22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 MART 2014 CUMARTESİ 4 HABERLER Bozdağ, HSYK’de genel sekreter yardımcıları ve teftiş kuruluna atamaları jet hızıyla yaptı Başta Buradan da Öyle Görünmüştü PARİS İnternet çıkalı beri, artık nerede olursanız olun, Türkiye anında elinizin altında. Gazetelerin internet nüshalarına bakarken, gözüme eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın seçim tahmini takıldı. Eski bakan, AKP’nin yüzde 35’ler dolayında oy alacağını tahmin ediyor, bunun da Başbakan’ın ayaklarının suya ermesini sağlayarak yararlı olacağını düşünüyor. Tabii böyle bir açıklama, “Peki siz bakan olduğunuzdan bu yana ne değişti ki şimdi böyle konuşuyorsunuz” sorusunu gündeme getirir. Zaten getirmiş de. Günay bu soruya şöyle bir yanıt getiriyor: Biz bu partiye girerken muhtıralara muhatap olmuş, AB sürecinde kararlı adımlar atan, vesayet mekanizmasını kaldırmaya çalışan bir parti vardı. Sabık bakanın bu açıklamasını Paris’te okurken anımsadım ki, bir zamanlar burada da böyle düşünenler çoğunluktaydı. Buradan bakıldığında olayın öyle imiş gibi görünmesini anlamak daha kolay. Burada yardımcı öğeler giriyor devreye: Cehalet, uzaktan bakışın aldatıcılığı, çıkar birliği. Türkiye’yi içine almamaya kararlı olan Avrupa, Erdoğan’ı Türkiye’yi AB’ye üye yapacak diye desteklemeyecekti kuşkusuz. Asıl önemli nokta da buradaydı zaten. AB ile Erdoğan’ın o dönemde bu konuda zımni bir görüş birlikleri oluşmuş durumdaydı. HHH Avrupa, Türkiye’yi asla içine kabul etmeden kendi etki alanında kalan, dünya etrafında tur atan ay misali çevresinde dönen bir ülke olarak tutmak istiyordu. Erdoğan da buna razıydı. Yalnızca kendi iç kamuoyuna bunu başka türlü sunuyordu. Kısacası AB sürecinde olumlu adımlar baştan aşağı palavraydı ve bunu Törkiş (Turkish) dönekler ile liboşlar dışında herkes biliyordu. Vesayete gelince: Gerçekten de Erdoğan askeri vesayete karşıydı. Yalnız onun askeri vesayet karşıtlığı, bu tür vesayetin kendininkine rakip olmasından dolayıydı. İstediği, kendi vesayetini tek başına hükümran kılmaktı. Bunun için önüne çıkan her engeli aşmaya kararlıydı. Nitekim öyle de yaptı. TSK’yi tasfiye etmek için hukukun tüm temel ilkelerini ayaklar altına almaktan çekinmedi. Olayın bu yanı hatırlatıldığında, buradan bakanlar, hukuk tanımazlığın kanıtlarına kuşku ile yaklaşıyorlar, bunu eski düzenin sürdürülmesini isteyenlerin itirazları olarak algılıyorlardı. Bu görüşün oluşmasında Törkiş dönekler ile liboşların da cansiperane gayretleri etkili olmuştur. Erdoğan’ın yöntemlerine hayır diyenler de her türlü vesayetin kaldırılmasından yanaydılar. Ancak bu girişimin hukukun sınırları içinde kalarak yapılması gerektiğini, bunun pek de âlâ yapılabileceğini söylemekteydiler. HHH Tayyip Bey’in gerçek amaçlarını bilenler, vesayetin ortadan kaldırılmasından sonra demokratik kurum ve yaptırımların da ortadan kaldırılacağına ve böylelikle demokrasinin tüm güvencelerinden yoksun kalacağına inanıyorlardı. Nitekim, askeri mekanizmanın gücü, hukukun temel ilkelerini ayaklar altına almak, adaleti masumları hapislerde çürüten bir zulüm aracı haline getirmek pahasına kırıldıktan sonra, yine milli irade ve demokrasi teraneleriyle yargı da demokrasinin tüm öbür dengeleri de allak bullak edilince, Tayyibizm bütün dehşetiyle ortaya çıktı. Ayrıca Tayyip Bey’in saplantıları, iktidar sarhoşluğu ve yönetimin kokuşmuşluğu, işbaşına gelirken hizmet etmeye söz verdiği çıkarlar ve düzen ile çatışınca, burada gözler açıldı, hatta kimileri nezdinde, geçmiş askeri vesayete makable şamil (geçmişe etkili) bir meşruiyet bile kazandırdı. Ama Törkiş dönekler ile liboşlar, hâlâ her şeyin gün gibi aşikâr olduğu bir ortamdaki yanlış analizlerinin ardındaki etkenler olan çıkarcılık, güce tapıcılık ve yalakalıklarını kabule yanaşmamakta kendilerini haklı göstermek için bin bir dereden su getirmektedirler. Oysa bunların dikkate alınmak için ilk yapmaları gereken şey, o zaman doğru analizler yapmadıklarını kabul ederek günah çıkarmalarıdır. Cemaat gitti, AKP geldi ALİCAN ULUDAĞ ANKARA 17 Aralık operasyonunun ardından HSYK ve Türkiye Adalet Akademisi’nin (TAA) yapısını değiştiren yasanın yürürlüğe girmesinin ardından AKP iktidarı, dün iki kurumda jet atamalara gitti. TAA’nın başkanlığına Bakanlar Kurulu kararıyla Danıştay üyesi Yılmaz Akçil getirilirken, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da, HSYK’ye 5 genel sekreter yardımcısı, teftiş kurulu başkanı ile 3 başkan yardımcısı atadı. Bu atamalarla birlikte iki kurumda “cemaat egemenliği” sona ererken yerine “hükümet gücü” geldi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bir gece yarısı Meclis’ten geçen ve önceki akşam Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe giren HSYK Yasası’nda değişiklik Pazartesi toplantı var olağanüstü toplayıp, 1. Daire’nin göstereceği adaylar içinden tetkik hâkim ve müfettiş atamalarını yapması bekleniyor. Diğer yandan yasayla HSYK’de üyeler hariç tüm personelin görevleri sona eriyordu. Ancak alınan karar gereğince kurul üyelerinin sekreterleri, şoförleri geçici görevle kurumda kaldı. Sadece diğer personel geldikleri kuruma gönderildi. Sabah saatlerinde durumu öğrenen personel, duygusal anlar yaşadı. öngören düzenleme kapsamındaki atamalarını yaptı. Dün sabah HSYK’ye gelen üyeler, yasayla boşalan genel sekreter yardımcılığı ve teftiş kurulu başkanlığı ve başkan yardımcılıklarına yeni atama yapıldığını gördü. Bu da atamaların gece yarısı hazırlandığı yorumlarına neden oldu. Yasanın kendisine verdiği yeni yetkiyi kullanan Adalet Bakanı Bozdağ, HSYK genel sekreter yardımcılıklarına Serdar Mutta, İbrahim Pektaş, Musa Kanıcı, Müjgan Karyağdı ve Erdal Demir’i atadı. Teftiş Kurul’u Başkanı Selim Yıldız’ı koltuğunda tutan Bakan Bozdağ, yardımcılıklara ise Şaban Kazdal, Kemal Açıkgöz ve Abdulkadir Güngör’ü atadı. Genel sekreterliğe şimdilik Serdar Mutta vekâlet edecek. Ancak genel sekreterlik için genel kurul, 10 gün içinde adaylarını belirleyecek ve HSYK Başkanı, sonraki 3 gün içinde bu adaylar arasından genel sekreteri atayacak. SYK’de görev yapacak tetkik hâkim ve müfettişlerinin atamasının yapılH ması için 1. Daire’nin pazartesi sabah saatlerinde toplanarak aday belirleyeceği öğrenildi. Pazartesi öğleden sonra da Bozdağ’ın HSYK Genel Kurulu’nu emaate yakın üyeler suçlu’ HSYK üyesi Zeynep Nilgün Hacımahmutoğlu, bu atamalar nedeniyle personelin mağdur edilmesine tep ‘C ki gösterirken kurulun cemaate yakın üyelerini suçladı. Cumhuriyet’e konuşan Hacımahmutoğlu, “HSYK yasasının çıkmasını önlemek için gayret gösterdik. Dedik ki, bizi de rahatsız eden personeli (25 kişi) değiştirelim, diğerleri (400 civarında) kalsın ve mağdur olmasın. Ancak kuruldaki bir grup arkadaş (cemaate yakın üyeler), biz kimsenin gitmesini istemiyoruz diyerek çalışmaları sabote etti. Yasanın çıkmasına engel olma imkânı varken birtakım gerekçelerle buna mani olunmadı. Bu da hem personelin mağdur olmasına hem de bu yasanın çıkmasıyla yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığına zarar verdi. Ama biz yargının bağımsız ve tarafsız olması için çalışmaya devam edeceğiz ve bu amaçtan asla taviz vermeyeceğiz” dedi. Öte yadan Adalet Akademisi Başkanlığı’na Yılmaz Akçil getirilirken Akçil’in atanmasına ilişkin karar, Resmi Gazete’nin son mükerrer sayısında yayımlandı. Akçil, Erzurum Bölge İdare Mahkemesi Başkanı iken 2011’de HSYK tarafından Danıştay üyeliğine seçilmişti. HSYK üyesi: l CHP yeniden başvuracak Devlet otoritesi tek elde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) – HSYK Üyesi Prof. Dr. Bülent Çiçekli, son dönemde yargıya ilişkin Meclis’ten geçen tartışmalı yasaları eleştirirken “Yasama ve yürütmenin bu kadar iç içe geçtiği bir ortamda yargı üzerinde yürütmenin yetkilerinin bu derece arttırılmasının normal bir demokratik ülkedekinden çok daha fazla facialara neden olacağı endişe ve kaygısını taşıyorum. Çokseslilikten uzaklaştığımız ve devlet güçlerinin, otoritesinin ve yetkisinin tek elde toplanmaya çalışıldığı bir dönemden geçildiğini görüyoruz” dedi. HSYK Yasası’nda değişiklik öngören düzenlemenin yürürlüğe girdiği saatlerde kurul üyelerinden Bülent Çiçekli, BBC Türkçe’ye konuştu. Çiçekli, düzenlemenin “Özellikle yargı bağımsızlığını ve kuvvetler ayrılığı ilkesini zedeleyecek, adil bir yargılamanın yapılmadığı algısını kamuoyuna verecek çok ciddi sayıda düzenleme” içerdiğini kaydetti. Çiçekli, düzenlemenin Adalet Bakanı’na “kurul üzerinde çok ciddi yetkiler verilmekte” olduğunu söyledi. HSYK itirazı AYM’den geri döndü ‘Tuzluklardan Meclis’teki kavgada hastanelik olan CHP’li Kulkuloğlu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, CHP’nin Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısını değiştiren yasanın iptali istemiyle yaptığı başvurunun ilk incelemesini tamamladı. Anayasa Mahkemesi heyeti, dava dilekçesinde eksiklik tespit etti. Noksanlıkların tamamlanmak üzere ilgililere tebliğine karar verildi. Dava dilekçesinde iptali istenen hükümlerin bazı fıkraları için iptal istemi gerekçesi yazılırken bazıları için yazılmadığı, “eksik gerekçe” nedeniyle dava dilekçesinin ilgililere tebliğ edildiği öğrenildi. CHP’nin önümüzdeki hafta yeni bir başvuru yapması bekleniyor. CHP, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısını değiştiren yasanın “yok hükmünde sayılması”, iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. CHP’nin başvurusunu alan mahkeme, jet hızıyla raportör atadı. Raportörün başvuruyla ilgili inceleme sonucunu teslim etmesinin ardından Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, olağanüstü toplantı kararı aldı. HSYK Yasası’nın Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından, dün sabah CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, AYM’ye başvuru dilekçesini verdi. CHP’nin dilekçesinde yasanın “öncelikle tümünün yok hükmünde olduğunun saptanması” istendi. Bu talebin kabul edilmemesi durumunda, yasanın tümünün “şekil bakımından anayasaya aykırılığı nedeniyle” iptali istenirken bu talebin de kabul edilmemesi durumunda bazı maddelerinin iptali ve uygulanmaları halinde giderilmesi güç ya da olanaksız zarar ve durumlar doğacağı için dava sonuçlanıncaya kadar yürürlüklerinin durdurulması istendi. Anayasa Mahkemesi’nin alacağı kararın geriye dönük olmayacağının anımsatılması üzerine de Hamzaçebi, şu değerlendirmeleri yaptı: “Kanunun yayımlandığı tarihte kamu görevlilerinin görevi sona erdi. Fakat kanun hiçbir zaman kötü niyeti korumaz. Yani akşam saatlerinde mesai saati dışında yayımlayayım, o kişilerin görevleri sona ersin sabah mesai başlayınca da onun yerine yeni atamaları yapayım diye kötü niyeti kanun korumaz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu yönde kararları da vardır. Dolayısıyla eğer Anayasa Mahkemesi yürütmeyi durdurma kararını bugünden sonraki bir günde verirse geçici maddede görevleri sona erecek şekilde düzenlenmiş olan kamu görevlilerinin görevleri sona ermiş olur. Bu tartışılmaz. Ancak böyle bir durumda dahi önümüzdeki hafta Anayasa Mahkemesi böyle bir karar verirse görevi sona eren kişi yargıya başvurarak dönebilir.” Hamzaçebi, Cumhurbaşkanı’nın bazı maddelerin anayasaya aykırı olduğuna ilişkin sözleri anımsatılarak yöneltilen soruya da, “Topu CHP’ye atması doğru değil. Onun görevi, yasaları bir kez daha TBMM’ye iade etmektir. Gerekliyse eski Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer gibi Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası açmaktır” yanıtını verdi. canavar yarattın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DershaMetin Külünk yumruklaştı. Gerginliğin ardınne yasa tasarının TBMM Genel Kurulu’ndaki dan fenalaşan ve burnu kanayan Kulkuloğlu, görüşmeleri sırasında, önceki akşam yaşanan ambulansla hastaneye kaldırıldı. kavgada burnu kanayan, fenalaşarak hastaKavga sırasında hastaneye kaldırılan Kulkuneye kaldırılan, 12 gün iş göremez raporu alan loğlu, bir gece hastanede kaldıktan sonra dün CHP milletvekili Şevki Kulkuloğlu, Başbakan topallayarak geldiği Meclis’in girişinde yaptığı Tayyip Erdoğan’a seslendi. Kulkuloğlu, “‘Tuzaçıklamada, Başbakan Erdoğan’a çağrıda buluk’ diye adlandırdığın kendi milletvekillerinlundu. Kulkuloğlu, “Ne hikmetse para pul ilişden nasıl saldırgan canavarlar yarattığına kileriniz, akçeli işleriniz ortaya çıkınca birdön de bir bak. Eğer azıcık utanma duygun den saldırganlaştınız. Saldırsan da saldırtvarsa ey Sayın Başbakan istifa et, bu millesan da kesinlikle bu mücadeleden yılmayatin yakasından düş” dedi. cağız. Bu mücadeleye Meclis çatısı altında Önceki akşam dershanelerin kapanmasıdevam edeceğiz. Eğer azıcık utanma duyna ilişkin yasa tasarısının görüşmeleri sırasında gun varsa ey Sayın Başbakan istifa et, bu CHP’liler ile AKP’liler arasında arbede yaşanmilletin yakasından düş” dedi. dı. AKP’li Selçuk Özdağ’ın “Ayakkabı kutularından ukozayı yırttı’ bahsediyorsunuz. TesKavga olayına değinen cilli hırsızlar CHP’dedir. Kulkuloğlu, olayı ayırmak Aziz Kocaoğlu, 300 yıliçin araya girdiğini belirtla yargılanıyor” sözleti. Kulkuloğlu, “Ağzını tutri gerginliği başlattı. CHP maya çalıştım, baktı ben Grup Başkanvekili Akif muhalefet milletvekiliHamzaçebi’nin, “Mızrak yim; dirsek vurdu, yetmeçuvala sığmıyor. Suçüsdi yumruk vurdu, o aratü yakalandınız” sözlerida kargaşada 45 yumruk nin ardından vekiller aradaha vurdular. Yüzümde sında tartışmalar ve laf atvar, burnumun içinde yırmalar da duyuldu. CHP’li tık var, çenemde var. 12 Ali Rıza Öztürk’ün oturgün iş göremezlik rapoduğu yerden küfretmeru verildi ama ben mücasi üzerine AKP’li Süreydeleye devam edeceğim” ya Sadi Bilgiç, Öztürk’ün dedi. Kulkuloğlu, Külünk’ün üzerine yürüdü. CHP’li Erparmağını burnunun içine Kendisini darp edenler için suç dal Aksünger ve CHP’li duyurusunda bulunan Kulkuloğlu soktuğunu, mukozayı yırttıŞevki Kulkuloğlu ile AKP’li ğını aktardı. Meclis’e topallayarak geldi. (AA) ‘M ‘Kanun kötü niyeti korumaz’ CHP’den ‘Sayın’ genelgesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’de Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil imzasıyla örgütlere gönderilen genelgede, “Yolsuzluk, rüşvet belge ve bilgileri nedeniyle Başbakanlık koltuğunda oturmaması gereken, yürütmenin başı Erdoğan’a CHP olarak ‘Sayın’ ve ‘Başbakan’ olarak hitap edilmeyecek, ayrıca Erdoğan’a ‘Başbakan’ hitabı ile soru önergesi verilmeyecektir” denildi. RİZE (Cumhuriyet) Artvin’in Murgul ilçesindeki CHP’li Belediye Başkanı Mehmet Yıldırım’ın adaylığı AKP’lilerin yaptığı itiraz nedeniyle düşürüldü. Halen Murgul Belediye Başkanı olan Mehmet Yıldırım’ın aynı zamanda RizeArtvin Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Bölge Birliği Üst Kurul Üyeliği ve Başkanvekilliği görevini de sürdürmesi, seçimde yeniden aday olmasının önünü kesti. Yıldırım, YSK’ye itiraz edecek. Avcı’dan müsteşarına herkesin önünde ‘gerekçe’ tepkisi MEB’de ‘vesayet’ krizi SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Dershanelerle, Milli Eğitim Bakanlığı teşkilatına ilişkin köklü değişiklikleri içeren yasa düzenlemesinde Talim ve Terbiye Kurulu’nun (TTK) “vesayet kurumu” şeklinde tanımlanması Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’yı zor durumda bıraktı. Bakan Avcı, TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda yasanın gerekçesinden bu ifadenin çıkarılması yönündeki görüşleri haklı buldu ama yasanın TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeleri sırasında ifadenin düzeltilmediği ortaya çıkınca MEB Müsteşarı Yusuf Tekin’e kızdı. Dershaneler nedeniyle siyasi tartışmaların merkezine oturan yasa tasarısındaki TTK’ye ilişkin düzenlemelerin gerekçesi, MEB üst bürokrasisinde krize yol açtı. “Karar organı” olmaktan çıkarılıp Bakan’a “görüş bildirme” konumuna indirgenen TTK’ye ilişkin “vesayet kurumu” değerlendirmelerinin yer aldığı yasanın gerekçesi TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda muhalefet milletvekillerince tepkiyle karşılanmıştı. Genel Kurul görüşmeleri sırasında da CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, TTK’ye ilişkin “vesayet” ifadesinin Avcı’nın söz vermesine karşın gerekçeden çıkarılmadığını söyledi. Bu sırada Avcı’dan ilginç bir tepki geldi. Oturduğu yerde not alan Avcı’nın, kürsüde konuşan Serter’in sözleri üzerine kafasını kaldırarak ani bir el hareketiyle yanında oturan MEB Müsteşarı Yusuf Tekin’e çıkıştığı görüldü. Sakin tavırlarıyla bilinen Avcı’nın sert tutumu Tekin’i de şaşkınlığa uğrattı ve Bakan’a herhangi bir yanıt veremedi. Avcı’nın, arada Serter’in yanına giderek “bu aşamadan sonra gerekçede düzeltme yapılamayacağını” söylediği öğrenildi. Bu arada AKP ile cemaat arasındaki kavganın fitilini ateşleyen dershanelerin kapanmasını sağlayacak yasa tasarısının, hem cemaat, hem sivil toplum kuruluşları hem de eğitim sendikaları tarafından itiraz edilen maddeleri yasalaştı. Kabul edilen maddelere göre, özel dershaneler 2015’te özel okullara dönüşüm sürecine girecek ve en geç 2019’ta kapanacak. Mevcut devlet okul binaları özel okula dönüşenlere kiralanabilecek. Ayrıca para desteği yapılacak. İşsiz kalacak öğretmenler ise 6 yıl sigortalı olarak çalışma şartı ile MEB kadrolarına geçirilecek. Murgul’da aday şoku Maddeler yasalaştı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear