Catalog

12 OCAK 2014 PAZAR CUMHURİYET kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA KÜLTÜR 15 13. Cumalı Buluşması ‘Gençlerden CEREN ÇIPLAK “Bebek Uykusu”, 1988, Kürşat Alnıaçık’la “Damdaki Kemancı”da Deniz Gökçer’le “NoraBir Bebek Evi”, 1965, Semih Sergen’le çok umutluyum’ yun desem... Hoşgörülü, sevecen. 13 yaşında İzmir Devlet Tiyatrosu’nda Polyanna oynamıştım. O oyun ve Polyanna rolü bütün hayatımı etkiledi. O oyundan beri, hayata hep güzel yanından bakmaya çalışırım, tıpkı Polyanna gibi. Güzel şeyleri görürüm. Sevecen ve sıcak bir insanım. Polyanna gibiyim. gençler müthiş işler yapmaya başlamış. İnanıyorum ki yakın bir gelecekte gençlerin deyimiyle tiyatromuz yine “tavana vuracak”. Artık umutluyum. Parlak oyuncular geliyor... Oyuncu demişken “Müziksiz Evin Sahnedeki 50. sanat yılını ‘Müziksiz Evin Konukları’yla kutlayan Serpil Tamur: İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türk edebiyatının usta isimlerinden Necati Cumalı, ölümünün 13. yılında, uzun süre yaşamını sürdürdüğü ve yapıtlarına konu ettiği Urla’da törenle anıldı. “13. Cumalı Buluşması” adı verilen anma etkinliği, önceki gün Necati Cumalı Anı ve Kültür Evi’ndeki törenle başladı. Urla Belediye Başkanı Selçuk Karaosmanoğlu, şiirden tiyatroya, romandan makaleye kadar geniş bir yelpazede edebiyatın her dalında eserler veren Cumalı’nın adını yaşatmaya kararlı olduklarını söyledi. Daha sonra Atatürk Kültür Merkezi’nde, Cumalı’nın Urla Cumalı’yı unutmadı Urla’da yaşanmış gerçek bir hikâyeyi konu aldığı ve Toprak Sahne Tiyatrosu’nun sahnelediği “Gömü” oyunu sahnelendi. 13. Cumalı Buluşması kapsamında yarın da saat 13.00’te, şair Sina Akyol, yazar Hasan Özkılıç ve Prof. . Hülya Nutku’nun konuşmacısı olacağı “Edebiyatımızda Necati Cumalı” paneli yapılacak. Saat 14.30’da ise sinema sanatçısı Fikret Hakan ve Yrd. Doç. Ragıp Taranç, “Necati Cumalı ve Sinema” konusunda konuşacak. Anma etkinliklerinde bu yıl ilk kez “Necati Cumalı Edebiyat Ödülleri” de düzenlendi. Şiir dalında Onur Aykıl ve jüri özel ödülü dalında da Fikret Hakan, Atatürk Kültür Merkezi’nde yarın törenle ödüllerini alacak. Kıvırcık Ali anıldı KAYHAN AYHAN Tafik kazası sonucu hayatını kaybeden Türk halk müziği sanatçısı Ali Özütemiz (Kıvırcık Ali) ölümünün 3. yılında etkinlikle anıldı. Tokat Sanat Kültür ve Edebiyat Platformu’nun sponsorluğunda Kıvırcık Ali’nin ağabeyi Sadık Özütemiz’in organize ettiği etkinlik dün akşam Şişli Kent Kültür Merkezi’nde yapıldı. Şişli Belediye Başkanı ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Mustafa Sarıgül’e seslenen Özütemiz, “Başkanımızdan Kıvırcık Ali Sanat ve Kültür Merkezi yaparak Kıvırcık Ali’yi yaşatmasını rica ediyorum” dedi. Konuşmasında Özütemiz’e yanıt veren Sarıgül, “Büyükşehir belediye başkanı olduğumda ilk alacağımız karar Kıvırcık Ali Sanat ve Kültür Merkezi’ni yapmaktır” dedi. Sarıgül’ün alkış aldığı etkinlikte Sabahat Akkiraz, Mustafa Özarslan, Hüseyin Turan’ın aralarında olduğu çok sayıda sanatçı Kıvırcık Ali’nin sevilen şarkılarını seslendirdi. Serpil Tamur bu yıl 50. sanat yılını kutluyor. 1963’ten bu yana Devlet Tiyatrosu’nda 40’tan fazla oyunda rol alan ve 3 oyun sahneye koyan Tamur’u, TV seyircisi daha çok 1993’te yayımlanan “Süper Baba” ile “Kurtlar Vadisi” dizisindeki rollerinden tanıyor. Tamur, 50. yılını sahnede kutluyor. omedi oynamak istiyorum’ Tiyatrokare’nin 22 sene önce açılış Oyuncu her rolü oynamalı mı? oyunu da olan, şubat ayında kayOynayabildiği her rolü oynamabettiğimiz Macide Tanır anısı“Tam lıdır, daha doğrusu yaşının el na sahnelenen “Müziksiz Evin ümidimi kesmek verdiği her rolü oynaKonukları”nda oynuyor. yabilmelidir. Ko22 yıl önce Macide üzereyken bir baktım ki oynamayı Tanır’ın canlandırdığı bagençler müthiş işler yapmaya medi çok isterim. Babaanne rolünde şimdi Serbaşlamış. İnanıyorum ki yakın na hep dram ağırpil Tamur’u izliyoruz. Bu babaanne sevgisiz, huysuz, bir gelecekte gençlerin deyimiyle lıklı roller veriliyor. Olgunluk sert, hatta “çelik” gibi bir tiyatromuz yine ‘tavana dönemimde kobabaanne... Serpil Tamur’un vuracak’. Artık umutluyum. medi oynamak 50 yıllık sanat hayatında oyistiyorum. Bir de nadığı en değişik rol, çünkü Parlak oyuncular komedi oynarsam şimdiye dek hep daha sevecen geliyor...” defteri kapatacağım! rollerdeydi. “13 yaşında oynadı Tiyatroda sizi ayakğım Polyanna rolü bütün hayatıta tutan nedir? mı etkiledi, Polyanna gibiyim” demeSahneden bakınca hafifçe sesi boşuna değil... 50 yıla dönüp baktığınızda ne hissedi yircinin silueti görülür... Sahneden seyircinin nefesini alıyorsunuz? 50 yıldır sahnede olmak çok güzel. Heyeca rım, onların reaksiyonlarını Serpil Tamur ‘Müziksiz Evin Konukları’nda Özge Özder’le birlikte nın üstünde bir duygu. Kalbim başka çarpıyor. anında değerlendiririm. Bir 50 yılın omuzlara yüklediği sorumluluk var ya, oyunda seyirciyi etki altına aldığını hissettiğin Konukları”nda rol alan Selim Tezin kanımca onunla sahnede olmak bambaşka. En büyük key de oyuncu olarak daha bir güçlenirsin. Oyuncu keşfedilmiş bir oyuncu, bomba gibi geliyor fim sahnede olmak ve oyun izlemek. Yılda 80 olduğunu hissedersin. Bu başka türlü bir duy diyebilir miyiz? Doğuştan oyuncu olabilen kişilerden. Bir şey gu, anlatılır gibi değil.... 90 oyun izliyorum. 50 yıllık sanat deneyiminizden genç tiyat dediğinizde hemen kavrayıp oynayabiliyor, bu Oyunculuğunuzun doruk noktası hançok az rastlanan bir şeydir. Selim, birkaç yıl rocular için neler biriktirdiniz? gi dönem? Kısa bir dönem önce tiyatromuzun bir daha sonra oyunculuk anlamında patlama yapabilir. 1988’de rol aldığım “Bebek Uykusu”, “Damdaki Kemancı” ve “Mikado’nun Çöpleri” eski havasına giremeyeceğini düşünüyordum. Tiyatromuz adına umutluyum diyorum çünkü 60’lı yıllar gibi bir dönem olamayacak diyor bu ara Selim gibi patlama yapabilecek pek çok oyunculuğumun dönüm noktasıdır. dum. O dönem muhteşem oyunlar ve oyuncu oyuncu görüyorum. Gelecek gençlerin. Tiyat Bir role nasıl hazırlanırsınız? Rolümü çok yavaş bulurum, o karakter ya luklar vardı. Çok parlak yıllardı. Bilet için gece ro gençlere emanet... Son sorum: Nasıl hatırlanmak istersiniz? vaş yavaş oluşur bende. Mesela, bu karakter na yarısı gişe önünde kuyruğa giren seyirciler varİyi insandı, iyi sanatçıydı, işine saygılıydı dedı. Her şey çok farklıydı... sıl bakar diye düşünürüm ve o bakışı ararım... Tam ümidimi kesmek üzereyken bir baktım ki seler yeter. Serpil Tamur’u bir karakter olarak oku ‘K Sanatçının ‘İnsan’ ve ‘Etkiler’ serilerinden işleri sergileniyor Yüksel Arslan Dirimart’ta Kültür Servisi Yüksel Arslan, sanat yaşamının farklı dönemlerinden yapıtlardan oluşan yeni sergisi ile 1 Şubat’a kadar Dirimart Nişantaşı’nda. 2002 yılında Dirimart’ta gerçekleşen ilk kişisel sergisi olan “Le Capital – Kapital”in ardından sanatçı yeniden ana galeri mekânında sanatseverlerle buluşuyor. Sergide, “L’Homme – İnsan” ve “Influences – Etkiler” serilerinden farklı işler yer alıyor. Geçen haziranda ‘Ansiklopedik Saray’ başlığıyla gerçekleşen 55. Venedik Bienali’nde 50’den fazla yapıtı sergilenen sanatçı, aynı zamanda Art Basel 2013’te “Features” bölümündeki Dirimart standında tek başına yer almıştı. Sanat üretimini 1962’den beri Paris’te sürdüren sanatçı; boyadan ziyade; bitki kalıntıları, toprak, yumurta beyazı, bal, üre gibi doğal boyalar adını verdiği ve kolaylıkla erişebildiği farklı malzemeleri tercih ediyor. “Arture” adını verdiği ve neredeyse sanatçıyla özdeşleşen kavram, “art” ve Fransızca “ure” ekinin birleşiminden oluşuyor ve tıpkı heykel, resim, minyatür gibi bir mecrayı ifade ediyor. Sanatçının işleri, farklı dönemlere referans vermekten çekinmezken, zamanla kendi içerisinde, sanatçının gelişimini belgeleyen birer seri haline geliyor. Artaud, Bach, Baudelaire, Beckett ve daha birçok sanatçıyı konu eden eserlerinin yanı sıra Arslan, özellikle ailevi anılara kayıtsız kalamıyor ve biyografik vakalara ağırlık veriyor. FESTİVAL ANKARA’DA Gökkuşağının altında direniş filmleri Kültür Servisi 3. Pembe Hayat KuirFest 1623 Ocak tarihlerinde Ankaralılarla buluşacak. Film gösterimleri ve söyleşiler Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda ve Tayfa Kitapkafe’de gerçekleşecek. 16 Ocak saat 19.00’da Kızılay Büyülü Fener Sineması’nda açılış töreniyle başlayacak festivalin açılış filmi ise tamamı kadın oyunculardan oluşan komedi filmi “Kim Korkar Vajina Wolf’tan” (Who is Afraid of Vagina Wolf, 2013). LGBTTİK (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti, Transseksüel, İnterseks ve Kuir) hakları mücadelesine sanat aracılığıyla ifade alanları yaratmayı amaçlayan Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği’nin düzenlediği festival, bu yıl, direniş, yaşlılık, eğitim, aile ve eşcinsel aşkı gibi konuları merkeze alıyor.