26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET [email protected] 16 EKİM 2014 PERŞEMBE 16 KÜLTÜR ZUHAL AYTOLUN ‘Türkiye’de baskı ortamı var’ İş ve aşk Alain de Botton, ‘Hayat Okulu’nu İstanbul’da da hayata geçiriyor Peki, genellikle insanlar neyi kendine dert ediyor? Talepler ne yönde? Botton, iş ve aşkın insanların iki önemli sorunu olarak karşımıu Yazar Alain de Botton, İstanbul’da açılan za çıktığını söylüyor. İşyerindeki sorunlar, kendini doğru Hayat Okulu’nda ders içeriklerinin yerel yerde hissetmeme, kendini ifadinamiklere bağlı olarak yapılandırıldığını de edememe, sağlıklı ilişki kusöylüyor: ‘Türkiye’de bir baskı ortamı ramama gibi konuların modern var. Gündem her gün değişiyor. Sıkılmak dünyada başı çektiğini belirtiyor. Her kültürde farklı olsa da zor ama mutsuz olmak mümkün. Çünkü “Bu iki konuda bir ortaklık Türkiye’de büyük bir mücadele yaşanıyor.’ söz konusu” diyor. Türkiye’de okul açma fikrine ise başlarda mesafeli yaklaşmış Botton. Kültürel farklar, uzaklık ve nasıl olabileceğine dair sorgulamaların ardından yerel dinamiklerin bu okulu besleyeceğine karar vermiş. Bazı ders içeriklerinde farklılık da söz konusu elbette. “Türkiye’de bir baskı ortamı olduğunu gözlemliyorum. İnsanlar bu baskının altında zorluk yaşıyor” diyor. Öte yandan Türkiye’de ve Türkiye sınırında yaşananları, savaşı ve ölümleri hatırlatıyoruz. Sorumuz şu: “Bu coğrafyada yaşananlar karşısında büyük bir mutsuzluk, umutsuzluk, gerginlik ve tedirginlik var. Bu süreci yönetmek kolay mı?” Anlatıyor Botton: “Türkiye’de çok fazla mücadele var. Diğer yandan da büyük bir enerji. Biz, nasıl sakin kalabiliriz diye bir ders veriyoruz okulda. Çünkü sakin kalmak zordur. oru sormak ve Türkiye’de gündem hızla değişidüşünmek yor. Belirsizlikler var. Ancak geBotton, kitaplarında anlattıklarını riye bakmak değil, ileriye bakdaha fazla kişiyle, karşılıklı iletişim mak en sağlıklısı”. le paylaşmak için bu okulu kurma“Türkiye’de ‘seni anlıyorum’ diya karar verdiğini söylüyor. Ağırlıkyen politikacıya ihtiyaç var” diyen lı konu başlıkları ise felsefe, sosyoBotton, politik zeminde aynı görüşte loji ve gündelik hayata yansımaları. olmayan kişileri düşmanlaştırmanın Herhangi bir yaş aralığı ya da politik ciddi bir sıkıntı olduğunu belirtiyor. Alain de Botton’un 2008 yılında Londra’da hayata geçirdiği The School of Life (Hayat Okulu), Melbourn, Paris, Amsterdam ve Belgrad’ın ardından İstanbul’da, Bilgi Üniversitesi santralistanbul’da açıldı. “Adında okul geçiyor, bildiğiniz hiçbir okula benzemiyor” sloganıyla tanıtımı yapılan okulda, “Potansiyelimizi nasıl gerçekleştirebiliriz?”, “Nasıl fark yaratabiliriz?”, “Sakin kalmayı nasıl başarırız?” gibi başlıklarda edebiyata, psikanalize ve görsel sanatların sunduğu yaklaşımlara dokunarak gerçekleşecek dersler. Bu fikri hayata geçiren yazar Alain de Botton anlatıyor... görüş gözetilmiyor. Her yaştan, ilgili herkese açık olduğunu söylüyor. “Hayat okulda öğrenilmez” klişesini hatırlatıyoruz Botton’a. Yanıtlıyor: “Gündelik hayatımıza temas eden konuları dillendiriyoruz. Evet, bazı şeyler okulda öğrenilmez. Ancak biz birlikteliğe önem veriyoruz. Biri ders anlatıyor, diğerleri dinliyor şeklinde bir tekniğimiz yok. Karşılıklı iletişim, soru sormak, üzerine düşünmek ve cevapları aramak yönünde bir üsluba sahibiz”. Bakanlığın Genel Müdür Mustafa Kurt’u arayarak, İstanbul DT yapımı iki oyunu, “Güneş Batarken Bile Büyük” (üstte) ve “Geçtim Ama Tiyatrodan” (sağda) adlı oyunların repertuvardan kaldırılmasını istediği kaydedildi. Büyük Birader’in gözü üstünde SELDA GÜNEYSU Kültür Bakanlığı, Devlet Tiyatroları’nı provaları ve oyuncularına kadar denetliyor S IŞİD’e katılan Hıristiyanlar “Aşırı uçtaki gruplara katılan insanlar bir anlam arıyor. Konular, bu gruplarda siyah ve beyaz olarak ayrılıyor. Terörist bir gruba mensup olduğunuzda, size neyin iyi olduğu, neyin kötü olduğu söyleniyor ve siz sorgulamıyorsunuz. Dünyada artan opsiyonlarda kafası karışan bireyler için de buna inanmak ve bu anlamı bulmak daha kolay geliyor. Modern toplumlar, insanlardan farklı boyutlarda çok şey istiyor ve bekliyor. Teröristleri anlamak ve affetmek istemiyorum. Ama yine de Londra’dan birçok insan terör örgütüne katılıyorsa, bunun altında yatan nedenler araştırılmalıdır.” ANKARA Genel Müdür Mustafa Kurt’un beklenmedik istifasının ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Devlet Tiyatroları’na (DT) uyguladığı sansürün boyutlarının da doruğa ulaştığı öğrenildi. DT ve Devlet Opera ve Balesi (DOB) genel müdürlüklerinden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Sefer Yılmaz’ın, “Provalarda neler oluyor? Oyunlardaki replikler nedir? Oyuncular provalarda nasıl davranıyor? Bu replikler prova aşamasında nasıl, oyunda nasıl olacak?” sorularına yanıt aramak için henüz prova aşamasında olan oyunların kayıt altına alınmasını ve CD’sinin bakanlığa iletilmesini istediği dile getirildi. Bakanlığın, Müsteşar Prof. Haluk Dursun’un bilgisi dahilinde, 201415 sanat sezonu repertuvarı hazırlanırken önce sahnelenecek oyunların metnini, sonra hangi oyunda hangi oyuncuların yer aldığının bilgisi ile oyunlarda görevlendirilecek figüranların listesini istediği de kaydedildi. Devlete bağlı sanat kurumlarını ortadan kaldıran Türkiye Sanat Kurulu (TÜSAK) Yasa Tasarısı taslağı çalışmaları gündeme geldikten sonra Başbakanlık, 2012 yılında, dönemin genel müdürü Lemi Bilgin’den DT’nin 10 yıllık repertuvarının kayıtlarını istemiş ve “Neden repertuvarda Nâzım Hikmet oyunları var, Necip Fazıl oyunları yok” diye sormuştu. TÜSAK tartışmalarının ardından da Bilgin, 31 Mayıs 2013’te, gazetelere “Perde ancak böyle kapatılır” diye yazılı ilan vermişti. Kültür ve Turizm BaBir çocuk daha okusun diye... kanlığı, ilanın yayımlandığı günün akşam di. Müsteşar Prof. Haluk Dursun’un bilsaatlerinde Bilgin’i apar topar görevden gisi dahilinde, DT ve DOB genel müalmış ve yerine vekâleten Mustafa Kurt’u dürlüklerinden sorumlu Müsteşar Yaratamıştı. dımcısı Sefer Yılmaz, DT’yi arayarak, Kurt da önceki gün akşam sürpriz bir sezon içinde sahnelenecek oyunların şekilde bakanlığa istifa dilekçesi verprovalarından 15’er dakikalık kayıtlar di. Kurt’un istifa dilekçealınmasını ve bu kayıtların si vermesinin nedenlerinCD’lerinin de kendilerine den birinin, önceki gün u Kültür Bakanlığı’nın, ulaştırılmasını talep etti. Bu noktada da DT Genel akşam prömiyeri gerçekDT’nin sadece Müdürü Mustafa Kurt’un leştirilen İstanbul DT yarepertuvarını değil, müdahale ettiği ve prova pımı, Kâzım Akşar’ın görüntülerini bakanlığa sunyazıp yönettiği “Güoyunların provalarını mak istemediği kaydedildi. neş Batarken Bile Büve hangi oyuncunun yük” adlı oyunla, Yeton römiyer öncesi hangi oyunda rol Neziray’ın yazdığı, Ali CD de gönderildi Atilla Şendil’in yönettiği aldığına kadar A’dan “Geçtim Ama TiyatroTüm bunların yanı sıZ’ye her şeyi denetlediği dan” adlı oyunların içinra bir süre sonra da baöğrenildi... de “argo” sözcükler geçkanlık, yine DT’den hangi tiği gerekçesiyle bakanlıoyunlarda hangi oyunculağın repertuvardan kaldırrın görev alacağının listemak istemesi olduğu ortaya çıkmıştı. si ile bu oyunlarda görevlendirilen figüran oyuncuların listesini istedi. Söz nce ‘metin’ sonra ‘prova’ konusu listeler de bakanlığa sunuldu. Cumhuriyet’in edindiği bilgiye göBakanlığa son kez de prömiyer öncesi re, DT’ye uygulanan baskı bunlarla sıoyunların genel provalarından çekilen nırlı değil. Bakanlık, 20142015 sagörüntüler iletildi. nat sezonu hazırlanırken DT Genel Müdürlüğü’ne kurumun tüm bölgeleki oyun bardağı taşırdı rinde hangi tür oyunların sahneleneceBakanlığın tüm bunlardan sonra Geğini sordu ve söz konusu oyunların me nel Müdür Mustafa Kurt’u arayarak, İstinlerini (oyun teksti) istedi. Genel mütanbul DT yapımı iki oyunu, “Güneş dürlük, tüm bölge oyunlarının bilgileri Batarken Bile Büyük” ve “Geçtim ni bakanlığa geçti. Ama Tiyatrodan” adlı oyunların reBakanlıkta oluşturulan bir kurul, söz pertuvardan kaldırılmasını istediği kaykonusu oyunları tek tek okudu; badedildi. Bu durumun da Kurt için “barzı oyunlardaki “müstehcen bulduğu” dağı taşıran son damla” olduğu, bu isargo sözcüklerin kaldırılmasını istedi. tek üzerine de Kurt’un önceki gün apar Oyunlardan bu sözcükler temizlendi. topar istifa dilekçesini verdiği belirtildi. Ancak bakanlık bununla da yetinme Fotoğraf: VEDAT ARIK P Ö İ BAŞSAĞLIĞI Onur Vakfı Başkanı, Yaşam Ağacı Derneği üyesi arkadaşımız, yoldaşımız Ahmet Cihan ile Saba Okaygün’ün oğlu T.C. İSTANBUL ANADOLU 3. İCRA VE İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN BASİT TASFİYEDE ALACAKLILARA DAVET İLANI DOSYA NO: 2013/16 İFLAS Müflisin adı, Soyadı ve Yerleşim Yerindeki Adresi: Atlas İlaç Sanayi Pazarlama Tic. AŞ.Yukarı Dudullu Mah. Akıncı Sok. No: 14 Kat: 2 Ümraniye/İstanbul Yukarıda adı yazılı müflisin, iflas dairesince defteri tutulan mallarının bedellerinin tasfiye giderlerini koruyamayacağı anlaşıldığından basit tasfiye usulünün uygulanması kararlaştırılmıştır. Bu sebeple alacaklıların bu ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde alacaklarını ve iddialarını bildirmeleri, bu müddet içinde alacaklılardan birinin giderleri (7.500,00TL) peşin vermek sureti ile tasfiyenin adi tasfiye şeklinde yapılmasını isteyebileceği İcra ve İflas Kanunu’nun 218’inci Maddesi gereğince ilan olunur. 08.10.2014 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 63729) TAYLAN CİHAN’ın vefatı dolayısıyla ailesine başsağlığı dileriz. 21. YÜZYIL EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (YEKÜV) Telefon: 0212.274 15 02 0212. 213 74 02 Fax: 0212.275 52 44 www.yekuv.org [email protected] Vakıflar Bankası: Osmanbey Şubesi 00158007287986476 ONUR VAKFI, YAŞAM AĞACI DERNEĞİ Cenaze töreni: 16 Ekim 2014 Perşembe günü, saat: 12.00’da Erikli Baba CemeviZeytinburnu Ehliyetimi ve nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. İlhan Karslıoğlu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear