25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 EKİM 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA DEVLET OPERA VE BALESİ Genel Müdürü Selman Ada’nın yayımladığı genelge tartışma yarattı KÜLTÜR 17 Roma Film Festivali Opera’da ‘tayt’ yasağı u Devlet Opera ve Balesi sanatçıları, genelgenin kendilerini de kapsadığını ileri sürdüler. Genel Müdür Ada ise “Genelge sanatçılar için değil, memurlar için. Yanlış yorumlanıyor” dedi. SELDA GÜNEYSU ANKARA Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü (DOB), genel müdürlükte ve genel müdürlüğe bağlı il müdürlüklerinde görev yapan ve 657 sayılı Devlet Memurları Yasası kapsamına dahil olan personele kurum içinde “sporcu atleti, kolsuz penye, şort, tayt, streç kot, sandalet, terlik, çivi topuklu ayakkabı ve abiye” giyme yasağı getirdi. Genel müdürlüğün yayımladığı genelge sanatçılar arasında tartışma yaratırken DOB Genel Müdürü Selman Ada, “Söz konusu genelge rutin bir uygulama ve kesinlikle sanatçıları kapsamıyor. Sanatın kendi içinde çalışma koşulları vardır. Sanatçılar tayt giyerek çalışmak zorundalarsa tayt giyerler ya da farklı biçimlerde, yalınayak, kostümle vs... Bu nedenle genelgeyi yanlış anlamak ve bunun üzerinden tartışma yürütmek kadar yanlış bir durum olamaz” açıklamasında bulundu. Selman Ada Kurumda çalışan sanatçılar, söz konusu genelgenin kendilerini de kapsadığını iddia ederken Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan DOB Genel Müdürü Ada, “Her şeyden önce ben de bir sanat insanıyım ve sanatçıların çalışma ortamlarını da gayet iyi bilirim. Ancak ne yazık ki bu tartışma yanlış bir yerden gidiyor. Altını çizerek belirtmeliyim ki bu genelge kesinlikle sanatçıları kapsayan bir genelge değildir. Kurumun idari personelini etkileyen bir genelgedir” dedi. “Genelgede yer alan ‘sözleşmeli personel’ ifadesi ile genel müdürlüğümüzde ve bağlı il müdürlüklerimizde 1309 sayılı yasanın 4. maddesi kapsamında görev yapan sanatkâr memurlar, uygulatıcı uzman memurlar ve uzman memurlar kast edilmemiştir” diyen Ada, kendisinden önce dönemin genel müdür yardımcısı Şadi Erdoğan imzasıyla 4 Ekim 2012 tarihli benzer genelgeyi örnek gösterdi. Ada, “Bu genelgede de kadın personel için ‘Etek boyu dizden yukarı ve yırtmaçlı olamaz. Terlik tipi (sandalet) ayakkabı giyilmez. Kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz veya elbise ile streç kot ve benzeri pantolonlar giyilmez’ denilmektedir. Erkek personel için de ‘Her gün sakal tıraşı olunur ve sakal bırakılmaz. Bıyık tabii olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu geçemez. Üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasından kesilir. Kravat takılır vs..’ gibi kurallar getirilmekte. Tüm bunlar da 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nda memurların kılık kıyafetine dair hazırlanan yönetmelik çerçevesinde yayımlanmış genelgelerdir. Şimdi bunları ‘yasak’ olarak kamuoyuna nakletmek ne kadar etiktir?” diye konuştu. Heybeliada Ruhban Okulu Müzik Direktörü Pandelis Zafiris, okuldaki kültür etkinliklerini Cumhuriyet’e anlattı Eğitime kapalı, kültüre açık dünyada da tek olduğunu söylüyor. Manastırın dinsel alan olduğunu ama bununla sadece Hıristiyanlığın anlaşılmaması gerektiğini belirten Zafiris ardında da ekliyor: “Sadece konser değil, konferanslar, sempozyumlar düzenliyoruz. Mesela bahçeler, kültür için konserler, eğitim için konferanslar düzenleyerek bu okula nefes veriyoruz. Bu okulda öğrenciler yok, günlük dersler yok, yani için ise başrahiplikten izin almak gerekiyor. Kütüphanedeki bütün kitaplar ve müzik kayıtları dijital ortama aktarılmaya başlanmış, önümüzdeki süreçte internetten erişime açılacak. Kendisi de bir müzikolog olan Zafiris önümüzde dönemde Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’yle bir konferans hazırlığı içerisinde olduklarını belirtiyor. “Akdeniz’in İlahileri” başlığında planlanan konferansta müzikologlar bütün dinlerin müzikleri için Ruhban Okulu’nda ağırlanacak ve üç gün boyunca din müzikleri konuşulacak. Bunun yanında bir heykel ve resim sergisi de planlanan etkinlikler arasında. Müziğin ortak dil olduğunu söyleyen Zafiris insanların müzik etrafında kaynaşmasının daha kolay olduğunu belirtiyor. Zafiris bu kültür etkinliklerinde farklı kültürlerden insanların birbirlerine ne kadar benzediklerini anladıklarını, yabancı gelmediğini söylüyor: “Bir mozaik var, herkes bunun bir parçası ve eksik parçayla mozaik bozulur. Bununla ilgili ‘Akdenizlilik’ kelimesini kullanıyorum. Enterasandır, bu kelime Yunancada da yoktu. Yunanistan’daki bir konferansta kullandım ve artık var.” Zafiris, Türkiye’deki din adamlarının okulun kapalı olması sebebiyle yurtdışında eğitim aldığını söylüyor. Okulun bir Türk üniversitesi olduğunu ve şekli olarak (Türk bayrağı, Atatürk büstü vb.) bütün kurallara uyulduğunu kaydeden Zafiris okula kayıt için başvuruda bulunulduğunu fakat olumlu yanıt alınmadığını belirtiyor. MEHMET KESKİN ÜNLÜ YAZARIN HİÇ YAYIMLANMAMIŞ FOTOĞRAFI SATIŞTA Oscar Wilde’ın ‘portresi’ Kültür Servisi İrlandalı şair ve yazar Oscar Wilde’ın hiç yayımlanmamış bir fotoğrafı, önümüzdeki günlerde Adam’s Auctioneers adlı müzayede şirketi tarafından açık artırmaya çıkarılacak. Ünlü yazarı 1878 Ekim’inde bir av partisi öncesi İrlanda’daki Ashford Şatosu önünde dostlarıyla birlikte gösteren fotoğrafta Wilde’ın 23 yaşında olduğu belirtiliyor. Wilde’ın fotoğrafının yer aldığı 1870’lerden kalma aile albümünün 8 bin Avro’ya alıcı bulması bekleniyor. Fotoğrafın bir av partisi öncesinde çekilmiş olması, akıllara, Wilde’ın 1891’de yayımlanan tek romanı “Dorian Gray’in Portresi”ni getiriyor. Söz konusu romanda, Dorian Gray bir av partisine katılır. Arkadaşı Geoffrey bir Oscar Wilde (solda) bir arkadaşıyla. tavşana ateş etmek üzereyken, Dorian, “Vurma onu, (Fotoğraftan ayrıntı) Geoffrey. Bırak yaşasın” diye bağırır. Arkadaşı, “Saçmalama, Dorian!” diye gülerek, çalıların arasına dalan tavşana ateş eder: “İki çığlık duyuldu; acılar içindeki tavşanın tüyler ürpertici çığlığı, bir de acılara boğulan bir insanın daha da ürkünç çığlığı.” 1972’den bu yana eğitime kapalı olan Ruhban Okulu son 3 yıldır kültür hizmetlerine kapılarını açmış durumda. Okulda konferanslar, konserler düzenleniyor; eğitim verilmese de kültür hizmetleri devam ediyor. Bilgisine başvurduğumuz okulun müzik direktörü Pandelis Zafiris bir açılım gerçekleştirdiklerini belirtiyor. Zafiris, son yıllarda, bir manastır olmasına rağmen kültür etkinlikleri düzenleyen Ruhban Okulu’yla ilgili açılım sürecinin Elpidophoros Lambriniadis’in okulun başrahibi olduktan sonra başladığını söylüyor. “Başrahip Selanik Üniversitesi’nde profesör. Yaklaşık üç yıl önce geldikten sonra kapıları açtı. Gelen herkes bahçede dolaşabilir, oturabilir. Artık kapalı değil. Bu çok önemli, hem bizim hem insanlar için. Yasak veya gizli değil. Türkiye’deki açılımda biz de varız.” Bunun yanında geçen yıllarda Ruhban Okulu’nun bulunduğu neredeyse bütün tepenin mülkiyeti ise okula devredildi. Zafiris devredilen arazinin etrafını kapatmadıklarını, eski halinde bıraktıklarını söylüyor: “Bir manastır ağaçlarla ne yapabilir; ağaçlar insanlar için...” Bir tarafında konserlerin gerçekleştirildiği manastırın bahçesi içinde yeni düzenlemeler yapılıyor. Bunun için Güney Kıbrıs’taki Pafos Üniversitesi’nin hazırladığı tematik bahçe projesi hayata geçiriliyor. Yüzde 80’i gerçekleştirilen projeyle, İncil’de ama çoğunlukla Bizans dönemindeki kitaplarda adı geçen ağaç ve çiçeklerden “Tematik Bizans Bahçesi” yapılıyor. Zafiris bahçenin Türkiye’de tek belki Kültür Servisi İtalya’da ekonomik kriz nedeniyle yaşanan kaynak eksikliği Roma Uluslararası Film Festivali’ni de vurdu. 1625 Ekim tarihleri arasında yapılacak festivalde bu yıl tasarruf etmek amacıyla jüri olmayacak, ödüller halk oylamasıyla verilecek. BBC Türkçe’nin haberine göre, ABD, Almanya, Fransa, Belçika, Fas, Ar jantin, Brezilya gibi 21 ülkeden 51 filmin yer aldığı festivalde ödül alacak filmleri, biletlerde yazan şifreleri internet sitesine girerek oy verecek olan seyirciler belirleyecek. Yalnızca en iyi ilk film ödülü, bir profesyonel tarafından verilecek. Bu dalda ödül alacak filmi ABD’li yönetmen Jonathan Nossither seçecek. Festivale katılması beklenen konuklar arasında Clive Owen, Kevin Costner, Steven Soderbergh, Richard Gere, David Fincher, Ben Affleck, Wim Wenders ve Jake Gyllenhaal bulunuyor. Jüriyi kriz vurdu CRR konser mevsimini açıyor Kültür Servisi Dünyanın en iyi 10 senfoni orkestrasından biri seçilen, Grammy Ödüllü Budapeşte Festival Orkestrası tam kadrosuyla bir kez daha İstanbul’da, “Yerleşik Orkestrası” olduğu Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun mevsimi açış konserinde müzikseverlerle buluşacak. 7 Ekim Salı akşamı saat 20.00’deki konserde orkestra efsanevi şefleri Ivan Fischer’in yönetiminde Richard Strauss’un “Son Dört Şarkı”sını, Gustav Mahler’in ise “ Bir Gezginin Şarkıları” ile Dördüncü Senfoni’sini seslendirecek. u Müziğin ortak dil olduğunu söyleyen Zafiris’e göre, insanların müzik etrafında kaynaşması daha kolay. Zafiris, kültür etkinliklerinde farklı kültürlerden insanların birbirlerine ne kadar benzediklerini anladıklarını söylüyor: Ruhban Okulu kapalı. Ama eğitim merkezi açık, eğitim var. Bunun yanında kütüphane açık. Dünyanın her yerinden büyük akademisyenler geliyor ve kütüphaneden yararlanıyor.” Zafiris eğitim ve kültürün birbirini tamamladığını, bu etkinlikleri bu yüzden düzenlediklerini, insanların da yavaş yavaş kendileri gibi düşünmeye başladığını belirtiyor. Kütüphanede yaklaşık 200 bin kitap var ve kütüphaneden yararlanabilmek Tematik Bizans Bahçesi Eğitim yurtdışında ‘Akdeniz’in İlahileri’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear