsü sınıra sevkedildi. Rus uçağının hava sahası ihlali yaptığı bölgenin içinde Türkiye’nin bir radar üssü bulunuyor. Yayladağı ilçesinin batısındaki radarın bulunduğu tepe ile Rus uçağının düştüğü tepe arasında kuş uçuşu 10 kilometre olduğu tahmin ediliyor. Geçen hafta sonu rejim güçlerinin saldırısıyla ge Kızıldağ’a top atışları! T Çelik: Türkmenlere nitelikli destek veriyoruz AKP Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısının ardından yaptığı açıklamada AKP hükümetlerinin Türkmenlere yönelik önemli katkılarının olduğunu vurguladı. Çelik “Türkiye’nin Türkmenlere dönük desteği anlamlı ve nitelikli bir destektir. Türkmenleri kimse sahipsiz zannetmesin. Hangi unsurdan gelirse gelsin her tehdit, karşısında Türkiye’yi bulur. Türkmenler bizim bir parçamızdır. Güvenlikleri için donatılmaları gereklidir” açıklamasını yaptı. Bayırbucak boşalıyor! Gerilim niyetimiz yok Radar üssü bulunuyor rileyen ve Kızıldağ’ı kaybeden Türkmenler, son günlerdeki saldırılarıyla kaybettikleri yerlerin önemli bölümünü geri aldılar. Rejim güçleri ise Yayladağı’na komşusu olan Keseb kasabasının güney doğusundaki bir tepeden geniş bir alana top atışı yaptılar. Yayladağı’nda çok sayıda Bayırbucak bölgesinden gelen Türkmen yaşıyor. İlçe halkı ile Suriye’den gelenlerin çoğu akraba. İlçede görüştüğümüz Suriyeli Türkmenler, en büyük sıkıntılarının silah yokluğu olduğunu dile getirdi. Adının açıklanmasını istemeyen M. M, “Elimizde sadece Keleş (Kaleşnikof) var. Bir iki tane de uçaksavar var. Ancak Esed’in askerleri tanklarla geliyor” diye konuşuyor. M. M, babasının Suriye’de çatışmalara katıldığını, kendisinin Yayladağı’ında annesi ve kız kardeşleriyle bulunduğunu söyledi. Edindiğimiz bilgilere göre birçok Türkmen, sınırdan geçerek çatışmalara katılıyor ve yeniden Türkiye’ye dönüyor. Bayırbucak bölgesinde çatışmaların şiddetlenmesinin ardından bazı Çeçen grupların da bölgeye gelerek Türkmenlere destek verdiği öğrenildi. Konuştuğumuz Suriyeli Türkmenler, “Rusların savaştığı her yerde onların karşılarına çıktıklarını söylüyorlar. İntikam aldıklarını söylüyorlar” diye bilgi veriyor. Rejim güçlerine karşı çatışmaya giren ve yaralananlar anında Türkiye sınırına getirilerek Yayladağı’na sevkediliyor. Tedavi edilenler arasında bazı Çeçenlerin de olduğu iddia ediliyor. l YAYLADAĞI Çeçenler destek veriyor İ YEN İZ KR BİR HA DA ANKARA: Yüz yüze görüşeceğiz MOSKOVA: Görüşme olmayacak R ‘Gölge etmeyin’ DUYGU GÜVENÇ Rus ataşelerine Genelkurmay’da brifing aşbakan Ahmet Davutoğlu’nun Rusya ile yaşanan uçak krizine yönelik yaptığı “iletişim kazası” yorumunun ardından Genelkurmay Başkanlığı, Rusya Federasyonu Savunma Ataşesi ve Kara Ataşesi’nin Genelkurmay Karargâhı’na davet edildiğini ve kendilerine yaşananlarla ilgili bilgilendirme yapıldığını ve görüş alışverişinde bulunulduğu açıkladı. Genelkurmay Başkanlığı, yaptığı açıklamada şu konuların ele alındığını açıkladı: 4 Tarafımızdan uçağın uyarılması esnasında milliyetinin bilinmediği, 4 Israrla yapılan ve 10 kez tekrarlanan çağrılarımıza cevap vermemesi üzerine hava sahamızı ihlal eden uçağa yönelik ilgili angajman kuralının uygulandığı, 4 Pilotların bulunması ve kurtarılması yönünde yoğun gayret gösterildiği, 4 Olayla ilgili her türlü soruya cevap verilmiş, her türlü bilginin paylaşılmasına hazır olunduğu belirtilmiş, 4 Moskova’daki askeri makamlar telefon ile aranarak irtibat kurulmuş ve Moskova ile her türlü işbirliğine hazır olunduğu belirtilmiştir. l ANKARA/CUMHURİYET B us uçağının düşürülmesinin ardından, Türkiye krizin artmasını önlemek ilk somut adımı dün attı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye gezisini iptal eden Rus meslektaşı Sergey Lavrov’u arayarak uçağın düşürülmesinden üzüntü duyduğunu iletti, Rusya’ya göre “pişmanlığını” ifade etti. Şimdi Ankara, Rus yetkililerle yüz yüze yapacağı görüşmeyle bu krizi derinleşmeden çözmeyi hedefliyor. Dışişleri Bakanlığı koltuğuna yeniden oturur oturmaz, Lavrov’u arayan Çavuşoğlu, yüz yüze görüşme isteğini iletti. Lavrov ise bu telefonu bir gün önce daha üst makamdan beklediklerini aktarırken, Dışişleri, PutinErdoğan veya ÇavuşoğluLavrov’un 30 Kasım’da Paris’teki İklim Zirvesi’nde veya 3 Aralık’taki AGİT Bakanlar Konseyi’nde görüşebilmesi için girişimlerini artırdı. Ankara’nın hedefi, krizin tırmanmasını önlemek ve Lavrov’un ziyaretini iptal ettiğini açıkladığı gibi Putin ve Erdoğan’ın buluşması öngörülen ve 15 Aralık’taki TürkiyeRusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi’nin de ertelenmemesi. Lavrov ise Çavuşoğlu’nun “üzüntülerini” ve “pişmanlığını” aktardığını açıkladı, ardından da düşürme kararının haklılığını savunduğunu söyledi. Lavrov “Bu telefonu daha üst düzey bir yetkiliden salı ‘Ahlaksızlık ve yalancılık’ Ç Rusya’dan Türkiye’ye tepki Muhalefet liderlerini eleştiren Davutoğlu şunları söyledi: “Bu kritik günde dahi hükümütemizle omuz omuza vermek ve ulusal ve milli birliği temsil edecek şekilde bir tutum takınmak yerine bugün Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı gibi, dönüp hükümetin Ortadoğu politikasını eleştirmek, bu kritik dönemde hiçbir muhalefet liderine yakışan bir tutum değildir. Ya bu ülkenin hava sahasını, kara sınırlarını korumak konusunda ilkeli bir tutum ile hep birlikte beraber olalım ya da lütfen gölge etmeyin, gidin kendi kurultay oyunlarınızla uğraşın.” Çavuşoğlu, Lavrov’u telefonla aradı. günü bekliyorduk. Ancak geç olması hiç olmamasından iyidir” dedi. Yazılı açıklama yapan Dışişleri Sözcüsü Tanju Bilgiç’in, Rusya’nın Türkiye ile askeri ilişkileri askıya aldığını bildirmesine karşın, “detayların diplomatik ve askeri kanallardan paylaşılacağı” ifadesi dikkat çekti. Açıklamada “Görüşmede, konuya ilişkin detayların diplomatik ve askeri kanallardan paylaşılması hususunda mutabakata varılmıştır. Her iki bakanın önümüzdeki günlerde bir araya gelmesi de kararlaştırılmıştır” denildi. Açıklamada, Rusya’nın Türkiye’ye yönelik IŞİD ile işbirliği yaptığı iddialarına da yanıt verilmedi. l ANKARA avuşoğlu’nun Lavrov’u telefonla aramasından da yeni bir kriz çıktı. Türk Dışişleri sözcücüsü Bilgiç “Her iki bakanın gelecek günlerde biraraya gelmeleri kararlaştırılmıştır” dedi. Ancak jet hızıyla bunu yalanlayan Rus Dışişleri, Türk Dışişlerini ahlaksızlık ve yalancılıkla suçladı. Rus Dışişleri sözcüsü Mariya Zaharova “Lavrov, Türkiye’den gelen çok sayıda görüşme teklifinden hiçbirine olumlu cevap vermedi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın görüşmenin gerçekleşeceğine dair açıklama yapması, ahlakın en temel fikirlerinden ve saygıdan yoksun olduğunu gösteriyor” dedi. Rusya’nın tepkisine rağmen, Ankara LavrovÇavuşoğlu görüşmesinde ısrar etti. Reuters’a konuşan bir Türk yetkili, Dışişleri’nin yaptığı açıklamanın arkasında olduklarını söyleyip “Telefon görüşmesinde her iki bakan da gelecek günlerde Belgrad’da yapılacak AGİT dışişleri bakanları toplantısında bir araya gelebileceklerini teyit etti” dedi. Erdoğan: Meseleyi tırmandırmayacağız Cumhurbaşkanı Erdoğan İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 31. Bakanlar Oturumu’nun açılışında, davetlilere hitap etti. Erdoğan, “Hava sahamızı ihlal eden, milliyeti belirsiz iki uçak Yayladağı Hatay bölgesinde, sınır ihlali yapmamaları konusunda, 5 dakika içinde 10 kez ikaz edilmiştir. Askeri makamlarımızın yaptıkları ikazlar üzerine bu uçaklardan biri tekrar Suriye’ye dönerken, diğeri sınır ihlalini sürdürmeye ısrarla devam etmiştir. Düşen, daha sonra Rus yapımı olduğu bilinen uçağın Rusya Federasyonu’na ait olduğu bu ülke makamlarının açıklamalarından sonra anlaşılmıştır. Bayırbucak Türkmenlerinin olduğu Lazkiye ve kuzeyi bu bölgede, DAEŞ terör örgütü yoktur. Bu hadiseyi tırmandırmak gibi bir düşüncemiz kesinlikle bulunmamaktadır. Sadece güvenliğimizi ve kardeşlerimizin hukukunu savunuyoruz” ifadelerini kullandı. C M Y B
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear