25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 OCAK 2014 PERŞEMBE 8 GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK uzanan süreçte yeni bir Türkiye inşa ettiğiyle övünüp duruyor... Artık ne askeri vesayet, ne tek adam diktası geri gelmeyecek biçimde gitmiş, geride kalmış. Yepyeni, halkın fazla demokrasiden sıkıldığı, hatta gelişen, büyüyen ülkenin yolsuzluk ve rüşvetten arındırdığı bir “Yeni Türkiye!” Halkımız geçen yılın haziran ayında Gezi eylemleriyle daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi diye bayrak açtı ve yıl sonunda fazla bağımsızlıktan bunalan savcılar üç bakanın oğullarıyla ilgili yolsuzluk ve rüşvet soruşturması başlattı. Başbakan, üç bakanını istifaya çağırdı. Ama nedense Çevre Bakanı Bayraktar’ın “Yapılan işlerde yolsuzluk varsa pek çoğunun emrini Başbakan verdi. Onun da istifa etmesi gerekir” diyen açıklamasının üzerine giden olmadı... Başbakan, yolsuzluk ve rüşvet iddialarını, başarıdan başarıya koşan AKP iktidarını sabote etmeyi amaçlayan dışarının tezgâhladığını ve içeride taşeronları olan suikast girişimi diye savundu. HHH Peki, ama Halk Bankası Genel Müdürü’nün evindeki ayakkabı kutuları içinde bulunan 4.5 milyon dolar? Ha onlar mı? Vallahi billahi genç banka müdürünün hatası. Bankanın uluslararası itibarını sarsmaya yönelik!.. Masum yanlışlık. Bir imam hatip okuluna yapılacak yardımdı dolarcıklar! HHH Bir de yeni bir kavram icat etti. Paralel devlet ve paralel devleti oluşturmaya çalışan devlet içine sızan çeteler! Pekâlâ ama çetenin bir başı bir de örgütü olur. Söylemiyor. Fakat bütün açıklamaları dönüp dolaşıyor, cemaate bağlıyor çeteyi… Şimdi beklenen nedir hükümetten? Mademki çetenin ve üyelerinin kimliğini saptadın, hatta liderini dolaylı söylemlerle suçluyorsun. Şayet çete, cemaat ise hukuk devletinde hükümetin izleyeceği tek yol ve yöntem; hemen hepsini derdest edip derhal yargıya teslim etmek olması gerekmez mi? Yok hayır! Hükümet, dışarının taşeronu saydığı poliste ve yargıda cemaate yakın saptadığı kişileri, yolsuzluk ve rüşvet olaylarını hükümeti yıpratmak ya da düşürme planlarına katılanlar varsa hepsini yargıya vereceği yerde... ... Danıştay’a giderek yürütmeyi durdurma kararı almalarını önlemek için yüzlerce polisi başka görevlere gönderiyor. HHH Ya dün 12 Eylül referandumuyla yargıyı bağımsızlığa kavuşturduğunu söyleyerek övündüğü HSYK’nin soruşturma yapan savcılara müdahaleye karşı çıkan kararından sonra alelacele görevlerini kısıtlayan, yetkilerini doğrudan Adalet Bakanı’na bağlayan yeni bir yasal düzenlemeye girişmesine ne demeli? RTE döneminde yaşıyoruz, bu gelişmeyi de olağan işlerinden biri deyip geçiştirecek miyiz? Hayır ama RTE, Meclis’teki AKP vekil çoğunluğunun ne yaparsa yapsın helal diye onaylayacağını bilerek dün söylediklerinin, yaptıklarının bugün tam aksini yapmaya devam ediyor. HSYK yasası ile bu alışkanlığın devam edeceğini yadsıyabilir miyiz? HHH Japonya’da liderliğinin 2023’lere kadar süreceği umudunun ne kadar gerçekçi olduğu soruluyor. Vekil arkadaşları gibi kendisinin de tüzük gereği üç dönem milletvekili olduğu için yeniden aday olmayacağını söylüyor ve... “... Hizmet etmek için mutlaka vekil olmak şart değil” diyor. Başka olanaklarla örneğin konferanslar vererek hizmete devam edilebileceğini söylüyor. Ama bu kez cumhurbaşkanlığının suya düşmesi ve yeniden vekil seçilip başbakan olamayacağı olasılığı gerçekleşirse ne yapabileceğinin ipuçlarını veriyor... Evet, cumhurbaşkanı olamaz... Vekil de olamayacağı için başbakanda... Ama vatana ve millette hizmetten RTE’yi alıkoymak olanaklı mı? HHH AKP Genel Başkanı kalmasına engel yok! Parti genel başkanı olarak yine partinin, tabii RTE’nin uygun göreceği başbakanla genel merkezden hizmete devam! Olmaz olmaz demeyin. RTE ile olur, olur! Dershaneler direniyor 3690 dershaneden 1502’si MEB’in dönüşüm anketini doldurmadı FİGEN ATALAY SİNAN TARTANOĞLU GÜNDEM n Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), dershaneleri özel okula dönüştürerek kapatma sürecinde, altyapı ve personel bilgilerini düzenlemek için hazırladığı Dershane Bilgi Anket Formu’nun, 3 bin 690 dershaneden 1502’si tarafından doldurulmadığı ortaya çıktı. Bazı dershanelerin ise “Hangi kuruma dönüşmek istersiniz” sorusuna “Hiçbiri” yanıtını verdiği öğrenildi. MEB, kapatılma sürecinde dershanelerin altyapı ve personel bilgilerini toplamak için anket hazırlamıştı. Dershane yönetecileri ile birlikte doldurulması gereken anketlerde, derslik sayısı gibi fiziki bilgilerin yanı sıra, kaç öğretmenin görev yaptığı, öğretmenlerin pedagojik formasyonlarının olup olmadığı gibi bilgiler sorulmuştu. Her dershane 2 eğitim denetmeni tarafından ziyaret edilecek, altyapı bilgilerinin yanında hangi eğitim kurumuna dönüşmek istedikleri de sorulacaktı. Sorulması istenen sorular arasında, dershane binasında “kütüphane, spor, laboratuvar” alanı olup olmadığına ilişkin soruların da bulunması dikkat çekmişti. ilkokul, Anadolu lisesi, meslek lisesi, açık lise, etüt eğitim merkezi, uzaktan öğretim yapan kurum, mesleki eğitim merkezi” şeklinde sıralanmıştı. Bu soru hem dershane yöneticisine hem de anketi dolduracak eğitim denetmenine yöneltildi. Yani dershane yöneticisinin belirteceği tercih yeterli görülmemişti. Dershane yöneticisine, dönüşüm için gerekli gördüğü teşvikler de “Arsa tahsisi, öğrenci başına eğitim öğretim desteği, gelir vergisi stopaj desteği, düşük maaliyetli kredi, sigorta prim desteği, KDV istisnası, bina inşası, donatım gibi yatırım maaliyetine destek” şeklinde sıralanmıştı. Anket işleminin 27 Aralık’ta sonlanması gerekiyordu. Nazmi Arıkan: İşimizi yapmak istiyoruz Fen Bilimleri Dershanesi kurucusu Nazmi Arıkan, “Hiçbiri seçeneğini işaretledik. Çünkü işimizi yapmak istiyoruz. Bundan doğal bir şey olamaz. Durumumuz uygunsa dönüşürüz. Durumu okul olmaya en uygun binaların bile altında marketler var!” dedi. Yürürlükteki yasaya göre, okula dönüşmeye uygun dershane bina sayısının 100’ü geçmediğini hatırlatan Arıkan, “Mevcut standartlar yönetmeliğini değiştirirseniz, özel okullar yönetmeliğinde değişiklik yaparsanız bu kurumlar okula dönüşebilir” diye konuştu. Dershane çevrelerinde hükümetle dershaneler arasında “barış” beklentisinin yüksek olduğu da söylentiler arasında. Bir eğitimciye göre, devletin kurumları arasında anlaşma olursa, hükümetle dershaneler arasında da anlaşma olur. Arsadan binaya destek ‘Dönüşüm 2015’te’ Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dün eğitim kampuslarına ilişkin Ulusal Mimari Proje Yarışması’nda gazetecilerin dönüşüm sürecine ilişkin sorularına, “Görüşler değerlendirildikten sonra taslak çalışmamızı nihayetlendirip Bakanlar Kurulu’na sunacağız. Takvim daha önceden öngördüğümüz biçimde aksamadan sürüyor. Gün söyleyemem ama bir hafta, 10 gün içinde bunların hepsini derleyip toplayıp netleştirmiş oluruz” diye konuştu. Dershanelerin kaçının özel okula dönüşebileceğinin sorulması üzerine Avcı, daha önceki envanter çalışmasındaki ilk bulguların en fazla yüzde 20’nin yani 5’te birinin özel okula dönüşebilir nitelikte olduğunu gösterdiğini, son çalışmalarında da benzer sonuçlar elde ettiklerini belirtti. Dershanelerin dönüşememesi halinde 2015’te de açık lise olarak faaliyet gösterip gösteremeyeceklerine ilişkin soruyu da Avcı, “Zaten 2015 Eylülü’nden itibaren dönüşmeye başlayacaklar. 20142015 eğitim öğretim yılında dönüşebilenlere farklı teşvikler uygulanacak” diye yanıtladı. enetmenle bile doldurmadılar Ancak 3 bin 690 dershaneden 1502’sinin anketleri doldurmadığı öğrenildi. Formların doldurulmama oranının, il ve ilçe milli eğitim denetmenlerinin yanında doldurulması zorunluluğuna karşın bu kadar yüksek olması dikkat çekti. Dönüşümden sorumlu bakanlık birimi olan Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, Dershane Bilgi Formu girişlerini tekrar açmak zorunda kaldı. Bilgi girişini yapmayanlar arasında cemaate yakın oldukları ile bilinen dershanelerin de bulunması dikkat çekti. D naokulu da var yurt da Dershanelere sunulan dönüşüm seçenekleri ise “Anaokulu, ortaokul, fen lisesi, sağlık meslek lisesi, hizmetiçi eğitim merkezi, çeşitli kurs, özel öğrenci yurdu, A ‘Bu haksızlık artık yeter’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, İzmir’de Gezi olayları sonrasında tutuklananların yakınlarıyla birlikte TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Çam, “Yalnızca demokratik haklarını kullandılar. Ancak uzun süredir tutuklular. Bu nedenle bu gençler, işlerini kaybetti ve eğitimlerini sürdüremedi” dedi. Tutukluların yakınları ise bu haksızlığın giderilmesini ve tutuklu gençlerin özgürlüklerine kavuşmasını istedi. Gözünü kaybeden pek çok isim meclis üyeliğine aday gösterilecek ‘Gezi’ CHP listelerinde AYŞE SAYIN ANKARA Yerel seçimlerde belediye meclislerinde genç, kadın ve “engelli” kotası uygulama kararı alan CHP yönetimi, Gezi protestoları sırasında gözünü kaybedenleri belediye meclis listelerine koyma kararı aldı. Yoksul ve mağdur kesimlere de listelerinde yer vermek isteyen CHP’nin kâğıt toplayanların örgütü olan Geri Dönüşüm İşçileri Derneği Başkanı Ali Mendillioğlu’nu da Meclis üyesi listesine alarak sürpriz yapacak. CHP, 16 Ocak’taki PM toplantısında aralarında Adana, Uşak gibi “sorunlu” yerlerinde bulunduğu yerlerde belediye başkan adaylarını onaya sunacak. Parti yönetimi, Ankara’da Çankaya, İstanbul’da CHP’de olan büyük ilçelerdeki adayını açıklamayı ise Şubat ayı başındaki PM’ye bırakacak. CHP, belediye Meclis listelerinde ise ilginç isimlere yer verecek. Bu kapsamda Gezi sürecindeki eylemlerde polisin orantısız müdahalesi nedeniyle gözünü yitiren 12 kişi, aday gösterilecek. CHP yönetimi, bu isimleri kabul etmeleri halinde listelerine koyacak. Sözkonusu 12 isim şöyle: Erdal Sarıkaya: Kardeşini almak için Taksim’e gelmişti. Gaz fişeği isabet etmesi sonucu gözünü kaybetti. Hülya Aslan (23): 11 Haziran’da Gezi Parkı’na girmek isterken gözünü kaybetti. Uğur Yıldırım (26) 16 Haziran’da İstanbul Osmanbey’de polis müdahalesi sonucu gözünü kaybetti. Murat Can Top (19): Gaz fişeğiyle gözünü kaybetti. Burak Ünveren (31): Öğretim Görevlisi. Gaz fişeğinden dolayı gözünü kaybetti. Volkan Kesanbilici (38): Esnaf, 31 Mayıs’ta Taksim’de plastik merminin isabet etmesiyle gözünü kaybetti. Çağdaş Küçükbattal: 31 Mayıs’ta İstanbul’da gaz fişeğiyle gözünü kaybetti. Selim Polat (25): Öğrenci. İstanbul’da gaz fişeğiyle gözünü kaybetti. Okan Özçelik: İstanbul’daki eylemlerde gözünü kaybetti. Hakan Barış Yaman: Servis şoförü. 3 Haziran’da İstanbul Sancaktepe’de polis “eylemci” zannederek, öldüresiye dövdü, bir gözünü kaybetti. Orhan Şahin: Sarıgazi’deki polis müdahalesindi iki gözünü de kaybetti. Sepehr Sarp Vahabi: Öğrenci. İstanbul’da plastik mermi 1 gözünü aldı. için trene bindiğimde 3 saatlik yol bitmek bilmedi. Kampa yarım saat kala başımı sık sık dışarı uzatıp gözlerimle yol almaya çalıştım. İçimdeki duygu şuydu: Bir an önce toplama kampına varırsam, insan yakma fırınlarını söndüreceğim, belki pek çok insanın kurtulmasını sağlayacağım. Geç kaldığım her dakika orada yardım bekleyen insanlara ulaşamama suçu işliyorum. Benzer duyguları dünyanın öteki coğrafyalarına yaptığım gezilerde de hissettim. Yemen’e giderken... Sanki dönmeyenler, önce benim onlara ulaşmamı bekliyorlardı, gidip selamlarsam geri döneceklerdi. ABD’nin sınır kenti Laredo’dan Mexico City’e gürültülü bir otobüsle giderken... Sanki Zapata ve arkadaşları ben geciktiğim için işi yarım bırakmışlardı. Irak’ın Kerbela şehrine eski model bir araçla ulaşmaya çalışırken... Sanki ben zamanında gitmediğim için iç savaş kurbanları seslerini yeterince duyuramamışlardı. HHH İşte 9 Aralık günü Sincan Cezaevi’nden çıkarken bu duygularla özgürlüğe koştum... Aile hasretimin yanında mücadele hasretim vardı. Aileme kavuştum gerisi beni ilgilendirmez, diyemezdim... Ben mücadele adamıyım, ailemi ikinci plana atmalıyım, diyemezdim... İkisi de gerçeğimdi. Özgürlükle birlikte her ikisine de koşmalıydım. Birinci ay bu koşturma ile geçti. Oğluma her fırsatta, “Dile benden ne dilersen” diyorum. Henüz, “Baba yanımda olur musun”dan öteye geçmedi. Eli kalem tutan bir milletvekili olarak mücadeleyi özgürlükte sürdürmenin hızına tam ulaşabildiğimi söyleyemem. Daha doğru anlatımla, içimdeki hıza ulaşabilmiş değilim. Başta vurguladığım gibi sanki başta cezaevindekilerin özgürlüğü olmak üzere önüme sorun olarak koyduğum her şey benim sorumluluğumdaymış, biraz daha hızlı olursam çözülebilecekmiş duygusu içindeyim. Bu hıza ulaşabilmek için Ankara’da ve Anadolu’da planlayabildiğim her yere koşarken işin gerçeğini de paylaşmadan geçemeyeceğim. Hal şu ki; kendimi arıyorum, meşgul çalıyor! Bir milletvekilinin neyi ne kadar yapabileceğini biliyorum. Sincan önünde yaptığım ilk konuşmanın genel olarak olumlu algılanmasından aldığım güçle siyasette “Balbay dili” oluşturabileceğimi düşünüyorum. Tüm sorunların halkın içinde, halkla diyalog kurarak Meclis çatısı altında çözülebileceğine inanıyorum. Kurtuluş Savaşı’nın en ateşli günlerinde bile işlevini tam yerine getirmiş olan Meclis’in o günlerin saygınlığında olması gerekir. Bunu sağlayacak olan da içindeki insanlardır. HHH “Bir” durduğu yere göre çok önemli işlevi olabilen bir rakamdır. Üç ayrı “bir” farklı yerlerde ise onları toplarsanız üç eder. Ancak tümü yan yana gelir de onların başında bir “bir” daha olursa binyüzonbir eder. Gücüm yettiğince Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş temellerini sağlamlaştırmaya, bu temellerin üzerinde Türkiye’yi 21. yüzyıla taşımaya, bu yüzyılda daha güncelleştiğine inandığım, dünyayı dolaştıkça sadece ülkesel değil, aynı zamanda küresel bir lider olduğunu yaşayarak gördüğüm Atatürk’ün izinden yürümeye çalışacağım. Bu mücadeleyi verenlerin yanıbaşında olarak onları “bir” çoğaltacağım. Bunun için en güçlü zemin, içinde “bir” olduğum, CHP’dir. Hiçbir partiyle uzlaşma aramayacağım. Toplumun her kesimiyle kimliğimi, mücadele hedefimi değiştirmeden uzlaşma arayacağım. Özgürlükte birinci ayın dökümünü paylaşmak istedim. Elbette eleştiriye ve üleştiriye açığım. Suriye sınırı gergin gür Suriye Ordusu’na mensup muhaliflerle El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti mensupları arasındaki çatışmalar 2 gündür aralıklarla devam ediyor. Gece devam eden çatışmalarda duyulan silah ve patlama sesleri, Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde tedirginliğe neden oldu. Telabya’daki çatışmalar nedeniyle Akçakale Kaymakamlığı sınıra yakın Hürriyet Mahallesi’ndeki Cumhuriyet İlkokulu’nda eğitime bir gün ara verildiğini açıkladı. Gaziantep’in Karkamış ilçesinin karşısında bulunan Suriye’nin Halep kentine bağlı Cerabulus ilçesinde, İslam Cephesi ile IŞİD mensupları arasında çıkan çatışmalar nedeniyle Karkamış Gümrük Kapısı geçici olarak geçişlere kapatıldı. Yoğun patlama ve silah seslerinin duyulduğu Cerabulus’taki çatışmalar, Karkamış’ta tedirginliğe yol açtı. Muhalif gruplar arasında çatışmaların sürdüğü Telebyad’dan ateşlenen bir roket mermisi sınırı aşarak Akçakale’ye düştü. Saat 14.30 sıralarında sınırı aşarak Fevzi Çakmak Mahallesi’ndeki boş alana düşerek patlayan roket mermisi tedirginliğe yol açtı. ŞANLIURFA/GAZİANTEP (Cumhuriyet) Suriye’nin Telabyad ilçesinde, Öz n İstanbul Haber Servisi Halk müziği sanatçısı Kıvırcık Ali adıyla tanınan Ali Özütemiz, ölümünün 3. yıldönümü 11 Ocak Cumartesi günü törenle anılacak. Kıvırcık Ali anısına ağabeyi Sadık Özütemiz öncülüğünde, Tokat Sanat Kültür ve Edebiyat Platformu (TOSKEP) ile Şişli Belediyesi’nin katkılarıyla anma törenleri, Kıvırcık Ali’nin Hadımköy Gülbahçe Mezarlığı’ndaki kabri başında, 11 Ocak Cumartesi günü saat 10.0011.00 saatleri arasında anılması ile başlayacak. Aynı gün 12.0015.00 saatleri arasında, Yeşilkent Ermahmut Dede Cemevi’nde “ekmeği”, 19.0024.00 saatleri arasında, Şişli Kent Kültür Merkezi’nde “Kıvırcık Ali Anma Programı” düzenlenecek. Kıvırcık Ali anılıyor Bir kadın daha öldürüldü SAYIŞTAY’DAN BÜYÜK ŞOK! Akaydın’a ceza Ayrımcılığa karşı eylem Amasya’nın Gümüşhacıköy ilçesi Mehmet Paşa Ortaokulu’nda din dersi öğretmeni olan Abdussamet Arslan’ın “Bir Sünni Alevi ile evlenirse yüz kırk kırbaç cezası ile cezalandırılır, çocuk yaparsa ölür” yönündeki sözlerine tepkiler dinmiyor. Arslan hakkında soruşturma başlatılırken, dün Alevi Kültür Derneği, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Eğitim Sen ve İHD, kaymakam ve ilçe milli eğitim müdürlüğünü ziyaret etti. Atatürk anıtı önünde de bir basın açıklaması yapıldı. (MEHMET MENEKŞE Akçakale’ye roket düştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sayıştay 6. Dairesi, AKP’li Menderes Türel döneminde projelendirilen ancak CHP’nin 2009’da Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni kazanmasıyla Mustafa Akaydın tarafından iptal edilen mahkeme kararına ilişkin, Akaydın ve belediye meclisinde ret oyu veren üyeler hakkında kamu zararı gerekçesiyle karar verdi. Karara göre Akaydın ve üyeler faiziyle birlikte cezayı ödeyecek. Sayıştay raporunda söz konusu meclis kararı sonrasında açılan tazminat davasına vurgu yapılarak 2011’de belediye bütçesinden 558 bin 119 lira ödeme gerçekleştirildiği belirtildi. İfadesinde yükleniciye ödenen tutarın yüklenicinin hakkı olduğunu ve bu tutarın da mahkeme kararı ile ödendiğini belirten Akaydın, tazminat ödemesinin ise temyizde olduğunu ve son bilirkişi raporunun belediyenin lehinde olduğunu kaydetti. n ÇORUM (Cumhuriyet) Cumhuriyet Mahallesi’nde yalnız yaşayan Asiye Şahin’in (71), ev işlerine yardım için giden komşusuna kapıyı açmaması üzerine durum güvenlik güçlerine bildirildi. Olay yerine giden polis ekipleri, çilingir yardımıyla girdikleri evde Şahin’i yerde hareketsiz halde buldu. Sağlık ekiplerinin kontrollerinde öldüğü belirlenen Şahin’in boğazında ve vücudunun çeşitli bölgelerinde bıçak kesikleri bulunduğu tespit edildi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. Şahin, bu yıl öldürülen 5. kadın oldu. n ANKARA (AA) Şans Topu oyununun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar “9, 11, 12, 16, 26 ve +14” olarak belirlenirken, 5 +1 bilen iki kişi, 320 bin 987’şer TL kazandı. Çekilişte 5 bilenler 2 bin 292 lira seksen beşer kuruş, 4 +1 bilenler 289 lira ellişer kuruş, 4 bilenler 24 lira beşer kuruş, 3 +1 bilenler 15 lira doksan beşer kuruş, 3 bilenler 2 lira yetmişer kuruş, 2 +1 bilenler 4 lira seksener kuruş ve 1 +1 bilenler 2 lira yetmiş beşer kuruş kazandı. 2 kişiye 320 bin 987’şer TL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear