Catalog

13 MAYIS 2013 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 15 BİRÇOK HİKÂYESİNİ KALEME ALDIĞI EVİ MÜZE OLARAK KAPILARINI YENİDEN AÇTI Dev koleksiyon malikânede Kültür Servisi İngiltere’nin ilk başbakanı Robert Walpole (16761745) aynı zamanda Avrupa’nın en değerli tablo koleksiyonlarından birinin sahibiydi. Ancak bu göz kamaştırıcı koleksiyon, sonradan, savurganlığıyla tanınan torunu George Walpole tarafından Rus Çariçesi Büyük Katerina’ya satılmıştı. Christie’s Müzayede Evi’nin kurucusu James Christie u 200 yıldan tarafından düzenlenen fazla bir zaman açık artırmada, aralaönce Büyük rında Rembrandt’ların, Poussin’lerin, GiKaterina’nın ordano’ların, Van satın aldığı Dyck’ların, VelazRembrandt’lar, quez’lerin bulunduVelazquez’ler, ğu koleksiyon, dönemi için çok büPoussin’ler, yük bir para sayılabiWalpole’un eski lecek 40.555 sterline malikânesinde Çariçe’de kalmıştı. Koleksiyonu satın sergilenecek. aldığı günlerde Rus Çariçesi, yakın dostlarından birine yazdığı mektupta şöyle diyordu: “Aciz kulunuz, tıpkı bir fareye pençelerini geçiren bir kedi gibi pençelerini o tablolara geçirdi ve bir daha asla bırakmayacak.” Büyük bir bölümü St. Petersburg’daki Hermitage Müzesi’nde bulunan 70’ten fazla tablo bugünlerde yeniden İngiltere’de. Koleksiyon, 200 yıldan fazla bir zaman sonra, ilk başbakan Walpole’un Norfolk’taki eski malikânesinde sergilenecek. Tablolar, Walpole’un, sanat koleksiyonunu da düşünerek inşa ettirdiği dev malikânenin odaları ve salonlarındaki eski yerlerinde eylül ayı sonuna kadar görülebilecek. Fotoğraflar: MELTEM YILMAZ İngiltere’nin ilk başbakanı Walpole’un dev koleksiyonu Rus çariçesine satılmıştı Sait Faik evine döndü İstanbul Haber Servisi Türk hikâyeciliğinin önde gelen isimlerinden Sait Faik Abasıyanık’ın pek çok hikâyesini kaleme aldığı evi, restorasyon çalışmalarının ardından kapılarını yeniden açtı. Burgazada’da bulunan Sait Faik Abasıyanık Müzesi, Darüşşafaka Cemiyeti’nin 2009 yılından bu yana sürdürdüğü restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından yeniden açıldı. Açılış öncesinde Darüşşafaka Cemiyeti ve Adalar Belediyesi Sait Faik’i anma töreni düzenledi. Açılış töreninde konuşan Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı Talha Çamaş, “Bugün günlerden Sait Faik. Müzemizi açarak bir hasreti bitiriyoruz. Abasıyanık, Darüşşafaka’nın bu duruma gelmesinde büyük anlam ifade etmektedir. Darüşşafaka, Sait Faik’in tek vârisidir. 1964’ten beri Darüşşafaka’da okuyan her çocuğun aldığı eğitimde Sait Faik’in öykülerinden gelen telifin katkısı vardır” dedi. Abasıyanık’ın vefatından bir yıl önce Darüşşafaka Lisesi’nde düzenlenen bir edebiyat matinesine katıldığını anlatan Çamaş, okulu gezdiğinde çok etkilenenerek mallarını Darüşşafaka’ya bağışlama hayalini annesiyle paylaştığını anlattı. “Müzemiz, önceki yıllarda olduğu gibi yine ücretsiz olarak hizmet verecek ve okurlarını, Sait Faik’in yazınsal ve ruhsal dünyasında büyüleyici bir yolculuğa çıkarmayı sürdürecektir” diye Osmanlı’dan Reyhanlı’ya … Sık sık Osmanlı’ya ve ‘ecdadımızın bir zamanlar hükmettiği topraklara’ atıfta bulunan bir iktidarın döneminde, o topraklardan birinden Hatay’ın Reyhanlı ilçesine yöneltilen bir ‘çifte bombalı’ saldırıda –şimdilik– kırktan fazla insan canını yitirdi. Yaralıların kesin sayısı ise henüz belli değil. Bu korkunç haberi alır almaz kendimi anılarımın rehberliğinde 2008 yılında buldum. O sıralarda Bahçeşehir Üniversitesi’nde öğretim görevlisiydim. ABD’nin Princeton Üniversitesi’nde, Osmanlı ve Modern Türk Tarihi Bölümü’nde profesör olarak görevli bulunan Heath W. Lowry de Bahçeşehir’e konuk öğretim üyesi olarak gelip gidiyordu. Prof. Lowry’nin yeni kaleme aldığı “Osmanlı Döneminde Balkanlar’ın Şekillenmesi, 13501550; Kuzey Yunanistan’ın Fethi, Yerleşme ve Altyapısal Gelişimi” (“The Shaping of The Ottoman Balkans, 13501550; The Conquest, Settlement & Infrastructual Development of Northern Greece”) eseri, İngilizce ve Türkçe olarak ilk kez Bahçeşehir Üniversitesi yayınları arasında, benim çevirimle çıktı. Prof. Lowry, Osmanlılar’ın İstanbul’un fethinden yüz yıl öncesinden başlayarak nasıl bir genişleme politikası izlediklerini ve bugün Kuzey Yunanistan diye adlandırılan bölgede egemenliklerini nasıl beş yüz yıl boyunca sürdürebildiklerini, o dönemlerden kalma Osmanlı yapıları ve tahrir defterleri üzerinde yaptığı titiz araştırmaları çıkış noktası alarak açıklamıştı. Bu egemenlik, kesinlikle sadece silah gücüne dayanmamış, fakat zaman içersinde özellikle farklı cemaatler arasında sağlanan akıllı bir uyum politikasıyla şekillenmişti. İmaretlerin ve zaviye/tekke/hanegâhların Balkanlar’da olumlu bir Osmanlı imajı oluşturulmasına katkıları, bu arada akıncıların gittikleri her yere Bektaşi gruplarını da götürmelerinin farklı dinden cemaatler arasında ılımlı bir atmosfer yaratma bağlamındaki destekleri, sözü edilen uyum politikasının temel taşlarını oluşturmaktadır. Prof. Lowry, kitabında Balkanlar’da gerçekleştirilen Osmanlı iskân politikasının bugüne kadar yeterince incelenmemiş oluşunu önemli bir eksiklik diye nitelendirmektedir. Prof. Lowry’nin kitabının gözler önüne serdiği gerçek, Osmanlı İmparatorluğu’nun en hızlı genişleme atılımları yaptığı dönemlerde bile, yeri geldiğinde, özellikle de ele geçirilen topraklardaki farklı dinlere ve etnik kökenlere mensup halklar arasında huzurlu bir birlikte yaşama durumunun tesisi söz konusu olduğunda, barışçı politikalara da başvurmaktan nasıl çekinmediklerinin sıkça vurgulanmasıdır. Yükselişinin doruk noktasında bir dünya imparatorluğunun boyutlarına evrilmiş bir imparatorluğun barış içersinde birlikte yaşama hedefine yönelik bu çabaları, öyle sanıyorum ki günümüzde o imparatorluğa sıkça atıfta bulunurken bir Reyhanlı’nın gerçekleşmemesi için gerekli önlemleri alamayan bir Devlet için üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir örnek niteliğini taşımalıdır! zması üzede yazarın el ya m n ıla aç re ile tç re içinde bulunduğu u Yeniden ziya da n nı rı la af ğr to fo ı ve öyküleri, mektuplar yaları da yer alıyor. se kişi l eş konuştu. Adalar Belediye Başkanı Dr. Mustafa Farsakoğlu da, “Önemli hikâyecimiz Abasıyanık’ın müzesini yeniden açmaktan sevinç ve kıvanç duyuyoruz. İlk kez bir yazarımızın anma töreninde böyle bir kalabalığı görüyorum. Burada bazı çağdışı çevrelerin geriye sürüklemek istediği ülkemizde çağdaş insanların dinamiğini görüyorum” ifadelerini kullandı. İş Bankası Kültür Yayınları Genel Müdürü Almet Salcan ise “Abasıyanık hep edebiyatımızın temel taşlarından biri olarak kalacak. Onun tüm eserlerini yayınlamış olmaktan gurur duyuyoruz” diye konuştu. Törene 59. Sait Faik Abasıyanık Hikâye armağanını kazanan yazar Sine Ergün de katıldı. yküler, mektuplar, fotoğraflar Sait Faik, ölümünden bir yıl önce, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın davetiyle, o dönem Fatih’te bulunan Darüşşafaka Lisesi’nde düzen Ö lenen bir edebiyat matinesine katıldı. Matineden sonra okulu gezdiğinde çok etkilenen, öğrencileri takdir eden ve duygulanan Sait Faik, eve döndüğünde mallarını, babasını kaybetmiş çocuklara çok güzel imkânlar sağladığını düşündüğü Darüşşafaka’ya bağışlama hayalini annesiyle paylaştı. Yazarın annesi Makbule Hanım, Sait Faik’in ölümünden sonra, 8 Kasım 1954’te hazırladığı vasiyetinde mal varlıklarının çoğunu, yazarın eserlerinin telif haklarını ve Burgazada’daki köşkü Darüşşafaka Cemiyeti’ne bıraktı. Köşk, Abasıyanık’ın vasiyeti doğrultusunda müzeye dönüştürüldü. Sait Faik Abasıyanık Müzesi adıyla 22 Ağustos 1959’da halka açılan müze evin bakım, onarım gibi sorumlulukları 1964’ten itibaren Darüşşafaka Cemiyeti’ne bırakıldı. Yeniden ziyaretçilere açılan müzede yazarın el yazması öyküleri, mektupları ve fotoğraflarının da içinde bulunduğu kişisel eşyaları da yer alıyor. n Kültür Servisi İstanbul Modern Sinema’nın adını Slavoj Zizek’in son belgeselinden alan ve sinema ile psikanaliz bağlantısını inceleyen programı “Bir Sapığın İdeoloji Rehberi” 11 23 Mayıs tarihleri arasında izleyiciyle buluşuyor. Etkinlik kapsamında, sinemanın bize nasıl arzu duymamız gerektiğini dikte ettiğini ve bu nedenle sapkın bir sanat olduğunu iddia eden Zizek’in “Bir Sapığın İdeoloji Rehberi” adlı filmi de, perşembe günü saat 19.00’da görülebilir. Sinema ve psikanaliz ilişkisi Kültür Servisi Mimar Rubi Asa ve Vladi Benbanaste’nin eserlerinin yer aldığı “100 Yılda İstanbul’un Değişen 100’ü” adlı fotoğraf sergisi Karaköy’deki Schneidertempel Sanat Merkezi’nde önceki gün açıldı. Sergide, 1800’lü yılların ikinci yarısıyla 1900’lü yılların başlarındaki İstanbul, dönemin orijinal fotoğrafları ile yeniden hayata geçiyor. 19 Mayıs’a kadar açık kalacak sergiden elde edilecek gelir, İZEV Vakfı’na bağışlanacak. İstanbul’un değişen 100’ü “TARAKLI – GÖYNÜK TURU” 1819 Mayıs Gezginler Kulübü Orhan Kural’ın katılımıyla … Kişi başı 280 TL Tek kişi farkı 90 TL. Birleşik Rehberler Turizm Tel : 212 252 65 78 n Kültür Servisi Bu yıl 5.’si düzenlenen Kocaeli Kitap Fuarı, 500 farklı etkinliği katılımcılarla buluşturmaya devam ediyor. Ayşe Kulin, Can Dündar, Sunay Akın, Ahmet Ümit, Murat Menteş gibi çok sayıda yazarı ağırlayan fuarda, açılışın hemen ardından 5 bin çocuk aynı anda kitap okudu. Fuar kapsamında Elazığ Çocuk Islahevi’ne ulaştırılmak üzere bir kitap kumbarası kurulurken; işitme engelliler için de bir kitap kampanyası yürütülüyor. Cezaevindeki çocuklara kitap