25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 HAZİRAN 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Hükümet ‘yolsuzluk’ eleştirisi yapan ATC Başkanı Holmes’ı baskıyla istifa ettirdi 17 Aralık kırılması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya, Gezi olaylarının yıldönümünde gözaltına alınan turistleri sordu. Tanrıkulu, önergesinde şu soruları yöneltti: “CNN International muhabiri Ivan Watson ve yanındaki kameramanın Taksim’de canlı yayın yaptığı sırada polis tarafından gözaltına alınmasının ve pasaport kontrolünden geçirilmelerinin hukuki gerekçesi nedir? Watson’u tekmeleyen polis veya polisler hakında soruşturma başlatılacak mıdır? Kanala yönelik polis şiddeti, Erdoğan’ın talimatıyla mı gerçekleştirilmiştir? Ayrıca Taksim ve civarında yabancı turistlerin de gözaltına alındıkları gözlemlenmiştir; yasal gerekçesi nedir?” ‘Dört Otuz Beş Treni’ Hedefe kilitlendi Türkiye. Tam olarak tanımlayamadığımız bir makam için seçim yapacağız. Cumhurbaşkanı seçeceğiz de aslında “başkan” gibi olacakmış. Hükümetin toplantılarına başkanlık edecek, yürütmeye karışacak, oradan oraya koşacak, terleyecekmiş. Ama aynı zamanda yapılan işlerden alınan kararlardan da sorumlu olmayacak, kendisine hesap sorulamayacakmış. Üstelik bu durum yalnız ve yalnızca eğer Tayyip Erdoğan seçilirse böyle olacakmış. Olur a, muhalefete yakın bir kişi Cumhurbaşkanı seçilirse, o yalnızca Çankaya’da oturacak, yasalara “tamamdır” mührü vuracak, beğenmez gibi yaptıklarını, eh artık o zamana kadar herhalde millileşir, Anayasa Mahkemesi’ne havale edileceğine güvenerek gönül rahatlığı ile onaylayacakmış. Gördüğünüz gibi “kişiye özel” bir seçim bekliyor bizi. O güzel filmdeki Siti Ana gibi soralım biz de; “Sebep?” Nedeni, hızlı bir ivmeyle tırmandığımız otoriter düzenin son virajını almak için elinden geleni yapan muktedirlerin doymak bilmez iştahları, bir türlü bitmek bilmeyen hevesleridir. HHH Ama artık zayıflamaları gerekiyor. Sıkı bir rejime girmeleri şarttır. Hayat “sandık her şeydir” diyenlere sandığın her şey olmadığını öğretiyor. Hayat pek karışık, pek karmaşık bir iş ve örneğin Haziran Direnişi denilen, sandığa hiç benzemeyen “hadise” birdenbire hayatın da politikanın da renklerini değiştiriverdi. Artık hiçbir şey bir yıl önceki nisan ayında olduğu gibi değil. Bir dalga yükseldi, politikanın bulanık sularında birikmiş ne kadar pislik varsa alıp kıyıya yığıverdi. Kimileri de sanıyor ki, şimdi şu “kişiye özel Cumhurbaşkanlığını” halledersek yeniden eski mutlu günlere dönebilirler. Çok üzgünüz arkadaşlar o tren gitti. Şimdi, ilk gençliğimde çok severdim, pek romantikti, umutsuz bir aşkı anlatırdı, Turhan Oğuzbaş’ındır; “Ne geleni var ne gideni Allah belanı versin dört otuz beş treni” durumlarındayız artık. Bekleyeni, bekleneni olmayan tren geçip gidecek birazdan. HHH Öyle olacak; çünkü yolsuzlukların üstünü örtmekten başka bir işle meşgul olmayanlar Haziran Direnişi’yle açık havada görülmeye başlanan insanlık dersinden çaktılar. “Nihilist devrimci” Bukowski’nin “Pis Moruğun Notları”nda “gücü elinde bulunduranlar güçlerini korumak istiyor, altın çekmecelerini kaybetmelerine neden olacak her şeyin ne kadar yanlış olduğunu haykırıyorlar; ben apolitik biriyim ama bu gericiliğin fırlattığı falsolu toplar karşısında kafam bozulup oyuna girersem şaşmayın” dediği gibi oyuna girenler çoğaldı. “Dört otuz beş treni” o istasyonda durmuyor, durmayacak. Muktedir ve üç beş arkadaşı peronda boşuna bekliyor. Trene son dakikada usta bir kovboy gibi atlasalar bile dertlerine çare olmayacaktır. Onların gitmek istediği yere gitmiyor o tren; rota değişti. HHH Kişiye özel olmaz bu işler. “Olur” derseniz darbe peşindesiniz demektir. Yolsuzluk fezlekelerini Meclis’te okutmamak için gösterdiğiniz çabayı hayranlıkla izledik. Şimdi de Soruşturma Komisyonu’nu kurdurmamak için bulduğunuz zekâ dolu oyunları izliyoruz. Ama dedik ya; siz bu davayı Haziran günlerinden sonra başlayan çözülme aylarında yitirdiniz. Epeyce bir zamandır sizden ürken ve sizi ürküten ortağınızla da işler iyi gitmedi. Çaresi yok artık; ne ülkeyi bir hapishaneye çevirmekteki mahareti ile büyük hizmet etmiş ortağınız, ne de her seçimde biraz daha eriyen sandık yardımcı olabilir size. Otorite meraklıları hep kişiye özel işlerin peşine düşer ve hep yenilirler. Kesin bilgidir... Ve çoktan yaydı Hazirancılar bu bilgiyi. ‘Turistleri Başbakan mı gözaltına aldırdı?’ ANKARA Ankara ile Washington arasında, Gezi Parkı protestocularına gösterilen aşırı polis şiddeti ve 17 Aralık yolsuzluk operasyonları nedeniyle ilişkilerde yaşanan gerilim, iki ülke arasında işbirliğini geliştirmek amacıyla yapılan Amerikan Türk Konseyi (ATC) toplantılarına da yansıdı. Toplantılara yıllardır cumhurbaşkanı, başbakan veya bakan düzeyinde katılan Türkiye, bu yıl yapılan 33. ATC Konferansı’na ilk kez “bürokrat” düzeyinde katıldı. AKP hükümeti, ATC Başkanı James Holmes’in, Gezi protestoları ve 17 Aralık operasyonları sonrasındaki eleştirel açıklamalarına konferansı boykot ile karşılık verince, Holmes istifa ettiğini açıkladı. Türkiye ile ABD arasında başta savunma ve biyokimya sektörleri olmak üzere işbirliğini geliştirmek amacıyla kurulan ve her iki ülkenin en büyük şirketlerinin üyesi olduğu ATC’nin her yıl yapılan geleneksel konferansı dün Washington’da başladı. Bu yıl 33.’sü yapılan ATC Konferansı’na ilk kez Türkiye’den üst düzey katılım olmaması dikkat çekti. Geçmiş yıllarda yapılan ATC toplantılarına Türkiye, ABD tarafıyla da mütekabiliyet çerçevesinde, cumhurbaşkanı, başbakan, başbakan yardımcısı, dışişleri ya da savunma bakanı düzeyinde katılmıştı. Hükümet bu yılki konferans için düzeyi düşürerek “bürokrat” düzeyinde temsil kararı aldı. Toplantıya Savunma Sanayi Müsteşarlığı görevine yeni atanan İsmail Demir ile Genelkurmay Başkanlığı Plan Prensipler Başkanı Korgeneral Alpaslan Erdoğan gönderildi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Başbakan Tayyip Erdoğan ve kurmayla JAMES HOLMES UTKU ÇAKIRÖZER ‘Kararın muhatabı Türkiye’de’ 33. yılda boykot Diken internet sitesi muhabiri İlhan Tanır’a Washington’da konuşan Holmes, görevinden istifa ettiğini ve bunun sorumlusunun Türkiye’de aranması gerektiğini bildirdi. Konferansa katılan isimlerden Süreyya Yücel Özden de istifayla ilgili şu yorumu yaptı: “Anladığım kadarıyla Büyükelçi Holmes Türkiye’deki hükümet çevrelerini biraz rahatsız edici hareketler yaptı. Bu demeç de olabilir, röportajlar da olabilir. Şöyle bir görünüm oluştu; burada Türkiye ile ilgili olarak önemli bir kuruluşa başkanlık ederken, mevcut hükümetin aleyhine birtakım davranışlarda bulunuyor veya beyanatlar veriyor izlenimini verdi.” Özden, Holmes’in hangi beyanatlarının hükümeti rahatsız etmiş olabileceği sorusuna ise, “Hükümeti rahatsız ettiğine göre daha çok demokrasi ile ilgili konulardaki beyanatları olmalı, Türkiye’deki demokrasi ve siyasi ortam ile ilgili sözler olmalı” yanıtını verdi. Yolsuzluk eleştirisi rahatsız etti rı, ATC Başkanı emekli Büyükelçi Holmes’in özellikle 17 Aralık operasyonları sonrasında verdiği mülakatları gerekçe göstererek toplantılara katılım düşürdü. Holmes’in Ankara’da rahatsızlık yaratan demeçlerinden biri Cihan Haber Ajansı’na yaptığı “ABD iş dünyasının Türkiye’deki siyasi tartışmaları, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu hakkındaki gelişmeleri yakından takip ettiğini ve Türkiye’deki ticari iklimin etkilenme potansiyeli sebebiyle kendisinin ve Amerikalı yatırımcıların kaygılı olduğunu” belirten açıklamalar olduğu ileri sürüldü. Holmes bu demecinde ayrıca, hukuk kuralları, yargı bağımsızlığı ve kurumsal şeffaflık tartışmalarının yatırımcı güvenine katkıda bulunmadığını da belirtmişti. Holmes yine bu yıl gazetemiz Cumhuriyet’e verdiği röportajda, yazarımız Leyla Tavşanoğlu’nun sorularını yanıtlarken, “Erdoğan’ın sert tutumu nedeniyle TürkAmerikan ilişkilerinde kırılganlık yaşandığı” tespitinde bulunmuştu. Holmes son olarak mayıs ayında Washington’da hükümete yakınlığıyla bilinen SETA isimli araştırma kuruluşunun düzenlediği panelde, katılımcılara “Türkiye’nin demokrasisine kaç puan verirsiniz?” sorusu nedeniyle hükümet çevrelerinden tepki toplamıştı. Ankara’nın ‘boykot’ kararına karşın ABD tarafı ATC Konferansı’na protokolde bakan seviyesine denk gelen ABD Ticaret Yüksek Temsilcisi Michael Froman’ı gönderdi. Daha önceki temaslarda ABD Ticaret Temsilcisi’nin Türkiye’deki muhatabı “Ekonomi Bakanı”olmuştu. Türkiye’nin düşük seviyeli katılımı üzerine ABD Dışişleri ve Savunma bakanlıklarından da bakan ya da müsteşar yerine, müsteşar yardımcısı seviyesinde katılım gerçekleşti. ABD tarafında yüksek katılım ‘Kırılganlığın sebebi Erdoğan’ ÖLÜMÜNÜN 51. YILDÖNÜMÜNDE MOSKOVA’DAKİ MEZARINA KARANFİLLER BIRAKILDI, BEYAZ GÜVERCİNLER UÇURULDU BÜLENT ECEVİT Dış Haberler Servisi Danimarka Adalet Bakanı Karen Hakkerup, ülkede internet kullanımı üzerindeki teknik takibi kaldıracaklarını açıkladı. 2007’den 2013 yılına kadar 3 bin 500 kayıt yapıldığını kaydeden Hakkerup “Tüm cep, sabit telefonların İnternet bağlantıları için yapılan rasgele kontroller, kayda alındı ancak sonuçta yapılan takip ve kayıtların hiçbir işe yaramadığını fark ettik” dedi. 30 milyon Avro’ya mal olan takibin kaldırılacağı haberi, sol partileri sevindirdi. Danimarka artık ‘izlemeyecek’ Savaş uçağı devrildi AMASYA (Cumhuriyet) Merzifon’daki 5. Ana Jet Üssü’nde, iniş yapan savaş uçağının devrilmesi sonucu pilot yaralandı. Hava Pilot Üsteğmen Muhammed Keskin yönetimindeki F16 savaş uçağı, görev dönüşü pistine indi. Pistte bir süre ilerleyen uçak, pilotun hâkimiyeti kaybetmesi sonucu devrildi. Keskin hafif yaralandı. MOSKOVA Dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet, ölümümünün 51. yıl dönümünde Moskova’daki mezarı başında anıldı. Katılımcılar, törende Soma’daki faciada yaşamını yitiren 301 madencinin anısına baret takarken, Nâzım’ın şiirleri okundu. Mezarına karanfiller bırakılırken, beyaz güvercinler uçuruldu. Moskova Novodeviçye Mezarlığı’ndaki anma törenine Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Aydın Sezgin’in yanı sıra Nâzım Hikmet Vakfı’ndan sanatçılar Işık Yenersu, Ahmet Mümtaz Taylan, Sümer Ezgü ve Şevval Sam katıldı. TOBB Genel Başkan Yardımcısı ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak ve Türkiye’nin en önemli organ nakli cerrahlarından Prof. Dr. Alper Demirbaş da törende yer aldı. Nâzım’ın ölümsüz şiirlerinden dizelerin okunduğu etkinlikte konuşan Büyükelçi Aydın Sezgin, Nâzım’ın bir dönem vatan hainliği ile suçlandığını belirterek, “Biz, onu yıllarca sürgün hayatına yolladık. Çok sevdiği ülkesinin vatandaşlığından çıkardık, hapishanelere attık. 2009’da tekrar vatandaşlığa alındı. Ona ve tarihe karşı işlenen hataların bilincine varmamız, bize bir nevi teselli veriyor. Dildaşı olmakla iftihar ediyorum. Böyle bir yurttaşımız olmasıyla övünüyorum” dedi. Etkinlik kapsamında gece de Şevval Sam bir konser verdi. Nâzım ‘baret’le anıldı ‘Zamanı aşmış bir değer’ HAKAN DİRİK Nâzım Hikmet, İzmir’de Kültürpark’taki heykeli önünde anıldı. İzmir 68’liler Platformu Başkanı Okan Yüksel, ondan devralınan mirasla mücadelenin süreceğini söyledi. İzmir’i Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu da, “Nâzım Hikmet, zaman tünelini aşmış bir değerdir” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’ye, “Seçim öncesinde vaat edildiği halde 10 MV’ın altında üretim kapasitesi olan Şimşirli’deki HES projesine neden izin verilmiştir?” diye sordu. Tanrıkulu şöyle devam etti: “Şimşirli köyünde hukuksuz bir biçimde dinamit patlatılması konusunda herhangi bir yaptırıma gidilecek mi? İnşaata karşı çıkan köylü kadınları darp eden kolluk güçleri hakkında herhangi bir işlem yapılacak mı?” CHP’den HES sorusu Yargıçlara inceleme HSYK’nin incelemeye gerek olmadığı yönündeki kararına karşın Adalet Bakanı, Ergenekon hâkimleri ve savcı Zekeriya Öz hakkında yetkisini kullanarak inceleme başlattığını açıkladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HSYK’nin ilgili dairesinin Ergenekon hâkimleri ve savcı Zekeriya Öz hakkında incelemeye gerek olmadığı yönündeki kararına karşı yetkisini kullanarak iddiaların incelenmesi talimatını verdiğini söyledi. Bozdağ, AKP TBMM Grup Toplantısı’nda, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bozdağ, “HSYK, hem Öz hem de Ergenekon hâkimleri için incelemeye gerek olmadığı yönünde karar verdi. Siz inceleme için izin verecek misiniz” sorusuna yanıt verirken “Kararlar bana geldi, ben onlarla ilgili gerekli kararı verdim ve HSYK’ye gönderdim” dedi. Bozdağ, “İncelenmeli mi dediniz” sorusuna, “O konularda yasal çerçevede yapmam gerekeni yaptım” karşılığını verdi. “Orada takdir hakkınız var” sözleri üzerine ise Bozdağ, “Biz incelenmesi yönünde görüş bildirdik” dedi. Bozdağ, başka bir soru üzerine, “ÖSYM’nin soruları ile alakalı Milli Eğitim Bakanlığı ile görüştük. Milli Eğitim Bakanlığımızın bu konuda bir çalışması var. Soruların ve cevaplarının açıklanması lazım. Soruların açıklanmaması, sınav güvenliği bakımından tek başına yeterli değil. Örgütlü yapılar 35 tane öğrenciyi sınava sokarak soruları alabilir. Bu vatandaşın lehine bir sonuç çıkarmıyor bana göre. O yüzden açıklanması doğru olandır. Şeffaflıktan her zaman fayda gelir. Ben bu konuda bir değişim olacağına inanıyorum” diye konuştu. Bozdağ, soru üzerine Meclis komisyonunda kabul edilen yeni yargı paketinde bazı değişiklikler yapılabileceğini de bildirdi. l BMC’YE KATARLI ORTAK ‘Ulusal güvenlik için tehlike olur’ HAKAN DİRİK ÖSYM itirazının nedeni cemaatmiş İZMİR AKP’nin TMSF üzerinden yandaş şirketlere devrettiği kuruluşlardan BMC’ye, Katar Silahlı Kuvvetleri Endüstri Komitesi (QAFIC) ortak oluyor. Ethem Sancak ve sahibi olduğu Es Mali Yatırım ile alıcı şirket QAFIC, satışla ilgili Rekabet Kurumu’na bildirimde bulundu. BMC’nin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) araç ürettiği anımsatılarak, satışın ulusal güvenlik için de tehlike doğurabileceği vurgulanıyor. CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, satışı, “Müslüman Kardeşler’in Türkiye şubesi hükümetin bir operasyonu” olarak değerlendirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear