22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 AĞUSTOS 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Resmi ve dini nikâh ayrımını eleştiren DiyanetSen’den ilginç teklif ‘Müftü de nikâh kıysın’ Camiden tablet kampanyası n YOZGAT (AA) Sorgun Salih Paşa Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği tarafından “Beş vakit camide namaz kıl, tablet bilgisayar kazan” kampanyası düzenlendi. Bu çerçevede, ramazan boyunca vakit ile teravih namazlarını camide kılan 30 öğrenci, bayram namazı sonrası törenle tablet bilgisayarlarını aldı. ANKARA (AA) DiyanetSen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, müftülere de nikâh kıyma yetkisinin verilmesini isteyerek uygulama sayesinde din görevlilerine nikâh kıyma baskısının azalacağını ve kızların küçük yaşta ya da zorla evlendirilmesinin önüne geçilebileceğini dile getirdi. Bayraktutar, bütün semavi dinlerde nikâhın olduğunu ifade ederek “resmi nikâh” ve “dini nikâh” diye bir ayrımın olmadığını, bu ayrımın Cumhuriyet dönemiyle birlikte ortaya çıktığını söyledi. Dini nikâhın olmadığını ama nikâhın hukuki yönünün yanında dini yönünün de bulunduğuna dikkati çeken Bayraktutar, bundan dolayı dini hassasiyetleri yüksek vatandaşların belediyede kılınan nikâhın ardından din görevlisine de “dini nikâh” talebiyle başvurduğunu kaydetti. Bayraktutar şöyle konuştu: “Toplusözleşme görüşmelerinde taleplerimizden birisi de müftülere nikâh kıyma yetkisinin verilmesi oldu. Taşrada küçük yaşta ya da zorla evlendirmeler olunca belediyede nikâh kıydırılmıyor ve ‘imam nikâhı’ denilen duruma başvuruluyor. Din görevlisi arkadaşlarımız istemeden de olsa özellikle köylerde toplumsal baskı nedeniyle bu talebi karşılamak zorunda kalıyor. Biz kızlarımızın evliliklerinin Medeni Kanun’a uygun olmasını istiyoruz. Evlilikleri döneminde veya ayrıldıklarında yasal haklarının güvence altında olması gerektiğini savunuyoruz. Nikâh bir tanedir. ‘Resmi’ ya da ‘dini’ diye ayırmak yanlıştır. Belediye başkanlarına devlet adına verilen nikâh kıyma yetkisi müftülere de verilsin.” Fotoğraf: AA Hesaplaşma Yeri?.. Siyasal partiler, iktidar ve muhalefet nerede hesaplaşır? Sandıkta! Siz bu hesaplaşmayı sandıktan alıp, doğrudan kontrol ettiğiniz Özel Yetkili Mahkemelere verirseniz ne olur? Soysal’ın deyişiyle, toplum, “ilk atom bombasının atılışından sonra yerle bir olmuş harap ve ıssız Japon kentleri üzerine çöken havayı andırır” bir hale gelir! HHH Başbakan’ın Başdanışmanı, “Cumhuriyet tarihinin en büyük hukuki hesaplaşması” diyor, Silivri’de karara bağlanan davaya. Buna karşılık, askeri darbelerin hapislere attığı, türlü maddi ve manevi işkencelerden geçirdiği Anayasa Profesörü Mümtaz Soysal olayı nasıl görüyor: “Herhalde asıl neden, Başbakan’ın ve siyasi başdanışmanın ağızlarından kaçan bir sözcüktür: Hesaplaşma. Onlara göre toplumdaki iki kesim arasında bir kapışma olmuş ve iki taraf karşı karşıya gelerek aralarındaki sorunları ortaya sürerek bir sonuca varmaya çalışmışlar, sonuç da bu olmuş. Kısacası, savcılarla yargıçlar yasal düzene karşı çıktıkları söylenenleri yasal ölçütlerle tartıp haklarında birtakım cezalar vermek yerine ancak hasımlar ya da düşmanlar söz konusu olduğunda kullanılabilecek deyime başvurmuşlar. Bir hukuk süreci için kullanılabilecek bir kavram ya da etiket ancak bu kadar yersiz ve tehlikeli olabilir. Sanki süreçte iktidarla muhalefet el ense güreşmişler ve savcılarla yargıçlar sanıklarla avukatlarını kündeye getirip omuzlarını mindere yapıştırmışlar. Süreci irdeleyip yaşananları hukuk özde bir saymayarak düpedüz bir ‘siyasi dava’nın kurbanı olduklarını ileri sürenleri haklı göstermek için ‘hesaplaşma’ sözcüğünden daha iyisi bulunamazdı.” HHH Mahkeme sandık yerine kullanılamaz… Tersi de doğrudur: Sandık da mahkeme yerine kullanılamaz! Bir insanın seçim kazanması ya da kaybetmesi onun suçlu ya da suçsuz olduğunu göstermez… Silivri mahkemeleri sandık değildir… Sandık da Silivri mahkemelerinin yerine geçemeyecektir… Çünkü hukuk ve siyaset ayrı alanlardır: Çağdaş devlet anlayışında ise, siyaset hukuka değil, hukuk siyasete egemendir! ‘Çocuk gelin’ öldüğüyle kaldı n Haber Merkezi Adana’da, bir yıl önce kendisini kaçıran gençle, resmi nikâhsız evlendirildikten 8 ay sonra kendini asarak yaşamına son veren Kübra Ulaş’ın (15) ölümüyle ilgili soruşturma tamamlandı. 2 aylık bebeğini eşinden gördüğü şiddet nedeniyle düşürdüğü ileri sürülen Ulaş’ın eşi, kayınvalidesi ve kayınpederi için soruşturma başlatılmıştı. Adli Tıp’tan gelen ‘Ölümün asılmaya bağlı meydana geldiği’ raporu üzerine, ‘Şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına’ karar verildi. ‘Sergen Bey’ adada rehin n MUĞLA (Cumhuriyet) Ege Denizi’nde turistleri gezdirirken Yunanistan’ın Telendos Adası’nda deniz dibindeki elektrik hattına zarar verdiği iddia edilen “Sergen Bey” adlı gezi teknesi, 13 gündür Kalimnos Adası Limanı’nda rehin tutuluyor. Marmaris’in Selimiye köyünden teknenin kaptanı 42 yaşındaki Salih Karayiğit, çıkartılan 31 bin Avro zararı karşıladığını belirtip bir an önce evine döneceği günü beklediğini söyledi. Karayiğit, “Burada boşa geçen günlerim nedeniyle 5060 bin Avro kaybım var. Günlerdir perişanım” dedi. ASLI BAYRAMI GÖREMEDİ Kıskançlık AĞRI (Cumhuriyet) Aslı Demir (22), bir yıl önceAnıl Yıldız (22ile nikâhsız yaşamaya başladı. Çift, geçen salı günü kıskançlık nedeniyle tartıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine manavlık yapan Anıl Yıldız, iddiaya göre nikâhsız eşi Aslı Demir’in babasını telefonla arayarak “Kızınız beni aldatıyor. Gelin onu alın” dedi. Bunun üzerine Aslı Demir, baba evine döndü. Bir gün sonra Anıl Yıldız, genç kadını konuşmak için babasının evinden alarak Hamur Deresi mevkisine götürdü. Burada ikili arasında tartışma çıktı. Yıldız bıçakla Demir’i bıçakladı. Evine giderek durumu babası ve amcasına anlattı. Baba Kudbettin Yıldız polisi arayarak oğlunu ihbar etti. Anıl Yıldız’ın ifadesi üzerine bölgede arama yapan polis, genç kadının cesedini buldu. Yıldız’in ilk ifadesinde, “Amacım öldürmek değildi. Onun üzerinde yara izi bırakmaktı” dedi. Yıldız tutuklanarak cezaevine gönderilirken, polisin Aslı Demir’in aile meclisi kararı ile öldürüldüğüne ilişkin şüpheler nedeniyle soruşturmayı çok yönlü sürdürdüğü öğrenildi. Bayram cinneti: 2 ölü, 1 yaralı n KAHRAMANMARAŞ (Cumhuriyet) Pazarcık’a bağlı Külhaşkarahüyük köyünde bayram sabahı cinnet getiren Ökkeş K, ailesinin üzerine av tüfeğiyle ateş açtı. Ökkeş K, eşi Zeynep K’yi ve kayınbiraderi Mehmet Ali Ş’yi öldürdü, yeğeni Bilal Ş’yi de ağır yaraladı. Ökkeş K’nin kayınbiraderi ile kavgalı olduğu öğrenildi. cinayeti Silahla şaka ölüm getirdi n KOCAELİ (AA) Karamürsel’de çobanlık yapan A.Y. (16), amcasının oğlu Resul Y. (18) ile şakalaşırken elindeki silah ateş aldı. Boynundan vurulan Resul Y. yaşamını yitirdi. Gözaltına alınan zanlı, sinir krizi geçirdi. ‘Amacım yara izi bırakmaktı’
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear