25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 HAZİRAN 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA hemşerim!” deniliyor. Anayasanın 285 maddesinde “Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hâkim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz” deniliyor. “Yayın yasağı” ancak Başbakan ya da görevlendireceği bakana, 6112 sayılı Yasa’nın 7. maddesindeki “millî güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hallerde yahut kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda” verilmesini öngörür. 2007’de Hakkâri Dağlarca’da terör saldırısına ilişkin olarak dönemin Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek “yayın yasağı” kararı vermişti. Danıştay 13. Dairesi “yayın özgürlüğünü kısıtladığı, bu haliyle ‘yasaklama’ niteliği taşıdığı, kapsam ve sınırlarının açık ve somut bir biçimde kararda belirtilmesinin zorunlu olduğu, buna uyulmadığı” gerekçesiyle yasağı durdurmuştu. TIR ve IŞİD olaylarının altındaki çapanoğlu örtülmek isteniyor, iktidar Adnan Menderes’in 1960 öncesindeki “yassah hemşerim” yolunda ilerliyor. DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 17 Irak’taki 15 yeni rehine iddiasıyla ilgili olarak Erdoğan, ‘kesin değil’ yanıtını verdi Yassah Hemşerim! Adana Savcılığı’nın talimatı ile MİT’in silahlarını IŞİD’e taşıdıkları saptanan TIR’lar Jandarma Komutanlığı’nca arandı. Sonrasında ne oldu? Musul’da başkonsolosluk görevlileri, bebeklerle birlikte 49, Irak’a mal götüren şoförlerle de toplam 80 Türk IŞİD teröristlerince “rehin” alındılar. Sonrasında Adana Savcısı ve Jandarma Komutanı görevlerinden uzaklaştırılıp 13 asker için “yaşam boyu hapis” istemiyle “casusluk” davası açıldı. Sonra ne oldu “yayın yasağı” geldi! Sonra ne oldu? Musul’daki “rehineler” hakkında, Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nden “yayın yasağı” istendi. Mahkeme istemi uygun görmedi. Savcının itirazı üzerine 9. Ağır Ceza Mahkemesi “yayın yasağını” kabul etti! Tüm dünya bu olayları yazıp, çizip konuşurken kendi vatandaşlarının akıbeti hakkında Türklere “yassah Başbakan’ın bilgisi yok maslarının hızlandığını belirtti. AFAD ekibi ile birlikte DışişleAnkara’da zaman kaygısı büyüyor. ri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu’nun da Erbil’e gittiği Dışişleri, sürenin uzaması halinde öğrenildi. Ancak Sinirlioğlu’nun geri dönüşlerinin de daha güç olacağı Erbil’de kurduğu temaslarla ilgili görüşünde. Erdoğan, ABD’den de bir bilgi verilmedi. Dışişleri, sürenin operasyon beklemiyor. uzaması halinde rehinelerin geri ANKARA (Cumhuriyet Büro ğil. Dün akşam da ben geç saat toğlu, başta Suudi Arabistan olmak dönüşlerinin de daha güç olacasu) Tahliye talimatının geç gitme lere kadar arkadaşlarımla bu üzere IŞİD ile rehinelerle ilgili te ğı kaygısında. Önceki gün Türkmenlere 20 bin si nedeniyle 10 ve 11 Haziran’da nun değerlendirmesini yaptık, masa aracılık edebilecek ülkelerden çadırın dağıtımı için Irak’a giden destek arayışını ise dün de sürdür arkadaşlar ‘ Böyle bir şey şu an Irak’ta rehin alınan 80 Türk vatandaşının ardından, 15 Türk’ün da da söz konusu değil’ dediler. Biz dü. 57 ülkenin üye olduğu İslam AFAD ekibi, ayağının tozuyla ha rehin alındığı iddialarına Baş tabii yakın markajda bu işi ta İşbirliği Teşkilatı’nda (İİT), IŞİD Erdoğan’a izlenimlerini aktardı. ile bağlantı kurmak için Sünni ül Başbakan Erdoğan, Avusturya zibakan Tayyip Erdoğan, “kesin kip ediyoruz” dedi. kelerin temsilcileri ağırlıkla olmak yareti öncesi sorular üzerine dedeğil” diyerek yanıt verdi. Başbavam eden süreç için şunları söyinirlioğlu’ndan Erbil üzere nabız yokladı. kan Erdoğan, 15 Türk’ün daha reKaynaklar, Türkiye’nin başta ledi: “Çok farklı kanallarla buhin alındığı iddialarıyla ilgili, “Bu ziyareti Dışişleri Bakanı Ahmet Davu Körfez ülkeleri olmak üzere te rada hassas bir süreci işletiyo15 ile ilgili olay kesin bir olay deruz. Burada felaket tellallığı yaparak veya fevri hareket ederek atacağımız bir adım, Avusturya’nın başkenti Başbakan karşıtı eylemlere sahne oldu. Binlerce Türk ve Avusturyalı protesto gösterisi düzenledi. Avusturya ADD üyeleri Opera meydanında alacağımız bir karar oradatoplanırken Avusturya Alevi Federasyonu ve yaklaşık 40 derneğin katılımıyla ki gerek 49 başkonsolosluk Heldenplatz meydanında protesto eylemleri yapıldı. Bazı kişiler gözaltına alındı. mensubunun ve 31 TIR şoförümüzün akıbeti için daha ciddi sıkıntılar doğurabilir. Biz kalkıp da gerek onların yakınlarına gerek milletimize daha sonra izah edemeyiz. Bizim için şu anda en önemlisi bu 80 vatandaşımızı sağ salim inşallah ülkemize dönmelerini sağlamaktır.” Rehinelerin geri dönüşü geciktikçe GERİ 11 Haziran’dan bu yana Türkiye’den 1123 TIR Irak’a giderken, 1552 TIR geri dönüş yaptı. DÖNÜŞLER Halen 9 bin 690 TIR ise Irak’ta. 1118 Haziran tarihlerinde havayoluyla 6 bin 990 Türk vatandaşı ARTTI dönüş yaparken, bu sayı karayoluyla 31 bin 308’e ulaştı. Buna karşın Irak’a havayoluyla gidenlerin sayısı 4 bin 540 ve karayolu ile gidenlerin sayısı ise 26 bin 772. S Birinci öneri! da tepki gösterdi. Şirket önceki gün 750 işçiyi kovdu! Günümüzde kurtarma kazısı sorumluluğu söz konusu alana yakın müzedeki bir arkeoloğa veriliyor. “Arkeolog” başka, “müzeci” başkadır. Müzecilere asli işleri dışında 40 kadar iş yüklendiği için gerçek işlerini yapamadıkları gibi “kurtarma kazısı” da kısa sürede sürüncemede kalıyor. Örgüte alınacak arkeologlar Türkiye’nin 7 bölgesinde odaklanıp Zeugma’da olduğu gibi “takım” olarak müdahale edebilirler. Böylece, pek çok arkeoloğa iş sağlanmış olmakla kalınmayacak; tarihsel, kültürel ve dinsel miras da kurtarılmış olacaktır. Kaldı ki müzelerimizde zaten yeterince arkeolog yok. Müzelerimizdeki 2 milyonu aşkın sikkenin çoğunun envanteri yapılmadığı için bunlar zamanla kayboluyor! Neden her müzemizde birer ikişer “nümizmat (sikke bilimci)” yok? Müzelerimizin depolarında binlerce eser onarılıp sergilenmeyi bekliyor? Kaç müzede restoratör, konservatör var? Pek çok önemli eser durduğu yerde eriyip bozulup önemini yitiriyor. “Arkeolog” başka, “müzeci” başka, “restoratör” ise bambaşkadır! Müzelerimizde on binlerce Zeugma’nın simgesi çingene kız Hititçe, Luvice, Sümerce, Asurca, Yerel olanaklarla “kurtarma” Akadça dillerinde çivi yazılı kazılarına başlandı. tablet var. Kaç müzemizde En büyük yardım ABD’deki bu dillerin uzmanı ya da HP bilgisayar firmasının antik Yunanca ve Latince ortağının kurduğu “Packard dillerindeki yazıtları okuyan Vakfı’ndan” geldi. İngiltere’de dil bilimci bulunuyor? Hangi taşı kaldırsan var olan özel bir “arkeoloji altından tarih çıkan Türkiye’de kurtarma örgütünü” devreye, acaba kaç belediyemizin pamuk ellerini de ceplerine kadrosunda arkeolog var? soktu, 12 milyon dolar Belediyelerde arkeologlara harcadı. Türk ve yabancı değil, hısım akrabaya öncelik arkeologlar Zeugma’yı geçerli değil mi? kazdılar ve dünyanın bir Hükümette ise öncelik numaralı mozaik müzesi imamlarda! Başbakan Gaziantep’te yaratıldı. Yardımcısı Emrullah İşler’in Bakanlık AKUT gibi, CHP İstanbul Milletvekili İngiltere’deki kurum gibi, Sezgin Tanrıkulu’nun soru “arkeoloji kurtarma örgütü” önergesine verdiği yanıtı yaratamaz mı? Bu örgütte anımsayalım: görevli arkeologlar ve “Son 4 yılda Diyanet İşleri restoratörler, kaçak kazı Başkanlığı’na Kuran kursu yapılan alanlara anında öğreticisi, imamhatip ve müdahale edip kurtarma müezzinkayyım olarak alınan yapamazlar mı? yaklaşık 40 bin personelin Bir başka örneği de de atama iş ve işlemleri Kütahya Seyitömer Linyit mevzuat doğrultusunda madeninden verelim. gerçekleştirilmiştir.” Arkeologlar 12 milyon ton Çalıştayda Kültür Varlıkları linyitin bulunduğu bu alanda, tarihi 5.000 yıl öncesine giden ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Zülküf Yılmaz höyükte yıllardır yangından kapanış konuşmasında güzel mal kaçırırcasına kurtarma bir haber verdi. Müzelerde kazısı yapıyorlar. çocukları, gençleri, halkı Arkeologlar yılda 6 ay eğitmek için “eğitim çalışıyorlardı. Ama Soma’da atölyeleri” çalışmalarına olduğu gibi bu madenler de başlanmış. İnşallah, işsiz özelleştirilince, şimdi ancak “müzecilere” de çalışma 2.5 ay kazı yapıyorlar. Ayrıca olanağı yaratılır. Önerilerim madende çalışan 17 işçinin sürecek... işine son verilince çalışanlar Gaziantep’te toplanan 36. “Uluslararası Arkeoloji Çalıştayı”na ilişkin cuma günkü yazımda 10 bine yakın işsiz arkeoloğun varlığı hakkında “Üniversitelerde 41 Arkeoloji Bölümü’ne ayrılan kontenjan 2768 ikinci öğretimi dahi var yılda ortalama 2000 kişinin mezun olduğunu varsayarsak Kültür Bakanlığı yüzde 1 bile alım yapmıyor...” diye yazmıştım. Bu konuda Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bu sorunun çözümü için bazı önerilerde bulunacağım. Çalıştaya 500’e yakın bildiri sunan arkeologların her ikisinden biri “kaçak kazılardan” yakındı. Özellikle Güneydoğu Anadolu’da Dicle ve Fırat nehirleri üzerinde yapılan barajların su altında bırakacağı höyükler, definecilerin önde gelen hedefleriydi. 90’lı yılların başında Gaziantep’teki Zeugma da kaçakçıların cirit attığı bir yerdi. Bu olayı önce Türkiye’ye Cumhuriyet’te ve sonra yabancı yayınlarda dünyaya biz duyurmuştuk. ‘ABD sıcak bakmıyor’ Köln’den sonra Viyana’ya da ‘Hoş gelmedi’ VİYANA’DA DA GEZİ’YE ÇATTI Erdoğan, UETD’nin, 10. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Viyana Buluşması” adlı programında konuştu. “Bizler Kanuni Sultan Süleyman’ın torunlarıyız’’ diyen Erdoğan şöyle devam etti: ‘’Bizden hiç kimsenin korkmasına, çekinmesine, tedirgin olmasına gerek yok. 24 Mayıs’ta Almanya’nın Köln şehrine gittik. Aylar öncesinden çok çirkin bir kampanya başlattılar. Bizim hiçbir ülkenin iç politikasında gözümüz yok. İç siyasetine müdahil olmayız.” Viyana’da da Gezi Direnişi’ni eleştiren Erdoğan’ın, “Türkiye’de Gezi olayları yaşadık değil mi? 1725 Aralık’ı biliyorsunuz. Ne diyordu: “Hâlâ anlamıyor musun mesele ağaç değil.” Bunu diyen neydi? Sözde sanatçı, sevsinler sizin gibi sanatçıyı, ne sanatçısı” ifadeleri dikkat çekti. Salonu dolduranlara, “Ah benim gurbetteki kardeşle KADİM ÜLKER VİYANA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD) tarafından Viyana’ya davet edilmesinden beri Avusturya bu ziyareti konuşuyor. Viyana’daki konuşması için Erdoğan’a yer bulma konusunda zorlanıldı. UETD Başkanı Abdurrahman Karayazılı gazetecilere yaptığı açıklamada, Viyana’nın Kireau Hipodrumu, Generali Arena Stadyumu ve Stadthalle kapalı spor salonu için teklifler verdiklerini, bu tekliflerin ilk önce gayrı resmi olarak kabul edildiğini, ancak sonrasında çeşitli bahaneler öne sürülerek reddedildiğini açıkladı. Avusturya’nın yüksek tirajlı gazetelerinden Krone Zeitung, Krieu Hipodrumu’nu kiralamak için 300 bin Avro teklif edildiğini, organizatörlerin astronomik teklifine rağmen Erdoğan taraftarlarının reddedildiğini yazdı. Uzun aramalar sonunda UETD yedi bin kişilik buz pateni salonunda yer bulduklarını duyurdu. Başbakan’ın Köln mitingi öncesinde Alman Bild gazetesinin attığı “Hoş gelmediniz” manşetinin bir benzeri de dün Avusturya basınında yer aldı. Avusturya’nın Kurier gazetesi, “Hoş gelmediniz” başlığını kullanırken, gazete bu başlığı internet sitesinde yaptığı ankete dayandırdı. Ankete göre, Avusturyalıların yüzde 70’inin Erdoğan’ın Viyana’da konuşmasına karşı olduğu belirtildi. Yaklaşık bir milyon tirajlı Kronen Zeitung ise Başbakan Erdoğan’ın ziyaretiyle ilgili olarak “Erdoğan Viyana’daki Türkleri bölüyor” manşetiyle çıktı. rim. Öyle hainler var ki” diye seslenen Erdoğan, “İki üç hafta önce, İstanbul üçüncü büyük havalimanın dünyanın bir numaralı havalimanının, temelini attık. Bu havaalanını yapacak müteahhitleri bile bu Pensilvanya, onları da dinlemiş. Onlara da şantaj montaj kasetleri hazırlamış. Orada da bir erteleme oldu. buna rağmen temeli attık” diye konuştu. “Hani Gazi Mustafa Kemal demir ağlara çok düşkündü. Biz ördük biz. Şu anda raylarını bile 10 metreden fazla yapamayan bir Türkiye vardı. Biz şimdi 70 metre uzunluğunda ray imal ediyoruz” diyen Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçimi için adaylarını ay sonunda açıklayacaklarını söyledi. Erdoğan’ın, “Adayımıza Avusturya’daki kardeşlerimizden çok çok yüksek oranda bir destek geleceğine inanıyorum” ifadesi dikkat çekti. Erdoğan, Bağdat’ın ABD’ye ilettiği hava operasyonu talebi için de şunları söyledi: “Amerika şu andaki duruşu itibarıyla, yaptığı açıklamalarıyla, biliyorsunuz bu tür saldırıya sıcak bakmıyor. Çünkü burada IŞİD unsurlarının halkla iç içe olmuş olması orada sivil vatandaşların böyle bir harekâtta ciddi manada ölümüne yol açabilir. Tabii burada Irak ordusunun mevzilerini terk etmek suretiyle kaçması ve oraları tamamıyla onlara bırakması çok manidardır. Olay artık, IŞİD unsurlarıyla Irak arasında bir mücadele olmaktan çıkmış, adeta bir mezhepler arası iç savaşa dönüşmüştür. Biliyorsunuz bu da bir ŞiiSünni savaşı konumundadır. (...) Bir Müslüman diğer bir Müslümanı ‘Allahüekber’ diyerek öldüremez, vuramaz. Böyle bir şey olmaz. Bir taraftan Kelimei Tevhid getirerek kalkıp diğer bir Müslümanı öldüremez, vuramaz. Bırakın bunları bir savunmasız insanı, kadını, çocuğu, yaşlıyı aynı şekilde öldüremezsin. Şu yapılanların bizim Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti olarak tasvibimiz asla mümkün değildir. Şu anda bizim bütün derdimiz birinci derecede, bu 80 vatandaşımızı salimen ülkemize döndürmektir, hassasiyetimiz bunun üzerindedir.” Kral Felipe VI, İspanya’nın yeni kralı ilan edildi öldürüldü Hicablı diye Dış Haberler Servisi İngiltere’de Suudi Arabistanlı bir kadın hicablı olduğu için 16 kez bıçaklanarak öldürüldü. Essex şehrinde bir yolda ölmek üzereyken bulunan 31 yaşındaki Nahid el Manea’nın İngiltere’ye 6 ay önce gittiği ve Essex Üniversitesi’nde öğrenci olduğu öğrenildi. El Manea, başından ve vücudundan aldığı yaralar nedeniyle olay yerinde hayatını kaybetti. Olayla ilgili olarak 52 yaşında bir erkek tutuklandı. Yeni kral ‘yeni İ Rusya gazından indirim isteniyor Dış Haberler Servisi Enerji Bakanı Taner Yıldız, Rusya ile mevcut kontratların Türkiye’ye 2015 başından itibaren doğalgaz fiyatında revizyon hakkı verdiğini, bu hakkın kullanımına yönelik talebi Rusya Enerji Bakanı Alexander Novak’a görüşmeleri sırasında ileteceğini söyledi. 21. Dünya Petrol Kongresi’ne katılmak üzere bulunduğu Moskova’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldız, Irak başta olmak üzere yaşanan bölgesel gelişmelerin fiyatlarda yukarı yönlü baskı yarattığını vurguladı. İspanya’ dedi spanya’nın yeni kralı Felipe VI, dün parlamentoda yapılan bir törenle devletin başına geçerken, “yeni bir İspanya” çağrısı yaptı. Kral Felipe (46), babası Juan Carlos’un önceki gece tahttan vazgeçmesinin ardından, dün Madrid’de Zarzuela Sarayı’nda düzenlenen sade bir törenle tahta geçti. Ekonomik kriz yüzünden sade tutulan törene Katalan lider Artur Mas, Bask hükümeti Başkanı İnigo Urkullu da katılmakla birlikte alkışlamamaları dikkat çekti. Yeni kralın tahta geçtiği bu süreçte pek çok İspanyalı ise monarşinin devam edip etmemesiyle ilgili bir referanduma gidilmesini talep ediyor. Törende, yeni İspanya kralı olarak yaptığı ilk konuşmasında Felipe VI, ailesine teşekkürlerini sunduktan sonra “Yeni dönem için yenilenmiş bir monarşi” sözü verdi. (Fotoğraflar: REUTERS)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear