23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET kultur@cumhuriyet.com.tr 30 MART 2013 CUMARTESİ 16 KÜLTÜR Bir Fatma Tülin sergisi GÜVEN TURAN Sanatçının ‘33’ adlı yeni sergisi 30 Nisan’a kadar Kare Sanat Galerisi’nde Kare Sanat Galerisi’ndeki yeni sergisinde, zaman zaman uzun aralar verse de hiçbir zaman ardını bırakmadığı doğal nesnelerine bu kez bütün sergisini ayırarak geri döndü. Nasıl tanımlarız Fatma Tülin’in bu yapıtlarını? Ölüdoğa mı (natürmort) bu resimler? Bana göre değil. Daha 70’lerde, hiperrealizmle çekiştiği dönemlerde de ölüdoğa değildi elması, çekirdekleri, soğanları, narı... Çünkü bence ölüdoğa bir betimlemedir, salt göstermeyi amaçlar. Oysa Fatma Tülin’in “nesne” resimleri, her zaman bu betimleme ya da tanımlamanın ötesinde oldukları izlenimi uyandırır. İlk dönem resimlerinde nesneleri, o zaman yazdığım yazılarda da değindiğim gibi ya kozmik (uzaysal) ya da antropomorfik (insanımsı) özellikler taşıyordu. Uzun bir aradan sonra şeftali çekirdekleriyle geri döndüğünde ise, nesneler artık bu tür çağrışımlardan uzaklaşmıştı; gene de, baktığımızda sadece bir şeftali çekirdeği görmüş gibi de olmuyorduk. (Sadece, “bu bir şeftali çekirdeği değildir” de diyemiyorduk.) Algıladığımız ne olursa olsun, Fatma Tülin nesneyi, objeyi, figürü (adına ne derseniz deyin) değil onun “form”unu arıyor, çözümlüyor F atma Tülin’in bu sergisinde, özellikle yüzeyi parçalara bölerek, her parçaya bir başka form yerleştirerek yaptığı resimlerde form arayışı, formla oynama, onu hem ortaya çıkartıp hem silme artık başlı başına bir bütünlük kazanıyor. ve sunuyordu. Bu sergide bu daha da belirgin bence. Özellikle yüzeyi parçalara bölerek, her parçaya bir başka form yerleştirerek yaptığı resimlerde form arayışı, formla oynama, onu hem ortaya çıkartıp hem silme artık başlı başına bir bütünlük kazanıyor. “Silme” sözünü boşuna kullanmadım. Sergideki kimi resimler keskin bir soyut duygusu taşıyor ve Fatma Tülin bu soyut tadı da figürü figüratifliğinden silerek elde ediyor ama form ora da ve bütün gücüyle yerini koruyor çerçevesi içinde. Kaldı ki bu parçalara bölünmüş resimlerin de ayrıca bir bütünlüğü var. Yani bu üç, dört hatta beş parçalı resimler “çerçeve”ye alınmış olsun olmasın kendi bütünlüğünü, kendi bütüncül formunu da öne çıkartıyor. Bu sergide, ilk bakışta alabildiğine “keyfi” kullanılmış gibi görünen renk seçimi de formu oluşturan öğelerden biri bence. Dışavurumcu renk anlayışını akla getirmesi bir yanılgı. Ele aldı ğı nesnenin özgün doğal rengini bu form içinde sert ve uyumsuz duygusu veren bir renkle parçalıyor. Zaman zaman bunu nesnenin üzerine düşmüş kökeni belirsiz bir ışık gibi düşürürken zaman zaman sanki bir süreci işletiyor ve nesnenin bozuşum renklerini koyuyor nesnenin üstüne. Ölüdoğalarda görmeye alıştığımız, hatta gözümüzün bu alışkanlıkla beklediği nesnelerin bir yerde durma (olma) beklentisini de yıkıyor Fatma Tülin: Nesneler olanca kuntluklarıyla üç bo yutlu formlarını korurken, çevrelerindeki alan, tamamen boyutsuz bir yüzey olarak yer almakta. Bir boşlukta bile değiller. Adeta bir “flatland”deler... Nesnenin titizlikle boyanmışlığına inat bu alan bir çocuğun elinden çıkmışçasına hızla, heyecanla ve formaliteyi boş vererek boyanmış. Bu da form duygusunun nesnenin üstünde toplanmasını güçlendiriyor. Sergide yer alan enginar başı resmi beni ayrıca ilgilendirdi. Bilmem Fatma Tülin’in 2011 yılında yayımlanan “Alice’in Not Defteri” adlı kitabını okudunuz mu? Hem nefis bir edebiyat yapıtı hazzı veren bir kitap bu hem de ressam Fatma Tülin’in sanata, sanatına yaklaşımını da açık seçik ortaya koyuyor... Bu kitapta Fatma Tülin, enginar başlarıyla ilgili başından geçenleri anlatıyordu. Sanırım bu sergideki enginar, kitapta serüvenini okuduğum enginarlardan biri olmalı. Bu da beni resme bir başka gözle, işleyen bir süreç gözüyle, bakmaya zorladı. İster sergiden önce (ki bunu tavsiye ederim), ister sergiden sonra, bulup okuyun Fatma Tülin’in bu kitabını. İnanın algı yoğunluğunuzu artıracaktır, resimler de aynı kalmayacaktır kazanılan bu yeni bakışla. BİFO’dan Gencer anısına Salome Kültür Servisi Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO) 20. yüzyılın en büyük divalarından biri olan Leyla Gencer anısına gerçekleştirdiği konserlerine devam ediyor. BİFO, önceki akşam sanat yönetmeni ve sürekli şef Sascha Goetzel’in yönetiminde ünlü solistlerle Leyla Gencer anısına “Salome”nin konser versiyonunu seslendirdi. Richard Strauss’un efsanevi eserinin “Salome” rolünü Alman soprano Najda Michael, Herodes rolünü tenor Thomas Moser, Herodias rolünü mezzo soprano Larisssa Diadkova, Jochanaan rolünü bariton Morten Frank Larsen, Naraboth rolünü ise tenor Peter Sonn seslendirdiler. Documentarist’in yeni ödülü n Kültür Servisi Documentarist İstanbul Belgesel Günleri’nin genç belgeselcileri desteklemeyi amaçlayan “Johan van der Keuken Yeni Yetenek Ödülü”ne başvurular 12 Nisan’da sona erecek. Bu sene 6.’sı gerçekleşecek Documentarist, dünyadan belgeselleri seyirciyle buluşturmanın yanı sıra Türkiye’deki belgeselcilerin dünyaya açılması için bir platform olmayı sürdürüyor. Uluslararası konukların da katılacağı festival, 16 Haziran tarihleri arasında gerçekleşecek. Rolling Stones Glastonbury’de Kültür Servisi Türk resim sanatının önemli eserlerinin yer aldığı 121 yapıt, 6 Nisan’da Artı Mezat’ın “Modern ve Çağdaş Türk Sanat Müzayedesi”nde satışa sunulacak. “Kâbe” isimli eseri geçen hafta 2 milyon 900 TL’ye alıcı bularak müzayede rekoru kıran Erol Akyavaş’ın 1986 tarihli “Pargalı İbrahim Paşa’nın Sarayı” 60 bin TL açılış fiyatıyla satışa çıkıyor. The Sofa Hotel’de gerçekleştirilecek müzayedede Fahrel Nisa Zeid’in “Rotation” adlı eseri 300 bin TL, Burhan Doğançay’ın “Formula 1 Duvarları Serisinden” isimli eseri ise 150 bin TL açılış fiyatıyla satışa sunulacak. Müzayedede Mübin Orhon’un “Soyut Kompozisyon” isimli eserinin yanı sıra Burhan Uygur’un beş, Nejat Melih Devrim’in 11 adet eseri, Nuri İyem ve Maide Arel’in nü çalışmalarıyla Ömer Uluç ve Ferruh Başağa’nın eserleri de satışa sunulacak. Ayrıca Türk modern resminin öncülerinden Eşref Üren, Cemal Tollu, Ercüment Kalmık, Cevat Dereli, Hamit Görele, Fikret Mualla, Abidin Dino, Sabri Berkel, Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi isimlerin yanı sıra çağdaş ressamlarımızdan Şadan Bezeyiş, Bedri Baykam, Kemal Önsoy, Selma Gürbüz, Mehmet Gün gibi isimlerin eserleri de müzayedede yer alıyor. ARTI MEZAT’TA MÜZAYEDE Akyavaş’ın Pargalı’sı satışa çıkıyor n Kültür Servisi Dünyanın en büyük açık hava festivali Glastonbury, bu yıl efsanevi topluluk The Rolling Stones’u ağırlıyor. 2630 Haziran tarihlerinde gerçekleşecek festivalde ayrıca, Arctic Monkeys, Nick Cave & the Bad Seeds, Kasabian, Mumford & Sons, Vampire Weekend, Elvis Costello, The Vaccines, Kenny Rogers, Ben Howard, Rita Ora, Rufus Wainwright, Jake Bugg, Professor Green, Laura Mvula, Billy Bragg, Rokia Traoré, First Aid Kit’in de olacağı açıklandı. ‘Güç Belgeselde’ Festival açılışına ‘Emek’ damgası İstanbul Film Festivali dün gerçekleştirilen ödül töreniyle başladı. Geceye dün yıkımı başlanan Emek Sineması için yapılan protesto damgasını vurdu. Lütfü Kırdar Sergi Sarayı’nda yapılan açılışta salonda bulunan bir grup sinemasever “Emek bizim, İstanbul bizim” pankartı açtı. Gruba tüm salon alkışlarla destek verdi. Gecede n Kültür Servisi İstanbul Modern Sinema, “Prix Pictet: Güç” fotoğraf sergisine paralel olarak, Documentarist işbirliğiyle “Güç Belgeselde” başlıklı 10 filmlik bir belgesel programı hazırladı. Kamboçya’da Kızıl Kmerler’in film sektörünü yok etmesinden Hindistan’da yaşanan elektrik hırsızlığına, Türkiye’deki tohum, tarım ve biyoçeşitlilik mücadelesine kadar çeşitli filmlerin bulunduğu program, 4 Nisan’da başlıyor. 32. ayrıca görüntü yönetmeni Aytekin Çakmakçı, yazar Ayşe Şasa ve oyuncular Lale Belkıs ile Ahmet Mekin’e onur ödülleri verildi. Mekin’in ödülünü, “Selvi Boylum Al Yazmalım” daki rol arkadaşı Türkan Şoray verdi. Töreni Pedro Almodovar’ın son filminin gösterimi ile sona erdi. Festivalin ikinci açılışı ise yarın 17.00’de Emek Sineması önünde gerçekleşecek. 99 saatlik radyo şenliği Yıkım da aynı gün başladı Kültür Servisi İstanbul Film Festivali’ne 28 yıl ev sahipliği yapan Emek Sineması’nın yıkımı dün yani 32. yılına giren festivalin ilk günü başladı. 2009’dan beri kapalı olan Emek Sineması’nın da içinde bulunduğu Cercle d’orient binasına geçen haftalarda inşaat çalışmaları için iskele kurulmuştu. Kamer İnşaat tarafından yürütülen ve AVM yapılacağı söylenen projenin ortaya çıkmasından sonra pek çok İstanbullu projeyi protesto etmek için sokaklara çıkmıştı. Dün binanın içine kurulan iskeleleri ve fuayenin yıkık halini çekerek belgelemeye çalışan “Emek Bizim” kolektifi üyeleri, inşaatta çalışanlar tarafından binadan zorla dışarı çıkarıldı. n Kültür Servisi “Açık Radyo Dinleyici Destek Projesi”, 10. yaşını kutluyor. Bugüden itibaren 7 Nisan’a kadar sürecek Dinleyici Destek Projesi özel yayınında, programcı, dinleyici ve dostlar buluşuyor. Aralarında Ata Demirer, Serra Yılmaz, Uğur Yücel, Buzuki Orhan Osman’ın bulunduğu isimler, 99 saat sürecek 10. Açık Radyo Şenliği’nde olacak. Felsefe Olimpiyatı yolcuları 9. Kısa Film Festivali’nin ödüllü filmleri açıklandı Sainte Pulchérie’de sempozyum n Kültür Servisi Sainte Pulchérie Lisesi’nin düzenlediği “Yeraltı Edebiyatı ve Edebiyatta Polisiye” konulu 10. Kültür ve Edebiyat Sempozyumu, 6 Nisan günü gerçekleşecek. Abdullah Yılmaz, Şenol Erdoğan, Metin Üstündağ, Zafer Ergin, Ayşe Erbulak ve Esmahan Akyol’un katılacağı sempozyumda “Yeraltı Edebiyatı”, “Edebiyat ve Mizah”, “Polisiyelerin Toplumsal Yaşamdaki Yeri” gibi konular ele alınacak. Saat 10.00’da başlayacak etkinlik, tüm gün sürecek. Akbank’ın en iyi kısaları Kültür Servisi Akbank 9. Kısa Film Festivali en iyi kısaların açıklanmasıyla son buldu. Yarışmaya başvuran 416 film arasından yapılan değerlendirme sonucunda; “En İyi Kurmaca Film Ödülü”nü “Buhar” ile Abdurrahman Öner, “En İyi Belgesel Film Ödülü”nü “Bay Siebzehnrübl” ile Tuna Kaptan ve “En İyi Canlandırma Film Ödülü”nü ise “Sirk Aşkı” ile Akile Nazlı Kaya kazandı. Bu yıl 18 28 Mart tarihleri arasında 29 ülkeden 102 film, 40 seans, 10 söyleşi ve sinema dünyasından 17 konuğun katılımıyla gerçekleşen festivalin kurmaca kategorisi jüri kurulu Şebnem Dönmez, Emin Alper, Gökhan Tiryaki, Cemil Ağacıkoğlu ve Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı’dan oluşuyordu. Belgesel kategorisi jüri kurulu Aslı Özge, Derviş Zaim, Prof. Dr. Selahattin Yıldız, Rüya Arzu Köksal ve Derya Bigalı’dan oluşurken can“Sirk Aşkı” landırma kategorisinde ise Cemal Erez, Galip Tekin, Berat İlk, Doç. Dr. Fethi Kaba ve Derya Bigalı yer alıyordu. Akbank 9. Kısa Film Festivali’nin ödüllü filmleri, 8 Nisan24 Mayıs 2013 tarihleri arası Türkiye genelinde 40 üniversitede gençlerle buluşacak. n Kültür Servisi 17. Türkiye Felsefe Olimpiyatı’nda Danimarka’ya gidecek iki öğrenci belirlendi. Ioanna Kuçuradi başkanlığındaki Türkiye Felsefe Kurumu (TFK) jürisi, ulusal yarışma 5.’si Sainte Pulchérie Fransız Lisesi öğrencisi Özer Akman ile ulusal yarışma 10.’su Özel Kültür Fen Lisesi öğrencisi Melike İrem Balkan’ın, 1619 Mayıs’ta Odense şehrinde yapılacak olan 21. Uluslararası Felsefe Olimpiyadı’nda Türkiye’yi temsil etmesine karar verdi. Faulkner’ın mektupları satılıyor n Kültür Servisi Nobel ödüllü Amerikalı yazar William Faulkner’in mektupları ve el yazmaları New York’ta satışa çıkacak. Koleksiyonda ayrıca yazarın daha önce basılmamış 12 sayfalık “The Trapper’s Story” isimli hikâyesi de yer alıyor. Haziranda yapılacak müzayedenin 2 milyonun üzerinde gelir getirmesi bekleniyor. HÜS Sensiz yaşamak çok zor NEVENKA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear