23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 MAYIS 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA KÜLTÜR 17 Perküsyon ustası Burhan Öçal, yeni projesi ‘Musica Caravanserai’ ile yarın akşam Babylon sahnesinde Tılsımlı gençler Pekineller, uzun süredir Türkiye’de genç yetenekleri araştırıp onların yurtdışında üstün hocalarla, önemli okullarda eğitim görmelerini, konser olanağı bulmalarını, önemli yarışmalara girmelerini sağlıyor. Uluslararası geniş çevreleri, bugüne kadar edindikleri güven, onların bir sözüyle nice kapıları açıyor. Bu sütunlarda ben de kaç kez onların projelerinden övgüyle söz ettim. “Uluslararası Ödüllü GençlerimizPekinel Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” projesinde bu gençlerin her girdiği yarışmadan ödülle dönmeleri de öyle kolay değil. Zira dünyadaki üstün çocukların müthiş yarışını biliyoruz. İşte Pekineller bir adım daha ileri giderek kendi deneyimlerini, kendi öğretilerindeki ipuçlarını onların kulağına fısıldıyarak çıtayı biraz daha yükseltiyorlar. Bunlar paha biçilemez öğütler. Her bir çocuğun kapasitesini saptayıp ona göre daha başarılı olması için gerekli ayrıntının üstünde duruyorlar. Gençler de böylece daha güvenle ve daha keyifle müziğe sarılıyorlar. Geçen hafta Boğaziçi Üniversitesi’nde çalan ekibi küçücük yaşlarından beri izliyoruz. Elvin Hoxa ilk kez büyük müzisyen olan dedesi Server Ganiyev ile çaldığında 8 yaşındaydı. Şimdi onu bilge bir kemancı olarak dinlehep solist olarak yetiştiririz. Onları bir an önce oda müziğine özendirmek ise çok değerli bir görev. Oda müziği çalarken birbirlerini dinlemeyi, müziğin inceliklerini kavramayı ve yalnız kendilerinden değil birbirlerinden sorumlu olmayı da öğreniyorlar. Genç yeteneklerin konseri Boğaziçi Üniversitesi’ndeydi Yeni sesler, farklı keşifler stiller arasında farklı keşiflere ışık tutuyor. Burhan Öçal Bulutların soluk alıp veren ve saz arkadaşlarının seslenbir akordeon gibi açılıp kadirecek oldukları isimler arapandığı bir İssında Osmanlı mütanbul gününziğinin en önemli u Öçal, bu yeni de Beyoğlu’ndan bestecilerinden BuBoğaziçi’nin en hurizade Mustaprojesiyle yeni bir güzel semtlerinfa Itri ve Tanburi ses, yeni müzikal den birine uzanıCemil’in yanı sıra renkler yakalamak yorum. Dar socazın kilometre taşı istiyor. Doğu ve Batı isimleri Dave Brukakların birbirine kesiştiği, bir beck (Blue Ronda uygarlıklarından zamanlar üzüm A Turk & Take Fafarklı kültürlerin bağlarıyla meşve) ve Dizzy Gilmüzikal renklerini hur Büyükdelespie (A Night in re semtinde yüzkendi perspektifinden Tunisia) de yer alıyıllık binaların yor. geçirerek yeni bir arasından geçeSözü geçen ‘sound’ oluşturmaya caz standartlarını rek dik bir yokuyöneliyor. şu tırmanıyorum. Eski bir Rum evi olan 5 katlı ahşap binanın kapısını çaldığımda perküsyon sanatçısı Burhan Öçal karşılıyor beni. Usta perküsyonist ile yarın akşam Babylon sahnesinde İstanbul prömiyerini yapacağı yeni projesi “Musica Caravanserai”ı konuşacağız. Boğaz manzarasına karşı yeşil çaylarımız demlenirken sohbetin girizgâhını yapıyor Burhan Öçal. Bu proje ile her şeyden önce yeni bir ses, yeni müzikal renkler yakalamak istediğini dile getiriyor. Doğu ve Batı uygarlıklarından farklı kültürlerin müzikal renklerini, kendi müzikal perspektifin 5/4’lük, 9/8’lik ve 5/8’lik gibi den geçirerek yeni bir sound Türk müziğine özgü ritimler oluşturmak istediğini dillendibarındırdığı için repertuvarlariyor usta perküsyoncu. Tıpkı rına eklediklerini dile getiren Selçuklu’nun hayatın onlarca Burhan Öçal’ın konser kapsafarklı bileşenini barındıran demında dinleyicileri için hazırvasa ölçekteki kervansarayları ladığı müzikal sürprizlerden gibi bu çalışmanın da müziğin biri de Mısır müziğinin önemonlarca farklı türünü kucakli bestecilerinden Muhamlayan bir proje olmasına özen med Abdulvahab’ın bir sirto gösterdiğini anlatıyor. eserine yer verecek olması. Sanatçı sohbetimizin deTürk klarnet müzisyeni Barğişik duraklarında sıkılıkla baros Erköse’nin de anı“Musica Caravanserai” ile sına “Abdulvahab Bolebu mimari yapılar kompleksiro” isminde bir beste yapan nin sahip olduğu kültürel çeAbdulvahab’ın sirtosunu önce şitliliği müziğinde yansıtmak özgün halinde, sonrasında ise istediğinin altını çiziyor. kendi düzenlemeleri ile çala“Musica Caravanserai”, caklarını anlatan sanatçı, pergerek repertuvar anlamında, formans boyunca birçok sologerek kadrosunda barındırdınun da dinleyicileri beklediğiğı müzisyenler bakımından bir ni müjdeliyor. buluşma noktası. Türk müziği Bu yaz Stuttgart’taki Open sanatçıları ve caz müzisyenleAir Festival’in de konuğu olarini aynı sahnede bir araya gecak olan “Musica Caravansetiren proje kapsamında Şenova rai”, cazın özgürlükçü doğaçÜlker (trompet), Ozan Muslamalarını Funk, HipHop giluoğlu (kontrbas), Uraz Kıbi güncel müzik türleriyle ve vaner (piyano), İstanbul OriDoğu’nun müzikal renkleriyle ental Ensemble’dan Volkan birleştiriyor. Gümüşlü (kemanviyola) ve İlerleyen günlerde Burhan Trakya AllStars topluluğundan Öçal’ın bestelerinin ve koSerkan Mesut Halili (kanun) nuk sanatçıların da katılımlayer alıyor. rıyla farklı sulara yelken açaGrubun repertuvarı ise yüzcak olan bu proje, yarın saat yıllar, coğrafyalar ve müzikal 21.30’da Babylon sahnesinde. SAMİ KISAOĞLU Edebiyat Şehirde Belediyeler ya da valilikler gibi yerel yönetimlerin desteği yoksa ülkemizde kültür sanat etkinliği yapmak hele bunu sürekli kılmak çok zor iştir. Çünkü Kültür ve Turizm Bakanlığı özel sektörün kültürel alanda sosyal sorumluluk almasını özendirici adımlar atmaz, atılan adımı da tamamlamaz. Örneğin 5225 sayılı ve 14.7.2004 tarihli “Kültür Yatırımları ve Girişimlerini Teşvik Kanunu” bu iktidar döneminde çıkartılmıştır ama 11 yılda bir türlü özel sektör kuruluşlarının bu kanundan yararlanarak bir festivale destek vermesi sağlanmamıştır. Sayın Bakan Ömer Çelik’e hatırlatmış olalım. Kalem Kültür Derneği, Mehmet Demirtaş ve arkadaşları zor olanı başardı. İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali (İTEF) 6. kez yapılıyor. Hiç kimseden destek almadan/alamadan yola çıktılar ama zamanla yaptıkları işin önemi kavrandı ve doğal destekçilerini buldu. Festivalin ana sponsoru Vehbi Koç Vakfı. İsveç, Hollanda, İspanya gibi ülkelerin kültür merkezleri, Yapı Kredi, Timaş gibi yayınevleri, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Kadıköy Belediyesi gibi kurumlar ve uluslararası edebiyat festivalleri, örgütleri çeşitli destekler veriyor. Destekçi kuruluşların sayısı 44’e ulaşmış. İTEF adında anısını yaşattığı Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Beş Şehir”ine uygun olarak hep şehirle ilişkili temalar seçti. Bu yılın teması “Şehir ve Yolculuk”. Geçen yıllarda Hatay, Bursa gibi şehirlere uzanan festival bu yıl festivallerin geleneksel alanı olan Beyoğlu’nun dışına çıkıp Suadiye sahiline çadır kuruyor. Beyoğlu ve Kadıköy’de gerçekleştirilen etkinliklerden sonra Suadiye sahilindeki çadırlarda yolculuk teması işlenmeye devam edilirken İTEFMutfakta Edebiyat ve İTEFÇocuk etkinlikleri de yapılacak. Kuşkusuz artık yaşamımızda “yemek kültürü” diye bir şey var, her yıl onlarca yemek kitabı yayımlanıyor hatta Mario Levi’nin son kitabı “Size Pandispanya Yaptım”da (Doğan Kitap) olduğu gibi yemek kültürü ile iç içe romanlar da yazılıyor. İTEF’in Koçtaş’ın kuracağı tam teşekküllü bir mutfağın da yer alacağı çadırında bir yandan yemek yaparken edebiyat işe nasıl katılacak merak ediyorum. Bakalım yemek mi ağır basacak kitap mı? Çocuk ve ilk gençlik edebiyatı son yıllarda büyük bir hızla gelişiyor. Birbirinden güzel, değerli kitaplar yayımlanıyor. 714 yaş grubu Türkiye’nin en çok kitap okuyan grubu. Çocukları ve gençleri deniz kıyısında bir çadırda sevdikleri yazarlarla buluşturup edebiyata daha da ısındırmak iyi bir fikir. Bu yıl PolonyaTürkiye diplomatik ilişkilerinin 600. yılı. İTEF her zamanki dikkatiyle bu kutlamalara katkıda bulunmayı ihmal etmemiş. Polish Book Institute işbirliği ile Polonya’nın genç kuşak yazarları, çizerleri, editörleri, Andzrej Bart, Zygmunt Miloszewski, Wojciech Kuczok, Joanna Olech ve Adam Pekalski okurlarla buluşuyor. Fabisad Fantazya ve Bilimkurgu Sanatçıları Derneği ile ortaklaşa düzenlenen fantastik edebiyata, bilimkurguya yönelik etkinlikler bu yıl da sürüyor. İTEF, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile üç yıl önce başlattığı “Yabancı Yazarlar Okullarda Programı”nı da sürdürüyor. 8 ülkeden 8 çocuk yazarı 20 devlet okulunda öğrenci okurları ile buluşuyor. Yekta Kopan’ın, Hikmet Hükümenoğlu ve Ercan Kesal’la gerçekleştirdiği “Hayatımın Öyküsü” etkinliği de dikkatimi çekenlerden. İstanbul Tanpınar Edebiyat Festivali’ne 96 yazar katılıyor. Etkinlikler 11 Mayıs Pazar gününe kadar sürecek. Kaçırmayın. CRR’de Liszt şöleni Geçen hafta Cemal Reşit Rey Salonu’nda iki gece art arda Liszt’in 19 adedi bulan tüm Macar Rapsodileri seslendirildi. Öncelikle bu programın düzenlemesini kutlarım. Keşke konservatuvarda okuyan piyanist adaylarımız ve piyano öğretmenlerimiz de gelip dinleseydiler bu konserleri. Her birisi birbirinden değerli Jozsef Balog, Fülop Ranki, Gabor Csalog gibi Macar piyanistlerin arasında Emre Şen de yer aldı. Büyük Macar besteci ve piyanist Franz Liszt’in torunları arasında Emre’yi “rapsodik” düşünceyi bilen, tuşların derininden Liszt’in coşkusunu yansıtan bir sanatçı olarak alkışladık. Gerek Pekineller’in gençleri gerekse CRR’deki şölenin içinde yer alan Emre, kültür dünyamızın karamsar günlerindeki umut ışıklarımız. NOT: Geçen haftaki yazımda Cunda Adası teknik bir hata ile Junda olarak yazılmış. Düzeltir, özür dilerim. u Üstün yetenekli çocukları hep solist olarak yetiştiririz. Onları bir an önce oda müziğine özendirmek ise çok değerli bir görev. mek kıvanç verici. Diğer bir kemancı Veriko Çumburidze müzisyen bir ailede özene bezene eğitilmiş, üstün bir genç. O da Pekineller’in fısıltılarıyla müthiş bir ton elde etmiş. Kendine güveniyor ve çaldığı müzikten büyük zevk alıyor. Dorukhan Doruk viyolonselindeki güzel tonuyla, Veriko’yla tek nefes gibi anlaşmasıyla çok başarılıydı. Konseri baştan sona sırtlayan piyanist Yunus Tuncalı derin tuşesiyle ve coşkusuyla dinletinin belkemiği oldu. Üstün yetenekli çocukları 25 ilde 16 farklı oyun Kültür Servisi Devlet Tiyatroları (DT) 25 ilde 16 farklı oyunla seyirci karşısına çıkıyor. Dün başlayan DT turnesi 29 Mayıs’a kadar sürecek. Turne kapsamında 102 temsil tiyatroseverlerle buluşacak. Turne boyunca Gaziantep, Kahramanmaraş, Elazığ, Malatya, Samsun, Çorum, Çankırı, Zonguldak, Denizli, Ordu, Aydın, Afyon, Bartın, Çaycuma, Giresun, Bulancak, Eskişehir, Erzincan, Sakarya, Bilecik, Yalova, Çorlu, Balıkesir, Bozüyük, Kütahya, Kırklareli, Çanakkale, Tekirdağ ve Edirne tiyatroyla buluşturulacak. Turne kapsamında sahnelenecek bazı oyunlar ise şöyle: Ankara Devlet Tiyatrosu; Çehov’un yazdığı, Aclan Büyüktürkoğlu’nun rejisörlüğünü yaptığı “Kuğu’nun Şarkısı”nı1314 Mayıs’ta Samsun Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde, Adana Devlet Tiyatrosu; Feyzullah Arslan ve Nermin Ertürkmen’in yazdığı ve Gökhan Doğan’ın yönettiği “Yarınlara Geç Kalmadan”ı 1415 Mayıs’ta Elazığ Nurettin Ardıçoğlu Kültür Merkezi Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde ve 1617 Mayıs Malatya Devlet Tiyatrosu Sahnesi’nde, Diyarbakır Devlet Tiyatrosu; Cuma Boynukara’nın yazdığı ve Yüksel Memiş’in yönettiği “Beceriksizler”i 8 Mayıs’ta Bartın’da ve 910 Mayıs’ta Zonguldak’ta sahneleyecek. Kuğu’nun Şarkısı ARC Sanat Galerisi’nde ‘İki Yol’ n Kültür Servisi Nizam Güner ve Enis Aktaş’ın “İki Yol” adlı resim heykel sergisi ARC Sanat Galerisi’nde açıldı. Sergi, 20 Mayıs’a kadar izlenebilecek. 140 YIL ÖNCE KAYBOLAN BESTE AÇIK ARTIRMADA SATILACAK Kültür Servisi Alman besteci Felix Mendelssohn’un 140 yıl önce kaybolan eseri bulundu. Mendelssohn’un 1842’de özel istek üzerine bestelediği “İnsanın Yüreği Madene Benzer” (The Heart of Man is Like a Mine) adlı eserinin el yazması, ABD’de özel bir koleksiyonda ortaya çıkarıldı. Elyazması, gelecek günlerde Christie’s Müzayede Evi’nde yapılacak açık artırmada satılacak. Mendelssohn’un imzasını taşıyan eserin 25 ila 45 bin dolara alıcı bulması bekleniyor. Mendelssohn’un kayıp bestesi bulundu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear