02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 ŞUBAT 2013 PAZARTESİ 10 EKONOMİ [email protected] Sony Mobile, Sony’nin televizyon, ekran, müzik ve film dahil tüm efsane teknolojilerini birleştirdi Akıllı değil süperiz Ucuz akaryakıt ‘cep’te Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), tüketicilerin akıllı cep telefonlarıyla en ucuz akaryakıta ulaşılabilmesini sağlayacak bir program geliştirdi. Program sayesinde, Türkiye çapında 12 bin 870 adet lisanslı akaryakıt istasyonunun yeri ve istasyonlardaki anlık akaryakıt fiyatları, akıllı telefonlarda anında görülebilecek. Kelebeğin Rüyası ve Mükellefiyet... Hayatı, şiiri, aşkı ve ölümü paylaşmış iki gencin, Muzaffer Tayyip Uslu’yla Rüştü Onur’un kelebek ömrü kadar kısacık hayatlarını anlatan “Kelebeğin Rüyası”, usta işi bir Yılmaz Erdoğan filmi... Bizim Sungu Çapan, geçen cuma, sayfasında “insan, insan kokan” bu filmi tanıtırken şöyle yazdı; “Kelebeğin Rüyası, 2. Dünya Savaşı’nın ürkünç gölgesinin düştüğü, 1941’in yoksul ve yoksun Türkiyesi’nin kömür merkezi olan, işçi kenti Zonguldak’ta başlıyor, zincirlenmiş mahkumların Nazi toplama kampından farksız bir şekilde madene götürüldüğü, dehşetengiz bir sahneyle...” CHP’nin, tek parti rejiminin kente hükmettiğini resmeden filmin arka planında “Mükellefiyet Zonguldak’ı” ve maden işçileri var. Ama prangalı işçileri, jandarma kontrolünde madene indirilen “mükellefleri” izleyiciye ne kadar anlatabildi film, kuşkularım var. Filmin bitiminde gençlere kulak misafiri oldum; “Kemalizm böyleymiş işte, zorla çalıştırmışlar insanları, Naziler gibi” diyordu birisi… ‘Çalışma Mükellefiyeti’ de, ‘Varlık Vergisi’ gibi tarihimizin büyük tartışma yaratan konularından biri. Ama bu tartışmaları yaparken, içinde yer aldıkları büyük çerçeveyi, dönemin sosyal, ekonomik şartlarını anımsamadan olmaz. Mükellefiyet, ilk önce Osmanlı döneminde 1865’te başlatılmış ve 1880’e kadar uygulanmıştı. Bahriye Nezareti’ne bağlanan Zonguldak madenlerinin başına getirilen Dilaver Paşa, hazırlattığı nizamnamede 12 gün aralıklarla nöbetleşe çalışacak yöre insanlarının çalışma şartlarını düzenletmişti. Sanırım, o da uygulamayı emperyalist İngiltere’den öğrenmişti. 1940’lardaki, mükellefiyet de ikinci uygulama olacaktı. “Milli Şef” İnönü, ülkeyi savaşa sokmamak için çabalarken erkek nüfusun önemli bir kısmı silah altına, hem de 4 yıllığına, alınıyor, ama bir yandan da ekonomik çarkın dönmesi gerekiyordu. Demiryolu yatırımlarının, askeri fabrikaların, şileplerin, vapurların, elektrik santrallarının, fabrikaların kömür ihtiyacının aksamaması gerekiyordu. Kömürün merkezi Zonguldak, sonra Soma’ydı. Nüfusun dörtte üçünden fazlası köylerde yaşıyordu. Madenlerde, yol, liman inşaatlarında çalışacak işgücünü tedarik sorunu vardı. Önce sıkıyönetim ilan edildi 1940’ta ve 1947’ye kadar sürdürüldü. Ekonomik ve sosyal yaşamla ilgili sıkıyönetim içinse 26 Ocak 1940’ta Milli Koruma Kanunu çıkarıldı. Bu yasa, hükümete fiyatları saptama, ürünlere el koyma, devletleştirmelere gitme gibi geniş yetkiler tanıyor ve “çalışma mükellefiyeti”ne de yer veriyordu. Mahkumlar da çalışmaya mecbur bırakılıyordu. Bazı yörelerde kadın ve çocuk emeği de bu kapsamda kullanıldı. Orhan Veli’nin, “Siyah akar Zonguldak’ın deresi/ Yüz karası değil, kömür karası/Böyle kazanılır ekmek parası” diye tarif ettiği Zonguldak’ta 1850’den bu yana kömür üstüne kuruludur hayatlar, hikâyeler, şiirler... İngiliz, Fransız, İtalyan sermayesini takiben İş Bankası’nın işlettiği madenler, 1940’ta, yani MKK ile birlikte devletleştirildi. Üretim yetersizliği bir gerekçeydi. Ama daha önemlisi stratejik sektör görülüyordu madenler, limanlar, demiryolları... Ve devlet işletmesi altına alınarak riskler azaltılmalıydı. Hepsi devletleştirildi. Armutçuk, Kozlu, Üzülmez, Karadon ve Amasra’dan oluşan 5 ana üretim alanı, Ereğli Kömür İşletmeleri’nce işletildi. 1948’de A. Ali Özeken Ereğli havzasında 2530 bin çalışan işçiden sadece 5 bininin rızasıyla işçilik yaptığını, geri kalanların “Mükellefiyetle” çalıştırılan işçiler olduğunu yazıyordu. Çoğu Karadenizli olan ve nöbetleşe madene çağrılan ‘Mükellef’ işçi havuzu 60 bini buluyordu. Çalışma süreleri toplamı askerlikten sayılıyordu. O dönemde havzada çalışan Turgut Edingü, “Kömür Havzasında İlk Grev” (1976) adlı kitabında, köylülerin gruplar halinde nasıl jandarma eziyetiyle alındığını ve 1.5 ay süreyle nöbetleşe, zor şartlarda çalıştırıldıklarını yazar. Havzanın silahlı, özel üniformalı bir “Kömür Alayı”, işletme bünyesindeki “Ekonoma”lardan alışveriş yapmak için kullanılan özel bir parası bile vardı. İşçiler düşük ücretliydiler; çok zor şartlar altında çalışıyor, barınıyorlardı. Yılda ortalama 100 işçi madende hayatını kaybediyordu. İş kazalarında yaralananların, iflah olmaz hastalıklarla kırılanların kaydına bile rastlanmıyor. Sıkıyönetim altında, her tür örgütlenme ve sosyal haktan yoksun çalışma koşullarını, dönemin özel sektörü de tepe tepe kullandı. MKK’ye rağmen karaborsa, stokçuluk, tefecilik savaş ikliminde başını almış gitmişti. 1942’de Varlık Vergisi ve kuruyla yaşın birlikte yakıldığı o trajik icraat da bunun ardından geldi zaten... Olan biteni açıklamada “ zaruret” ana gerekçedir, ama sonuçlar içini acıtır insanın. Tıpkı Nâzım’ın dediği gibi: Tarihsel, sosyal, ekonomik şartların/ zaruri neticesi bu!/ deme, bilirim!/ O dediğin nesnenin önünde kafamla eğilirim./ Ama bu yürek o, bu dilden anlamaz pek./ O, “Hey gidi kambur felek,/ hey gidi kahpe devran hey,”/der. Genç şairler Muzaffer’le Rüştü’nün filminin en güzel repliklerinden birini Zonguldak’tan Heybeliada Sanatoryumu’na giden vapurda, dünya savaşının başladığı haberinin ajanslardan yayılmasıyla duyarız. Behçet Necatigil (Yılmaz Erdoğan), veremle savaşan Muzaffer Uslu’ya (Kıvanç Tatlıtuğ) şöyle der; Aldırma bunlara sen Muzaffer/ Senin savaşın, sana yeter... Filmin kahramanlarından Rüştü Onur’un (Mert Fırat oynuyor) yaşadığı şehre, kömürün karasıyla Karadeniz’in yeşilinin buluştuğu o güzel şehre olan aşkını anlattığı şu dizeleri de filmde dinlemek isterdim: “Sen aziz şehrim/ Uykusuz yaşadığımı bilmelisin/Bütün işçilerin/ Saçak altında uyuduğu bir saatte/Ben mızıka çalarak geçiyorum sokaktan/Sen aziz şehrim/ Ellerim, gözlerim kadar benimsin...” u Akıllı telefon pazarına rakiplerine göre geç giriş yapan Sony bu alandaki eksikliği Xperia serisi telefonlarla kapatmaya çalışıyor. Sony Mobile Communications Türkiye, Yunanistan ve İsrail Pazarlama Müdürü Aysun Şabanlı akıllı telefon devrini bir faz ileriye taşıyıp “süper telefon” devrini başlattıklarını söyledi. Sony Mobile Communications, Sony’nin televizyon, ekran, müzik, film ve oyun da dahil olmak üzere tüm efsane teknolojilerini bir araya getirerek akıllı telefon pazarında adından söz ettirmeye başladı. Xperia serisi ile akıllı telefonu bir adım öteye taşıyan firma “Süper Telefon” dönemini başlatmayı amaçlıyor. Xperia Z modeli ile mart ayı içerisinde Türkiye’deki tüketicilerle buluşmayı amaçlayan Sony Xperia Z’yi 2013’ün amiral gemisi yapmayı amaçlıyor. Sony Mobile Communications Türkiye, Yunanistan ve İsrail Pazarlama Müdürü Aysun Şabanlı, akıllı telefon pazarına girme ve trendleri yakalama konusunda biraz geç kaldıklarını ama akıllı telefon pazarına yeni bir tüketici deneyimi ile giriş yaptıklarını, akıllı değil süper olduklarını söyledi. Tütekicilerin bütün ilgi alanlarını, eğlence dünyasını, iş deneyimlerini aynı anda sunmak için Xperia Z serisini geliştirdiklerini anlatan Şabanlı, şu anda Sony Mobile olarak dünyada 3. sıraya yerleştiklerini ve bu alanda ana oyuncu olmayı hedeflediklerini ifade etti. Türkiye’de Sony Mobile’nin 9 adet modelinin bulunduğunu bu pazara büyük önem verdiklerini anlatan Şabanlı, “Türk tüketicisi trendleri çok çabuk yakalıyor. En son teknolojileri kullanmak istiyor. Özellikle Xperia Z bu pazarda merakla bekleniyor. Xperia Z; Sony’nin TV, ekran, müzik, film ve oyun konusundaki benzersiz uzmanlığını bir araya getirirken, sıra dışı bir ‘süper telefon’ deneyimi sunuyor. Sony’nin bugüne kadar geliştirdiği en son teknolojileri, içeriğini, tasarımını ve bağlantı olanaklarını su geçirmez bir cihazda bir araya getiren Xperia Z, akıllı telefon pazarında liderliğe oynayacak” dedi. Martta geliyor Xperia Z, Avrupa ile aynı anda martta Türkiye’deki tüketicilerle buluşacak. Suya ve toza karşı dayanıklı olan Xperia Z, Qualcomm’un 1.5 GHz hızında çalışan dört çekirdekli Snapdragon S4 Pro işlemcisi, 13 megapiksel yeni nesil kamerası ve 4G LTE özellikleri ile kullanıcılarına yeni bir deneyim yaşatıyor. Xperia Z ayrıca, Sony’nin dijital kameralarında bulunan ve akıllı telefonlar için uyarlanmış HDR (High Dynamic Range) video görüntü sensörü olan Exmor RS’i taşıyor. Bu teknoloji, arka ışık çok kuvvetli olduğunda dahi iyi kalitede fotoğraf çekilmesine imkân veriyor. Pil tüketen uygulamaları otomatik kapatan, ekran açıldığında ise yeniden başlatan Battery STAMINA Mode ile birleştiren Xperia Z, pilin bekleme süresini 4 katına çıkarıyor. Xperia Z, 2GB RAM’a sahip 1.5 GHz asenkron dörtçekirdekli Snapdragon S4 işlemci kullanıyor. Milli Koruma Kanunu (MKK) TTNET’ten konuşturan kampanya TTNET, ev telefonu ve internet hizmetini, tek faturayla sunuyor. Yeni kampanya ile Siemens Gigaset dect telefon da ücretsiz verilecek. Kampanya kapsamında yeni TTNET müşterileri modem dahil “NET6 + TTNET Alo 100 + dect telefon” paketini ayda 49.99 TL’ye; “NETLİMİTSİZ + TTNET Alo 100 + dect telefon” paketini ise 69.99 TL’ye 12 ay taahhütlü olarak alabiliyor. Bu kampanyaya özel tüm TTNET Alo paketleriyle her yöne +100 dk konuşma da hediye. Aysun Şabanlı Tablet satışı yüzde 78 arttı Vodafone Türkiye’den mobil cüzdan Vodafone Türkiye ile Visa Europe Türkiye arasındaki işbirliği kapsamında, tüketici odaklı, sadekolay kullanımıyla dikkati çeken, 2013 yılında tüketicilerin hizmetine sunulacak Mobil Cüzdan’ın tanıtımı yapıldı. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray, 2013 yılının Vodafone için mobil finans yılı olacağına işaret ederek, “Önümüzdeki dönemde tüm bankaların yer alacağı açık bir platformu, Cep Nakit’e kazandıracağımız ilave servisleri ve mobil cüzdan gibi yenilikleri sizlerle paylaşacağız” dedi. Serpil Timuray ve Visa Europe Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Bölge Genel Müdürü Berna Ülman , Dünya GSM Birliği’nce düzenlenen “Mobil Dünya Kongresi 2013” kapsamında, Barcelona’da gazetecilerle bir araya geldi. Vodafone İcra Kurulu Başkanı Timuray, daha önce lanse edilen Cep Nakit Kart’a ilişkin olarak “Bu işbirliği ile ülkemizde mobil finansal hizmetleri geniş kitlelere yaygınlaştırıyoruz” diye konuştu. Zonguldak’ın ‘Mükellefleri’ Telefonunuz bu cihazdan güç alacak Akıllı telefonlara, taşınabilir müzik dinleme cihazlarına ve diğer birçok USB girişi ile şarj edilebilir mobil aletlere yedek enerjiyi sağlayan Newwave Rock 6000 taşınabilir şarj aleti, elektrik bağlantısı olmadan telefonları ve şarjı biten tüm UBS girişli mobil aletleri çalıştırabiliyor. International Data Corporation Bunun üzerine Apple, yüksek fi(IDC) şirketinin araştırmayatlı iPad’in yerine daha uyu sı, 2012’de 128.3 milyon gun fiyatlı iPad Mini’yi 2011’de 72 milyon adet tablet satıldığını, bu satışa sunmuştu. Araşadet olan tablet bilgisayar rakamın 2011’de ise 72 tırma, tablet sektöründe milyon olduğunu ortasatışları, 2012’de yüzde 78’lik bir yaşanan bu ciddi artıya koydu. şa rağmen, tabletlerin, rekor artışla 128 milyon adede Şirket, yaşanan artışyüzde 60’ını akıllı teyükseldi. la ortalama tablet fiyatılefonların oluşturduğu nın da yüzde 15 gerileyerek internete bağlanan elekt461 dolara düştüğünü vurgularonik cihazlar pazarında sadı. Apple, 2010’da ilk iPad’i üretmedece yüzde 10.7’yi temsil ettiğisiyle tablet pazarını oluşturmuş ve pazarda nin altını çizdi. hâkimiyet sağlamıştı. Ancak, kullanıcılaÖte yandan, masaüstü ve dizüstü bilgirın daha ucuz fiyatlı tablet arayışı sonucu sayarların 2012’de 1.2 milyar adet satıAmazon Kindle Fire gibi düşük maliyetli larak söz konusu pazarın yüzde 29.1’ini tabletler de piyasaya çıkmaya başlamıştı. oluşturduğu bildirildi. a Teknolojiullanıcı Doğrulam rnet şube“K ği di tir liş ge Intel’in nkası, inte yapan Garanti Ba ok’larından anında si” için işbirliği bo tra ul i rin kimlikle si müşterilerinin tel Türkiye Genel Müdürü Burak Ay In he k. n ce ta ile ak ab nm at doğrul e’de su ada ilk kez Türkiy üM ny l dü ne i et Ge ı zm as hi nk n, dı i Ba ı söyledi. Garant ğyecan duydukların m Dinçer Başer, Intel Kullanıcı Do ade Di nk sı ba cı et ım rn rd te in Ya dür müşterilerin ile T) (IP i an is oj ad ol rulama Tekn za ihtiyaç duym in başka bir ciha yacılığı işlemleri iç parolasıyla giriş ve ı teri numaras küş be m i si nd fre şi ke S ce SM de sa teknoloji ile u “B k, re te lir be pabildiğini lmıyor” dedi. lemenize gerek ka Intel’le Garanti şifre sormayacak H A F T A N I N Ç İ Z E L G E S İ NE OLDU? Geçen hafta piyasalar Merkez Bankası’nın kararlarını izledi. Merkez, salı günkü PPK toplantısında faiz koridorunun alt ve üst bandını daraltarak TL’nin değer kazanmasından rahatsız olduğunu teyit etti. Zorunlu karşılıklarda da artışa giden Merkez, aşırı kredi genişlemesinin sınırlanması için mesaj verdi. Karar piyasaları olumsuz etkiledi. Son veriler ekonomide istenen toparlanmanın yakalanamadığını gösteriyor. Mevcut kredi artış oranındaki hızlanma ekonomik büyümeyi tetiklemiyor. Kapasite kullanımı verileri de tahminlerden düşük çıktı. Başbakan Yardımcısı Babacan’ın iç tüketimin kısıtlanabileceği yönündeki sözleri de piyasalarda negatif yankı buldu. Hazırlayan: PELİN ÜNKER Merkez’den faiz hamlesi Fed korkusu sardı Uluslararası alanda piyasaları etkileyen en önemli gelişme Fed’den gelen açıklamalardı. ABD’de işsizlik oranı yüzde 6.5’e inene kadar her ay 85 milyar dolarlık varlık alımını devam ettirmesi beklenen Fed’in içinde varlık alımını sonlandırmayı isteyen üyelerin ortaya çıkması piyasaları endişelendirdi. Avrupa’da ise PMI verileri tahminlerden kötü geldi. Almanya ekonomisinin de yavaşladığını gösteren veriler borsalara ve Avro’ya değer kaybettirdi. ECB Başkanı Draghi’nin Avro’daki değerlenmeye ilişkin endişelerini yinelemesi olumsuz etkilerden bir diğeri oldu. NE OLACAK? Fed tutanakları sonrası piyasalarda başlayan satış dalgasının pazartesi de artarak devam etme olasılığı yüksek. Bu açıdan salı ve çarşamba günleri Fed Başkanı Ben Bernanke’nin piyasaları sakinleştirmek için yapacağı konuşmalar önem taşıyor. Avro bölgesinde ise 356 banka, uzun vadeli refinansman operasyonlarından (LTRO) aldığı kaynağın 61.1 milyar Avro’luk bölümünü 27 Şubat’ta geri ödeyecek. Ödenecek miktar 130 milyar Avro’luk beklentinin oldukça altında bulunuyor. Diğer yandan resesyonla boğuşan bölgede bu haf Bernanke konuşacak ta işsizlik, PMI sanayi ve TÜFE gibi önemli veriler duyurulacak. İtalya’nın seçim sonuçları da takip edilenler arasında yer alacak. Bankalar savunmada Bankalar, bugün Rekabet Kurumu soruşturmasında sözlü savunmalarını verecek. Perşembe ise ocak ayı dış ticaret verileri önem taşıyor. Dış ticaret açığı cari açık konusunda da fikir verecek. Çarşamba ise tüketici güveni eni açıklanacak. Ocak verilerine göre tüketici 6 yıl 7 aydır ekonomiye güven duymuyor. Şartların zarureti BORSA 11 HAFTANIN DİBİNDE Geçen hafta İMKB 100 Endeksi yüzde 2.8 düşüşle 75 bin 899 seviyesinden kapandı. TCMB’nin faiz indirimiyle birlikte borsa yükselişe geçse de ABD’den gelen Fed haberiyle perşembe ve cuma sert düştü. Bankaların haftalık kaybı yüzde 5 oldu. DOLAR 1.80 TL’YE DAYANDI TCMB’nin faiz indirimisonrası 1.78’e çıkan dolar/TL, Fed’in açıklamalarıyla 1.7977’ye kadar yükselerek yılın zirvesini test etti. Dolar haftalık yüzde 1.64 yükselişle 1.7960 TL’den kapandı. Altın fiyatları ons başına 1610 dolar civarından 1580 dolara indi. İç piyasada 24 ayar külçe altının gram satış fiyatı 91.30 liraya; cumhuriyet altını da 615 liraya geriledi. Avro düştü: Avrupa’da büyüme verileri ve ABD’nin likiditeyi azaltma ihtimaliyle Avro/dolar, 1.32’nin altına indi. Petrol inişte: Brent petrol, 115 dolar, ABD ham petrolü 92 dolar civarına geriledi. Faiz dipte: Haftaya yüzde 5.78’den başlayan gösterge faiz, yüzde 5.67’ye geriledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear