Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 17 EKİM 2014 CUMA 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada ... kadar nefret ettiğinin belgesidir... Yıllarca inşasıyla bizzat ilgilendiği, trilyonlara mal olan ve halka, kamuoyuna başbakanlık binası inşa ediyoruz diye yutturduğu görkemli binanın yerini sırf adından söz etmemek için; yıllardır Atatürk ya da Gazi Orman Çiftliği diye tanınan bölgeyi davetiyelerde Beştepe diye yazdırdı. Dünya lideri ABD başkanlarının en az 150 yıldır kullandıkları Beyaz Saray kıskançlığıyla, kendini dünya lideri sanan bu adamın, demokrasi kültüründen nasibini almayan halkın yıllardır desteğini kendi siyasal ve kişisel amaçlarını gerçekleştirmek için kullanmasının ürünüdür bu bina. HHH Siyasal amacı nedir? Laik Cumhuriyeti, Ortadoğu İslam âleminin lideri, dinci cumhuriyete dönüştürmek! Ya kişisel ihtirası? Siyasete atıldığı sırada bu adamdan mahalle muhtarı bile olmaz diyenlerden intikam almak! Şimdi, benden mahalle muhtarı bile olmaz diyenlere, bak işte başbakan, saftirik yüzde 51 sayesinde bak işte cumhurbaşkanıyım diye övünüyor. Görmemişlere özgü davranışla saray ölçeğinde yaptırdığı binaya yerleşiyor. HHH Deli doktoru diye tanınan Mazhar Osman’la ilgili öyküyü nasıl unutabilir ve şu sıra demokrasilerde, işçilikten devlet başkanlığına çıkan, ama adam gibi adam diye anılanları nasıl anımsamazsınız? Öyküye gelelim: Mazhar Osman’a öğrencisi Prof. Fahrettin Kerim Gökay’ın İstanbul Valisi olduğunu söylemişler. “Olur olur” demiş. Bir süre sonra öğrencisinin milletvekili seçildiğini ve bakan olduğunu müjdelemişler. Yine “Olur olur” demiş. Daha sonra cumhurbaşkanlığına aday gösterildiğini iletmişler. Mazhar Osman Hoca: “Olur, cumhurbaşkanı da olur. Ama bir gün Allah oldum der, işte o zaman bana getirirler” diye Gökay olayına noktayı koymuş! HHH Türkiye’yi babasının çiftliği gibi yönetmeye yukarı çıkınca son vereceğini sananlara, şimdi bu konumunu daha da güçlendirmeye giriştiğini gösteriyor. Peşine takılan, ne der ve isterse parmak kaldıran bir milletvekili grubunu ve onun direktifi doğrultusunda ülkeyi yaşanmaz koşullara sürükleyen amaçlarını bu hükümeti kullanarak gerçekleştiriyor, pekiştiriyor şimdi. RTE’nin yalnız Cumhurbaşbakanlığı’nı değil, başkanlık sistemi amacını baştan beri destekleyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın bir gece yarısı Meclis’e gönderdiği yasal yeni önlemleri içeren paketin... ... Her muhalifi tutuklama, malına el koyma diye özetlenecek yasanın ortalıkta görünmeyen mimarı kim? Adalet Bakanı, Başbakan mı? Hayır! Hiç kuşkunuz olmasın; yukarı çıkınca yürütmeden elini çekmeyen, her konuşmasıyla bu gerçeği kanıtlayan RTE! HHH Tam bir siyaset fırsatçısı... Düne kadar hâlâ da sürdürdüğü iktidarı aleyhine her olayı Pensilvanya’ya bağlayan RTE ve emrindeki hükümet; şimdi Kobani eylemlerini gerekçe yaparak toplumu yine kendi amaçları doğrultusunda uyutuyor. Şu hale bakın, somut delile dayalı şartı kaldırıyor. Polise de yargıçlara da makul şüphe yetkisini vererek demokrasinin temel kurallarından birinin canına okuyorlar! Kobani eylemlerini gerekçe yaparak uydurma bir ad taktığı “Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar” diye bir yasayla, polis, insanları yoldan çevirip arayabilecek. Dinleme, teknik takip yanında gizli soruşturmacı da görevlendirebilecek. Noterlerin polis istedi mi kişilere ait bilgiyi vereceği bu yasa bir polis devletine dönüşmenin kanıtı değildir de nedir?.. Bunlar, sürekli yerdikleri asla bir daha dönülemeyeceğini sürekli vurguladıkları Kenan Evren dönemini aratmayan uygulamalar getiriyor. Ceza yasalarıyla hiç bu kadar oynanmadığını vurgulayan açıklamalar vız geliyor bunlara... RTE, tek adamlığını pekiştirmenin de ötesinde basit, küçük bir diktatör olmanın olanaklarını içeren bu yasayı emrindeki hükümeti kullanarak yaşama geçiriyor. HHH İnsana acı veren tarafı nedir bu girişimlerin? RTE ve emrindeki hükümetin polis devleti yasalarını demokrasiyi korumak, iç huzuru sağlamak için getirdiklerini savunmaları... Lakin RTE, faşist eğilimli başbakan da cumhurbaşkanı olabiliyor... ... Bütün kurallarını sindirmiş, gerçek bir demokrat diyebileceğimiz mümkün değil, bir siyasetçi olamıyor. HABERLER Türkiye, Suriye muhalefetinin yönetim kademesine vatandaşlık verdi Yurttaş ‘kardeşler’ DUYGU GÜVENÇ ANKARA Türkiye, 2012’den bu yana kucak açtığı Suriye muhalefetinin önde gelen 13 ismine, 3 yıldır bekledikleri Türk vatandaşlığını, ABD ile Türkiye arasında operasyon pazarlıkları sürerken verdi. Suriyeli muhaliflerinin 1.5 yılı aşkın süredir Türkiye’den talep ettiği vatandaşlık ve pasaportlar da ellerine ulaştı. Bu isimler arasında Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun (SMDK) geçici hükümet başkanlığına seçilen Ahmet Tuma’nın yanı sıra Samir Nashar, Khaled Alsaleh, George Sabra, Ahmed Ramadan, Faruk Tayfour, Nathir Al Hakim de bulunuyor. Hıristiyan olan George Sabra dışındaki isimlerin ortak özelliğini ise Müslüman Kardeşler’e (İhvan) yakınlıklarıyla tanınmaları oluşturuyor. Türkiye’nin vatandaşlık verdiği 13 isimden tek Hıristiyan olan Sabra, “Biz bunu Türkiye’den 11,5 yıl önce istemiştik. Şimdi geldi” diyerek, 15 gün önce hem vatandaşlık hem de Türk pasaportu aldıklarını Cumhuriyet’e doğruladı. Yeni Türk vatandaşlarının büyük çoğunluğunu İhvancılar yani Müslüman Kardeşler’e yakınlığıyla tanınan isimler oluşturuyor. Sabra, Suriye Ulusal Konseyi (SNC) yönetim kurulunda yer alan 13 isme vatandaşlık verildiğini söyledi. SNC üyelerinin yanı sıra çatı örgüt olan SMDK’den (Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Komisyonu) önde gelen bazı isimlere de vatandaşlık verildi. Sabra, Türkiye vatandaşlığına neden ihtiyaç duyduklarını, “Birçoğumuzun seyahat belgesi yok. Mesela ben 1979’dan bu yana Suriye dışındayım. Ürdün üzerinden çıkmıştım ve Fransa bana yardım etmişti. Birçok arkadaşımızın pasaportlarının da süresi doldu ve başka belgeleri yoktu. Biz de 11,5 yıl önce görüştüğümüzde, Dışişleri Bakanı’ndan bize seyahat belgesi, Türk pasaportu verilmesini istemiştik” sözleriyle açıkladı. u IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyonun Suriye’deki Esad rejimini de hedef almasını isteyen hükümet, Suriye muhalefetinin önde gelen isimlerine vatandaşlık vermeye başladı. Bu kararda, Suriye muhalefeti üzerinde etkin olma çabasının önemli olduğu belirtiliyor. Suriye muhalefetinden birçok isim uzun yıllardır ülke dışında yaşıyor. Türkiye, bu isimlerin bir kısmına geçen yıllar içinde seyahat belgesi sağlarken bir kısmı da Katar’dan aldıkları belgelerle seyahat edebiliyordu. Sabra, IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyonun vizyonunun henüz yeterince net olmadığını ve prosedürlerin de belirlenmediğini belirterek “Koalisyon üyelerinden beklentilerimizi konuşmak için çok erken” dedi. Suriye muhalefetinin geçen zaman içerisinde savaşma kabiliyetini ve askeri gücünü kaybettiği iddialarının anımsatılması üzerine, “Bu yorum şu anki durum için abartılı” diyen Sabra, eğitim sürecine birçok Müslüman ülkenin katılmasını beklediklerini söyledi. Sabra, “Eğitilecek insan sayısı umarım 2 bin olmayacak, çok daha fazla olacak. Elbette Suudi Arabistan, Katar gibi diğer Müslüman ülkelerin de eğitim sürecine katılmasını istiyoruz. Şu anki durum çok daha fazlasını gerektiriyor. Sahadaki durum eğitimin hemen başlamasını gerektiriyor” diye konuştu. Güvenli Bölge önerisinin Suriye muhalefeti tarafından, ihtiyaçların karşılanması için çok daha önce sunulduğunu söyleyen Sabra, “Umarım uluslararası toplum bunu bir an önce gündeme alır” dedi. l Gözaltına alınan akademisyenlerden tepki ‘Rutin talebe’ ‘Çoğunluk Müslümansa ‘ Sabra, Kobani için uluslararası toplumun harekete 3 yıl sonra geçmesine de tepki göstererek, “Bu yıllardır illerimizde olan bir durum; illerimiz teker teker IŞİD’e geçti; o zaman uluslararası toplum ne yaptı. Herkes Esad rejimi ile PYD arasındaki ilişkiyi biliyor. Salih Müslim özerk bir yönetim kurmaya çalıştı ve Suriye rejimi de onu teşvik etti. Dolayısıyla devrimci ve muhalif gruplarla Müslim arasında büyük bir uçurum var. Bu açığı kapatmak kolay değil. İki taraf arasında köprü kurmak hiç kolay değil” dedi. PYD ile köprü kurmak artık çok zor’ IŞİD’e destek doğal sonuç’ jet yanıt SİNAN TARTANOĞLU Bir sosyalist Hıristiyan olan Sabra’ya göre IŞİD ve Esad rejiminin ikisi de ‘eşzamanlı’ tehdit niteliği taşıyor. “Neden Suriyeliler IŞİD’e bu kadar destek verdi? Eğitilecek yeni isimler de IŞİD’e katılır mı?” sorusuna ise Sabra şöyle yanıt verdi: “Çoğunluğu Müslümanların olduğu bir ülkede, bunun olması doğal. Bu 4 yıldır Esad rejiminin uyguladığı şiddetin bir sonucu. Uluslararası toplumun sessizliğinin sonucunda Suriyeliler aşırı gruplara katıldı, rejimin şiddetine karşı reaksiyon olarak. Bu kompleks sonuçlar bizim tercihimiz değildi, uluslararası toplumun gözü önünde oldu.” ANKARA Kobani protestoları sırasında Ankara Üniversitesi Cebeci yerleşkesi, Rektör Prof. Dr. Erkan İbiş’in talebi üzerine polis baskınına uğramış, aralarında akademisyenlerin de bulunduğu 20 üniversiteli yaka paça gözaltına alınmıştı. Rektör İbiş ise “Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen yazı rutin tedbir yazısıdır, yazının içerisinde müdahale talebi yoktur” savunmasını yapmıştı. Aralarında, olaylar sırasında gözaltına alınan öğretim elemanlarının da bulunduğu EğitimSen Ankara 5 No’lu Üniversiteler Şubesi, İbiş’in, “müdahale yetkisi değil, rutin tedbir talebi” yönündeki açıklamasına yanıt verdi. Hocalar açıklamalarında, “İbiş’in imzasıyla fakslanan izin belgesinin saati 14:20 olup polis saldırısı hemen 20 dakika sonra gerçekleşmiştir. Rutin bir yazıdaki bu ‘aciliyet’ ve rutin yazının Emniyet’teki soruşturma dosyasında nasıl ve neden yer aldığı açıklanmalıdır” ifadelerini kullandı. Akademisyenler, İbiş’in, “müdahale talep edilmedi” ifadelerine karşı da “Cebeci Kampusu içerisinde yaşanan saldırı, akademisyenlerin ve öğrencilerin darp edilerek yerlerde sürüklenerek gözaltına alınması karşısında rektörlük ne yapmıştır? ‘İzinsiz’ giren polis ekipleri, amirleri, Ankara Valisi ve İçişleri Bakanı hakkında hukuki süreci başlatmış mıdır?” sorusunu yöneltti. Akademisyenler, rektör tarafından hedef gösterildiklerini belirtti. l YÖK Başkanı: Bana üç dönemlik dekanla gelmeyin Nutuk’un 87. yaşını kutladılar l Türkiye Liseliler Birliği (TLB) birçok ilde Nutuk’un 87. yaşını kutladı. Lise öğrencileri sınıflarındaki tahtalara “Ulusun bağımsızlığını yine ulusun kararı ve direnişi kurtaracaktır”, “Ulusal sınırlar içinde bulunan yurt parçaları bir bütündür, birbirinden ayrılamaz!”, “Efendiler ve ey millet iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar ülkesi olamaz!” gibi Nutuk’tan cümleler yazdı ve sosyal medyada paylaştı. 87. yılında Nutuk’un ilk günkü önemini hâlâ taşıdığını vurgulayan TLB’liler geçmişin birikimiyle aydınlık yarınlar için mücadele edeceklerini vurguladılar. Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışından 1927 yılına kadarki süreci özetlediği Nutuk’u 15 Ekim 20 Ekim 1927 tarihleri arasında TBMM’de okudu. Müdahale gibi uyarı SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Türkiye genelindeki üniversitelerin fakülteleri yaklaşık 2 bin 500 dekan için seçime giderken YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya’dan seçimlere müdahale gibi uyarı geldi. Çetinkaya’nın zaman zaman bir araya geldiği rektörlere, dekanlıkta görev ve yeniden seçilmeye ilişkin bir sınırlama olmamasına karşın, “Bana 3. dönemlik dekanla gelmeyin” uyarısında bulunduğu öğrenildi. Yükseköğretim Yasası’na göre, üniversite rektörleri, fakültedeki 3 profesörün ismini dekan adayı olarak YÖK’e bildirecek. Dekan adaylarının belirlenmesi üniversite rektörüne bağlı olsa da, birçok üniversitede dekan adayları fakültelerde düzenlenen seçimlerle belirleniyor. Akademi’de HSYK için sürpriz yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin kontrolünde olan Adalet Akademisi’nden Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) yapılan üye seçiminde de hükümetin istediği oldu. HSYK asıl üyeliğine Ömer Kerkez, yedek üyeliğine ise Rifat İnanç seçildi.Türkiye Adalet Akademisi Olağanüstü Genel Kurulu’nda yapılan ve 29 üyenin oy kullandığı oylamada, Hukuk İşleri Genel Müdürü Kerkez 24 oy aldı. Akademi Başkan Yardımcısı İnanç’a ise 12 oy çıktı. Üyelerden Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Türkiye Barolar Birliği Temsilcisi Zafer Köken, Genel Kurul’a katılmadı ve oy kullanmadı. Öte yandan Bozdağ, Genel Kurul öncesinde Akademi’ye geldi. Bozdağ, bir süre sonra Akademi’den ayrıldı. Etek yasağı mı? MEHMET EMİN BERBER MARMARİS EğitimSen Marmaris Temsilcisi Altan Kumbasar, ilçedeki ilköğretim okullarının 9 ile 10. sınıflarında okuyan kız öğrenciler için etek ve pantolonun seçmeli hale getirildiğini belirterek “Duyumlarımıza göre daha şimdiden Halıcı Ahmet Urkay ve Nurettin Gencalioğlu okullarında okul yönetimi 29 Ekim’den sonra kız öğrencilerin okula sadece pantolonla gelmelerini istemiş. Çocukların eteği üzerinden politika yapılmasını doğru bulmuyoruz” dedi. Alınan kararın bir pantolon ve etek seçmesinden çok, öğrencilerin etek giymesini yasaklama amacını taşıdığını vurgulayan Kumbasar, şunları söyledi: “Duyumlarımıza göre daha şimdiden Halıcı Ahmet Urkay ve Nurettin Gencalioğlu okullarında okul yönetimleri, 29 Ekim’den sonra kız öğrencilerin okula pantolonla gelmelerini istemiştir. Söylenilen şeyler yönetmeliğe aykırıdır. Valilik dahil hiçbir kurumun, öğretim yılı başında belirlenen öğrenci kıyafetini değiştirme yetkisi yok. Çocukların eteği üzerinden politika yapılmasını doğru bulmuyoruz. Cinsel çağrışımlar yaparak, öğrenci üzerinden bu tartışmalara girmenin sakıncalı olduğu görüşündeyiz. Öncelikle bu konuda referandum yapılır, referandum da hangi giysi tipi çoğunlukla kabul edilirse, öğrenciler o giysi ile okula gelebilir.” İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı’nın imam hatip okullarının yöneticileriyle yaptığı bir toplantıda, “Komünist ve ateist öğretmenlerin defterini düreceğiz” dediğini bildirdi. Aynı toplantıda İzmirlilerin aklının uyuştuğunu da söyleyen Bardakçı’nın görevden alınıp alınmayacağını, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya sordu. Moroğlu, 20 Ağustos 2014 tarihinde Konak Hasan Sağlam Öğretmenevi’nde yapılan toplantıda Bardakçı’nın, imam hatip okullarının yöneticilerine, “İmam hatip liseleri ile ortaokulları ahlakın ve dinin simgesidir. Biz İzmir’de insanlara imam hatip kültürünü yerleştirememişiz” diye seslendiğini belirtti. Ayrıca bazı komünist öğretmenlerin öğrencilere Darwin teorisini öğreterek onların beyinlerini yıkadığını öne süren Bardakçı’nın, şu ifadeleri kullandığını da öne sürdü: “Okullarınızda böyle yapanlar varsa, odanıza çekin kollarınızı sıvayın, baktınız olmadı önce siz sonra ben ifadesini alacağım. Gerekirse bunların resen tayinlerini çıkartırım. Ben Konyalıyım. Konya’da imam hatip açılmasına bu kadar gönül vermezdim. Ama İzmir’de bu şart, dürüstlük, namusluluk imam hatiplerde var. İzmir’de kanaat önderi sorunu var. İzmirlilerin aklı uyuşmuş, dumura uğramış.” ‘Okul yönetimi pantolonla okula gelin dedi’ l Bıçaklı kardeşlere 30 yıl, protestoculara 60 yıl istemi ‘Komünist ve ateist öğretmenlerin defterini düreceğiz’ Susacak mısın İstanbul Haber Servisi Kadıköy’de geçen mart ayında Berkin Elvan’ı anma etkinliğinden dönerken metroda marş söyleyip slogan atan gruba, “Tek din tek devlet” sloganıyla gaz tabancası ve bıçak çekerek “Sesini çıkaranı doğrarım, susacak mısınız yoksa deşeyim mi” diye tehdit eden Sedat Reyhanoğlu’na 20 yıl, kardeşi Serkan Reyhanoğlu’na da 10 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Silahlı ve bıçaklı kardeşlere toplam 30 yıl hapis istenirken 6 protestocuya da 2 kardeşi yaraladıkları gerekçesi ile toplam 60 yıl hapis cezası istendi. Savcılık, olayda gaz tabancası çekip gruptakileri tehdit ettiği iddiasıyla Sedat Reyhanoğlu hakkında 8 yıldan 20 yıla kadar, bıçak çektiği belirtilen Serkan Reyhanoğlu hakkında da 4 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Çıkan kavga sırasında Reyhanoğlu kardeşleri darp ettiği belirtilen protestocu 6 kişi hakkında ise 4 yıldan 10’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. deşeyim mi? n İstanbul Haber Servisi İstanbul Valiliği, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde yapılacak olan “Kedi Yolları” çalışması nedeniyle sürücüleri uyardı. Valilik açıklamasında 17 Ekim15 Aralık tarihleri arasında AsyaAvrupa yönü sağ şeritte, 16 Aralık30 Ocak 2015 tarihleri arasında da AvrupaAsya yönü sağ şeritte yapılacak çalışmalar nedeniyle her iki yönde (Hem AsyaAvrupa Kuzey yönünde, hem de AvrupaAsya Güney yönünde) sağ şeritlerin akşam 22.0006.00 saatleri arasında trafiğe kapatılacağı belirtildi. 2. Köprü’de bakım başlıyor