01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 MAYIS 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 17 Aralık soruşturmasında 60 şüpheli hakkında takipsizlik kararı verildi 5 Ne gezer! Ekonominin notu düşük, anlıyoruz... Kalkınmakta olan bir ülke ama ihracattan fazla ithalat yapıyoruz. Peki basın özgürlüğünde baskıcı rejimler arasında bulunan ülkelerle aynı TOKİ’yi sıfırladılar Korkutmak için ateş etmiş CANAN COŞKUN Kin ve İntikam!.. Bu hoyratlık, düşmanlık ne işe yarar söyler misiniz? Şiddeti kışkırtarak beş yaşındaki bir çocuğun gaz bombasıyla çığlık atmasına neden olmak kimin işine yarar! Yürekler nasırlanmış, vicdanlar kararmış... Hayat altüst olmuş... Bir genç kızın saçlarından bir polis, iki kolundan iki polis tutmuş, diğer üç polis ise tekmeliyor. Gaza boğulan çocuk, yerlerde sürüklenen genç kız... Havanın havaya çarparken çıkardığı sesin değil, çocukların, genç annelerin çığlığı iki gündür kulaklarımda, gözlerimin önünde fotoğraf kareleri gibi. Her şey Herbert’in varsıl dış güçleri sayesinde; zaman zaman görüşlerini unutuyor insan yaşamı. Suya indiklerinde gözlerini kapar olur... Kendi bacakları acıya ve gözyaşına boğar onları... Oysa dünya ekseni gıcırdayıp durur... Bu ülkeyi yönetenler, din ve şiddet sarmalından çıkarı olanlar karanlık dehlizlerde dolaşmayı sever. Aydınlıktan korktukları için zifiri karanlığı seçer... Eğer böyle giderse Herbert haklı çıkacak... “Şimdi seyrederken ölümü kelimelerin, anlıyorum sonu yok çürümenin. Paramparça heceler kalacak bizden geriye kara toprakta. Hiçliğin ve tozların üstünde vurgular...” HHH O hiçliğin içindeyiz bugün... Basın özgürlüğü ayaklar altında ama kimsenin umurunda değil. Yazarlar haykırıyor, yazıyor, çiziyor... Freedom House, “kısmen özgür ülkeler” arasındaki basın özgürlüğü notumuzu “özgür olmayan ülkeler” arasına soktu. Bakın içinde bulunduğumuz “özgür olmayan ülkeler” baskıcı rejimler. Utanç duyulacak bir durum ama kimin umurunda... Dillerinden demokrasi, özgürlük, hukuk devleti kavramlarını düşürmeyen iktidarın mı? K ararda, dinlemelerin başlamasına neden olan ihbar mektubunda yer alan Ağaoğlu’nun hukuksuzluklarını dile getiren kişinin aracını kurşunlatma iddialarına ilişkin Emniyet Müdürlüğü Organize Şube Müdürlüğü’nün verdiği yanıta göre olayın araba kurşunlatma olmadığı, korkutmak amacıyla Ağaoğlu’nun korumalarından birinin yere ateş ettiği ve suçun faili meçhul kaldığı anlatıldı. Kararda, bu eylemde suç işlemek için örgüt kurmak suçunun unsurlarından herhangi birinin bulunmadığı belirtilerek, isimsiz ihbar mektuplarıyla sırf bu ihbarlar gerekçe gösterilerek ve ihbarın doğruluğuna dair varsayımlara dayanılarak kişilerin iletişimlerinin tespiti gibi hak ihlallerine yol açabilecek yollara başvurulması ve bu yolla delil elde edilebilmesinin mümkün olmadığı anlatıldı. Maslak 1453 projesi temiz! S avcı Aydıner, Maslak 1453 projesinin imara aykırı olarak rüşvet karşılığında yapıldığı iddialarına ilişkin, “Projede imar planlarına aykırı olarak yapılan işlemlerin nelerden ibaret olduğunun açıklanmadığı, kimin ne şekilde projenin imara aykırı yapılmasını sağladığının delilleri ile belirtilmediği, Abdullah Oğuz Bayraktar’ın Ali Ağaoğlu ve bakanlık bürokratları olan şüpheliler ile senlibenli konuşmasının doğal olmadığından yola çıkılarak aralarında bir menfaat ilişkisinin olduğunun izaha çalışıldığı, telefon dinlemelerinde de yasadışı işlem yapıldığı ve göz yumulduğu sonucunu çıkaracak konuşmalara rastlanmadığı tespit edildi” dedi. Zorlu Center’da somut delil yok! A ydıner, Zorlu Center’da imar usulsüzlüğü ile ilgili iddiaların somut bir delile dayanmadığını ifade ederek, projenin imara aykırılığı veya verilen imar izinlerinin iptali istemi ile açılan idari davaların Zorlu Yapı Yatırım A.Ş. lehine sonuçlandığı, suç örgütü olarak adlandırılan kişilerin rüşvet anlaşması yaptığı ve menfaat temin ettiğine yönelik hiçbir delil elde edilmediğini aktardı. Kararda, şüpheli TAŞ Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah Turanlı’nın Şişli Endüstri Meslek Lisesi’nin yerine alışveriş merkezi ve rezidans yapmak için Hüseyin Avni Sipahi ile irtibata geçtiği iddiasına ilişkin de iletişimin denetlenmesi sırasında söz konusu alanın özel proje alanı ilan edilmesi konusunda görevlilerin Turanlı’ya yardımcı olduklarına yönelik delillere rastlandığı ancak bu delillerde yardımların menfaat temini karşılığında yapıldığına yönelik hiçbir unsur bulunmadığı anlatıldı. 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının TOKİ ayağına takipsizlik kararı verildi. Savcı Ekrem Aydıner, eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar, işadamı Ali Ağaoğlu, Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu ve eski TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar’ın da şüphelileri arasında yer aldığı 60 şüpheli hakkında yeterli delil olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Savcı Aydıner, Abdullah Oğuz Bayraktar’ın Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın oğlu olmasına karşın iş sahipleri ile yakın ilişkiler içinde olmasının eleştirilebileceğini belirterek “Ancak bu durum başlı başına suç teşkil eden bir nitelik arz etmemektedir” dedi. Takipsizlik kararında, soruşturmanın İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü’ne 18 Eylül 2012’de gönderilen elektronik posta ihbarıyla başladığı belirtildi. Söz konusu ihbar epostasında şu ifadeler yer aldı: “Ali Ağaoğlu devletten çok ucuza aldığı arazilere binalarını dikti. Ve millete fahiş fiyatlara satarak köşeyi döndü... Ağaoğlu asıl en büyük vurgunu Maslak projeleri ile yapacaktır. Bu projenin çoğu kaçak. Normalde burada emsal değeri 22’dir. Yani toplam inşaat hakkı 550 bin metrekare civarındadır. Ağaoğlu bu projede toplam 680 bin metrekarelik alanı işgal etmiştir. 130 bin metrekarelik inşaat kaçak durumundadır... Ağaoğlu bu durum ortaya çıkarsa ‘bir zarar görmeyeyim’ diye Sadık ve Abdullah diye iki isimle sürekli görüşüyor. Bunlar aracılığıyla olayı kapatmaya çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde bu usulsüzlüklerini bizim bir arkadaş Akmerkez’de Papermoon da Ali Ağaoğlu’nun suratına karşı saymış. Bunun üzerine Ağaoğlu adamlarını bizim arkadaşın üzerine salıyor ve adamları bizimkileri tartaklıyor. Daha sonra arabalarını kurşunluyor. Bu kadar yolsuzluğu sorulmayan Ağaoğlu bu olaydan tereyağından kıl çeker gibi sıyrılmıştır. Olayı tanıdığı emniyet müdürleri sayesinde kapanmıştır.” Savcı Aydıner takipsizlik kararında, Akmerkez’de yaşanan olaya ilişkin örgütlü bir yapı olduğu gerekçesiyle Ali Ağaoğlu’nun aralarında bulunduğu 4 şüpheli hakkında iletişim tespitinin yapılması için İstanbul Sulh Ceza Mahkemesi’ne yapılan talebin reddedildiğini belirtti. Ağaoğlu’nun Maslak 1453 projesinde 600 bin metrekare imara aykırı inşaat yapıldığına ilişkin iddialara yönelik de İstanbul Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar. bilgilere dayandırılarak alındığı anlatıldı. Varsayıma dayalı Aydıner, haberleşme hakkı ve hürriyetini kısıtlayıcı nitelik arz eden iletişimin tespiti kararının gerekli özen gösterilmeden, varsayıma dayalı bir örgüt oluşturmak suretiyle alındığını kaydederek, bütün soruşturmanın başlangıçta hukuki olmaktan uzak bu karar üzerine inşa edildiğini ifade etti. Aydıner, ceza yargılamasında maddi gerçeğe ulaşmak amacıyla sınırsız, hukuk kurallarına aykırı ve sanık haklarını hiçe sayan yöntemlerin incelenemeyeceğini kaydederek “Dolayısıyla ceza yargılamasına ters düşülerek elde edilen delillerin yargılama makamı tarafından değerlendirmeye alınmaması gerekir. Çünkü hukuka aykırı delil olarak nitelendirilirler ve yargı makamının ‘vicdani delil sistemindeki’ hareket sahasının sınırını teşkil ederler” dedi. Aydıner, anayasa maddeleri ve Yargıtay kararlarında da yer verilen takipsizlik kararlarında önleme dinlemesiyle adli amaçlı dinlemeyi birbirinden ayırmak gerektiği vurgulayarak “Aksi halde dağdaki çobanın dahi telefonlarının dinlendiği paranoyasıyla yaşadığı bir toplum yaratırız ki şu an ülkemizde ortaya çıkan durum aşağı yukarı budur. İnsanların haberleşme özgürlüğünden söz edemeyecekleri bir ortamı yaratmak temel hakların korunmasında tavizsiz üzerine düşeni yapmak zorunda olan bir hukuk devletinde kabul edilebilecek bir durum değildir” değerlendirmesi yaptı. Ali Ağaoğlu torbadayız... Temel hak ve özgürlüklerin ne olduğunu 1 Mayıs’ta gördük, yaşadık... Bir toplum imamın “duası”yla 1 Mayıs’ı kutlarsa zaten demokrasiden, emeğin örgütlü gücünden söz edemeyiz... Çocuk çığlıkları ve yasak kent olan İstanbul... Şiddetin kışkırtılmasından zevk alan bir devlet! Bilmem ne diyorsunuz? HHH Kin, intikam, nefret! Bu duygular giderek artarken bir ayrışma çıkıyor ortaya... Polisin üye olacağı bir sendikası var mı bugün? Var ama sıkıysa üye olsun bakalım, başına neler gelecek? Peki polis fazla mesai alıyor mu, geçim sıkıntısı çekiyor mu? Çekiyor! Bir bakın onlara, tümü halkın çocukları ama o elbiseyi giydikten sonra halk çocuklarına düşman oluyorlar? Aralarında pek çok üniversite mezunu var. İşsiz kalmamak için polis olmuşlar... Emniyet müdürü olma olasılığı yok! Çoğunun ekonomik, psikolojik sorunları olduğu kesin... Kaç polis intihar etti bugüne dek? 1 Mayıs tüm emekçilerin bayramıdır... Batı ülkelerinde polisler sendikalı olduğu için onlar da katıldı kutlamalara... Demokrasi böyle bir şeydir! HHH Laik, demokratik hukuk devletiyiz değil mi? Öyleyiz! Anayasal haklarımız var değil mi yurttaş olarak? Var ama sultan emir verdi, Taksim’e elimizi kolumuzu sallayarak çıkamadık... Çıkmak istedik gazlandık! Nerelerden geldik bugünlere... Kanlı 1 Mayıs’lar, CIA’nın keskin nişancıları, kıyım... Hep yazıyorum, bir kez daha yineleyeyim: “Hem günahkâr hem zalim hem de günah devletidir bu devlet!” Haberleşme özgürlüğü! 17 vE 25 ARALIK OPERASYONU ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HSYK 3. Dairesi, 17 Aralık ve 25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarını yürüten savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara, Muammer Akkaş ile operasyondaki şüphelilerin mal varlıklarına el konulması kararı veren hâkim Süleyman Karaçöl hakkında soruşturma açılmasına karar verdi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan alınan izin sonrası müfettiş raporu doğrultusunda 3 savcı ve bir hâkim için soruşturma açılmasına oyçokluğu ile karar verildi. Daire üyeleri Ahmet Kaya, Bülent Çiçekli ve Resul Yıldırım soruşturma açılmaması yönünde oy kullandı. Daire Başkanı ve HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici ile üyeler Ömer Köroğlu, Ahmet Karayiğit ve Zeynep Kavlak ise soruşturma açılması yönünde oy verdi. Soruşturma kararı onay için Adalet Bakanı Bozdağ’a gönderilecek. Bozdağ’ın onay vermesi durumunda soruşturma işlemleri HSYK 2. Savcılara soruşturma Dairesi’nce yürütülecek. T24 internet sitesine konuşan savcı Öz, “Bu kadar yalan dolan haber ortaya atılmışken daha başka bir sonuç beklemiyordum. Verilmeyecek hesabımız yok” dedi. Durumu basından öğrendiğini söyleyen Kara ise açıklama yapmak istemediğini belirterek “Çiğ süt emmedik verilmeyecek hesabımız yok” demekle yetindi. Akkaş da kendisine iletilmiş bir şey olmadığını “Tebliğden sonrasına durumu daha net anlarız. Ne diyelim hayırlısı olsun” diye konuştu. Ahmet Nafiz Zorlu 33. Sulh Ceza Mahkemesi’nden iletişimlerinin 3 ay süre ile dinlenmesine dair 5 Ekim 2012’de karar alındığı, diğer şüphelilerin iletişimlerinin tespitine ilişkin kararların ise alınan bu ilk tespit kararı ile yapılan dinleme ve tespitler sırasında elde edilen Öz Akkaş Zamanlama ‘manidar’ EMİNE KAPLAN ANKARA Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın 17 Aralık sürecinde gözaltına alınan oğlu Oğuz Bayraktar’ın da arasında bulunduğu 60 kişi hakkında verilen takipsizlik kararının ardından gözler pazartesi günü 4 eski bakanla ilgili görüşülecek soruşturma önergelerine çevrildi. Takipsizlik kararının değerlendirildiği AKP MKYK’de, “Önerge verilmesi aşamasında hata yapıldı. Fezlekesi ayrı geldiği için Bayraktar’la ilgili önerge de ayrı verilebilirdi. Ancak yeni önerge için zaman yok, siyaseten de doğru olmaz” görüşü dile getirildi. Takipsizlik kararının kurulması durumunda soruşturma komisyonunca değerlendirilmesi benimsendi. Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, eski AB Bakanı Egemen Bağış ile Erdoğan Bayraktar’la ilgili yenilenmiş önergenin önce 2 Mayıs’ta görüşüleceği belirtilmiş, ancak 1 Mayıs’ın tatil olması nedeniyle SORUŞTURMA ÖNERGELERİNİN MEcLİS’TE GÖRÜŞÜLMESİNE 3 GÜN KALA ‘Sehven ifadeye’ de soruşturma HSYK Başkanı ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ imzasıyla yapılan açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun şüpheli sıfatıyla ifade vermeye çağrılması ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir hakkında dosya açıldığını ve dosyanın 3. Daire gündemine sunulacağı bildirdi. MUhALEfET ‘cANLI YAYIN’ İSTEDİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Muhalefet partileri, 17 Aralık operasyonu kapsamında görevlerinden istifa etmek zorunda kalan 4 eski AKP’li bakan hakkında AKP ve CHP’nin verdiği soruşturma önergelerinin pazartesi günkü görüşmelerinin Meclis TV tarafından canlı yayımlanması için TBMM Başkanlığı’na başvurdu. CHP’nin ardından MHP ve HDP; AKP’nin özellikle Meclis TV yayını olmadığı için tercih ettiği pazartesi günkü soruşturma önergelerinin önemine dikkat çekerek görüşmelerin canlı yayımlanmasını istedi. CHP’nin ardından MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ve HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan da CHP ile benzer gerekçeyle TBMM Genel Kurulu’nda pazartesi yapılacak görüşmelerin Meclis TV tarafından yayımlanmasını istedi. Meclis Başkanlığı’nın ise kararını pazartesi günü bildireceği belirtildi. görüşmelerin 5 Mayıs Pazartesi günü yapılması kararı alınmıştı. AKP ve CHP’nin soruşturma önergelerinin görüşülmesine 3 gün kala oğul Bayraktar’ın da aralarında bulunduğu 60 kişi hakkında 17 Aralık’ta başlatılan yolsuzluk soruşturmasında takipsizlik kararı geldi. AKP’nin önergesinde Bayraktar’la ilgili olarak, “Bir suç örgütünün yöneticisi ve üyelerinin kendilerine sağlanan ve miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı menfaatler karşılığında kişiye özel imtiyazlı imar planlarını onaylattıkları, imar planlarına aykırı olarak yapılan bazı projelerin usulsüzlüklerine göz yumdukları ... Bu iddiaların gerçekliğinin soruşturulması gereği ortaya çıkmaktadır” deniliyor. AKP’de takipsizlik kararının 5 Mayıs’ta görüşülecek soruşturma önergesine etkileri konusunda hukuki değerlendirme yapıldı. AKP MKYK’da da karar ele alınırken, önergenin verilmesinde hata yapıldığı belirtilerek, “Bayraktar’ın fezlekesi diğer 3 bakanın fezlekesinden ayrı gelmişti. Baştan Bayraktar’ın önergesi ayrı verilebilirdi. Şimdi zaman yok” denildi. Parti yönetimi, önceden planlandığı gibi 5 Mayıs’ta önergenin görüşülmesi benimsenirken, takipsizlik kararının kurulacak komisyonca değerlendirilmesi kararı verildi. Başbakan Erdoğan, 5 Mayıs’ta önergelerin görüşülmesinden önce milletvekilleriyle parti genel merkezinde biraraya gelecek. AKP’nin önergesi tek komisyon kurulmasını öngörüyor. 4 eski bakanla ilgili tek oylama yapılacak. Soruşturma komisyonu kurulması kararı çıkarsa 4 bakanla ilgili de soruşturma açılacak. Komisyon kurulursa soruşturmanın Bayraktar’la ilgili bölümünün düşürülebileceği belirtiliyor. AKP yöneticileri, gizli oylama nedeniyle komisyon kurulmayabileceğini kaydediyor. BURAK ERDOĞAN GEMİYİ SATTI Gemicikten 3.5 milyon dolar kâr İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın armatör oğlu Ahmet Burak Erdoğan, 29 bin 905 DWT kapasiteli M/V Sakarya adlı kuru yük gemisini 14 milyon dolara sattı. 2002 yılında Japonya’nın Shikoku Tersanesi’nde inşa edilen, 170 metre boyunda, 23 metre genişliğinde, 29 bin 905 DWT kapasitesine sahip M/V Sakarya isimli Türk bayraklı yük gemisi, Manta Denizcilik tarafından işletiliyordu. Başbakan Erdoğan’ın armatör oğlu Ahmet Burak Erdoğan’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptığı MB Denizcilik mülkiyetinde bulunan 29 bin 905 DWT kapasiteli M/V Sakarya adlı kuru yük gemisi, adı açıklanmayan Norveçli bir alıcıya satıldı. 2012 yılının Aralık ayında Japonya’dan 10 milyon 500 bin dolara satın aldığı Eternal Confıdence isimli gemiyi İstanbul Liman Başkanlığı tarafından Sakarya adı ile tescil ettiren, MB Denizcilik sahibi Ahmet Burak Erdoğan, M/V Sakarya gemisini, nisan ayında Norveçli bir alıcıya 14 milyon dolara satışını gerçekleştirdi. Burak Erdoğan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear