25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 OCAK 2014 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başbakan Erdoğan, Brüksel’de yargı bağımsızlığına gölge düşürmediklerini savunacak 5 AB’yi ikna çabası li 23. ve insan haklarıyla ilgili 24. faslın açılmasını beklediklerini belirterek Türkiye’nin AB sürecinden ümitli olduğunu söyledi. Davutoğlu, AB’den gelen eleştirilerin arttığı bir ortamda Erdoğan’ın savunacağı tezlere açıklık getirerek şunları söyledi: “HSYK gibi yapılar da yargı üzerinde baskı oluşturacak mekanizmalar haline dönüşemez. Bunun da objektif kuralları AB içerisinde bellidir. Kimse bu anlamda bu ülkedeki ulaşılan demokratik düzeyden şüphe etmemelidir. Avrupa’daki her türlü eleştiri ve görüşü dinlemeye hazırız. Yeter ki o görüşler AB standartlarına ve normlarına dayansın. Türkiye’nin iç düzenlemeleriyle ilgili AB ülkelerinden farklı olmayan uygulamalar varsa Türkiye’yi dışlayıcı tavır takınılmasın.” Davutoğlu, AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun kendisinin sürekli temas halinde olduklarını belirterek, “İngiliz, Alman, Fransız dışişleri bakanlarıyla görüştük. Kimsede büyük bir kriz beklentisi söz konusu değil. Muhataplarımız ‘bu Türkiye’nin iç meselesidir, kendi içerisinde çözecektir’ dediler” dedi. AB’nin, “bize danışın, zaman kaybetmeyin” açıklamasına karşın, görüşmelerin HSYK taslağı dahil sürdüğünü kaydeden Davutoğlu, demokratik standartlardan geri adım atma ‘Paralel Yapı’ ve Guguk Kuşu TBMM Adalet Komisyonu’nda, HSYK’yi adalet bakanına bağlayan yasa önerisinin görüşmelerinde sık sık hükümet ve cemaat arasında yaşanan kavga gündeme geldi. Muhalefet milletvekilleri, iki taraf arasındaki duruma örnekler verdi. En ilginci de MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk’ün verdiği örnekti. Öztürk, guguk kuşunun yavrularını nasıl büyüttüğünü anlattı:“Guguk kuşu, diğer kuşları gözler. Bir serçenin yuvasına gider, yumurtalardan birini aşağı atar ve yerine kendi yumurtasını koyar. Diğer kuş yuvalarına da aynı şeyi yapar. Bir süre sonra yavrular yumurtadan çıkar. Serçe, guguk kuşunun yumurtasından çıkan yavruyu kendi yavrusu sanıp besler, büyütür. Yavrular büyüdükçe serçe bir yavrunun diğerlerinden farklı olduğunu görür. Görür ama artık iş işten geçmiştir, zaten o yavruyu çoktan besleyip büyütmüştür. Sizinki de ona benziyor.” CHP’nin savcı kökenli milletvekillerinden Ömer Süha Aldan da savcılık yaptığı dönemde yurtdışına “kaçak göçmen” götüren bir çete soruşturmasından örnek verdi. “Bu çeteler, insanları kaçak olarak yurtdışına götürmek için yaş ve cinsiyet durumlarına göre plan yaparlar. Eğer götürülmek istenen insan gençse hemen bir folklor ekibi kurulur, yurtdışında bir etkinliğe bu ekip gönderilir, 50 kişilik bir ekipse 5 kişi geri döner. Eğer erkekse, genelde yurtdışında sahte evraklarla büyük bir şirketin yöneticisi konumunda çıkarılır ve bir daha dönmez. Eğer kadınsa mutlaka bir kozmetik firmasının yöneticisidir ve uluslararası fuarlara katılma gerekçesiyle götürülür. Benim baktığım dosyada oğlu yurtdışına kaçmış olan Anadolu’dan bir köylü kadını çeteye başvuruyor, ‘beni de çıkarın’ diye. Fakat bakıyorlar kadıncağız bakımsız, öyle kozmetik firması yöneticisi olacak durumda değil. Çete reisi elemanına ‘Bu kadın çok paçoz. Al bunu götür bir kuaföre, saçını başını yaptır, yüzüne gözüne biraz boya çalsınlar’ diye talimat veriyor. Eleman, bir süre sonra arıyor reisi, ‘Ben bu kadını kuaföre götürdüm, bolca da boya sürdürdüm ama şimdi daha da çirkin oldu. Şüphelenirler yakalanırız’ diye uyarıyor. Bunun üzerine kadını göndermekten vazgeçiyorlar.” Aldan bütün bunları anlattıktan sonra AKP’lilere dönerek “Çete sizden akıllı davranmış, kadını göndermekten vazgeçmiş. Ama siz allayıp pullayıp, makyajlayıp, bu düzenlemeyi Meclis’in önüne getirdiniz. Ama emin olun, bu yasa anayasaya aykırı ve siz Anayasa Mahkemesi’nde yakalanacaksınız, bu yasa mahkemeden dönecek” uyarısında bulundu. DUYGU GÜVENÇ ADANA Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yarın Brüksel’e yapacağı ziyaret öncesinde AB’den yürütme ve yargı bağımsızlığı konusunda gelen eleştirilere karşı yapacağı savunmanın ana hatlarını açıkladı. Davutoğlu, “Yargı yürütme ilişkilerinde yargı bağımsızlığı esastır ama yargı bağımsızlığı ile yürütmenin siyasal tercihleri arasında bir çizgi vardır. Yürütme de kendi politikasını geliştirme hakkına sahiptir” dedi. Davutoğlu, Adana’da bir grup gazeteciyle yaptığı görüşmede, AB’den yargı bağımsızlığı ile ilgi ‘İç meseleniz’ diyorlar yacaklarını savundu. Davutoğlu, “Avrupa standartlarına aykırı bir şey varsa dinleriz. Biri derse ki, ‘bu AB’ye aykırı.’ Biz de ‘şu ülkedekine ne diyorsunuz’ deriz” diye devam etti. ‘Birkaç ay içinde taşlar yerine oturur’ Davutoğlu, şöyle konuştu: “Demokratikleşme paketi hazırlığımız da sürüyor. Paketin de yasalaşması ve insan haklarına dayalı bir şekilde bütün bu yargı süreçlerinin gözden geçirilmesi yönünde çalışmalar var. Bütün tablo ortaya çıktığında göreceksiniz, birkaç ayda Türkiye’de taşlar yerine daha sağlam bir biçimde oturacak.” FATİH’TE DEĞİŞİKLİK BEKLENMİYOR Erdoğan Demir’i bırakmıyor İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplanan AKP Seçim İşleri Üst Kurulu, 2 günlük çalışma sonucu İstanbul’un bazı ilçe belediye başkan adaylarını belirledi. Toplantıdan sızan bilgilere göre, Erdoğan, 17 Aralık yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınarak serbest bırakılan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’e sahip çıkarak 30 Mart yerel seçimlerinde yine aday gösterilmesine karar verdi. AKP, Şişli’de, eski Refah Partisi Milletvekillerinden Mukadder Başeğmez’i aday gösterecek. CHP’li Maltepe Belediyesi’nde ise Prof. Dr. Edibe Sözen’de karar kıldı. AKP İstanbul’da 12 ilçede mevcut belediye başkanlarını aday gösterecek. Aday belirleme toplantısında önceki gün 11 saat geçiren Erdoğan, dün de 6 saat süren toplantıya katıldı. Sızan bilgilere göre bazı ilçe adayları şöyle: Beyoğlu: Ahmet Misbah Demircan, Bahçelievler: Osman Develioğlu, Esenler: Tevfik Göksu, Güngören: Şakir Yücel Karaman, Zeytinburnu: Murat Aydın, Kağıthane: Fazlı Kılıç, Pendik: Salih Kenan Şahin, Başakşehir: Mevlüt Uysal, Bayrampaşa: Atilla Aydıner, Esenyurt: Necmi Kadıoğlu, Tuzla: Şadi Yazıcı, Ümraniye: Hasan Can, Şile: Can Tabakoğlu, Pendik: Kenan Şahin, Sultanbeyli: Hüseyin Keskin, Bağcılar: Lokman Çağırıcı, Arnavutköy: Haşim Baltacı, Sultangazi: Cahit Altunay, Çekmeköy: Ahmet Poyraz, Avcılar: Bayram Şenocak, Sarıyer: Sedat Özsoy, Kartal: Temurhan Yıldız, Ataşehir: Nimetullah Topu, Çatalca: Savaş Barutçu, Bakırköy: Mehmet Emin Ertekin, Kadıköy: Hurşit Yıldırım, Adalar: Coşkun Özden, Üsküdar: Hilmi Türkmen. ‘Hırsız kendi hâkimini İTALYAN SAVCI seçemez’ ‘Derin devlet’ ‘Paralel’, ‘Kutulu’ devlet oldu SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Gazetemiz yazarı CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, “Ülkede büyük bir devlet krizi var. Eskiden, bu tür krizler gündeme geldiğinde, ‘derin devlet’, ‘devlet sırrı’ gibi tanımlamalar yapılırdı. Şimdi ise ‘Paralel devlet’, ‘Kutulu devlet’ ve bunları konuşan, konuşturan devlet yapısı var” dedi. Çukurova 7. Kitap Fuarı’na katılmak üzere geldiği Adana’da önce CHP İl örgütünü ziyaret eden Balbay burada İl Başkanı Orhan Sümer, ilçe başkanları ve çok sayıda partiliye seslenirken şöyle konuştu: “Partimde zaman zaman yaşanan sancıların iyi bir doğumla sona ereceğine inanıyorum. Önümüzdeki üç seçim bunu gösterecek. CHP olarak bu üç seçimden de en iyi şekilde çıkacağımıza inanıyorum.” Silivri günlerine, “Barışın ikliminin güneşi ko nuşmaktır” diyerek değinen Balbay şöyle devam etti: “Hiç kimse cezaevine girdiği gibi çıkmaz. Ya ‘yürüyerek’ çıkar, ya ‘çürüyerek’. Ben ‘koşarak’ çıktım. Hep dışarısı için kendimi hazır tuttum. Yeni bir Türkiye düşünüp, hedeflerimi belirlemeye çalıştım. Şu anda hedeflerimi gerçekleştirmek için yollardayım. Yeni bir Türkiye hayal ediyor ve onun için çalışıyorum.” Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret eden Balbay daha sonra gittiği Çukurova 7. Kitap Fuarı’nda alkışlarla coşkulu bir şekilde karşılandı. Balbay, kitabının da adı olan, “Geçmişten Geleceğe TürkiyeKendimle Söyleşi” başlıklı söyleşide Cumhuriyet dostları ve okurlarıyla buluştu. Daha sonra alkışlar arasında kitaplarını imzalayacağı standa geçen Balbay, uzun kuyruklar oluşturan binden fazla Cumhuriyet okuru ve kitapseverin kitaplarını imzaladı. Haber Merkezi 1992’de “Temiz Eller” adlı operasyonu başlatan, aralarında başbakan ve bazı bakanların da bulunduğu 300’ün üzerinde siyasetçi, işadamı, polis ve hâkimi mahkum ettiren dünyaca ünlü İtalyan savcı Antonio di Pietro, Türkiye’deki yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili “Savcılar sonuna kadar gitmeli, demokrasiye darbe söz konusu. ‘Dış mihrak’ üçkağıtçılığına kanmayın; bana da Amerikan ajanı dediler” dedi. Aksiyon dergisinin bugün yayımlanacak sayısında yer alan röportajda Di Pietro’nun uyarıları şöyle: “Soruşturma ciddi hasar aldı, halkın dikkati dağıtılıyor. İtalya’da da para kutuları bulduk, polis hırsızdan hızlı olmalı. HSYK düzenlemesi ölüm vuruşu olur; hırsız kendi hâkimini seçemez. Savcı ve polisler darbe değil, devlet hizmeti yapıyor; umarım bunu canlarıyla ödemezler.” CHP’nin ‘Çetelerden Kurtulma’ Formülü CHP’de aday belirleme süreçleri çok sancılı geçer. Parti yönetimi ne kadar ince eleyip sık dokusa da kimseyi tam olarak memnun etmek mümkün olmaz. CHP’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’ndan sonra aday belirleme sürecindeki en yetkili organ ise 5 MYK üyesinden oluşan “seçim komisyonu”. Genel başkan yardımcıları Adnan Keskin, Umut Oran, Gökhan Günaydın, Bülent Tezcan ve genel sekreter Bihlun Tamaylıgil’den oluşan komisyon, yaz aylarından bu yana sıkı, yoğun bir çalışma yürütüyor. Adaylarla ilgili “ser verip sır vermeyen” komisyona “Derin CHP, 5’li çete” diye isim takanlar da az değil. Geçen perşembe günü 160 dolayındaki adayın belirlendiği parti meclisi toplantısı öncesinde yapılan MYK toplantısında da komisyon çalışmaları gündeme gelince bazı üyeler, “Yok komisyon değil, 5’li çete” diye komisyon üyelerine takıldı. Her zaman hazırcevaplılığıyla bilinen Grup Başkanvekili Muharrem İnce, yaklaşan seçimlere işaret edip espriyi patlattı:“Merak etmeyin arkadaşlar yakında yargıyı da partiyi de çetelerden kurtaracağız!” Çelik, savcı kararıyla yapılan TIR aramalarına tepki gösterdi ‘TÜRGEV’E ARSA VERMEDİK’ Ağaoğlu reddetti ‘20 dönümü’ Haber Merkezi Ağaoğlu Şirketler Grubu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği “TÜRGEV’e Ataşehir’de 20 dönümlük arsa verilmesi” iddialarının gerçeği yansıtmadığını, hiçbir biçimde böyle bir arsanın verilmediğini savundu. Açıklamada şu bilgilere yer verildi: “Sayın Kılıçdaroğlu, mitinglerinde, Bakırköy 46 projemizin imar planını kastederek, planının karşılığında Sayın Başbakan’ın ailesinin de yönetiminde olduğu TÜRGEV Vakfı’na Ataşehir’de 20 dönümlük arsa verildiği iddiasını dile getirmektedir. Adı geçen vakfa hiçbir biçimde böyle bir arsa verilmediği gibi bu tür bir pazarlık da söz konusu olmamıştır. Yargı süreci devam eden Bakırköy 46 projemizin imar planları ile ilgili yürütülen bu tartışmalar, adil yargılamayı olumsuz etkilemeye yönelik sonuçlara yol açabilecek nitelik taşımaktadır. Basın ve Sayın Kılıçdaroğlu tarafından sıklıkla dile getirilen bu proje esasen kentsel dönüşüm yasası çerçevesinde yapılan bir plandır... Bu konunun aydınlatılması amacıyla Sayın Cumhurbaşkanlığı Makamına, TBMM Başkanlığı’na ve Vakıflar Genel Müdürlüğü makamlarına müracat ederek, tapu kayıtlarının incelenmesi için başvurularda bulunduğumuzu kamuoyunun bilgilerine sunarız.” ‘Bu haddini bilmezlik’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Adana’da durdurulan TIR’ların MİT’e ait olduğunu ve bu nedenle savcının öncelikle başbakandan izin alması gerektiğini kaydetti. “İlk kez bir savcının 300 jandarmayla çalıştığını duyuyorum” diyen Çelik, “Birileri cemaatin gücünden yararlanarak Türkiye’de siyaseti manipüle etmeye çalışıyor. Kendini devlet içinde devlet mi görüyorsun, bu haddini bilmezliktir” diye konuştu. Çelik, CNNTÜRK’te “Ankara Günlüğü” programına konuk oldu. “Savcıların niyeti savcılıktan öte” diyen Çelik, “Canımın istediğini yaparım, 300 jandarmayla giderim diyemez” diye konuştu. Çelik, şunları söyledi: “Bu arkadaş cemaat mensubu mu bilmiyorum. ‘Bu arkadaşların bizimle ilgili yok’ diyorlar. Sizinle ilgisi yoksa doğru bulmuyorsanız, basın yayın organlarınızda da arka çıkmayın. Bu TIR MİT’e aittir. İçinde insani yardım olabilir, başka şey olabilir. MGK’de İçişleri, Adalet bakanlıklarında bu konular konuşulur. Siyasi irade politika da yanlışsa hesabını halk sandıkta sorar.” Çelik kamuoyunda “TIR’larla terör örgütlerine yardım gönderildiği yargısı”na ilişkin soruya ise, “Dışarıdaki lobiler bunu sıklıkla işliyor. El Nusra, El Kaide ismi fark etmez, savcı mani oluyor ama Türkiye terörün yanında duruyor öyle mi? MGK’nin başında cumhurbaşkanı, başbakan var. Oradan çıkan bildiriler ittifakla çıkar. AKP, terör örgütünün rengi ne olursa olsun onun karşısındadır. Silah gördermemiz akla ziyandır” yanıtını verdi. Kasetçileri Bulana ya da Getirene 110 Bin TL! İnternetin “hızını” değil, “internete sansürün hızını” düzenleyen torba yasa komisyondan geçti. TİB’e mahkeme kararı olmadan erişim engelleme yetkisinin yanı sıra sansürün niteliğini ve kapsamını artıran düzenlemeyle yer sağlayıcıların trafik bilgilerini kayıt altına alması zorunlu hale getiriliyor. Başka bir deyişle sunuculara kimin, ne zaman eriştiği ve ne yüklediği dakika dakika tutulacak. Bu durum, özel bilgilerin gizliliğinin nasıl korunacağı sorusunu akıllara getirdi. Muhalefet milletvekilleri yasa önerisine bir yaptırımın eklenmesini isterken, AKP milletvekilleri TCK’de konuyla ilgili bir düzenleme yer aldığını savundu. TCK’nin 135 ve 136. maddeleri “kişisel verilerin kaydedilmesi” ile “verilerin hukuka aykırı olarak verilmesi ve ele geçirilmesine” ilişkin yaptırımları düzenliyor. Ancak bugüne kadar ortaya çıkan ve siyasette deprem yaratan onlarca kaset, telefon kaydına ilişkin tek bir kişi bile yargıda hesap vermedi. TCK’nin ilgili maddeleri suçu engellemekte yetersiz kalınca BDP’li Hasip Kaplan, Türkiye’nin siyasetini şekillendiren kasetçilerin bir türlü yakalanmamasını komisyonda verdiği şu önergeyle gözler önüne serdi: “Kişisel bilgilerin gizliliğini ihlal eden, bu bilgileri yasadışı yollarla ele geçiren, kişisel bilgilerin açıklanmasını sağlayan kişileri bulan veya yakalayanlara 110 bin TL ile 1 milyon 100 bin TL arasında ödül verilir.” Kim bilir; kasetçilerin yakalanması için Kaplan’ın önerdiği gibi ödül verilmesi TCK hükümlerinden daha etkili olabilir. BARKIN ŞIK ANKARA Balyoz ve Ergenekon davasında yapılan haksızlıkları protesto etmek için hafta sonu Türkiye genelinde gerçekleştirilen “Sessiz Çığlık” eylemlerinde, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in devre arkadaşları yürüdü. İstanbul’da yapılan yürüyüş sırasında, “1969 Kara Harp Okulu Devresi 69’uncu Sessiz Çığlık’ta esir arkadaşlarını selamlar” pankartı açıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nde devre arkadaşlığı, “ahde vefa”nın en güçlü basamaklarından birini oluşturuyor. Özel, Sessiz Çığlık eylemine katılan 1969 mezunları ile aynı yıl Kara Harp Okulu’nu bitirdi. Özel’in devre arkadaşlarından ‘Sessiz Çığlık’a anlamlı destek Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Mahmut Lıcalı parlamentokulisi@gmail.com ADIYAMAN (Cumhuriyet) Adıyaman’ın Gerger ilçesinde Budaklı köyünde, AKP İlçe Başkanı Osman Dursun ile aralarında husumet bulunan Cevher Aslan önceki gece Kürik Deresi civarında tabancalarla birbirine ateş açtı. Aslan olay yerinde ölürken silah seslerini duyanların ihbarıyla gelen jandarma ağır yaralanan Dursun’u Adıyaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Cevher Aslan’ın cesedi otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Olayın ardından jandarma ve polis hem Gerger ilçe merkezinde hem de olayın meydana geldiği Budaklı köyünde geniş güvenlik önlemi aldı. AKP’li başkanın yaralandığı çatışmada 1 kişi öldü
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear