29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 HAZİRAN 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 demokrasi bilinci vardır. Bunun için yakın tarihimizin sayfalarını karıştırmak yeter de artar bile... İktidarın 11 yıllık süreci doldurmasına birkaç ay kaldı. Siyasal erk, karşısında güçsüz bir muhalefet görünce “ben bilirim halk bilmez” diye düşündü. Suskun, tepkisiz bir toplum yaratıldığına inanmışlardı. Bildiklerini okuyorlardı... Medya ellerindeydi artık! 31 Mayıs’ta başlayan toplumsal patlamayı merkez medya ve televizyonlar vermedi... Sosyal medyayı ve 90’lı kuşağı hepimiz unutmuştuk! O gençleri siyasetten uzak sanıyorduk! Yanıldık! Öyle bir tepki gösterdiler ki medya patronları ve büyük sermaye bile sarsılıp kendilerine geldi. Canlı yayınlar başladı, dünya medyası da Türkiye’de yaşananları haber yaptı. AKP iktidarının kimi hükümet üyelerinin bazıları olayı kavradı ama Başbakan Erdoğan dik başlılığını, buyrukçu tavrını korudu. Polis şiddeti halkı sokaklara döktü... Biri polis dört ölü, yüzlerce yaralı... Gözleri kör olan insanlar. Eylem gücünü nereden almıştı? Demokrasiden, barıştan, özgürlükten, akıldan, sevgiden. Bu güç muhalefetin desteğiyle oluşmamıştır. Kitlelerin verdiği ders, salt AKP’ye değil hem CHP, hem MHP, hem BDP hem de Meclis dışında olan tüm siyasi oluşumlaradır. Aynı coğrafyada yaşayan insanlarımızı ayrıştırma çabaları da boşa çıkmıştır. Kazanan kitleler değil demokrasimizdir... Ne yazık ki AKP iktidarı bugün bunun ayrımında değil. HHH İnsanlık tarihini okursanız, dünyanın her yerinde böyle kitlesel eylemler olmuştur. Siyasetçilerin bunları bilmeleri, bilmiyorlarsa okuyup öğrenmeleri gerekir. Devrimci ruh, akıl, zekâ, dayanışma ürünüdür bu tür eylemler... Baskı tepkiyi getirir! Demokrasiyi, barışı, kardeşliği içine sindiremeyenler köleci bir toplum yaratmak ister. Yaratamaz beyler yaratamaz! Olağan şüpheliler NAZMİ AKDAĞ/ABİDİN YAĞMUR Akdeniz Oyunları’nın açılışı öncesi ‘temizlik’ yapan polis ikisi avukat, biri doktor sekiz kişiyi gözaltına aldı Toplumsal Tepki ve Şiddet... Hiç sesini çıkarmayacaksın, bir köşeye oturup olupbitenleri sessizce izleyeceksin... Boyun eğeceksin! Ezilenlerin değil ezenlerin safında yer alacaksın! Polisin orantısız güç kullanımını, şiddeti gözardı edip, eylemcileri suçlayacaksın: “Yakıp yıkıyorlar, kırıyorlar, izinsiz eylem yapıyorlar, her yere işiyorlar...” AKP hükümetinin, yandaş ve candaşların, sözde bilim insanlarının, vicdanı olmayan bizim dönek arkadaşların söyledikleri bunlar: “Eylemciler masum falan değil!” Anayasal haklarını kullanmak, demokrasi ve özgürlüklerin genişletilmesini istemek, yağmaya, talana karşı direnmek, doğaya sahip çıkmak suç mu? Suç! İktidar ne yaparsa doğru yapar! Çünkü baskıcı rejimlerin özelliği budur! Karşı çıkmayacaksın, bir köşeye sinip oturacaksın, sana sorduklarında şu yanıtı vereceksin: “Diktatör, kral, padişah ne yaparsa haklıdır, ona karşı çıkmak günahtır!” Eşit yurttaşlık, hak arama, sendikal hak ve özgürlükler... Geçiniz efendiler geçiniz! Dış güçler var, Türkiye’nin kalkınmasını istemeyenler, ABD, AB, İsrail, şu bu... Onların planı bunlar, gençler, onları destekleyen medya bu oyuna sakın gelmesin... 11 yıllık AKP iktidarının son altı yılı aşağı yukarı şöyle geçti: “Ben bildiğimi okurum, bana kimse dokunamaz!” Kimse dokunamadı! Askeri vesayetin yerini sivil iktidarın vesayeti aldı... Sonunda hiç beklenmedik bir anda tepkiler eyleme dönüştü. İktidar, böyle bir patlamanın temeline inmek, doğru analiz yapıp toplumu kucaklamak yerine, ayrıştırmadan yana tavır alıp, önce Ankara, ardından İstanbul mitinglerini düzenledi. HHH Türkiye, Suriye, Irak, Libya, Tunus değildir... Az ya da çok toplumun eğitimli ve eğitimsiz kesiminde GBT kontrolü Maç öncesi GBT kontrolünden geçirilen işadamısiyasetçi Ethem Dinçer de “Polislere ‘Halktan korkmayın’ dedim. ‘Siz bizden korkuyorsunuz herhalde’ dedi bıyıklarını aşağı sarkıtmış polis memuru. On dakika beklemeden sonra onay geldi, kimliklerimiz iade edildi, maça girmeye çalıştık. Dedektörlü kapıdan geçmiş olmamıza karşın eşimin çantası yeniden didik didik arandı. Önceki aramada almadıkları yazı kalemi, göz kalemi gibi şeylere de el konuldu. Salona girdiğimizde üst tribünlerin yüzlerce resmi giysili polis tarafından doldurulduğunu gördük” dedi. CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan’a açılış töreninde söz hakkı verilmezken, Başbakan Erdoğan’ın protesto edileceği korkusuyla açılış töreni öncesi biletlerin AKP teşkilatlarına ve müftülüklere dağıtıldığı belirtildi. Koltuklar ise boş kaldı. Gezi bilançosu MERSİN 17. Akdeniz Oyunları Mersin’de başladı, ancak kentteki güvenlik önlemleri sıkı yönetim dönemlerini bile aratmadı. Maçları izlemeye gidenler GBT taramasından geçirildi, açılış öncesi Mersin Arena Stadı çevresinde şüpheli avına çıkan polis Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Sabahat Aslan ve platform üyesi 2’si avukat, biri doktor 8 kişiyi gözaltına aldı. Sekiz kişi daha sonra serbest bırakıldı. Nükleer Karşıtı Platform Sözcüsü Sabahat Aslan “Yaşam hakkı savunucuları olarak istediğimiz yere girmek çıkmak hakkımız. Bu hukuksuzluğu kınıyoruz. Sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız” diye konuştu. Biletler müftülüklere Akdeniz Oyunları Koordinatörlüğü, açılış ve kapanış töreni biletlerinin satışı için gişeler kurulacağını daha önceden duyurmuştu. Ancak Taksim Gezi Parkı olaylarının ardından başlayan süreçte Başbakan Erdoğan’a yönelik protestolar güvenlik seviyesinin yükseltilmesine neden oldu. Açılış törenleri öncesi 20 bin biletin toplu olarak kimin tarafından alındığı belirlenemezken, biletlerin AKP teşkilatlarına ve müftülüklere dağıtıldığı iddia edildi. AKP İl Başkanı Mekin Merter Salt bu iddiayı “Bende bilet yok” diyerek reddetse de bazı ilçe başkanları “Evet bize bilet geldi” diyerek iddiayı doğruladı. Bilet tartışması sürerken, açılış töreninde tribünlerin büyük bölümü boş kaldı. Oyunların kente kazandırılmasında büyük emeği olan CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan’a ise ev sahibi olmasına karşın söz hakkı verilmedi. Kaşıklı protesto Konuşmaların ardından, Londra Olimpiyatları’nın açılışını aratmayan bir ışık ve ses gösterisi sunuldu. Osmanlı üstüne kurulan gösterilerde Cumhuriyet dönemine gönderme yapan hiçbir figürün kullanılmaması da dikkat çekti. Törenlerin ardından stattakilere, halk oyunları gösterilerine eşlik etsinler diye birer çift tahta kaşık dağıtıldı. Bir grup, bu kaşıkları, Başbakan Erdoğan konuşurken protesto için kullandı. Dört ölü 7 bin 832 yaralı Enbe’den Gezi’ye sessiz destek l Gezi Parkı olayları sırasında AKP’ye destek için tweet atan Ajda Pekkan da açılışta sahne aldı. Açılışta sahne alan Enbe Orkestrası’nın erkek solisti ise “sessiz” bir protesto gerçekleştirdi. Sanatçı, Taksim eylemlerine katılan göstericiler gibi koluna kan grubunu yazdı, Beşiktaş Çarşı grubunun da kullandığı anarşizm simgesini çizdi. Eylemcileri hedef aldı l Akdeniz Oyunları’nın resmi açılış töreninde Türk kafilesi adına bayrağı milli güreşçi Rıza Kayaalp taşıdı. Kayaalp, Gezi Parkı protestoları sırasında eylemciler için Başbakan Erdoğan gibi “çapulcu” sıfatını kullanmıştı. Kayaalp, eylemcilerin Ermeni olduğunu ve eylemlere en çok Ermenistan’ın sevindiğini ileri sürmüştü. Haber Merkezi Türk Tabipleri Birliği (TTB) Gezi Parkı’nda başlayıp ülke geneline yayılan olaylarda bugüne kadar 4 kişinin can verdiğini, 4 kişinin hayati tehlikesinin devam ettiğini 11 kişinin de gözünü kaybettiğini açıkladı. TTB, hastane kayıtlarına göre 60’ı ağır 7832 yaralının getirildiğini bildirdi. TTB Merkez Konseyi Üyesi Osman Öztürk, “Bu liste sadece 13 ilde hastanelere ve revirlere başvuranlardan belirleyebildiğimiz verilerden oluşuyor. Gerçek sayı çok daha fazla” dedi. TTB Taksim Gezi Parkı eylemleri ve sonrasında ülke geneline yayılan eylemlerde neredeyse tamamı polisin uyguladığı şiddet sonucu oluşan sağlık sorunlarının ve ölümlerin listesini açıkladı. Olaylar sırasında yaralanan ve hastanede tedavileri süren 4 kişinin de hayati tehlikesinin devam ettiği açıklandı. 11 kişi sıkılan biber gazı fişeğinin isabet etmesi sonucu gözünü kaybederken, 20 kişi kafa travması geçirdi. 1 kişinin de dalağı alındı. Ankara’daki protestolarda polisin orantısız şiddeti çok sayıda insanı yaralamıştı. ARİF KIZILYALIN Öncelikle kutlamak gerek, Akdeniz Oyunları mucizesini gerçekleştiren ekibi. Her ne kadar 200 milyon TL’lik keşif bedeli 500600 milyon liraya çıktıysa da 18 ayda, stat, salon, kort, yol, olimpiyat köyü gibi kalıcı yatırımları tamamlamak her babayiğidin harcı değil. Hele bir hafta önce “patika” görünümündeki Dağ Yolu’nun asfalt caddeye dönüşmesi gerçekten akıllara zarar. Ve elbette “dağ başındaki” stadın görkemli açılış töreninde alabildiğine doldurulması da. “Stat boş kaldı” iddialarına inanmayın, bu tip oyunlarda bir kale arkası, sporcu, antrenör ve orta düzey yöneticilere ayrılır. O bölümler sporcularındı. Eni sonu antrenörü, hocası, idarecisi ile Mersin’de şu an 3500, 4000’den fazla konuk var. Ne var ki, insanın aklına, “Dağ başındaki stat nasıl doldu” sorusu da gelmiyor değil. Çünkü CHP’li Mersin Belediyesi, oyunların dışında tutulduğu için henüz oraya tarifeli sefer konmamış. Özel geçiş kartı olmayan araçlar 2 km. dışarıda bekletiliyor, Adana karayolunda inip yürümeye kalksanız, mazallah kurda kuşa yem olursunuz! Ancak törenler başlarken, stat civarındaki araç yoğunluğu vatandaşların stada nasıl ulaştığını ortaya koydu. Şöyle söyleyebilirim ki, olimpiyat, Avrupa ve dünya şampiyonalarını izlemiş bir gazeteciyim, ancak bu kadar çok sayıda otobüs ve minibüsü bir arada görmedim. Mersin, Dağ başında stat Adana, Ankara, İstanbul, Antalya, Osmaniye plakalı otobüslerin bir ucu statta başlıyor, öteki ucu, Yenişehir sınırına kadar ulaşıyordu. Ben diyeyim 2 bin, siz deyin 3 bin otobüs ve bir o kadar küçük araç. Artık “Taşıma suyla değirmen dönmez” lafı da tarihe karıştı Akdeniz Oyunları ile! Öncelikle Mersin’de birçok arkadaşım var; biletler satışa çıktığı anda tükendiği için alamamışlar, kimin aldığı belli değil denirken, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 25 bin kişilik statta 20 bin bileti bloke edip elden dağıttığı iddiaları ortaya atıldı. Gerçekten de Gezi eylemleri nedeniyle ayağa kalkan Mersin’in stadyumdaki temsilcilerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı “kayıtsız şartsız” desteklemesinin tek nedeni var, “stada seçilmiş” seyirciler davet edildi. Davet demişken, birçok kuruma “Size 5, 10 kişilik yer ayırdık, geliyorsunuz” dendiğini de biliyoruz Gençlik Spor Bakanlığı’na yakın kaynaklardan. Gelelim, törenin sanatsal ve sportif boyutuna; gerçekten olimpiyat ayarı bir çalışma yapılmış. Stadyum zemininin Piri Reis’in çizdiği Akdeniz haritasına çevrilip, kadırgaların ‘White sea’ nasıl doldu? yüzdürülmesi, deniz kaplumbağası caretta’ların, “Mediterranean” kıyılarını dolaşması sadece bizleri değil, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin doktor başkanı Jacques Rogge’u da büyülemiş olsa gerek; gerçi mehteran bölüğünün gösterisi uzayınca iş biraz “Osmanlı” havasına dönüştüyse de bitmek bilmeyen havai fişek gösterileri, Ajda Pekkan konseri ve Enbe Orkestrası’nın, “Gezi Parkı Diren Çarşı” destekli konseri stattakilerle, açılışı TV’den izleyenleri büyüledi. Evet, iki yüzlü bir açılıştı dedik; bir tarafta inanılmaz süre içinde tamamlanan tesisler, bitirilen yollar, görkemli açılış, öteki tarafta ise protestodan korkulup “stattan uzak tutulan” Mersinliler, taşıma “seyirci”ler... Ne diyeyim, keşke başkalaştırmasaydık şu oyunları; bu kadar emek harcanmışken, gerçek Mersinli inanın, Başbakan’ı protesto etmeyi düşünmezdi, hatta çoğu kişi açılış konuşmasında “White Sea Akdeniz” yanlışına düşen Recep Tayyip Erdoğan’ı espri babından alkışlardı bile. Ama Spor Bakanı Kılıç işi garantiye almış, “ne olur, ne olmaz” diye! Twitter’ı salladı BARKIN ŞIK Taksim Dayanışması’ndan buluşma çağrısı İstanbul Haber Servisi Taksim Dayanışması, resmi internet sitesi ve Twitter adresinden yaptığı açıklamada, bugün saat 19.00’da Taksim’de buluşma çağrısı yaptı. Taksim Dayanışması’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ellerimizde karanfiller cumartesi saat 19.00’da Taksim’de buluşuyoruz. Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nda yarattığımız demokrasi ve dayanışma cennetinden yayılan özgürlük şarkısı bütün engellemelere karşın tüm dünyaya dalga dalga yayılmaktadır. Yurdumuzun dört bir yanında parklarımız ve meydanlarımızda yeşeren ve ortak irademizi oluşturmak için gerçekleştirilen forumlar; demokrasi, dayanışma Talepler bir kez daha hatırlatılacak ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan, 17. Akdeniz Oyunları’nın resmi açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Akdeniz bizleri birbirimizden ayıran değil, yakınlaştıran, bizi birbirimize benzer bir hale getiren bir denizdir. Akdeniz, ‘beyaz deniz’ yani ‘white sea’ olarak adlandırılır” dedi. Başbakan’ın sözünü ettiği “Beyaz Deniz White Sea” Rusya’nın kuzeybatısında bulunuyor. Akdeniz’in uluslararası adı ise “Mediterranean Sea”. Başbakan Erdoğan, açılış konuşmasını yaparken “White Sea” olarak adlandırdığı Akdeniz için, “Biz, Akdeniz’in hep ak kalmasını yürekten arzu ediyoruz. Akdeniz’in, ne insan kanıyla, ne gözyaşıyla, ne de husumetlerle kirletilmesini, asla ve asla istemiyoruz. İşte Akdeniz Oyunları, bu arzumuzun bir ifadesidir. Akdeniz Oyunları, sporun diliyle, barışa, dostluğa, kardeşliğe yapılan çağrıdır” dedi. Başbakan’ın White Sea olarak dile getirdiği deniz, Rusya’nın kuzeybatısında, Barents Denizi’nin kıta içine doğru oluşmuş bir uzantısı. ve barış içinde yeni bir yaşam için zifiri karanlıkta yol gösteren umut ışıklarımız olmuştur. Tekrar ediyoruz; bizi biz yapan bütün değer ve renklerimizle, sarsılmaz bir sağduyu, direnme gücü, kararlılık ve inanılmaz bir yaratıcılıkla, yaşamın olduğu her alanda hâlâ bir aradayız. Taleplerimizden ve kazanımlarımızdan vazgeçmedik ve vazgeçmeyeceğiz. Kayıplarımızı anmak, taleplerimizi tekrar hatırlatmak ve hâlâ bugün Mersin’de, Ankara’da ve tüm Türkiye’de yaşanan şiddeti kınamak üzere cumartesi günü saat 19.00’da karanfillerimizle Taksim Meydanımızda buluşuyoruz. Yaşasın dayanışmamız. Her yer Taksim, her yer direniş...” TWITTER GÜNDEMİ l BÖLGELERİMİZ: White Sea = Akdeniz Blacksea = Karadeniz East Motherfull = Doğu Anadolu Derleyen: ÖZGÜR ÖZKÜ Drink Motherfull = İç Anadolu @ozgurdiyebirisi Eattürki = Türkiye. l Come with ball my brother Come with ball +Topla gel abicim topla gel l What are you thinking dark dark? Ne düşünüyorsun kara kara? l murhorse=murat, suhorse=suat, fuhorse=fuat, sedhorse=sedat, ferhhorse=ferhat, nejhorse=nejat, müjdhorse=müjdat l Turning burning: Yanar döner l In every job there is a no: Her işte bir hayır vardır
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear