22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBAHHHH CUMHURİYET SAYFA SPOR 19 yusuf dikeç dünyanın zirvesinde lMilli sporcumuz Yusuf Dikeç, İspanya’nın Granada kentinde düzenlenen ISSF Tüm Dallar Dünya Atıcılık Şampiyonası’nda 25 metre standart tabancada dünya şampiyonu oldu. 19 ülkeden toplam 69 sporcunun yarıştığı şampiyonada 581 puan toplayan Dikeç altın madalyanın sahibi oldu. Ülke bazında ise Yusuf Dikeç, Fatih Kavruk ve Murat Kılıç’tan oluşan milli takım, dünya üçüncüsü oldu. Almanların efsane oyuncusu Matthaus futbolumuzun durumunu masaya yatırdı: Türkler kendine profesyonel! SAMİ GÜREL aslan’a hak mahrumiYeti Spor Servisi Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF), Galatasaray Liv Hospital’ın Fenerbahçe ile oynanacak 201314 sezonu playoff final serisinin son maçına çıkmamasının ardından yaptıkları açıklamalar nedeniyle, Sarı Kırmızılı kulübün başkanı Ünal Aysal ile yöneticileri Mehmet Karlı ve Necati Demirkol’a 45’er gün hak mahrumiyeti ve 15’er bin lira para cezası verdi. G.Saray Liv Hospital Takımı’nın müsabaka ortamı hazır olmasına rağmen, “Yönergelere ve verilen taahhütnameye aykırı olarak” sahaya çıkmaması şeklindeki kararın, tüm kulüp yönetim kurulu tarafından alındığının kamuoyuna açıklandığı dikkate alınarak, tüm yönetim kuruluna ayrıca ihtar cezası verildi. Geçen sezon yaşanan bu olay sonrası TBF, disiplin yönetmeliğinde değişikliğe giderek, sahaya çeşitli gerekçelerle çıkılmaması halinde, söz konusu ekibe puan silme ve küme düşürülme cezası verileceğini açıkladı. Kariyeri başarılarla dolu... Dile kolay, 5 kez Dünya Kupası’nda Almanların en önemli oyuncusu olarak forma giydi. Sayısız şampiyonluklar yaşadı. Ancak panzerlerin efsanevi futbolcusu Lothar Matthaus için teknik direktörlük kariyeri çok da parlak geçmedi. Şu anda Alman televizyonu SKY Deutschland’da yorumculuk yapan unutulmaz yıldız hayatından oldukça memnun. Spor giyim markası PUMA’nın global multimedya pazarlama kampanyası, ‘Forever Faster’ın tanıtımı nedeniyle İstanbul’a gelen Matthaus Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Mükemmel bir futbol kariyeriniz olmasına karşın teknik direktörlükte aynı başarıyı yakalayamadınız. Siz bunu neye bağlıyorsunuz? MATTHAUS: Futbol oynarken iyi takım arkadaşlarına ihtiyacınız var, teknik direktörken de iyi futbolculara. Bir takımı alıp başarılı hale getirme bir meydan okumadır. Bu sadece iyi teknik direktörlük yaparak olmaz. Kaliteli oyunculara ihtiyacınız var. Taraftarları heyecanlandıracak, hem ofansif hem defansif oyunu düşünen ve başarıya ulaşacak bir futbol felsefem var. Matthaus, Sami Gürel’in Çalıştığım takımlarda da bu sorularını yanıtladı. felsefeyi uyguluyorum. 2004’te Beşiktaş’tan teklif aldım ve anlaşma noktasına geldik. Sonra bir baktım ki Del Bosque’yle çok daha fazla ücrete anlaşmışlar. O paraya ben 10 yıl antrenörlük yapardım. ı. lere antrenman yaptırd nunda Matthaus gazeteci PUMA’nın organizasyo ‘EBİLET FUTBOL İÇİN OLUMLU DEĞİL’ Türkiye’de EBilet uygulaması olan Passolig futbola ilgiyi azalttı. Siz bu sistemi nasıl buluyorsunuz? MATTHAUS: Eskiden taraftarların yaptığı disiplinsizlikler, kavgalar ve tribün olayları nedeniyle sanırım Türkiye bu sisteme geçti. Futbol açısından EBilet sistemini olumlu bulmuyorum. Ancak gerçek futbol seyircilerinin güvenliği için bu yol uygulanıyor. Alman statlarında böyle bir sistem yok. Gayet modern bir ortamda herkes ailesiyle birlikte maç izleyebiliyor. Türk futboluna milyon Avro’luk yatırımlar yapılmasına karşın başarı neden sağlanamıyor? MATTHAUS: Türk futbolcuları elde ettikleriyle ve ulaştıkları noktayla yetiniyor. Almanlar ise her gün çalışıp daha iyi olmaya gayret ediyor. Hırs ve tutkuyla yaptıkları işi önemseyip kendilerini geliştiriyor. Türk futbolcusu kendine göre profesyonel. Ancak eleştirilere sıcak bakmamakla birlikte dersler de çıkarmıyorlar. Türk futbolunun seviyesi, taraftarların gösterdiği coşku kadar olsaydı, Türkiye dünya şampiyonu olurdu. Son dönemde Türkiye’ye gelen Alman teknik direktörlerin başarısız oluşunu neye bağlıyorsunuz? MATTHAUS: Hangi takıma ne şartlarda geldiğiniz önemli. Kulüpten gördüğü destek ve saygıya da bunda çok önemli. Gelen teknik direktörler zaten uluslararası düzeyde başarılı olmuş kişiler. Ancak başarının garantisini kimse veremez. RONALDO, MESSİ’Yİ GEÇTİ Dünyanın en iyi futbolcusu sizce kim? MATTHAUS: Şu anda futbol oynuyor olsaydım, bu sorunun cevabı benim için oldukça kolay olurdu ve ‘Benim’ derdim. Benim için en oyuncu şu anda Ronaldo. Son 1.5 senede bence Ronaldo, Messi’yi geçti. Almanya’da da çok başarılı oyuncular var ama Ronaldo’yu dünyada diğer oyunculardan ayıran çok daha önemli özellikler var. Hayatınızdan memnun musunuz? MATTHAUS: Şu anda hayatımın en mutlu günlerini yaşıyorum. Gayet mutluyum. Bunca yaşadığım başarılı futbol kariyerim ve teknik direktörlük maceramdan sonra iyi bir teklif gelirse yeniden teknik adamlığa dönebilirim. Ancak şunu söylemeliyim ki spor yazarlığı hepsinden kolay bir iş. Matthaus, Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde B.Dortmund karşısında kazanma şansının olmadığını söyledi. Kaotik ortam, kötü futbol ve elektronik bilet eziyeti taraftarı tribünden soğuttu F.BAHÇE’DEN TEPKİ lFenerbahçe, TBF’nin, G.Saray’a verdiği cezaları yeterli bulmayarak eleştirdi. Sarı Lacivertli kulüpten “Tebrik(!) Ediyoruz” başlıklı yayımlanan açıklamada “Disiplin Kurulu Türk spor tarihinde emsali görülmemiş bir karara imza atmıştır. Kurul, oynanamayan maçtan yaklaşık 3 ay sonra skandal bir karara imza atarak yenileceğini düşünerek sahaya çıkmayan söz konusu takıma yalnızca para cezası, ihtar ve hak mahrumiyeti gibi komik cezalar vererek Türk basketbolunda yeni bir çığır açmıştır” görüşlerine yer verildi. Avrupa’nın en kötüsü! Spor Servisi Spor Toto Süper Lig ve PTT 1. Lig, Avrupa’nın en az seyirci toplayan ligleri olmaya devam ediyor. Liglerin 2. haftasında seyirci yine tribünden uzak dururken TrabzonsporFenerbahçe derbisini sadece 17 bin seyircinin izlemesi, 76 bin koltuk kapasiteli Atatürk Olimpiyat Stadı’ndaki BeşiktaşÇaykur Rize maçına da sadece 7 bin taraftarın gelmesi, Türk futbolu için çalan tehlike çanı olarak değerlendirildi. Futbol dünyası, Süper Lig ve 1. ligin ilgi çekmemesini, spor dünyasındaki katoik ortam, futbol kalitesindeki düşüş ve EBilete uygulamasına bağlıyor. Türkiye’de, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliği Önleme Yasası gereğince yürürlüğe konulan EBilet sistemi taraftarların tribünlere gelmemesindeki en büyük etken olarak gösterilirken Passolig yetkilileri ise, ülke futbolunun içinde bulunduğu durumun kendilerine fatura edilmesinden şikâyetçi. kÂbus hortladı Spor Servisi Beşiktaş’ta Çaykur Rizespor maçında sakatlanan Ersan Gülüm’ün sol kasığında birinci derecede yırtık saptanırken yarın oynanacak Asteras Tripoli karşılaşmasında forma giymesinin zor olduğu ancak pazartesi günü yapılacak Bursaspor maçına yetiştirilmeye çalışıldığı öğrenildi. Teknik direktör Bilic’in Asteras Tripoli maçında savunmada İsmail, Pedro, Sivok ve Motta’yı oynatacağı belirtildi. Çaykur Rizespor maçında sakatlanan diğer bir oyuncu Cenk Tosun’un da sağ omuz bağında yırtık olduğu ancak takımla birlikte antrenmanda yer aldığı açıklandı. Çaykur Rizespor maçında takımın performansından memnun kalmayan Bilic’in soyunma odasında “Sizden böylesine kötü bir futbol beklemiyordum. Acilen toparlanmamız ve eski performansımıza ulaşmamız gerekiyor” diye konuştu. Kılıçdaroğlu’dan stadyumda Çarşı’ya destek Spor Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, yarınki BeşiktaşAsteras Tripoli UEFA Avrupa Ligi’nde gruptaki ilk maçını izleyeceği öğrenildi. Haklarında müebbet hapis istemi ile dava açılan Beşiktaş çArşı grubu üyesi 35 kişiye destek vermek amacıyla, taraftarların arasında oturma kararı alan Kılıçdaroğlu’na bazı milletvekilleri ve partililer de Atatürk Olimpiyat Stadı’nda eşlik edecek. Ancak, 6222 sayılı Yasa gereği, elektronik bileti olmayanlar maçları izleyemiyor. Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı Erdoğan Toprak karşılaşmayı statta izleyeceklerini belirterek “Genel Başkanımızla birlikte stada geleceğiz. çArşı grubu ile tribünde maçı izleyip onlara destek olacağız. Bu uluslararası maç olduğu için Passolige gerek yok. Vatandaşlık numaralarımızla bilet alıp tribünde olacağız” dedi. EmenikeSow için özel çalışma Spor Servisi Fenerbahçe’de teknik direktör İsmail Kartal, sezonun ilk iki haftası sonunda forvet hattının performansından memnun kalmadı. 32 kazanılan Karabükspor maçında savunma hatalarını iyi değerlendiren Sarı Lacivertli takımın forvet oyuncuları, Trabzonspor karşılaşmasında pozisyon üretmekte zorlanırken bireysel performnasları da teknik ekibi tatmin etmedi. Geçen sezon toplam 27 gole imza atan Emenike Sow ikilisinin istenen form grafiğine henüz ulaşamadığı dikkat çekerken İsmail Kartal’ın bu iki oyuncu ile özel olarak ilgilendiği ve hafta boyunca özel çalışmalar uygulatacağı öğrenildi. Bu ikilinin fiziksel olarak da hazır duruma gelmemesi, haftasonunda oynanacak Gaziantepspor maçı öncesi Kartal’ı tedirgin ederken iki oyuncudan bir tanesinin yedek kulübesine çekilebileceği ifade edildi. SarıLacivertlilerde Caner’in G.Antep karşılaşmasında forma giyebileceği belirtildi. Sakatlıkları devam eden Raul Meireles ve Egemen Korkmaz’ın ise tedavilerine ise yoğun bir şekilde devam ediliyor. Egemen’in 2 hafta sonra topla çalışmalara başlaması planlanırken Meireles’in de takıma katılması için en az bir haftalık zaman olduğu öğrenildi. halılhodzıc umutlu Spor Servisi Türkiye’yi ve Trabzon’u sevdiğini belirten Vahid Halilhodzic, zaman geçtikçe daha iyi bir Trabzonspor’un olacağını söyledi. Halilhodzic, “Trabzonspor’un bu sezon çok iyi işler yapmasını bekliyorum. Hem ligde, hem Avrupa’da iyi işler yapmak istiyoruz” dedi. lTV’DE SPOR Smart Spor/21.45 Bayern MünihManchester City, Smart Spor 2/21.45 BarcelonaApoel. dİĞER ÜLKELERDE DURUM FARKLI 1. Koşu: 4253681, 2. Koşu: 463578, 3. Koşu: 814693275, 4. Koşu: 215311498, 5. Koşu: 684513, 6. Koşu: 132645, 7. Koşu: 381071954, 8. Koşu: 2417563. Günün İkilisi: 5. Koşu 6/8, Günün Çiftesi: 4. Çifte 6/1. Bu atlara dikkat: Canile, Mag Lady, Altınışık. 8 2 6 1 3 2 1 1 8 8 4 4 5 10 6 3/11 7 9 4/9 1 1. Koşu: 324751, 2. Koşu: 325164,3. Koşu: 4511191416, 4. Koşu: 3724615, 5. Koşu: 719125214, 6. Koşu: 101141243, 7. Koşu: 61342, 8. Koşu: 43101514, 9. Koşu: 3109125. Günün İkilisi: 6. Koşu 10/1, Günün Çiftesi: 1. Çifte 3/3. Bu atlara dikkat: Ağarta, Kaba Sakal, Damlataş. 3 7 10 7 1 2 9 12 5/2 Türkiye’de taraftarları tribünlerde görmek gün geçtikçe zorlaşırken, Avrupa’da ise durum tam tersi. İngiltere Premier Lig’de tribünlerin yüzde 98.4’ü, Bundesliga’da yüzde 93.6’sı, Hollanda Eredivisie’de yüzde 90’ı, La Liga’da yüzde 75.4’ü ve Fransa Ligue 1’de yüzde 69.3’ü doldu. Bundesliga’da Borussia Dortmund’un Bayer Leverkusen ile yaptığı maçta 80 bin kişilik stadın tamamı dolarken Premier Lig’de Manchester United’ın Swansea City’e evinde yenildiği karşılaşmada ise 75 bin 339 biletli taraftar takımına destek verdi. Türkiye’de sezonun en önemli maçlarından TrabzonsporF.Bahçe karşılaşmasında, 25 bin kişilik Avni Aker Stadı’nda sadece 17 bin taraftar tribünlerdeydi. Passolig, Süper Lig’in ilk 2 haftasında holiganları stadyumlardan uzaklaştırmakta başarılı olduğu kadar gerçek taraftarları statlara çekmekte o kadara başarısız oldu. ALTILI GANYAN ELAZIĞ 2. ALTILI GANYAN İSTANBUL 6 4 3 1 3 10 3 9 4 1 2 İzlanda’ya yenilince futbol ulemaları neden yenildiğimizin analizini yapmaya başladılar. 352’yi ilk defa oynadığımız için yenilmiştik ya da kalede Onur’un yerine Volkan oynasa mağlup olmazdık; İzlanda ligi bizden önce başlamıştı ve hatta rüzgâr bile bize yardımcı olmamıştı. Bunlar ve onlarca başka neden sayılabilir. Ama ben olaya bizim açımızdan değil, İzlanda açısından bakmak istiyorum. İzlanda neden bizi yenmişti, üstelik çok hak ederek yenmişti. Kısacası niye galibiyeti hak etmemiştik. Bunun doğru cevabını anlamazsak Türk futbolunun gelişimi için bir aşama kaydedemeyiz. Biraz İzlanda hakkında bilgi verelim. İzlanda’nın nüfusu sadece 326.671. Yani Amasya kadar nüfusu var. Ama İnsani Gelişmişlik Endeksi’nde (HDI) dünyada 13. sırada yer alırken biz 69. sıradayız. Kişi başına GSMH’si 39.223 dolar (dünyada 14.) iken biz 19.080 dolarla dünyada 54’üncüyüz. Yani gerek ekonomik olarak, gerek insan kaynağı olarak bizden çok önde gelen bir ülke. Hani milli futbolcuları itfaiyeci, bakkal falan diye aşağıladığımız İzlanda milli takımının geldiği yapı böyle bir ülke. Gelelim futbola. FIFA sıralamasında biz 32. iken onlar 46. Yani aramızda müthiş bir fark yok. Üstelik onlar 2014 DK elemelerinde gruplarında ikinci olup playoff oynarken biz dördüncü olabildik. Onlar lisanslı oyuncu sayısının nüfusa oranında Avrupa’da sekizinciyken biz 47. sıradayız. Bizden çok daha fazla oyuncu ihraç ettiklerini söylemeye gerek yok. Kadın futbolu diye pek itibar etmediğimiz alanda onlar bizden fersah fersah ilerde. Örneğin İzlanda’da 306 büyük, 270 genç kadın takımı varken bu rakam bizde 152 ve 95. Böyle bir araştırma bulamadım ama eminim altyapılarda kaliteli antrenörlerle, çağdaş Ahmet Güvener Hak Etmiyoruz pedagojik yöntemlerle oyuncularını eğitiyorlardır. İnsani gelişim endeksi yüksek insanlardan beklenildiği gibi. Gerek kulüpler, ahmet@ahmetguvener.com gerekse milli takımlar bazında İzlanda’dan biraz önde olmamızın tek nedeni Türkiye’nin ekonomik büyüklüğü ve futbola ayırdığı bence nedeni pek belli olmayan çok büyük rakam, o kadar. Türkiye futbol ekonomisinde Avrupa’da yedinci sırada, ama diğer hiçbir futbol endeksinde ilk ona bile giremiyor. Gelelim İzlanda’nın oynadığı futbola. Çağdaş, hızlı tek top ve basit bir futbol oynayan yapısı var. Takımda “adam eksilten” yani çalımcı tek bir oyuncu bile göremedim. Ama takım oyununu bizden çok daha iyi oynuyorlar. Üstelik “Rakibimiz de İzlanda. Elle topu GÖRÜŞ kaleye götürseler 3 defa götürebilirler” diyen, adam eksilterek dünya starı olduğunu sanan, ama dünyayı ve dünya futbolunu bilmeyen eski milli oyuncuları yok. Maçtan önce İzlanda tehlikesini dile getiren, dünya futbolunu iyi bilen teknik adamları dışlayan bir sistemleri de yok. Bilginin değil, insan ve politik ilişkilerin kişileri futbolda bir yere getirdiği bir yapıları yok. Politika ile sporun iç içe olduğu bir anlayışları da yok. Milli maçları milli takım formasından çok takım formaları ile izleyen ve milli futbolculara tuttukları takım açısından bakan bir seyircileri de yok. Ve Allahtan da yok. Yoksa bizi yenmeleri gerçekten mucize olurdu. Biz olaylara evrensel değerlerle değil, yerel değerlerle baktıkça, planlı ve bilimsel çalışmadıkça, bilgiye değer vermedikçe, kendimizi dev aynasında gördükçe, Fatih Hoca’ya özellikle altyapılarda ve kulüp yönetişimlerinde yapması gereken reformları yapmak için süre verip destek olmadıkça futbolda sürdürülebilir başarıyı hak etmiyoruz. İzlanda ise fazlasıyla hak ediyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear