02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 NİSAN 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 60 yıllık tarihinde onlarca hükümetle uzlaşan çalışanlar, bu dönemde ise ayrımcılık mağduru Çaykur’da ilk grev ‘Grev 58 işletmede 10 bin işçiyi kapsayan grev başladı. yapamazsınız’ DİSK ve Türkİş, Çaykur işçisine destek verdi. Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu grevin başladığı ilk saatlerden itibaren fiilen bittiğini öne sürdü. Sütlüoğlu “İşçiler işbaşı yaptılar. 7 bin 200 mevsimlik işçimiz var” dedi. Sütlüoğlu, “Grevden vazgeçmelerini, aksi takdirde mahcup olacaklarını belirttik. İşçilerimiz çağrılarımıza uyarak greve gitmedi. Hatta bazı grev gözcülerinden grevlerinden vazgeçerek işbaşı yapanlar oldu. Fabrikalarımız çalışıyor. 1 milyondan fazla insanın geçimini sağladığı bir ürün üzerine kolayca grev yapamazsınız. Tekgıdaİş Sendikası harakiri yapmıştır. Grev kararıyla intihar etmiştir” dedi. ÖMER ŞAN İşçiye Düşman... Sabah sabah, en sıradan haberler... Bilgiç, bir o kadar cahilane yorumlardaki haksız işçi düşmanı suçlamaları dinlerken tüylerim diken diken oluyor... İşçileri, sendikal haklarını, katletmede, gasp etmede, ötekileştirmede biz nerelerden nerlere geldik böyle? En sıradan yasal hakkını kullanmaya çalışan sendikalı işçi, önyargılı ve bal gibi de art niyetli ideolojik, taraflı yan yana getirilmiş cümlelerle kamuoyuna yönelik suçlanıyor, karalanıyor. En doğal, kaçınılmaz hakkın kullanılması karşısında, özünde yasa ve hukuka aykırı olarak hak gasp eden siyasi erk, emrinde kamu görevlisi işverenlerin suç boyutundaki icraatları aklanıyor... Önce haberleri yapan gazeteci arkadaşlarıma kızacak gibi oluyorum. “Bu kadar mı cahilane, sorgulamadan, her şey tersyüz edilerek, kendisinin de işçi olduğunu unutarak, gerçekdışı, yanlış yunluş haber yazılır böyle” diyerek sorgulayacak oluyorum... Sonra haksızlık yaptığım için kendimden utanıyor.. “Gariplerim grev mi gördüler? Sendikal hakların kullanılmasına ilişkin haber mi yaptılar? İşçilerin örgütlü haklarını kullanabilmeleri örneklerini unutun, geriye çekilmiş sendikal, iş yasaları uygulamalarının bile örneklerini göremediler. En yaygın gazeteciler de içinde, onlar iş yasaları hükümlerinin dahi uygulanmadığı, anayasal suç işlenerek çalışanların angarya, mesaisiz çalıştırıldıkları bir kuşağın emekçileri... Siyasi erkten, işverenden gelen haberlerin noktası, virgülüne dokunulmadan, doğruluğu sorgulanmadan haber yapılmasının dayatıldığı dönemin medyasının gazetecileri...” Tabii ki siyasi erk, emrindeki genel müdürlerin çizdikleri çerçeveler içinde, 20 yıl sonra kamuda yapılan ilk büyük grevin haberini, “Karadeniz’e 10 şiddetinde deprem düştü” yorumu ile verecekler. İlk çayın en değerli mayıs sürgünü mevsiminde Çaykur’da yapılacak bir grevin yol açacağı zararların altını çizecekler. Çay üreticilerinin grev yüzünden çaylarını satamamaları olgusunun yaratabileceği sosyal gerilimler üzerinde duracaklar... Medyada gerçekleri haber yapma türünden bir kaygı unutturulduğundan, geçmişin son birkaç yılında Çaykur’da iktidarlarının yandaşlığında kurdurulmuş sendikaya üyelik için işçilerin nasıl zorlandıklarını unutuverecekler... HHH İsterseniz ben anımsatayım. Çaykur fabrikaları kuruldu kurulalı Türkİş’e bağlı Tekgıdaİş Sendikası’nın örgütlü olduğu işyerlerinde, tarihlerinde grev yaşanmamış. Zaten çay üreticiliği geçici işçilik olduğundan hak aramadaki zorlukların, alamamanın çoğunluğu sineye çekilmiş. Ama iktidarları bu kadarı ile yetinmemiş, biat, yandaş sendikacılığı gönlüne sokuvermiş. İşte işçiler bu yandaş sendika üyeliğine diğer kamu işyerlerinde de görüldüğü üzere üye olmaya zorlandıklarında, bu kadarını içlerine sindirmeyince, işyeri baskıları torpilleri sineye çekip direnince, geçen son 5 yıl için sözleşmesiz kalmışlar. Yandaş sendika üyelerine verilen imtiyazların, geçmiş, kaybedilmiş yıl farklarının en alt sınırları ile kendilerine de verilmesini kaçınılmaz bir yasal hak olarak istediklerinde de işveren tarafı masada pazarlığı bile reddedince grev süreci işlemiş... İşveren sözleşme masasında pazarlığı reddetmişken, ideolojik yandaş sendikacılığa sağlanan ayrıcalıklar saklanarak, mağduriyetlerinin giderilmesini isteyen işçiler, çay üreticilerine, işletmeye zarar verme suçlaması ile kamuoyuyla tehdit ediliyorlar... Bizim yandaş medya Çaykur işçisinin zaten mevsimlik işçi olarak bu tarihlerde işe başladığı, sözleşme ve yasal anlaşmanın doğal olarak bu mevsimde, uzlaşma olmayınca da grevin aynı süreçte olmasının zorunluluğunu, yasal hakları yok sayıyor, bal gibi de sendika ve hak arayan işçileri bölgede deprem yaratmakla suçlayabiliyorlar... Yandaş, dindar sendikacılığı kayırma adına, çay yaprağı toplanmadan kimilerinin bir ay öncesinden işe alındıklarını bile sorgulamadan, iktidarlarının bu en büyük ilk grev sınavında işçiyi, sendikayı tehdit etmesinde suç ortaklığı hizmeti veriyorlar... Medyanın yüz kızatıcı, işçi, sendikal hak düşmanlığı, iktidarlarından yana ilk ikiyüzlülük örneği değil ki bu... Haftanın haber ve yorumlarında THY grev kararı üzerinden ne haberler ne yorumlar yapıldı... Aynı mantıkla yasal işçi hakkı, grev nedeni, pazarlık süreci gelişmeleri üzerinde hiç durulmadan bu kez Türkiye’nin yüz akı THY’ye verilecek zarar rakamları üzerinde durdular... Neden bir önceki toplusözleşme uyuşmazlığı, grev kararı sürecinde iktidarlarının yasaklama içerikli grevi durduran kararından söz etmediler? Bu karara karşı direnen işçilerin işten atılmalarının yasadışı olduğu üzerine uluslararası sendikal hareketin uyarılarını da yok saydılar. İktidarlarının grev yasaklama kararının yargıdan döndüğünü, ama çıkarılan işçilerin işe iade edilmediklerini atladılar. Şimdi yeni sözleşme masasında sendikanın atılan işçilerin işe iadelerini istemeleri suç gibi pazarlanıyor... İktidarlarının biber gazı, basınçlı su, zırhlı araçları ile polis gücünü işçilerin hak arama direnişlerine sürmelerinin listesini bu köşe almaz... Daha nereye kadar? RİZE Çaykur işçisi, tarihinde bir ilke imza atarak 5 yıllık geçmişe dönük alacaklarını ve zam farklarını tahsil etmek amacıyla greve çıktı. 58 işyerinde Tekgıdaİş Sendikası’na bağlı 10 bin işçi eylemde. Sabahın erken saatlerinden itibaren Rize’deki Çaykur Genel Müdürlüğü önünde toplanmaya başlayan Tekgıdaİş Sendikası’na üye işçiler ve sendika yöneticileri ilk önce Çaykur Genel Müdürlüğü önüne “Bu işyerinde grev vardır” pankartı astılar. Tekgıdaİş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, grevin kendileri için amaç değil işçinin hakkını alabilmek için araç olduğunu vurguladı. Türkel, “Günlük 17 lira istedik, pazarlık için karşımıza hiçbir rakamla gelinmedi. Çaykur ve Kamuİş’in dayatmasıyla grev aşamasına gelindi. Yasal prosedür gereği bu grev yapılmasa idi bizim Çaykur’daki yetkimiz düşer ve sendikal gücümüz kırılırdı. Bu uygulama dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir” dedi. Sendika yöneticileri ve işçiler Menderes Bulvarı üzerinden, sloganlar ve alkışlar eşliğinde Tekgıdaİş Sendikası Rize Bölge Başkanlığı’na kadar yürüdü. DİSK ile Türkİş’e bağlı sendikaların yanı sıra çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi partilerin destek verdiği grev kararının uygulanmaya başlanmasıyla polis, Çaykur Genel Müdürlüğü önünde geniş güvenlik önlemleri aldı. Lufthansa’da uçuşlar iptal Ekonomi Servisi Alman havayolu şirketi Lufthansa’da 33 bin çalışan dün ‘uyarı grevi’ne gitti. Verdi sendikasının yaptığı grevde 1650 kısa mesafe uçuşun sadece 20’si; 73 uzun mesafe uçuşun da 12’si gerçekleştirildi. Lufthansa, sendikanın gelecek 12 ay için ücretlerin yüzde 5.2 artırılması talebini reddetmişti. Pizza Hut ve KFC Türkiye satıldı Ekonomi Servisi Yum! Restaurants International, Türkiye’deki KFC ve Pizza Hut’ı Süzer Grubu’ndan satın aldı KFC ve Pizza Hut’ın Ülke Genel Müdürlüğü’ne Sabir Sami atandı. Süzer Grubu her iki markayı 1988 yılından bu yana Turkent çatısı altında işletiyordu. Yum! Restaurants International Üst Yöneticisi (CEO) Micky Pant, “Türkiye hızla büyüyen ve gelişen bir pazar. Yum! bu satın almayla birlikte Türkiye’ye olan güvenini ortaya koyuyor. Bugün itibarıyla Türkiye’de toplam 106 restoran (KFC 65, Pizza Hut 41 restoran) işletiyoruz” dedi. Reis’e kalite ödülü Ekonomi Servisi Reis Gıda, Dünya Tüketiciler Günü’nde “TSE Kalite Ödülü 2013” ödülünün sahibi oldu. Reis’ten yapılan açıklamada “Reis ‘Türk Gıda Kodeksi’ne uygun üretim yapıp, en üstün kaliteyi tüketicisine sunmayı ilke edinmiştir. 1994’ten bugüne sürekli TSE kontrolünde olan Reis, Avrupa Birliği’nin gıda hijyeni olarak benimsediği HACPP ‘Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları Yönetim Sistemi’ni 2000’de ilk alan markadır. Ödüller Reis için ayrı bir sorumluluk ve gurur kaynağıdır” denildi. DÜNYADAN * Fitch İngiltere’nin kredi notunu bir kademe indirerek AAA’dan AA+’ya düşürdü, görünümünü ‘durağan’ olarak açıkladı. Fitch açıklamasında İngiltere’deki zayıf ekonomik ve mali görünüme dikkat çekildi. * İran Ulusal Petrol Şirketi Başkanı Ahmed Kalabani, ülkenin petrolde 4 milyar dolarlık alacağını ambargo nedeniyle tahsil edemediğini, bunun için başka yollar bulduklarını söyledi. Kalabani, “Peşin para yerine en azından ilaç, gıda ya da barter şeklinde de olabilir” dedi. yurtdışında kurulmuş Türk Tahvil/Bono Yatırım Fonunu yabancı bireysel ve kurumsal yatırımcılara sunulmak üzere Lüksemburg’da SICAV fonu olarak kayda aldırdı. 77.7 milyar ABD doları büyüklüğü ile dünyanın önde gelen portföy yöneticilerinden olan fon, ağırlıklı olarak TL cinsi araçlara yatırım yapıyor. * Ashmore Investment Management, 2007’de
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear